Dilim dilim dil -2

MATEMATİĞİ evrenin dili olarak kabul edersek, onun bir parçası olan insanın dilinin önemini daha iyi anlama imkânını buluruz.
70 bin yıl önce diğer canlılardan farklı olarak neredeyse bu günkü insanın anatomik özelliklerine ulaşan arkaik insanlar, bizim sahip olduğumuz beyin yapısına sahip olsalar dahi belirgin bir üstünlükleri yoktu.
Aradan geçen 40 bin yıldan sonra, (günümüzden 30 bin yıl önce) insan oğlunun beyin iç yapısı değişti ve böylece insan düşünebilme ve iletişim kurabilme yetisine sahip oldu. İşte böylece iletişim ve bilişim dönemi başladı.
İnsanı diğer canlılardan ayıran ve onu diğer canlılara üstün kılan en önemli özelliği bir dile sahip olmasıdır. Bu dil sayesinde insanın insanla ve yaşadığı dünyayla ilgili bilgi paylaşımı zaman içinde evrilerek günümüze kadar gelindi.
İnsan topluluklarını millet haline getiren en önemli unsurlardan biri dildir. Dil düşüncenin dışa yansıtılmasında vazgeçilmez bir araçtır. Dil toplumun kültürünün dışa yansıtılmasıdır. Bir toplumun kültürün gelişmesi ve nesilden nesile aktarılması ancak dil ile mümkün olur.
Dil demek; anlamak demek, anlatmak demek, düşünmek demek, sanat demek, duygu demek, sevmek demek, kültür demek, uygarlık demek, din demektir. Bir toplum için dil her şey demek, kısaca var olmak demektir.
Bugün dünyamızda kaç dilin konuşulduğunu kesin olarak belirlemek mümkün olmamakla birlikte, dil bilimi alanında yapılan araştırmalara göre, yaşayan veya ölü 4 bin civarında dil olduğu biliniyor. Dilini kaybeden toplumların yok oldukları da acı bir gerçek.
Dilini dünyaya kabul ettiren toplumlar hakim güç olarak dünyaya hükmediyorlar. Alın size İngiliz İmparatorluğu… Deniz aşırı güce sahip olmasının temelinde askeri kuvvetlerin gereksinimini azaltma, onun yerine sessizce dilin yayılması stratejisi bulunuyor.
Dilini kaybeden milletler zamanla yok olmaya veya güdülmeye mahkûm oluyorlar.
Türkçe, dünya dilleri arasında bilinen en eski dillerden biri. Konuşma dili olarak 5 bin yıllık, yazı dili olarak ise 1500 yıllık bir geçmişe sahip. Atatürk’ün de desteklediği, Türkçe’nin en eski dil olduğunu savunan Güneş Dil Teorisi görüşüne sahip olanlara göre ise dilimizin 8500 yıllık bir geçmişi var.
Her dil gibi dilimiz de zaman içinde başka dilleri etkilemiş ve başka dillerden de etkilenmiştir. Türkçemizin küreselleşmenin neden olduğu baş döndürücü teknolojik ve düşünsel unsurların yarattığı etkilerden, son yıllarda yabancı kelimelerin özensiz ve abartılı boyutlarda kullanımından büyük zarar gördüğü şüphesizdir.
Bakın bundan 86 yıl önce yüce önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk konuyla ilgili görüşlerini nasıl dile getirmiş;
“Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”
Ve bugün neredeyiz? Müsaadenizle nerede olduğumuzu gelecek yazımda örneklerle anlatayım.

Yorum yazın