Emekliliğe hazır değiliz
Aegon, ekonomik ve sürdürülebilir bir emekliliğe katkı sağlamak için dört yıldır gerçekleştirmekte olduğu Aegon Emekliliğe Hazırlık Anketi’nin 2015 sonuçlarını açıkladı. Anket, Transamerica Emeklilik Araştırmaları Merkezi ile işbirliği içinde online platformda küresel ölçekte yapıldı. Emeklilik anketi, 15 ülkeyi kapsayan ve hâlihazırda ücretli bir işte çalışan 14 bin 400 kişi ile emekli olmuş 1600 kişi olmak üzere, toplam 16 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Emeklilik planlamasının dünya çapında yaygınlaştırılmasını amaçlayan Aegon Emekliliğe Hazırlık Anketi’ne ait bu yılki rapor, “Tasarruf Alışkanlığı Olan Bir Dünya Yaratmak” başlığıyla, dünyanın farklı bölgelerindeki insanların emekliliğe yaklaşımlarındaki değişimi, birikim yapma alışkanlıklarını, gelecek beklentilerini ortaya koydu.
Dört yıldır düzenli olarak gerçekleştirilen ankette Türkiye bu yıl ikinci kez yer aldı. Araştırma sonucu Türkiye’deki çalışanların ve emeklilerin, emeklilikten beklentilerini ve emeklilik dönemleri için tasarruf alışkanlıklarını çarpıcı bir şekilde yansıtan anket, Almanya, ABD, Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin, Fransa, Hindistan, Hollanda, İspanya, Japonya, Kanada, Macaristan, Polonya ve Türkiye’de yürütüldü.
10 KİŞİDEN 4’Ü TASARRUF YAPMIYOR
Araştırma bulguları 10 kişiden 4’ü emeklilik için hiç tasarruf yapmazken, tasarruf yapmayanların yarısının aslında emeklilik için birikim yapmayı arzuladığını ortaya koydu. Çalışanların isteği ise bu konuda işveren katkısının ve devlet teşvikinin artması yönünde. Katılımcıların % 45’i ücretlere zam yapılması, % 33’ü de daha cömert vergi avantajları sağlanması durumunda tasarruf yapma yoluna gidebileceklerini ifade ettiler. Öte yandan emeklilik birikimi için gerekli koşullar sağlandığında, insanların daha sağlıklı ve aktif bir emeklilik dönemi geçirme konusunda daha iyimser oldukları sonucu ortaya çıktı.
TÜRKİYE’NİN NOTU DÜŞÜK
Ülkemizde bu yıl ikinci kez yapılan Aegon Emekliliğe Hazırlık Anketi’ne katılanların verdikleri yanıtlara göre ülke notu 10 üzerinden 5.3 seviyesinde gerçekleşti. Emekliliğe hazırlık seviyesinin ‘düşük’ olduğunu gösteren bu notla Türkiye anketin yapıldığı 15 ülke arasında ancak 11’inci sırada yer alabildi. Bu ‘düşük’ puan, tipik bir Türk çalışanının emeklilik için yeterince hazır olmadığına işaret ediyor.
Türkiye’de yapılan ankette emeklilikle ilişkilendiren kavramlar % 43’le ‘boş vakit’, % 32’yle ‘sağlık sorunları’, % 30’la ‘özgürlük’ ve % 30’la ‘keyif almak’ oldu. İnsanların üçte biri (% 32) emeklilikte kendi ihtiyaçlarını gidermek veya eşinin sağlık giderlerini karşılamak için yeterli parası olmayacağından endişe ettiklerini ifade etti.
Türkiye’de çalışanların çoğu emekliliklerini finansal olarak planlamaları gerektiğinin farkında, ancak çalışan nüfusun sadece % 16’sının bu konudaki farkındalığı oldukça yüksek seviyelerde. Çalışanların sadece % 10’u emeklilik için yazılı bir planı olduğunu söylerken, neredeyse yarısı (% 47) bir planının olduğunu fakat bunun yazılı bir plan olmadığını, % 40’ı ise hiçbir planının olmadığını belirtiyor.
TÜRKİYE EKONOMİ KONUSUNDA KARAMSAR
Türkiye’de insanların çoğu önümüzdeki 12 aylık ekonomik görünümle ilgili olumlu düşüncelere sahip değil. Katılımcıların neredeyse yarısı (% 46) ekonominin kötüleşeceğini, dörtte bire yakını da (% 27) ekonomide herhangi bir değişiklik olmayacağını, yine dörtte bire yakını da (% 24) ekonominin iyileşeceğini öngörüyor.
Ekonomik görünümdeki belirsizliğe rağmen bireysel finansman açısından beklentiler nispeten daha iyi seviyelerde. İnsanların beşte ikisi (% 40) önümüzdeki 12 ay içerisinde kendi maddi durumlarının aynı kalacağını düşünürken, üçte biri (% 32) iyileşme bekliyor. Katılımcıların % 23’lük kısmı ise finansal durumlarının kötüleşeceğini tahmin ediyor.
Anket sonuçları büyük çoğunluğun, emeklilik yaşından önce çalışmaya devam edemeyecek duruma gelmeleri halinde kendilerine gelir sağlayacak bir ‘B planı’nın olmadığını, yaklaşık üçte birinden (% 28) ise böyle bir duruma karşı ‘B planı’ olduğunu gösterdi. Bir ‘B planı’ olmayanların çoğu (% 53), böyle bir durumun meydana gelmesi durumunda yapmış oldukları birikimleri harcamak zorunda kalacak. Yaklaşık üçte biri (% 36) finansal güvence için eşlerine veya hayat arkadaşlarına güvenmek durumundayken, dörtte biri de (% 25) geçinebilmek için herhangi bir şekilde bir miras kalmasını bekleyecek.
Çalışma hayatını tamamen sonlandırmak çok masraflı olduğundan, emeklilik dönemindeki harcamaları karşılayacak finansal kaynak oluşturmak oldukça önemli hale geliyor. Türkiye’de emekliliğe geçişle ilgili sorulara verilen yanıtlara göre, çalışanların üçte birinden fazlası (% 37) çalışma hayatına hemen veda etmeyi ve tam anlamıyla emekli olmayı planlıyor. Katılımcıların beşte biri ise bu masrafları dengelemek için tamamen emekli olmadan önce bir süre yarı zamanlı veya geçici bir işte çalışacağını söylüyor. % 18’i emeklilik dönemi boyunca ücretli bir işte çalışmaya devam edeceklerini ifade ederken; % 14’ü de çalışma şekillerini hiç değiştirmemeyi planlıyor. Bu kadar büyük oranda bir çalışan grubunun emeklilikte bir tür ücretli bir işte çalışmaya devam etmeyi düşünüyor olması, emeklilikte rahat bir yaşam sürülebileceğine inanmadıklarının bir göstergesi olarak göze çarpıyor. Sorulara cevap verenlerin çoğunluğu (% 61), rahat bir yaşam tarzıyla emekli olunabileceğine inanmıyor.
Raporun tamamına http://www.aegon.com.tr/Ana-Sayfa/Urun-ve-Hizmetler/Bireysel-Emeklilik-Urunleri/Emeklilige-Hazirlik-Anketi-Sonuclari/ adresinden ulaşılabiliyor.