Tags : samim ünan

Tutar sigortalarında manevi çıkarın çıkar koşulunu karşılama durumu belirlenmeli

TTK 1408 uyarınca “çıkar” koşulu tutar sigortaları bakımından da geçerli bulunmakla birlikte, bu temel kuralın uygulama alanı tutar sigortalarına özgü bazı hükümlerle daraltılmış veya bazı hallerde bütünüyle devre dışı bırakılmış. Tutar sigortalarında her şeyden önce maddi çıkardan başka manevi çıkarın da yasanın aradığı çıkar koşulunu yerine getirip getirmeyeceği belirlenmeli. “Sigorta menfaatinin yokluğu” başlığını taşıyan Türk […]Devamı Oku

Çıkarın riziko anında var olması yeterli

TTK 1408(1) sigortalanabilir çıkarın sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada “mevcut” olması gerektiğini hükme bağlıyor. Ancak çıkarın riziko anında var olması yeterli. Yasadaki “çıkarın sözleşme anında mevcut olması” koşulunu katı yorumlamamak ve sözleşme yapılırken çıkarın ileride vücut bulması olasılığının bulunmasını yeterli görmek uygun olacaktır. Türk sigorta hukukunun en temel kavramlarından biri de “menfaat” kavramıdır. Aşağıda yasanın (Türk […]Devamı Oku

Birçok sigorta deprem rizikosunu teminat altına almıyor

Deprem kaynaklı olumsuz sonuçların sigorta sözleşmesi kapsamında olması ve sigortacı tarafından karşılanması ortak beklentisine karşılık sigorta genel şartlarına bakıldığında, birçok sigortanın deprem rizikosunu ya hiç temin etmediğini ya da ancak sigortacıyla bu konuda özel bir anlaşma yapılmış olduğu takdirde bu riziko için teminat sağladığı görülüyor. Deprem aynı anda çok çeşitli, çok sayıda ve çok büyük […]Devamı Oku

Sigorta deprem kayıplarını karşılayan ve kaynak yaratan önemli bir mekanizma

Zararı önleyici olmayan fakat meydana gelmiş olması olasılığında bunu gidermeye yönelik bulunan “sigorta”, depremden kaynaklanan ekonomik kayıpları karşılayan ve kaynak yaratmak bakımından önemli katkılar sağlayan bir mekanizma. Dünyada insanların yoğun olarak yaşadığı çok sayıda yerleşim yeri deprem kuşağı içinde yer almaktadır. Bunun sonucu olarak da buralarda meydana gelen depremlerde can ve mal kayıpları çok yüksek […]Devamı Oku

Ekonomik tam zıya bir “kısmi hasar” niteliğinde

Sigorta konusu malın başlangıçtaki durumuna yeniden getirilmesi artık olanaklı değilse tam zıya söz konusu oluyor. Tam zıya iki ayrı şekilde meydana gelebiliyor: Gerçek tam zıyada dış görünüş belirleyici iken ekonomik tam zıyada bir “kısmi hasar” niteliği bulunmakta. Türk Ticaret Kanunu zarar sigortalarını iki ayrım halinde düzenlemiştir. Bunlardan birincisi “mal sigortaları” diğeri de “sorumluluk sigortaları” alt […]Devamı Oku

Enflasyon hem sigortacıyı hem de sigortalıyı olumsuz etkiliyor

Fiyatlar genel düzeyinin sürekli artması anlamına gelen enflasyon, sigorta korumasında çok önemli ölçüde azalmaya yol açmakta ve bu yönden sigortalıların zarar görmesine neden olmakta. Öte yandan enflasyon, zaman içinde sigorta konusu malın değeri yükselirken sigorta bedelinin aynı kalması sonucu sigortacının alabileceği ek prim tutarından yoksun kalmasına sebep oluyor. Fiyatlar, mal ve hizmetlerle dolaşımdaki para miktarı […]Devamı Oku

İşverenin zararı karşılayamamasını önlemek için çözümler düşünülmeli

İş kazalarında hukuksal açıdan sorumluluk koşullarının gerçekleştiği hallerde sorumlu işverenler yeterli ödeme gücüne sahip olmayabilir ve bu da zarar görenlerin kayıplarının hiç karşılanmamasına veya ancak kısmen karşılanmasına veya gecikme ile karşılanmasına neden olabilir. Bu arzu edilmeyen sonucun önlenmesi için çözümler düşünülmeli. Yakın zaman önce yeni bir “maden faciası” yaşadık. 14 Ekim 2022’de Bartın’ın Amasra ilçesindeki […]Devamı Oku

Sınırlı ayni hak sahibi sigorta tazminatından zarar gördüğü ölçüde yararlanabilmeli

TTK 1456, malik menfaatini koruyan sigortanın, sınırlı ayni hak sahipleri yararına sonuç meydana getireceğini öngörüyor. TTK 1456 (1) ve (2)’deki düzenlemenin sınırlı ayni hak sahibine sigorta tazminatı üzerinde “mutlak” bir hak veya yetki tanıdığı düşünülmemeli. Sınırlı ayni hak sahibi sigorta tazminatından zarar gördüğü ölçüde yararlanabilmeli. Bir önceki yazımızda menfaat kavramı, Türk Ticaret Kanunu’nda yasal düzenlemenin […]Devamı Oku

Menfaatin varlığı sözleşme anında değil rizikonun gerçekleştiği anda aranmalıdır

Menfaat kavramı, Türk Ticaret Kanunu’nda yasal düzenlemenin ana eksenine yer alıyor. Menfaatin varlığı bütün sigortalarda temel bir gereklilik. Bu temel koşulun gerçekleşmesi zarar sigortaları bakımından da zorunlu. Ancak, TTK 1408(1)’de öngörülen menfaatin sözleşme yapıldığı anda mevcut olma gerekliliğinin aksine menfaatin varlığı sözleşme anında değil, rizikonun gerçekleştiği anda aranmalı. Türk Ticaret Kanunu (TTK) menfaat (çıkar) kavramını […]Devamı Oku

On yıl sorumluluğu bir “kusursuz sorumluluk”

Fransa ve Belçika gibi bazı ülkelerde bina veya başkaca yapı eseri malikinin uğradığı zararların giderilmesi amacıyla özel bir sorumluluk rejimi getirilmiş ve zorunlu sigorta çözümü benimsenmiştir. Sorumluluk tarafında Fransız Medeni Kanunundaki sorumluluk, emredici nitelik taşımakta. On yıl sorumluluğu bir “kusursuz sorumluluk” olduğundan taşınmaz yatırımcıları ve taşınmaz malikleri için daha güvenli bir çözüm oluşturuyor. Zorunlu sigorta […]Devamı Oku