Teşekkürler karga…

GEÇEN yıl balkondaki saksılardan birine iki güzel karanfil fidesi dikmiştim. Kırmızı kırmızı, alımlı… Yaz boyu açtılar, ancak mevsim güzden kışa dönünce karanfillerden biri bizi terk etti. Ama diğer karanfil çok inatçı çıktı; kışın karına, yağmuruna, soğuğuna, ayazına direndi ve baharı getirdi…
Sonbahar ve kış boyu kargalar balkondaki saksıları eşelediğinden, karanfilin toprağı oldukça azalmıştı. Ben baharda saksılara toprak takviyesi yapmak için hazırlanırken, karanfilin yan tarafında yeni bir bitki boy vermeye başladı. Tanımadığımız bir bitkiydi. Merak ettik, büyüsün de bir görelim dedik.
Bu arada ben saksıların toprağına takviye yaptım ve tanımadığımız bitkinin altını da besledim. Gel zaman, git zaman bizim bitki gönendi ve baharın sonunda tomurcuk vermeye başladı. Günlerce ne açacak diye merakla bekledik; sonunda hiç ummadığımız kadar güzel bir çiçek açtı. Ama bu bizim tanıdığımız ve ektiğimiz çiçeklerin hiçbirine benzemiyordu.

HOŞ GELDİN DAHLİA
Eh; artık sosyal medya diye bir kolaylık ve rahatlık var. Biz de çiçeğin fotoğrafını çekip Facebook’ta paylaştık, çiçeği tanıyan var mı diye. Çok geçmeden yanıt geldi. Meğer bizim saksıya konuk olan o güzel, yıldız çiçeği yani ‘Dahlia’ymış.
Bunun üzerine bizim çiçeğin özelliklerini öğrenmek için internette bir gezintiye çıktık; ama o da ne, Özgür Ansiklopedi Vikipedi’deki bilgilere erişim engellenmişti. Erişebildiğimiz bilgiler şöyle: “Yıldız çiçeği, Asteraceae familyasından Dahlia cinsini oluşturan yaz ve sonbahar mevsiminde çiçek açan, gövdesi çalı, kökleri yumru şeklinde bir bitki cinsidir. Anavatanı Meksika olan bu çiçek ülkenin ulusal çiçeği olarak kabul ediliyor.
İspanyollar tarafından ilk olarak Meksika dağlarında bulunuyor ve 1872 senesinde bir kutu yıldız çiçeği Meksika’dan Hollanda’ya gönderiliyor. Sadece tek bir bitki bu yolculukta canlı kalabiliyor. Yıldız çiçekleri bazı kelebek türlerinin larvaları tarafından besin olarak tüketiliyor.
Yıldız çiçeğinin bilimsel adı Dahlia, 18. yüzyıl İsveç botanikçisi Anders Dahl adından geliyor. Yıldız çiçeği ayrıca ABD’de Washington eyaletinin başkenti Seattle’ın resmi çiçeği olarak kabul ediliyor.”
Bizim yıldız çiçeğini görünce Bekir Coşkun’un yıllar önce Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Karga” yazısını hatırladım. 19 Ağustos 2007 tarihinde çıkan yazıda Bekir Ağabey şunları söylüyordu:
“KARGA akıllı bir hayvandır.
Ama unutkan…
Unutkan olduğu için sakladığı tohumların yerini hatırlayamaz ve düşünür.
Ben bir dalda düşünen karga gördüğümde, onun sakladığı meşe palamudunun yerini unuttuğunu anlarım.
Sağ ayağıyla kafasını kaşır, hatırlayamaz.
Evrendeki müthiş tasarımın, akıl almaz katrilyonca gizeminden sadece birisidir bu. Eğer akıllı karga unutkan olmasaydı, bu ormanlar, bu meşelikler, bu alıç ağaçları, yalçın kayalıkların tepesinde gördüğünüz o incir ağaçları olmayacaktı.”
İşte bu unutkan karga sayesinde bizim de bir yıldız çiçeğimiz oldu. Çok sevindik, sağolasın karga…
***
Geçen ayki yazımda bizim mahallede feryat eden saka kuşundan söz etmiştim. Kargalar, kumrular ve serçeler yavrularını yuvadan uçurdular, bizim gariban saka hâlâ eş bulabilmek için feryada devam ediyor, hâlâ yanlış adreste feryat ettiğinin farkına varamadı… Üzülerek bilginize sunarım, esen kalın.

İşte bizim yıldız çiçeğimiz…