Silikon Vadisi’nden sigorta esintileri – 2
BİR önceki yazımda, Silikon Vadisi’nde sigorta alanında yaşanan gelişmeler ve gündemdeki sorulara değinmiştim.
Sigorta sektöründe de mevcut düzeni sarsan, mevcut iş modellerini yıkan “disruptive” örnekler çıkabilir mi? Bir başka ifadeyle, yeni e-girişimler ve high-tech oyuncular tarafından sigorta sektörü “disrupt” edilebilir mi? Yoksa, sigorta sektörü geleneksel yapısını, mevcut iş modellerini koruyacak mı?
İngilizce’de “disruptive innovation” kavramı, sektördeki mevcut iş modellerini yıkan, sistemi kökten değiştiren tarzdaki yeni girişimler için kullanılıyor.
***
Sigorta sektöründe bu tarz bir değişimin yaşanmayacağını savunanların sayısı hiç de az değil.
Bu kesimin kullandığı ana argümanlar şu şekilde;
• Sigorta sektöründeki ciddi sermaye ihtiyacı ve yeni e-şirketlerin bunu karşılamalarının zor olması,
• Sektörün geleneksel yapısı, risk algısı, belirsizlikler ve uzun kuyruklu teminat yapısının bu tarz oyuncuların fark yaratmasına engel olduğu,
• Düzenleyici otoritelerin etkisi ve politik baskılar nedeniyle, rekabetçi ve esnek ürünleri oluşturmanın önündeki engeller,
• Doğal afetler ve katastrofik risklerin yarattığı risklerin boyut olarak bu oyuncular tarafından karşılanmasının zor olması.
Öte yandan, tüm bunlara rağmen, sigorta sektörünün de bu trende ayak uyduracağı ve mevcut iş yapış şekillerini kökten değiştiren yeni bir döneme girileceğini savunanlar da var.
Teknoloji devrimiyle birlikte ortaya çıkan yeni iş modelleri, dijital çağın hayatımıza kattığı yenilikler, sıradışı girişimler, farklı bakış açıları ve yaratıcı yaklaşımların sigorta sektörüne de yansıması kaçınılmaz.
***
Sektörümüzde çığır açabilecek yeni ve yaratıcı çözümlerin neler olabileceğine, gelecekte bizi nelerin beklediğine baktığımızda öne çıkan başlıklar şunlar;
• Akıllı telefonlara ek olarak, akıllı ev, akıllı araba ve akıllı muhtelif cihazların hayatımızdaki varlığı artmaya başladığında, hem risk kavramı değişecek hem de bu sayede bireylerin yaşam tarzları hakkında inanılmaz bir veri oluşmaya başlayacak.
Bu gelişmeyle birlikte, kitleye yönelik standart ürünler yerine, kişiye özgü, onun yaşam tarzına uygun ve risklerini kapsayan “tailor-made” ürünler artmaya başlayacak.
Bu tarz akıllı cihazlarla entegre olabilen, oluşan veriyi etkin kullanarak, müşterilere yönelik bireysel ürünler ve fiyatlama sunabilen sigorta şirketleri ön plana çıkacak.
• Müşteri ile iletişimin ağırlıklı olarak satış, yenileme veya hasar anıyla kısıtlı olması, sigorta şirketlerinin en önemli sıkıntısı.
Akıllı cihazlar, sosyal medya aracılığıyla müşteri ile sürekli temas halinde ve “connected” olmak çok daha kolaylaştı ve mümkün hale geldi.
Bu fırsatları ve farklı çözüm yöntemlerini iyi kullanan şirketler, müşterinin yaşam tarzına entegre olan uygulamalarla müşteri deneyimi konusunda öne çıkacaklar ve bu yöndeki pazarlama stratejileri önem kazanacak.
• Benzer riskleri taşıyan ve benzer teminat ihtiyaçları olan müşterilerin, artık birbirine ulaşması ve iletişim halinde olması çok daha kolay. Paylaşım ekonomisine dayalı modeller, belirli risk kategorileri için, sigorta sektörüne de uyarlanacak. Ferdi kaza, konut gibi frekansı düşük, uygulaması kolay ürün gruplarında paylaşım modeline dayalı sigorta çözümleri görülmeye başladı bile.
Bu trendi iyi analiz eden ve bunu kendi ürün ve hizmetlerine entegre edebilen şirketler farklılaşma yolunda önemli bir adım atacaklar.
Dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler daha artan bir hızla günlük yaşamımıza girmeye devam edeceğine göre;
• Ya sigorta şirketleri bu alana hızla uyum göstererek, pazarlama ve hizmet modellerini yeni döneme uygun şekilde adapte edecekler ve teknoloji şirketlerine doğru adım atacaklar,
• Ya da, teknoloji şirketleri ve e-girişimler, sigorta alanına girerek, bu boşluğu doldurmaya çalışacaklar ve sigortacılık fonksiyonlarını geliştirecekler.