Kaldırım ve metro 2014

BU köşede ilk yazımı, Mayıs / 2009’da yazmış,  kendimi tanıtmış ve ne tarz konular yazacağımı anlatmıştım. Bir sonraki ay başlık: KALDIRIMLAR VE KÜLTÜR.Beni kaldırımdan bahsetmeye neyin sevk ettiğini bugün hatırlamam mümkün değil. Celal Şahin’in, Sesle Çizgi programlarındaki, “İndir Kaldırımı Kaldır Kaldırımı” şarkısından bile bahsedip; “Kaldırımların Yüksekliği, O Ülkenin Kültür Seviyesini Gösterir” ters orantılı vecizesi ile bağlamışım.  (Haziran / 2009)

Üçüncü yazımın başlığı: METRO. Pertevniyal  Lisesi yıllarımızda, Yenikapı’da başlayan metro sondajlarını ve 1949’dan 2009’a kadarki metro maceramızı , günbegün yaşamış bir kişi olarak anlatmışım. Bu şehrin trafik probleminin tek çözüm çaresinin METRO olduğunu…  (Temmuz/2009)
Bu şehrin her dönemde sıkıntılarını çektiğim trafik ve ulaşım güçlükleri beni öyle boğmuş ki; şu KÖŞE elime geçince sanki bir faydası olacakmış gibi sarılmışım kaleme, başlık: 3. KÖPRÜ ve METRO. Bu sefer Hürriyet Washington Muhabiri, Tolga Tanış’ın 42.CADDE adlı köşesinden (alıntı için iznini almak şartıyla !) geniş bir alıntı yaparak, anlatmaya çalıştıklarımın adeta teyidi mahiyetindeki satırları aktarmışım. Özetle, yeryüzüne para sarf etme, çözüm METRO’dur, artık insanlar Amerika’da araba kullanmayı sevmiyor. (Eylül / 2009)
Kültür seviyemizin işareti, YÜKSELTİLMİŞ KALDIRIM’ın azizliğine uğrayıp, omurgamın 12. vertebrasını kırmam üzerine yazı başlığım: KALDIRIMIN İNTİKAMI. Dilimin döndüğü, terbiyemin ve bu köşenin müsaadesi kadar  verip, veriştirmişim KALDIRIM’lara.(Mart / 2010)
Yazının başlığı: POTPURİ. Köşe yazarlarından özenip,  tek konu yerine küçük küçük konular işlemişim. İkisi yine İstanbul trafiği ve METRO.  (Haziran / 2010)
Bıktırmışım sizleri, başlık: KALDIRIMLAR. Başlık böyle olsa da üçte biri  METRO. Bordür ve kaldırım bakım onarım masrafları ile ilgili resmî rakamlar, ilgili Bakan’ ın geniş izahatı da var.. (Ekim / 2010)
Başlık: MECİDİYEKÖY. Ali Sami Yen arazisinin satılması nedeni ile Mecidiyeköy trafiğinin tahlili, dolayısı ile METRO ihtiyacının önemi..  ( Şubat /2011 )
Yazı başlığı: TÜNEL MODASI VE METRO. İstanbul için tek çarenin METRO olduğunu anlatmak için bin dereden su getirmeye çalışmışım. (Nisan/2011)
Elbette benim köşem Hürriyet’in 3. sayfası değil, orada ve emsali sayfalarda yazılanların da hiçbir  sonuca ulaşamadığını görüyoruz. Takvime bağlayıp muayyen fasılalarla aynı şeyleri defalarca tekrarlayanlar  var. Alınganlık yapacak değildim ya..
Yapılacak mahallî seçimler için başlayan etkinliklerde METRO, birinci sırada. Slogan hangi tarihte, nereden nereye, kaç dakikada gidileceği.  Jeton’lar düşmüş.
KALDIRIM meselesi ise hiç söz konusu edilmiyor. Oysa ne bordürler, ne de ambalajlar içinde getirilip, kuma gömülen kaldırım taşları üzerinde yürünemeyecek bir haldeler. Farklılıklarından dolayı takılıp düşmek ahvali  âdiyeden, yani basit olay. Gençler fark etmeyebilir ama yaşlıların yürürken dengesi bile bozuluyor. Şahit aramaya gerek yok, kendimden biliyorum ama yine de TEPAV  Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, köşe yazarı Esen Çağlar’ın bu konudaki yazısından bir bölüm aktarıyorum:
“Neden kaldırımlarımız asfalt-betondan değil de, yanar-döner taşlardan yapılıyor? Dünyanın başarılı olarak kabul edilen tüm şehirlerinde, New York’ta, Londra’da, Paris’te kaldırımlar çok basit beton-asfalttan yapılmış. Tek renk. Tek düze. Ama muntazam. Bizde ise, hem İstanbul, hem Ankara’da ve sanırım tüm diğer şehirlerimizde, pek havalı taşlar kullanılıyor. Ama bu taşlar ya kalkıyor, ya kırılıyor, sonunda olan kaldırıma ve üstünde yürümeye çalışan insanlara oluyor. Ben Ankara’da, bir ana cadde üzerinde yaşıyorum. Ve inanın ayağım bir taşa takılmadan kaldırım üstünde yürümeyi özledim. Havalı kaldırım taşları falan yerine de tek istediğim düzgün kaldırımlar. Şimdi sadece merak ediyorum, bizim yaptığımız taşlar mı daha ucuz, Parislilerin New Yorkluların yaptığı beton kaldırımlar mı daha ucuz? Toplum refahı için hangisi daha doğru? Biri bana açıklayabilir mi?”
Mutluyum, yalnız değilmişim, olay benim TAKINTIM değilmiş.  Yalnız, bir vertebra daha kırarsam on parmağım yakalarında olacak!

Yorum yazın