Risk ve ötesi
HATIRLARSANIZ hanımın yönlendirmesiyle bundan sonra sigortacılıkla ilgili bir şeyler yazmaya karar vermiş, geçen yazımızın konusunu da sigortacının ekmek kapısı olan ‘risk’ olarak seçmiştik. Ne demişler; bir işi iyi bilen yapar, az bilen yürütür, bilmeyen akıl verir, öğretir! Biz hanımdan aldığımız icazetle akıl vermeye devam edelim…
Risk terimi, gerek günlük yaşantımızdaki anlamıyla gerekse sigortacılık diliyle farklı anlamları ifade ediyor. Riski, teorisyenler, matematikçiler, aktüerler, ekonomistler, sosyal bilimciler, siyasetçiler, teologlar, iş adamları ve daha niceleri kendi bakış açılarından tanımlamışlar ve değerlendirmişler.
Tabii bizim için en önemlisi sigortacıların riske bakışı. Sigortacıya göre risk, “Zarara yol açan ya da zarar verme kapasitesi olan unsur, olay ya da kişi” olarak tanımlanıyor. Kişinin iradesi dışında rastlantısal olarak meydana gelmesi ve meydana geldiğinde para ile ölçülebilir bir zarar yaratması gerekiyor. En büyük özelliği ise belirsizliği; yani bir ihtimal. Gerçekleştiğinde iyi durumumuzu kötü duruma çevirecek olan bir durumun gerçekleşme ihtimali. İstatistikçi görüşüyle standart sapma dışındaki boyutlarda bireysel ve toplumsal zarar doğuracak istenmeyen sonuç yaratan etken.
Belirsizlik esas alındığında ‘şans’ ve ‘sürpriz’ kavramları üzerinde de durmak gerek. Risk kavramında olduğu gibi bu iki kavramın altında da belirsizlik var. Risk, belirsizliğin olumsuz sonuç doğuracak halini ifade ederken, şans sonucun olumlu şekilde gerçekleşmesi halini ifade ediyor. Riskle şans aslında birbirinden ayrılmayan ikiz kardeş gibi, aralarındaki fark ise birisinin bahtı kara, diğeri ise ferah… Görülüyor ki riskle şans zıt odaklı iki kavram. Gerçekleştiklerinde birisi hayatı zindan ediyor, birisi yüzümüzde güller açtırıyor. Sürprizde ise şaşırtıcı bir sonuç söz konusu. Sonuç hem sevindirici hem de üzücü olabilir. Sonucu sevindirici olursa şans, üzücü olursa risk tarafında yer alır. Risk ve şanstan ayıran temel özelliği her zaman parasal bir sonuç doğurmaması.
Bir de tehlike kavramı var. Tehlike riskin varlığının bilinmesi halini ifade eder. Tehlikede de riskin tüm unsurlarını görmek mümkün. Tehlikeyi riskten ayıran temel özellik ise tehlike kavramında isteyerek veya istemeyerek iradi bir davranışta bulunulması. Örneğin serbest dağcılık sporu ölüm riskini taşımaktadır. Ancak bu dağdan düşerek ölme riski sadece dağcılık yapan kişiler için söz konusudur. Bu sporu yapmak isteyenler bu tehlikeyi göze alan kişilerdir. Kısacası risk her zaman vardır ama tehlike her zaman yoktur.
Konuyla ilgili bir dostumun anlattığı bir anekdotu aktarayım. Dostum, bir arkadaşıyla otomobille trafikte ilerlerken yanlarından dolu bir yakıt tankeri geçiyor. Tehlikeyi belirtmek için arkasına ‘Dikkat Tehlike’ ve İngilizce ‘DANGER’ yazmışlar. Dostumun arkadaşı konuyu çözmüş: “Danger (tanker) geçiyor, sanki bilmiyoruz, bir de arkasına ‘Danger’ yazmışlar” diyor. Yani dangerin farkında…
Risk, şans ve sürpriz kavramlarını en basit haliyle açıklamaya çalıştık. Örneğin konuyu siyasete taşırsak, muhalefet partisi için seçimleri kazanma şansı ne kadar önemliyse, iktidar partisi için de seçimi kaybetme riski o kadar önemlidir. Sürpriz ise umulmadık bir partinin hiç beklenmediği bir oyu almasıdır. Tehlike ise seçmenlerin riskli bir yönetim sergileyebilmesi söz konusu olan bir partiye oy vererek geleceklerini tehlikeye atmasıdır.
Yahu sigortacılıktan bahsediyorduk konu nereye geldi. Biz riskli sularda fazlaca gezinmeden konumuza, sigortacılıktaki risk meselesine dönelim. Efendim, sigortacı bakış açısıyla bir riskin sigortalanabilmesi için sonucunun ekonomik zarar doğurması gerekiyor. Gayet doğru, somut ve objektif bir yaklaşım. Manevi riskler olarak tanımlayabileceğimiz ekonomik sonuç doğurmayan riskler ise soyut ve subjektif bir özellik taşımaları nedeniyle sigortalanabilir riskler arasında sayılmıyor.
Örneğin taraftarı olduğunuz takımın yıllardır rakip takımdan daha az şampiyon olması nedeniyle uğradığınız manevi zararı sigortalatmanız mümkün değil.
Bir riskin sigortalanabilmesi için ‘mutlak risk’ diye tanımlayabileceğimiz, sonucu ekonomik zarar doğuran gerçek risklerden oluşması lazım.
Yazıyı yazmamıza engel olacak gerçek bir risk gerçekleşmezse gelecek ay devam ederiz.