Bilim ve Demokrasi

Milattan önce 11.000 yıl öncesine dayanan yerleşik yaşam, dünyanın birçok yerinde medeniyetlerin doğmasına neden olmuş; Güney Amerika’dan, Hindistan’a, Polinezya’dan İskandinavya’ya, Meksika’dan Mısır’a kadar olan coğrafi alanlar öncelikli olmak üzere eş zamanlı birçok medeniyet kurulmuş. Bunlardan bir tanesi de Akdeniz medeniyeti. Akdeniz, insanlık tarihi boyunca çok büyük medeniyetlerin merkezi olmuş. Göreceli olarak daha yakın bir tarihe […]Devamı Oku

Mayıslar bizim

Evet, dolu dolu sevindiğimiz; dolu dolu üzüldüğümüz günleriyle yaşadığımız bütün ‘Mayıslar Bizim’. Önce sevinç dolu günlerle başlayalım. Bu gün, günlerden 19 Mayıs… Bu gün, önce Yüce Önder Atatürk’ün bağımsızlık yolunda başlattığı ve sonu Cumhuriyet’e ulaşan ve sonsuza kadar devam edecek olan yolculuğun 102’nci yıl dönümü. Türk Ulusunun zafere giden yolculuğu bu gün başladı. Bir milletin […]Devamı Oku

Tosbağa paradoksu

Bilim dünyasında ortak bir atadan evrimleşen türlerin “cins” adı verilen bir başlık altında toplandığını biliyoruz. Biz insanlar da “Homo” cinsinin üyeleriyiz. Homo cinsi yaklaşık 2,5 milyon yıl önce homo erectus olarak zuhur etmiş; çeşitli evrelerden geçerek yaklaşık 70 bin yıl önce bugünkü türümüzün atası olan ‘Homo Sapiens’e yani ‘Düşünen İnsan’a dönüşmüş. Homo sapiens türünün erkekleri […]Devamı Oku

Değişim Rüzgârı 3

Bilindiği gibi, hemen hemen aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartları altında yaşamış ve dolayısıyla birbirine benzer özellikleri taşıyan ve yaşamış oldukları çağın kendilerine yüklediği aynı sorumluluklarla yetişmiş kişiler topluluğuna ‘Kuşak’ deniliyor. Bundan önceki iki yazımda bu kuşakları ele almış; ‘Sessiz Kuşak’ olarak bilinen 1927-1945 yılları arasında doğanlardan başlamış ve konuyu benim de aralarında bulunduğum 1946- […]Devamı Oku

Değişim rüzgârı 2

ZAMAN hızla geçiyor. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” demiş bir düşünür. Hızla geçen zamanın beraberinde getirdiği değişime ayak uydurmak mümkün mü? Geçsin günler, haftalar, aylar, mevsimler, yıllar Zaman sanki bir rüzgâr ve bir su gibi aksın Sen gözlerimde bir renk kulaklarımda bir ses Ve içimde bir nefes olarak kalacaksın diyerek; hiç olmazsa sevgilisini değişmeyen bir […]Devamı Oku

Değişim rüzgârı

ARTIK iyi korunmayı başardığımızdan mı, yoksa şanslı olduğumuzdan mı bilinmez, yıla sağlıkla başlayan grup içinde kaldık. İllaki sağlık olsun diye başladık yeni yıla; inşallah bu yıl da, yine şansımız yaver gider, iyi korunmayı başarır ve pandeminin sonunu görürüz. Hayat sıfırla bir aralığında geçip gidiyor. Sıfır ölümü, bir ise hayatı temsil ediyor. Arada geçen süre ise […]Devamı Oku

Sağlık olsun

DÜNYA tarihine kısaca baktığımızda; son 12-15 bin yıllık geçmişte birçok medeniyetin kurulduğunu, birçoğunun görkemli bir gelişme göstermiş olmalarına rağmen, varlıklarını sürdüremeyip yavaş yavaş veya aniden yok olduklarını görüyoruz. Tarihçiler yok olma nedenlerini, başta kuraklık olmak üzere doğal afetlere, savaşlara ve salgın hastalıklara bağlıyorlar. Bunların her biri tek tek bir etken olabileceği gibi, birbirini tetikleyen özellik […]Devamı Oku

Öğrenmek öğretmek

ÖĞRENMEK doğduğumuz andan öleceğimiz ana kadar hiç kesilmeden devam eden bir süreç. Yeni doğan çocuk hayata gözlerini açtığı an, doktorun kıçına attığı şaplak sonucu önce ağlamayı öğreniyor. Sonra hemen anasının memesine sarılıp ömür boyu sürecek hayat mücadelesinin ilk adımını atıyor. Bireysel ve toplumsal olarak hayatta kalabilmenin tek yolu var, o da öğrenmek. Öğrenmenin çeşitli yolları […]Devamı Oku

Geçsin günler haftalar

ÖLÇÜLEBİLEN her şeyin bir birimi var; örneğin ağırlık kilogramla, uzunluk metreyle, hacim litreyle, sıcaklık santigratla, hız kilometreyle ölçülüyor. Ne ölçülmek isteniyorsa, ölçüt olarak kabul edilen birimin askatları ve üskatları kullanılıyor. Kütle ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeline ‘etalon’ deniyor. Uluslararası Birimler Sisteminde bir bütünlük sağlamak amacıyla gerek uzunluk, gerekse kütle için etalon […]Devamı Oku

Daha dün annemizin

ESKİDEN tatil yapamıyoruz diye şikâyet ederdik. Oysa her şey göreceymiş. Bu sefer de tatilden gına geldi. Hayat normale dönse de işe gitsek diye kapılara bakıyoruz. En tembelimizde bile, eskinin ‘pazartesi sendromu’, yeninin ‘pazartesi özlemi’ haline geldi. Gelecek bayram tatillerinin hangi güne geleceğini hesap edip, ‘Tatil dokuz güne çıkar mı?’ hesabını bir müneccim ustalığıyla yapanlar; bu […]Devamı Oku