“Insurtech” dünyasında neler oluyor?

GEÇTİĞİMİZ ay, ana teması sigorta sektöründe yaşanan yeni gelişmeler, dijitalleşme trendi, inovasyon ve high-tech girişimler olan bir konferansa katıldım.
İngiltere’de gerçekleşen bu etkinlikte, aralarında sigorta ve reasürans sektöründeki köklü şirketlerin temsilcileri ve bu alanda danışmanlık hizmeti veren uzmanların olduğu çok sayıda konuşma ve sunum dinledim.
Bu alandaki son gelişmeleri ve gelinen noktayı ortaya koyan, oldukça dikkat çekici ve önemli mesajlar içeren  bu sunum ve konuşmalarda ön plana çıkan ana başlıkları ve mesajları sizlerle paylaşmak istiyorum.
• “Insur-tech” diye ifade edilen, sigorta sektörüne hizmet sunmak üzere kurulan teknoloji şirketlerine dünya genelinde yapılan yatırım tutarı, 2015 yılı itibariyle 2 milyar dolar düzeyine ulaşmış durumda. Geçtiğimiz yıl bu rakam 500 milyon doların altındaydı. Yani, ciddi bir ilgi artışı ve yeni yatırım söz konusu.
“Fin-tech” denilen finans sektörünün tamamına yönelik toplam yatırım tutarının 50 milyar dolar civarında olduğu dikkate alındığında, önümüzdeki dönemde sigorta sektöründeki yatırımların daha da hızlı artması bekleniyor.
Sigorta sektöründeki internet ve dijital teknolojilerin yayılma hızının, diğer birçok alana göre daha geriden geldiği gözlemleniyor. Sigorta sektörünün geleneksel yapısı ve kendine özgü iş modelinin bu durumun en önemli etkeni olduğu paylaşılıyor.
• Bu yeni teknoloji yatırımlarının, risk üstlenen yapıda, sigorta şirketi formatında değil,  çoğunlukla sigorta sektöründeki değer zincirine yönelik hizmet sağlayıcı uygulamalar ve çözümler şeklinde olduğu görülüyor. Özellikle IT, müşteri hizmetleri, hasar, pazarlama ve satış süreçlerine odaklanılıyor.
Dolayısıyla, bu yeni dönemin sigorta şirketleri için bir tehdit olmak yerine, daha hızlı, kaliteli ve yenilikçi hizmetler sunmak adına fırsat niteliğinde olduğunun altı çizildi.
• “Startup” olarak tanımlanan bu yeni girişimler, ağırlıklı olarak  bireysel sigortalar alanında yoğunlaşıyor.
En yoğun ilgi, oto sigortacılığına yönelik. Global hayat dışı prim üretiminin % 42’sinin oto sigortacılığı alanında olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu durum hiç sürpriz değil.
Oto sigortacılığını takip eden alan ise sağlık sigortası.
• Söz konusu teknolojik şirketler, ağırlıklı olarak akıllı cihazlar, nesnelerin interneti (Internet of Things), giyilebilir teknoloji, telematik cihazlar gibi yeni teknolojilere dayalı uygulamalar ve çözümler üzerine yoğunlaşıyor.
Bir diğer önemli odak noktası da, satış ve pazarlama zincirine yönelik geliştirilen dijital platformlar.
• Bu dönemin en önemli unsuru “hız”. Büyük balığın küçük balığı yediği bir dönemden, hızlı balıkların yavaş balıkların önüne geçtiği bir döneme girdiğimizin altı çiziliyor.
Birçok global sigorta ve reasürans şirketi, “hızlı balık” konumunda olan bu yeni “startup” şirketlerle farklı işbirliği modelleri üzerinde yoğun olarak çalışıyor.  Finansal yatırımlar ve stratejik iş ortaklıkları yoğun olarak yaşanıyor.
• Yeni dönemde en önemli değişim, müşteri deneyimi ve veri kullanımı alanında olacak.
Statik ve soğuk veri olarak nitelenen yaş, meslek, cinsiyet, adres gibi veri setleri yerine, sıcak veri niteliğindeki çok daha güncel, anlık veriye ulaşma imkanına kavuşuluyor.
Bu açıdan özellikle GAFA olarak ifade edilen 4 büyük teknoloji şirketi (Google-Apple-Facebook-Amazon) başta olmak üzere, bu tarz sıcak veriye sahip kurumlarla gerçekleştirilecek veri paylaşım modelleri büyük önem kazanacak.
• Bir diğer önemli trend de, sigorta sektörünün, pasif bir şekilde “tazminat ödeyen” bir konumdan, çok daha geniş bir fonksiyona kavuşması yönünde. Sigorta şirketlerinin, müşteriyle çok daha güncel ve yakın bir iletişim kurarak, riski önleme, uyarma, yönlendirme ve farklı asistans hizmetleri sunma şeklinde aktif olarak “hizmet sağlayan ve koruyan” bir konuma gelmesi söz konusu. Yeni girişimler ve uygulamaların ana hedefi ve odağı bu alana yönelik.

Yorum yazın