Okunuyor muyuz?

AYLAR önce köşe yazılarımız hakkında konuşulurken aramızdan bir arkadaşımız  mealen “reyting falan yok hiç okunmuyor yazılar” diye bir söylemde bulunmuştu. O sıralarda gazetemizde yazıların okunma adedini ölçen sistem kaldırılmış olduğu ve de konunun muhatabı da  olmadığım için dinleyip geçmiş ancak inanamamıştım.
Aşağıya kopyala/yapıştır olarak aldığım maili görünce çok mutlu oldum;
From: Emrullah ECER
Sent: Thursday, October 30, 2014 11:37 AM
To: esberulgen@ttmail.com
Subject: DEMİRSPOR-REFİİ SPOR ARAŞTIRMASI
İyi günler, merhabalar Eşber Bey. Ben İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümünden Emrullah. Tarihi kulüplerle ilgili TRT’ye 13 bölümlük bir belgesel projemiz var. Demirspor bir başka deyişle Refiispor’u bu nedenle araştırıyorum.
Sizin “Bir zamanlar Samatya” yazınızı okudum. Bir dönemin Demirspor’u ile ilgili bir röportaj yapabilir miyiz acaba?
Teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım…
Bu genç arkadaşla buluştuk, kendisine beni nereden bulduğunu sorduğumda, ”Refii Spor Kulübü’nü internette araştırırken, Sigortacı Gazetesi’ne ve size yönlendirildim” ifadesini kullandı. Bu durum Sigortacı Gazetesi’nin internet arama motorlarında bir nevi yan sanayi gibi kullanıldığını göstermiyor mu? Mutlu oldum ve o okunmama meselesini kesin olarak unuttum.
O genç arkadaş ile temas halindeyiz ve elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum.
Aşağıdaki kopyala/yapıştır ise daha da ilginç, Sigortacı Gazetesi ve yazım internette, Amerika’da yaşayan Leventli bir Türk tarafından okunup Türkiye’ye gönderiliyor;
Eşber Bey iyi akşamlar                                             25.01.2015/22.19
Çok ilginçtir Amerika’da yaşayan Leventli bir arkadaşımın  gönderdiği sizin linkiniz de Levent’le ilgili yazılarınızı okudum.
Eski bir 3. Leventli olarak (Manolyalı Sokak İPA bakkalın sokağında oturuyorduk) yazılarınız çok ilgimi çekti ve anılarım tazelendi. Bu arada 3 yıl önce bir arkadaşımla Facebook’ta kurduğum 1950-1980 arası Levent hatıraları ve fotoğrafları diye bir grup kurdum şu an 1000’den fazla üyemiz var. Sizin Levent’le ilgili yazılarınızı da paylaştım grupta.
İlginizi çeker ve anılarınızı bizimle paylaşmak isterseniz grubumuza sizi de eklemeyi çok isterim.
Bu arada 1952-1965 arası 3. Levent’te
1965-1968 arası Yeni Levent’te
1968-1979 arası Etiler’de oturdum
10 yıldır da Ulus’tayım.
Bize katılmak isterseniz Facebook’tan grubumuza istek yapabilir ya da bana mail atabilirsiniz.
Rahatsız ettiysem özür dilerim.
Saygılarımla.
iPad’imden gönderildi.
Oralarda okunup takip ediliyor olmamız gurur verici. Bu maili gönderen hanımefendi bizden daha eski Leventli. Kendisine cevap yazarak teşekkür ettim. Facebook faaliyetlerine iştirak etmediğimi bildirdim.
Gazetemizin internette okunma gücünün bilinmesini arzu ettiğim için konuyu köşeme taşıdım.
***
Bir işim için geçenlerde Beşiktaş’a gittim. Beşiktaş Çarşısı’nı çok severim. Bana istimlâklerden önceki Aksaray’ı hatırlattığı için belki. Bir de taraftar Çarşı Grubu’nu. GS’li olmasam mutlaka Beşiktaş’lı olurdum. İşim bitince biraz dolandım ve 100 gram kebap kestane aldım. Neyi ifade ettiğini bilemediğim, (ahfadından olduğum) Barbaros Hayrettin Paşa’ya saygısızlık kabul ettiğim o uzun kulenin bulunduğu meydanda bir bank’a oturup kestanemi yedim. Küçücük kese kağıdı içine kabukları ve yenmemişleri sığdırmak ve seçmek sakin yer ister çünkü. Kalktım ve kâğıdı atmak için çöp kutusu aradım, yok. Gözüme İBB ofisi takıldı, girdim ve görevli iki genç hanıma durumu anlatıp, çöpümü atmalarını rica ettim. Şikâyetimi, kimlik ve telefon numaramı not aldılar. Ertesi gün SMS ile şikâyet takip numarası gönderdiler ve de birkaç gün sonra telefonla arayarak konunun 2015 yılı programına alınmış olduğu bilgisini verdiler.
Bu köşede sık sık eleştirdiğim İBB’nin bu icraatını göz ardı edemezdim, kutluyorum.