Yalancı bahar…
YILLAR önce apartmanımızın bahçesindeki mürdümeriğini anlatmıştım size. Garibim; her güneş gördüğünde çiçek açar, sonrasında üç, dört farklı dönemde meyve verirdi. Dili geçmiş zamanı kullanmamın nedeni bizim mürdümeriğinin kurumuş olması. Bizim erik ağacı biraz yaşlılıktan, biraz da küresel ısınmanın yarattığı kafa karışıklığından ötürü birkaç yıl önce kurudu. Ama onun evlatları yalancı bahara kanmaya devam ediyor.
Ben bu yazıyı yazarken henüz şubat ayının ortasındaydık, ancak İstanbul’da gittiğim her yerde, normalde nisan ayında çiçek açması gereken meyve ağaçlarının çoğu çiçek açmıştı. Görünen o ki; bu küresel ısınma illeti bizim bütün ağaçlarımızı şaşkına çevirmiş durumda. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcağı gören bütün ağaçlar, yalancı bahara kanıp çiçek açmış, diğer bir deyişle meyveye durmuştu. Havalar böyle giderse, yaz meyveleriyle çok erken tanışacağız demektir; ancak mevsim normale dönerse yaz meyvelerini hiç görememe ihtimali de var…
***
14 Şubat “Sevgililer Günü” ya; şubat ayının başından itibaren “Hediye al, hediye al!” diye bir reklam bombardımanı başlatılıyor her yıl. Bu yıl da farklı olmadı. Beni pek etkilemese de yoğun bir bombardıman yaşadık yine.
Türkiye pazarına 2011 yılında giren arama motoru Yandex, Sevgililer Günü odağında Türkiye’nin aşk ve sevgi haritasını çıkartmış. Türkiye’deki tüm cadde ve sokak isimlerinin analiz edilmesi sonucunda, içinde “sevgi” ile ilgili kelimeler geçen cadde ve sokakların bir listesi oluşturulmuş. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de içinde “sevgi” sözcüğü geçen 198, “gönül” sözcüğü geçen 121, “sevda” geçen 53, “aşık” geçen 60 sokak ve cadde adı bulunuyor. Sokak ve caddelere aşk ve sevgi geçen isimleri en çok veren iller sıralamasında ise İstanbul birinci, Bursa ikinci, İzmir ise üçüncü sırada yer alıyor.
Yandex’in yaptığı araştırma ilginç, ama acı bir gerçeğe de işaret ediyor. 81 il, 919 ilçe ve 3 bin 225 belediyesi olan 77 milyon nüfuslu koca bir ülkede içinde sevgi sözcüğü geçen sadece 198 cadde ve sokak adı bulunması ne kadar “Sevgi fukarası” olduğumuzu da ortaya koyuyor…
***
Yandex’in araştırmasına bir “Sevgililer Günü” fantezisi olarak bakıp, gülünüp geçilebilir… Ama bir başka araştırma var ki; şapkamızı önümüze koyup derin derin düşünmemizi gerektiriyor. Elemanonline.net’in yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de çalışanların yüzde 84’ü işinden memnun değilmiş. İnsan kaynakları sitesi Elemanonline.net’in çalışanlar arasında yaptığı memnuniyet anketi çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. 11 bin 350 kişinin cevapladığı ankette çalışanlara “Şu anda çalışmakta olduğunuz işinizden memnun musunuz?” sorusu sorulmuş. Anket sonuçlarına göre katılımcıların sadece yüzde 16’sı işini severken, yüzde 72’si işini sevmiyor ve değiştirmeyi düşünüyor. Anketi cevaplayanların yüzde 12’si ise işini sevmediği halde değiştirmeyi düşünmüyor.
Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar, ankete katılanların büyük çoğunluğunun çalıştıkları işleri sevmemesinin nedeninin Türkiye’nin genel istihdam sorunu olduğuna işaret ediyor ve şöyle diyor: “İstihdamdaki bu sorun eğitim aşamasında başlıyor. Türkiye’de özellikle meslek eğitimleri hala yetersizken, çok fazla lisans mezunu işsiz var. Üniversitelerden yeni mezun olan adaylar, uzun süren iş aramalarının ardından, istedikleri gibi bir iş bulamayarak sevmedikleri işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu da çalışanların memnuniyetsizlik oranını artıran en önemli etkenlerden biri.”
***
Bu ay yazıda biraz daldan dala atladık. Sadece ağaçlar şaşkına dönmüyor ki, küresel ısınma bizleri de etkiliyor. Bu yazıya da; herhalde “Yalancı bahar” sarhoşluğundan olsa gerek deyip, gülüp geçelim… Esen kalın!