En sık görülen afetlere zorunlu sigorta getirilmesi devletin yükünü azaltır

Doğal afetlere karşı sigorta korumasının yalnızca isteğe bağlı sigortalar aracılığıyla elde edilmesi yerine bunlardan en sık görülenler için zorunlu sigorta mekanizması getirilmesi devletin afetlerle ilgili mevzuat çerçevesindeki yükünü de azaltacaktır. Afet sigortasının yaygınlaştırılması ile ilgili olarak sadece sigortanın zorunlu kılınması yeterli olmayacak, (etkili denetim yapılarak) öngörülen zorunluluğa uyulmasının sağlanması da lazım gelecektir. Hazine ve Maliye […]Devamı Oku

ZTS ile ihtiyari trafik sorumluluğu sigortasının uygulama alanları tartışmalı

ZTS teminat limitlerinin yetersiz kaldığı durumlarda devreye giren isteğe bağlı trafik sorumluluğu sigortası (İMM) ile ZTS’nin ‘uygulama alanlarının’ tartışmaya açık olduğu görülüyor. Kanımızca ZTS’nin, KTK m.91 fk.1 uyarınca işletenin tehlike esasına dayanan “ağırlaştırılmış objektif sorumluluğunu” kapsayacağı ve “genel hükümlerden kaynaklanan sorumlulukların” ZTS dışında kalacağı kabul edilmelidir. Bir önceki yazımızda ülkemizde en yaygın sigortalardan biri olan […]Devamı Oku

Trafik sigortası sigortalılar ve sigortacılar için dengeli olmalı ve yarar

Ülkemizde trafik sigortası en yaygın sigortalardan biri. Bu sigortadan çoğu sigortacı zarar etmekte ve bundan dolayı zarar edeceği belli olan bu sigortayı yapmak durumunda kalan sigortacılar için durum sürdürülebilir değil. Bu yüzden trafik sigortasının yaptıranlar ve sigortacılar açısından dengeli ve her iki tarafa yarar sağlayan bir hale gelmesi öncelikli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Zorunlu […]Devamı Oku

Üçüncü kişinin çıkarını koruyan sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya ait

Sigorta ettiren kendi sigortalanabilir çıkarını korumak amacıyla ya da üçüncü bir kişinin çıkarının korunması amacıyla sigorta sözleşmesi yapabilir. TTK 1454’te sigorta ettirenin üçüncü bir kişinin menfaatini, onun adını belirterek veya belirtmeyerek sigorta ettirebileceği ve sigorta sözleşmesinden doğan hakların sigortalıya ait olduğu belirtilmektedir. Ancak sigortalının bu hakları kullanması sözleşme ile sınırlanabilecektir. Sigorta sözleşmesi sigorta ettirenin kendi […]Devamı Oku

Tutar sigortalarında manevi çıkarın çıkar koşulunu karşılama durumu belirlenmeli

TTK 1408 uyarınca “çıkar” koşulu tutar sigortaları bakımından da geçerli bulunmakla birlikte, bu temel kuralın uygulama alanı tutar sigortalarına özgü bazı hükümlerle daraltılmış veya bazı hallerde bütünüyle devre dışı bırakılmış. Tutar sigortalarında her şeyden önce maddi çıkardan başka manevi çıkarın da yasanın aradığı çıkar koşulunu yerine getirip getirmeyeceği belirlenmeli. “Sigorta menfaatinin yokluğu” başlığını taşıyan Türk […]Devamı Oku

Çıkarın riziko anında var olması yeterli

TTK 1408(1) sigortalanabilir çıkarın sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada “mevcut” olması gerektiğini hükme bağlıyor. Ancak çıkarın riziko anında var olması yeterli. Yasadaki “çıkarın sözleşme anında mevcut olması” koşulunu katı yorumlamamak ve sözleşme yapılırken çıkarın ileride vücut bulması olasılığının bulunmasını yeterli görmek uygun olacaktır. Türk sigorta hukukunun en temel kavramlarından biri de “menfaat” kavramıdır. Aşağıda yasanın (Türk […]Devamı Oku

Birçok sigorta deprem rizikosunu teminat altına almıyor

Deprem kaynaklı olumsuz sonuçların sigorta sözleşmesi kapsamında olması ve sigortacı tarafından karşılanması ortak beklentisine karşılık sigorta genel şartlarına bakıldığında, birçok sigortanın deprem rizikosunu ya hiç temin etmediğini ya da ancak sigortacıyla bu konuda özel bir anlaşma yapılmış olduğu takdirde bu riziko için teminat sağladığı görülüyor. Deprem aynı anda çok çeşitli, çok sayıda ve çok büyük […]Devamı Oku

Ekonomik tam zıya bir “kısmi hasar” niteliğinde

Sigorta konusu malın başlangıçtaki durumuna yeniden getirilmesi artık olanaklı değilse tam zıya söz konusu oluyor. Tam zıya iki ayrı şekilde meydana gelebiliyor: Gerçek tam zıyada dış görünüş belirleyici iken ekonomik tam zıyada bir “kısmi hasar” niteliği bulunmakta. Türk Ticaret Kanunu zarar sigortalarını iki ayrım halinde düzenlemiştir. Bunlardan birincisi “mal sigortaları” diğeri de “sorumluluk sigortaları” alt […]Devamı Oku

Enflasyon hem sigortacıyı hem de sigortalıyı olumsuz etkiliyor

Fiyatlar genel düzeyinin sürekli artması anlamına gelen enflasyon, sigorta korumasında çok önemli ölçüde azalmaya yol açmakta ve bu yönden sigortalıların zarar görmesine neden olmakta. Öte yandan enflasyon, zaman içinde sigorta konusu malın değeri yükselirken sigorta bedelinin aynı kalması sonucu sigortacının alabileceği ek prim tutarından yoksun kalmasına sebep oluyor. Fiyatlar, mal ve hizmetlerle dolaşımdaki para miktarı […]Devamı Oku

Menfaatin varlığı sözleşme anında değil rizikonun gerçekleştiği anda aranmalıdır

Menfaat kavramı, Türk Ticaret Kanunu’nda yasal düzenlemenin ana eksenine yer alıyor. Menfaatin varlığı bütün sigortalarda temel bir gereklilik. Bu temel koşulun gerçekleşmesi zarar sigortaları bakımından da zorunlu. Ancak, TTK 1408(1)’de öngörülen menfaatin sözleşme yapıldığı anda mevcut olma gerekliliğinin aksine menfaatin varlığı sözleşme anında değil, rizikonun gerçekleştiği anda aranmalı. Türk Ticaret Kanunu (TTK) menfaat (çıkar) kavramını […]Devamı Oku