Trafik, en önemli sorunumuz mu? (9)

GEÇEN ayki yazımın sonunu, Polonya’nın 10 yılda eğitimde aldığı çok önemli kararlar neticesi yaptığı atılımlar ile AB içerisinde hızla yukarılara çıktığından bahisle, getirmiştim. Kaliteli eğitimin insanlarımıza her konuda sonsuz katkı sağlayacağı çok kesin olmasına rağmen acaba neden bu konuda yeterli girişimler ve hamleler yapılmamaktadır veya yapılanlar yeterli değildir. Acaba bu hamleleri yapacak olanların da yeterli kaliteli eğitimi yok mudur!
***
Işıkların altında taksi bekleyen yolcu ve elini kaldırdığında hemen  önünde duran taksinin şoförünün bu konuda eğitilmesi gerekmez mi? Tabii ki gerekir ama nasıl? Münih Havaalanı’ndan bir taksiye binmiştim, şoför bir kadındı ve Türk’tü. Ona nasıl taksi şoförü olduğunu sorduğumda bana kalın bir kitap gösterdi ve ‘Bu kitabı ezberlemen gerekiyor ve imtihana giriyorsun. Ben ancak yedinci girişte geçtim ve taksi şoförü olmaya hak kazandım’ dedi. Kitapta Münih le ilgili her türlü detay var. Yollar, caddeler, nerelerde durulur, yolcu nasıl alınır,dan tutun konuşma ve hitabete kadar çok detay var. Tüm bu bilgileri öğrenen şöförler eliyle, ışıkların altında duran yolcunun biraz ileri gitmesini gösterir ve trafiği aksatmaz. Bu tür hareketleri Londra taksilerinde de çok sık görürsünüz. Kalabalık yerlerde yolcuları taksi şoförleri yönlendirir.
Peki ülkemizde taksi, minibüs ve şehir içi otobüs şoförlerinin en ufak bir eğitimden geçtiklerini gördünüz mü ve de bu insanların
kurallara uydukları hiçbir anı tespit ettiniz mi?
***
Ana başlıklar halinde trafikte yapılan yanlışları sıralamaya çalışayım:
– Sağa sola dönüşte sinyal vermemek.
– Yaya geçitlerinde durmamak.
– Sağa sola dönen yollarda tam köşeye park ederek gelen araçları görmeyi engellemek.
– Gereksiz yere korna çalmak ve insanları rahatsız etmek.
– Yolun ortasında durarak insan indirip bindirmek.
– Sinyal verdiğin halde yol vermemek.
– Kaldırımlara ve/veya park edilmemesi gereken yerlere park etmek.
– Sağından solundan vızır vızır geçen ve hiçbir kurala uymayan motosikletler.
– Aracına ışıldak takarak emniyet şeridini kullanan görevli olmayan araçlar.
– Birbiri ile yarışan ve özel araçları ezercesine giden hat minibüsleri.
– Park edilmesin diye konulan plastik babaların bile önüne park
edilmesi.
– Yeterli oto parkı olmasına rağmen ısrarla AVM önüne park edip bekleyen özel/şirket şoförleri.
– Yeşil ışık yandığı anda kornaya basan arkadaki araçlar.
– En işlek caddelerde flaşörleri açarak park etmeler.
Ve daha aklıma gelmeyen yüzlerce başka ihlal ve hatalar. Bütün
bunlar neden oluyor, insanımızda eksik olan nedir bunları da
sıralayalım.
– Karşıdaki insana saygı göstermemek.
– Karşıdaki insanın da aynı haklara sahip olduğunu umursamamak.
– Sadece kendini düşünmek/bencil olmak.
– Bazı kurallara, bilindiği halde uymamak/tembellik.
– Ve de gerçekten bazı kuralları bilmemek.
***
Bütün bu hatalara ve nedenlere baktığımızda hem çok önemli bir
eğitim eksikliğini ama aynı zamanda da çok önemli bir denetim
ve kontrol eksikliğini de görüyoruz. Tüm bu hataların hepsinin
denetim ile düzelmelerini beklemek başka bir hata olur. Kısa vadede denetimler ve kontroller ile yüzde elli başarı elde edilebilir
ancak tam başarı kaliteli eğitim ile mümkündür. Artık ülkemizde
bu konuda bir şeyler yapma zamanı geldi de geçiyor bile. 20 milyon araç ile oluşan kazalar, kaybedilen insanla, umarsamazlık
ve bilgisizlik yüzünden iş kazalarında kaybettiğimiz canlara bir son deme vakti çoktan geldi.
***
Denetim ve sıkı kontrol destekli bir sistemi artık kurmalıyız.
Bunun için de kesinlikle eğiticiliğin önemli ve bol paralı bir meslek
haline getirilmesi şarttır.
Kaliteli eğitim + devamlı sıkı denetim = Düzgün trafik ve de ken-
dine gelen sigortacılık.

Yorum yazın