Sigorta Haftası

SEVGİ konusunda yaptığı çalışmalarla 20. yüzyıla damgasını vurmuş Amerikalı yazar, kişisel gelişimci ve motivasyon konuşmacısı Leo F. Buscaglia riskle ilgili şunları söylemiş; Gülmek; “SAF” denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; “DUYGUSAL” görünme riskini, Birine yakınlaşmak; “KENDİNİ KAPTIRMA” riskini, Duygularını açmak; “KENDİNİ ORTAYA KOYMA” riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; “ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA” riskini göze almaktır. […]Devamı Oku

Enva-i Çeşit –2

Yazacak bu kadar çok şey varken konu bulamamak zor. Gazetelere bakınca insanın içi daralıyor. Haberlere bakasım gelmiyor. Kafka’nın ruh halinden kurtulmak için en iyisi havadan sudan yazıp geçen yazımızda olduğu gibi yine çeşitlemeye devam edelim. Havadan sudan başlayalım. Martın sonuna geldik ama havanın takvimden haberi yok gibi. Bir taraftan nevruz, yani bahar bayramı kutlanıyor, öbür […]Devamı Oku

Enva-i çeşit

Bugün çeşitleme yapacağız. Konumuz, eskilerin deyişiyle enva-i çeşit olacak. Yani yazacağımız belli bir konu yok. Konu bulamayınca böyle oluyor. Aslında konu var da, yerim dar… Biz de aklımıza takılan gelen başlıklara atıflarda bulunarak çeşitleme yapacağız. Maksat laf olsun torba dolsun. Suya sabuna dokunmadan görevimizi yerine getirmeye çalışacağız. Ortaya karışık bir şeyler yazacağız. Öyleyse şu “suya […]Devamı Oku

İktisat üzerine -Oikonomikos-

Bu günlerde gündemin ana konusunu teşkil eden “İktisat” üzerine yazmak istiyorum. Bundan 50 yıl önce üniversitede İktisat ve İşletme konusunda eğitim almış olmama rağmen, hala konuyu öğrenemeyenlerdenim. Ama öğrenme isteğim ve merakım bitmiş değil. Konu gündemin baş köşesine oturunca, benim de öğrenme merakım alevlendi. Nedir bu iktisat diye silbaştan araştırmaya başladım. Tabii başvuru kaynaklarım bu […]Devamı Oku

Eskisi yerine yenisi

Son yazım, geçen ay ziyaret ettiğimiz Eskişehir ile ilgiliydi. Kısaca kadim bir şehrin usta bir mimar elinde eskiliğinden hiç ödün vermeden nasıl yepyeni bir şehir haline geldiğini özetlemiş; bu topraklar üzerinde kurulan Frig Medeniyeti’nden, “Gordion Düğümü”nden, tuttuğu her şeyin altına dönüştüğü “Eşek Kulaklı Kral Midas” efsanesinden ise gelecek yazımda söz edeceğimden bahsetmiştim. Ancak, bu yazımın […]Devamı Oku

Yeni Eskişehir

Sevgili dostum Ali İzzet Börü ile bir kaçamak yaptık; şehrin karmaşasından kurtulup iki günlüğüne Eskişehir’e gittik. En son 1990’lı yılların sonunda gitmiştim, şehir sahiden eskiydi. Eskişehir, aradan geçen yirmi küsur yıl içinde yenilenmiş; on beş yıl kadar önce ancak yolunu kaybeden turistlerin geldiği şehir, kısa sürede yenilenerek yepyeni bir turizm merkezi haline dönüşmüş. Eskişehir, günümüze […]Devamı Oku

Yaşasın Cumhuriyet

Cumhuriyetimizin 98.inci yılını kutluyoruz; bu büyük Bayramımız kutlu olsun. Büyük bayramlar coşkuyla kutlanır. Biz de her yıl bu bayramımızı coşkuyla kutluyoruz ama 10’uncu yıl, 50’inci yıl, 75’inci yıl kutlamaları bu yıllar için marşlar yazılarak daha da coşkun bir hale getirildi. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 10’uncu yılı için yazılan marşın sözleri Behçet Kemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel’e […]Devamı Oku

Sonbahar

Bugün 23 Eylül; yaz bitti, bir sonbahar mevsimine daha giriyoruz. Uzun ve sıcak yaz günleri yavaş yavaş yerini sonbaharın serin rüzgârlarına bırakmaya başladı. Sonbahara “Hazan” mevsimi de diyorlar. Hazan da hüzünü çağrıştırıyor. Ben de sonbaharda hüzünlenirim. Dışarıda yağmur yağıyor, yağmuru çok özledik ama yağmur da hüzünü artırıyor. Dilimde Şekip Ayhan Özışık’a ait bir nihavent şarkıyla […]Devamı Oku

Garanti

Dün dördüncü aşımızı da olduk. İkisi Sinovac, ikisi Biontech olmak üzere aşılarımız tamamlandı. Geçen yazıda bahsettiğim aşılama duta benzemesek bile, arazi vitesli 4X4 Jeep’e döndük. Artık araziye çıkabiliriz. Bilim adamlarının söylediğine göre artık koruma altındayız. Bir nevi garanti yani… Hiç birimiz yarınımızın ne olacağını bilmiyoruz. Doğduğumuzda bize garanti edilen tek bir şey var; o da […]Devamı Oku

AŞ’lama dut ye

Çocukluğum ve gençlik yıllarım Suadiye’de geçti. 1953’den 1993’e kadar tam 40 yıl Suadiye’de yaşadık, şimdi ise Erenköy’de oturuyoruz. Zaten Suadiye ve Erenköy iç içe iki semt; yani Suadiye’den kopmuş sayılmayız. Tabii 1950’lerin Suadiyesi bu günün Suadiyesi arasında dağlar kadar fark var. O yıllarda Kadıköy’le Bostancı arasındaki ulaşımı sağlayan tek kamu vasıtası tramvaydı. Kadıköy’den gelen tramvayların […]Devamı Oku