Rusya krizinden dolaylı olarak sektör de etkilenecek
2014 yılında dış ticaret hacmimizin 30 milyar doların üzerinde olduğu en büyük ticari ortaklarımızdan olan Rusya ile aramızdaki ekonomik ilişkiler uçak krizinden sonra hızla yavaşlamaya başladı. Rusya, Türkiye’den yaş meyve ve sebze almayı bırakırken, pek çok ürüne de ambargo koydu.
2014 YILINDA TİCARET HACMİ 31 MİLYAR DOLARDI
Türkiye ve Rusya arasındaki dış ticaret hacmi 2010 yılında 26 milyar dolar düzeyinden 2014 sonunda yüzde 17 artışla 31 milyar dolara yükseldi. Bu yılın 9 aylık döneminde ise dış ticaret hacmi 18,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye’nin geçen yıl 158 milyar dolar tutarındaki toplam ihracatının 6 milyar dolarlık kısmı ve 2015 Ocak-Eylül dönemindeki 107 milyar dolarlık toplam ihracatın da 3 milyar dolarlık bölümü Rusya’ya yapıldı. Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ilk on ülke arasındaki yerini koruyan Rusya’ya başta tekstil olmak üzere, yaş meyve-sebze, metal eşya, motorlu kara taşıtları ürünleri ihraç ediliyor.
Son 5 yıllık dönemde Türkiye’nin toplam ithalatının yüzde 10 civarındaki kısmı Rusya’dan karşılanırken, başta doğalgaz olmak üzere demir, çelik, hububat ithal ediliyor. Türkiye geçen yıl 242 milyar dolar ve bu yılın 9 ayında 155 milyar dolar civarında ithalat gerçekleştirdi.
RUSYA-TÜRKİYE KRİZİNDEN BİRCOK BRANŞ ETKİLENECEK
Bu durumun sigorta sektörünü etkilemesi kaçınılmaz. Sınırda bekleyen TIR’lar nedeniyle oluşacak zarar sigorta şirketlerini etkileyecek. Bunun yanında Rus vatandaşların turizmde en çok tercih ettiği ülkeler arasında Türkiye bulunuyordu. Rusya’dan gelen yıllık 3.5 milyona yakın turist sayısının ciddi oranda azalması bekleniyor. Turist sayısının azalması seyahat sigortalarına yansıyacak. Kriz, aynı zamanda, Rusya’da Türk müteahhitler tarafından üstlenilen sayısız proje bulunuyor. Bu projelerin geleceği ve yangın/inşaat sigortalarına olan etkisi ise bir tartışma konusu.
MEVCUT İŞLERİN TAHSİLATINDA AKSAMA
Sigorta sektörüne en büyük zararın ise kaybolan sigorta potansiyelinden kaynaklanacağı tahmin ediliyor. Ülkeler arasında ticaretin azalması ya da gerçekleşmemesi, sigorta sektörüne iş kaybettiriyor. Bunun yanında, krizin etkisi mevcut işlerin tahsilinde de sorunlara neden olabilir.
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen: Kriz sigorta sektörüne iş kaybettirebilir
“Rusya’yla yaşanan durum başta ihracat ve turizm gelirleri olmak üzere ekonomiyi etkileyecektir. Varlıkları koruyan bir sektör olan sigorta sektörü de dolaylı olarak bu etkiden payını alacaktır.”
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, krizin sigortaya etkilerini değerlendirdi. Rusya ile yaşanan durumun, başta ihracat ve turizm gelirleri olmak üzere ekonomiyi etkileyeceğini söyleyen Gülen, varlıkları koruyan bir sektör olan sigorta sektörünün de dolaylı olarak bu etkiden payını alacağını belirtti. Ekonomik faaliyetlerin tümünün sigorta destekli olarak sürdürüldüğü dünyamızda, gerçekleşmeyen ticaretin aynı zamanda gerçekleşmeyen sigorta anlamına geldiğini söyleyen Gülen, “Yapılmayan sigorta, sigorta sektörünün iş kaybetmesi anlamını taşır. Öte yandan, doğrudan etkilenen turizm sektöründe de sigortacıların hem iş azalması hem de mevcut işlerin karşılığının tahsil edilmesinde sorun yaşamaları söz konusu olabilecektir” diye konuştu.
‘YEREL MARKALARIMIZDA SIKINTI BEKLEMİYORUZ’
Rusya’daki projelerden doğabilecek sorunları değerlendiren Gülen, Aksigorta olarak yurtdışındaki mevcut işlerinde Türk menfaati olmasını gözetlediklerini vurguladı. “Global ölçekte çalışan yerel markalarımızın yurtdışı iştirak ve yatırımları için belirli şartlarda teminat sağlıyoruz ve bu sigortalılar özelinde bir sıkıntı öngörmüyoruz” diyen Gülen, sözlerine şöyle devam etti: “Sağlanan teminatlar sadece şirket olarak bizim özelimizde olmayıp global sigorta ve reasürans pay ve garantilerine sahip. İlgili lokasyonlardaki yerel sıkıntılar sadece operasyonel süreçlerde ve giderilebilecek ölçüde sıkıntılar yaratabilir.”
‘TAZMİNATLARDA İSPAT SORUNU YAŞANABİLİR’
“Zarar gören işletmelerde politik risk sigortası yaptırılmış olsaydı, kriz nedeniyle gerçekleşen hasarlar teminat kapsamına girer miydi?” sorusunu cevaplandıran Gülen, Rusya ile yaşanan kriz sebebiyle Rus sınırında bekletilen kamyonlardaki bazı tür malların bozulmasının söz konusu olabileceğini ve malların zamanında teslim edilememesinin de kayıplara yol açabileceğini vurguladı. Uğur Gülen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Rusya’ya sevk edilen mallar ile ilgili olarak sigorta sektörü iki ayrı yönden sigorta koruması sağlar: Malların taşıma sırasında zarar görmesi halinde bu zararı öder. Bu zarardan sorumlu olması ihtimalinde de taşıyıcının tazminat ödeme yükünü üstlenir.”
Sınırda bekleme sonucu bozulan mallar için yük sigortasının ödeme yapıp yapmayacağının sözleşme hükümlerine bakılarak belirleneceğini söyleyen Gülen, sözleşme Rusya Devleti’nin Türkiye’den gelen Türk kamyonlarını veya Türkiye çıkışlı malları taşıyan kamyonları veya diğer taşıma araçlarını Rusya’ya sokmamasından kaynaklanan zararları teminat dışında bırakmıyorsa, bu zararların karşılanması gerekeceğini ancak, bu bağlamda bazı ispat sorunlarının yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Gülen, sözlerini şöyle noktaladı: “Rusya’ya hiç veya zamanında giriş yapamamış kamyonlarla taşıma yapan taşıyıcıların, sonuçta ortaya çıkan zarardan sorumlu olup olmayacakları ise her somut olayın kendi koşulları dikkate alınarak sorumluluk poliçesi hükümlerinin değerlendirilmesi ile belirlenecektir. Taşıyıcının sorumluluğu, taşıma ilişkisine uygulanacak kurallara tabidir. Taşıyıcı zararın kendisine yüklenemeyecek sebeplerden olduğunu kanıtlarsa sorumluluktan kurtulur. Sorumluluk sigortacısı da, hasar sigortalıdan olmadığı için sorumlu tutulamayacaktır.”
Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı: Sektörü ciddi boyutta etkilemez
“Türk sigortacılığının yapılan düzenlemelerle sağlam temellere oturtulduğunu göz önüne alırsak Rusya krizinin sektörü ciddi boyutlarda etkiyeceğini düşünmüyorum.”
Diplomatik sorun yaşadığımız Rusya’nın, Türkiye’nin en önemli ticari partnerlerinden biri olduğunu hatırlatan Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, Rusya ve ülkemizin ticari faaliyetlerini değerlendirdi: “2014 yılını baz aldığımız takdirde, Türkiye ile Rusya arasındaki toplam ticari hacmin 31,2 milyar dolar civarında olduğunu ve bunun 25 milyar dolarının Türkiye’nin Rusya’dan yaptığı ithalat oluşturduğunu görebiliriz. Elbette bu ticari hacmin önemli bir kısmının Türkiye’nin Rusyadan yaptığı doğalgaz ithalatı olduğu da yadsınamaz bir gerçek.” Böylesi büyüklükteki ticari hacme bağlı toplam finansal riskin de oldukça büyük olduğunu belirten Kırmızı, “Özellikle krizden sonra Rusya’nın Türkiye’den giden birçok ürüne ambargo uygulaması, nakliye araçlarının gümrüklerde bekletilmesi ve malların zamanında teslim edilememesi nakliye ve emtia sigortaları açısından sigorta şirketlerini yakından ilgilendiriyor” diye konuştu.
Rusya’ya yapılan nakliyatlarda emtia nakliyat sigortası yaptırılmış olsa dahi oluşabilecek sorunlara parmak basan Kırmızı, şunları söyledi: “Poliçeler içerisindeki hükümler ışığında nakliyeye konu malların politik sebeplerle reddine bağlı olarak gümrükte bekletilmesi sonucu bozulan ürünlerden oluşan zararlar veya geri gönderilme masrafları gibi zararlar sigorta şirketi tarafından karşılanmayabilir. Bu tür durumlar ancak politik riskler kapsamında sigortalanabilir. İhracat için yurtdışına çıkan TIR’lara yapılan Nakliyat Sigortası ise sadece yoldaki aracın kaza yapması, yanması, gasp edilmesi gibi riskleri kapsar, politik riskleri değil.”
Nihat Kırmızı, sigorta sektörünün sadece nakliye sigortaları anlamında değil bir bütün olarak krizden payını alacağını sözlerine ekledi. Kırmızı konu hakkında, “Türkiye’nin Rusya’ya ihracatının böylesi yüksek oranda gerçekleşmesi ve ambargo dolayısıyla gerçekleşmeyecek ticaretin gerçekleşmeyecek nakliyat anlamına geldiği de aşikar. Dolayısıyla konulan ambargonun nakliyat sigortasındaki iş hacmini çok ciddi bir şekilde daraltacağı ve hatta yapılmış satışların tahsilatında da sıkıntılar yaşanacağı öngörülebilir” ifadelerini kullandı.
Politik risk sigortası kapsamını değerlendiren Kırmızı, yapılan poliçelerin ihtivasının önemli derecede ön plana çıktığını belirtti. Poliçede Rusya’nın, Türkiye’den gelen araçları politik nedenlerle sokmamasından kaynaklanan zararlar teminat dışında kalmamışsa bu zararların sigorta şirketi tarafından karşılanacağını ifade eden Kırmızı, bu durumun ancak poliçe hükümlerinin değerlendirilmesi sonucu politik risk teminatı söz konusuysa gerçekleşeceğini sözlerine ekledi.
‘SİGORTA SEKTÖRÜ BÜTÜN OLARAK ETKİLENECEK’
Rusya’da gerçekleştirilen projelerin krizden etkilenmesinin inşaat sigortalarına nasıl yansıyacağından bahseden Kırmızı şöyle konuştu: “İnşaat sektöründe yaşanacak ekonomik daralma sonucu sigortacıların hem iş azalması hem de mevcut yapılan işlerin tahsilatı anlamında sorunları başgösterebilir. Aynı şekilde Rusya’dan beslenen ülkemiz turizm sektöründe de sigorta sektörünün iş hacmi daralabilir. Sektör bir bütün olarak krizden payını alacak.” Böylesi yüksek oranda gerçekleşen bir ticari hacmin askıya alınmasının iş kaybına sebep olacağına değinen Kırmızı, “Sigorta satışı ve hatta gerçekleşen mevcut satışların tahsilatında yaşanacak sıkıntılar olarak sigorta sektörüne dönebilir. Fakat Türk sigortacılığının yapılan düzenlemelerle sağlam temellere oturtulduğunu göz önüne alırsak krizin sektörü ciddi boyutlarda etkileyeceğini de sanmıyorum” dedi.