Çınarla ben
YENİ yılın ilk ayını hızlıca tamamlıyoruz.
Aylar ve yıllar artık daha bir hızlı geçiyor. Ocak ayı bitmek üzere. Nazım bu ay doğmuş, tam 112 yıl önce. Şubat ayında da Sevgililer Günü kutlanacak.
Nazım’ı mı yazayım yoksa Aziz Valentine’i mi? En iyisi bir taşla iki kuş vurmak…
Nazım’ın ağzından sevgili oğluma sesleneceğim.
Bir oğlum var ellerinizden öper, bilmeyenler için söyleyeyim, adı Çınar.
Nazım şiiri sanki oğlum için yazmış. Aslında bizimkisi isim benzerliği ama şiirdeki gerçek hepimiz için.
Birlikte şiirin tadını çıkaralım.
Su başında durmuşuz,
Çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor,
Çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
Çınarla bana.
Su başında durmuşuz,
Çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor,
Çınarla benim, bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
Çınarla bana, bir de kediye.
Su başında durmuşuz,
Çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor,
Çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
Çınara, bana, kediye, bir de güneşe.
Su başında durmuşuz,
Çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
Çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize,
Çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.
Su başında durmuşuz.
Önce kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim,
kaybolacak suda suretim.
Sonra Çınar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak;
sonra o da gidecek…
Su başında durmuşuz.
Su serin,
Çınar ulu,
Ben şiir yazıyorum.
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak.
Çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze…
Maalesef şiirde eşime yer yok. Artık o da kusurumuza bakmaz. Nazım şiiri sipariş üzerine bizim için yazmadı ki. Dedim ya bizimkisi sadece isim benzerliği…
Evet, şairin dediği gibi her şeye rağmen yaşıyoruz. Şükürler olsun hala su başındayız. Daha ne olsun…
Yüce Tanrım hepinize bütün sevdiklerinizle birlikte nice
‘Sevgililer Günü’ yaşatsın, hayatın ışığı ruhunuzu aydınlatsın.