“DriveSAFE ve WorkSAFE ile sigortacılık alanında fark yaratmak istiyoruz”

“DriveSAFE ve WorkSAFE ile sigortacılık alanında fark yaratmak istiyoruz”

SmartIR olarak hem araç içi güvenlik hem de operasyonel alanlardaki iş güvenliği üzerine yapay zekâ destekli çözümler sunduklarını ifade eden SmartIR kurucu ortağı ve CEO’su Hüseyin Gönenç Başol, “Mobilite ve lojistik sektörlerinde karşılaşılan en büyük sorunların başında, insan kaynaklı risklerin yeterince izlenememesi geliyor. DriveSAFE ile sürücü davranışlarını ve fizyolojik verileri analiz ederek yorgunluk, dikkat dağınıklığı ve agresif sürüş gibi riskleri erken aşamada tespit ediyoruz. Ayrıca, WorkSAFE ile depo ve antrepolarda çalışanların güvenliğini izliyor, iş kazalarının önüne geçiyor, kamera tabanlı analizler ile gerçek zamanlı uyarılar sağlayabiliyoruz” dedi.

Yapay zekâ teknolojilerinin sigortacılık alanındaki kullanım alanı çok hızlı bir şekilde genişliyor. Özellikle görüntü işleme teknolojisi ile birlikte kullanıldığında, risk analizi, kişiselleştirilmiş ürünler, fiyatlama ile birlikte hasar ve suistimal önleme gibiçok farklı değer önerilerini sunmak mümkün. Mobility ve enüstriyel riskler alanında bu tarz çözümlere odaklanan girişimlerin sayısı global ölçekte hızla artıyor. Bu ayki söyleşi konuğum, ülkemizde bu alandaki öncü girişimlerden olan SmartIR kurucu ortağı ve CEO’su Hüseyin Gönenç Başol. Yola çıkış hikâyesi, sundukları ürünler ve çözümler ile birlikte sigorta sektörüne yönelik planları ve hedefleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Selam Gönenç. İstersen sohbetimize öncelikle seni kısaca tanıyarak başlayalım.

Merhaba. ODTÜ Makina Mühendisliği bölümünden 2008 yılında mezun oldum. Sonrasında kurumsal hayata başladım. Ford Otosan ve Aselsan’da teknoloji projelerinde çalıştım. 12 yıl önce kurumsal hayattan ayrılıp, girişimcilik yolculuğuna çıktım. Yapay zekâ, sinyal işleme ve mobilite teknolojilerine duyduğum ilgi 2021 yılında beni SmartIR’ı kurmaya itti. Bugün geldiğimiz noktada, ekip olarak insan davranışını ve çevresel koşulları anlayabilen, bunun üzerinden proaktif çözümler üreten bir teknoloji platformu inşa ediyoruz.

SmartIR girişiminin yola çıkış hikâyesini kısaca paylaşır mısın?

SmartIR’ı kurarken temel motivasyonumuz, yapay zekâyı gerçek dünyadaki problemleri çözmek için daha erişilebilir ve etkili hale getirmekti. Lojistik sektöründe ve şehirlerde, insan hatası kaynaklı problemlerin ve olası makina-insan etkilişimi kaynaklı risklerin elimizdeki teknolojiler ile önlenebilir olması bizi bu alana yöneltti. Yola çıkışımız, bir kazanın yalnızca teknik değil aynı zamanda fizyolojik ve davranışsal bir süreç olduğunu fark etmemizle başladı. İlk prototiplerimizi yolcu taşımacılığı sektöründe uygulayarak, sürücü davranış analizi ve risk skorlaması gibi çözümler geliştirdik. Bu süreçte, çeşitli otomotiv OEM (Orijinal ürün üreticisi) üreticileri, lojistik sektörünün lider kuruluşları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yürüttüğümüz projeler, teknolojimizin sahada karşılık bulduğunu gösterdi.

Odaklandığınız problemler ve sunduğunuz çözümler hakkında neler söylemek istersin?

Bugün mobilite ve lojistik sektörlerinde karşılaştığımız en büyük sorunların başında, insan kaynaklı risklerin yeterince izlenememesi geliyor. SmartIR olarak hem araç içi güvenliği hem de depo ve antrepo gibi operasyonel alanlardaki iş güvenliğini yapay zekâ destekli çözümlerle ele alıyoruz. Araç içi uygulamalarda, sürücü davranışlarını ve fizyolojik verileri analiz ederek yorgunluk, dikkat dağınıklığı ve agresif sürüş gibi riskleri erken aşamada tespit ediyoruz. Bu sayede kazaları azaltırken operasyonel verimliliği artırıyoruz. Benzer bir yaklaşımı iş sahalarına da taşıyoruz. Depo ve antrepolarda çalışanların güvenliğini izlemek, KKD (Kişisel Koruyucu Donanım) kullanımını kontrol etmek, tehlikeli bölgelere erişimi sınırlamak gibi uygulamalarla iş kazalarının önüne geçmeye odaklanıyoruz. Kamera tabanlı analizler ve insan hareket takibi ile iş güvenliği ekiplerine gerçek zamanlı uyarılar sağlayabiliyoruz.

Uyguladığınız iş modeli ve ürünler nelerdir?

İş modelimiz, SaaS tabanlı lisanslama ve modüler donanım kombinasyonu ile esnek kullanım sunuyor. İki temel ürünümüz var; DriveSAFE ve WorkSAFE. Bu ürünlerimizle mobilite ve sabit operasyon alanlarında risk yönetimini uçtan uca kapsayan bir yapı oluşturduk. Böylece hem sürüş hem de çalışma ortamlarındaki davranış temelli riskleri görünür kılıp, veriyle önlenebilir hale getiriyoruz.

Sigorta sektörü de ilgi alanınızda. DriveSAFE ve WorkSAFE ürünleriniz sigorta şirketleri için hangi değer önerilerini sunuyor?

Sigorta sektörüne sunduğumuz en önemli katkı, DriveSAFE ve WorkSAFE çözümlerimizle sağladığımız gerçek zamanlı, davranış temelli risk analizidir. DriveSAFE; sürücülerin dikkat seviyesi, yorgunluk durumu, sürüş tarzı ve çevresel koşulları analiz ederek kaza risklerini önceden tespit eder. Bu veriler, sigorta şirketlerine daha adil ve kişiselleştirilmiş poliçe fiyatlaması sunma imkânı tanır. Aynı zamanda hasar öncesinde devreye girerek tazminat maliyetlerini azaltır ve müşteri memnuniyetini artırır. WorkSAFE ise depo ve antrepo gibi riskli çalışma alanlarında görevli personelin güvenliğini izler. KKD kullanımı, tehlikeli alanlara giriş gibi kritik davranışları analiz eder ve olası iş kazalarını önceden belirleyerek sigorta risklerini düşürür. Bu iki ürün sayesinde, sigorta şirketleri sadece hasar sonrası değil, hasar öncesi süreçlerde de aktif rol alabilir. Böylece hem filo hem de işyeri poliçelerinde risk yönetimini daha veriye dayalı ve proaktif şekilde yürütebilirler.

Sigorta şirketleri niçin sizinle birlikte çalışmalı? Onlar için hangi problemleri çözebilirsiniz?

Özellikle riskin ve hasar frekansının yüksek olduğu alanlarda sigorta şirketlerinin riski yönetme, doğru fiyatlama yapma ve olası hasarları önleme konusundaki hassasiyeti daha yüksek oluyor. Bizim odaklandığımız lojistik sektörü de buna bir örnek. Sigorta şirketleri bizimle çalışarak hem sürüş güvenliği hem de işyeri güvenliği alanında proaktif risk yönetimi sağlayabilir. DriveSAFE, sürücülerin dikkat, yorgunluk ve sürüş tarzı gibi davranışlarını analiz ederek kazalar yaşanmadan önce uyarılar sunar. Bu sayede filo poliçelerinde hasar frekansı azalır, primlendirme daha adil hale gelir. WorkSAFE ise depo ve fabrika gibi alanlarda çalışanların güvenlik davranışlarını takip ederken KKD eksikliği, tehlikeli bölge ihlali gibi riskleri anında tespit eder. Böylece iş yeri poliçelerinde riskler düşer, iş kazalarının önüne geçilir. Her iki sistem de olay anı verileriyle hasar süreçlerini hızlandırır, şeffaf ve veri temelli karar alma imkânı sunar.

SmartIR olarak sigorta sektöründeki oyuncularla ne tür iş birlikleriniz olabilir?

SmartIR olarak sigorta sektörüyle iki ana modelde iş birliği öngörüyoruz. İlki, filo yöneten müşterilere poliçe sunan sigorta şirketleriyle, DriveSAFE verilerini entegre ederek sürücü risk skorlarına dayalı, daha rekabetçi ve adil tekliflerin oluşturulması. İkincisi ise bireysel poliçelerde, özellikle kasko ve trafik sigortalarında, davranış temelli veriyle dinamik primlendirme yapılmasını sağlamak. Buna ek olarak, hasar inceleme, sahtekârlık tespiti ve sürücü eğitimi gibi alanlarda da teknolojimizi sunuyoruz. WorkSAFE ile işyeri güvenliği verileri üzerinden benzer modeller, işveren sorumluluk sigortaları için uygulanabilir. Usage Based Insurance (UBI) modeline geçmek isteyen sigorta şirketleri için güçlü ve esnek bir teknoloji ortağıyız.

Geleceğe ilişkin yol haritanız ve hedeflerinize de değinelim istersen.

2025 ve sonrasında 3 ana hedefimiz var. İlk olarak, Avrupa başta olmak üzere uluslararası pazarlara açılarak kamu ulaşım operatörleri ve sigorta şirketleriyle stratejik ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz. İkinci olarak, veri ürünlerimizi genişleterek yalnızca sürüş güvenliği değil, sağlık ve çevre verilerini de entegre eden çözümler sunmayı planlıyoruz. Üçüncü hedefimiz ise, özellikle biyometrik veri kullanımında Avrupa regülasyonlarına tam uyumlu, etik ve sürdürülebilir sistemler geliştirmek. Ayrıca, yapay zekâ altyapımızı şehir altyapısı güvenliği ve yol kalitesi gibi alanlara da taşıyarak, mobilite ve sigorta sektörlerinde uçtan uca değer sunan bir teknoloji ortağı olmayı amaçlıyoruz.

İlave etmek istediğin bir mesaj var mı?

Teknoloji, sadece verimlilik değil aynı zamanda adalet, güvenlik ve sürdürülebilirlik için de bir araç. Biz SmartIR olarak bu sorumluluğun farkındayız ve değer zincirindeki tüm paydaşlarla birlikte çalışmak için açık bir yaklaşım benimsiyoruz. Sigorta sektörü de bu dönüşümde önemli bir aktör. Daha adil, daha güvenli ve daha veriye dayalı bir sigorta dünyasını birlikte inşa edebiliriz

Yorum yazın