Acenteler artık BES ve hayat branşlarında da faal olmalı
SAB Başkanı Doğan Şen, serbest tarife dönemiyle başlayan ve hızlanarak devam eden acımasız fiyat rekabeti ile artaran operasyonel maliyetlerin acentelerin gelirinin azalmasına neden olduğunu belirtti. “Olağan Dışı Riskler olarak kabul edilen kimya, plastik, ahşap ve tekstil gibi sektörlere karşı sigorta şirketlerinin olumsuz yaklaşımı da buna eklenince acenteler iş yapamaz noktaya geldi” diyen Şen, sigorta şirketleri arasında yaşanan fiyat rekabetinin ve risk kabul kriterlerinin acente gelirlerini olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Hayat dışı branşlarda tüm zorluklara rağmen hâlâ üretimin önemli bölümünü gerçekleştiren acentelerin gelirlerini artırmanın yollarını bulmak zorunda olduklarını ifade eden Şen, “Son on yılda sigorta şirketleri kurumsal yapılarını güçlendirmek adına pek çok yatırım yaparken, acenteler para kazanamadıkları için bu dönemi yakalayamadı. Oysaki gerçekleşen yasal düzenlemelerin acenteler açısından en büyük amacı, bu yapının giderek güçlendirilmesiydi” dedi.
‘YABANCI SERMAYEDEN ARTIK ACENTELER DE PAY ÇIKARMALI’
Yabancı sermayenin Türk sigorta sektörüne yaptığı yatırımlardan acentelerin gereken payı alamadığını vurgulayan Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Üretimlerini gerçekten çok zor koşullar altında gerçekleştiren acenteler, tüketicinin fiyat rekabeti konusunda bilincinin gelişmesi sonrasında müşterileri karşısında güven sorunu yaşıyor. Trafik ve zorunlu sigortalarda dahi yaşanan fiyat rekabeti, acentelerin ticari faaliyetlerini sürdürmelerini zorlaştırıyor. Özellikle son dönemde sigorta şirketleri tarafından hekim sorumluluk poliçelerinde yüzde 1’lere düşürülen komisyon oranı karşısında acenteler hiçbir şey yapamıyor.”
Acentelerin yeni fırsatları çok iyi değerlendirmesi gerektiğinin altını çizen Şen, ülkemizde büyük oranda hayat dışı sigortacılık faaliyetinde bulunan acentelerin, hayat ve bireysel emeklilik alanında daha etkili olması gerektiğine dikkat çekti. Acentelerin, özellikle Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) devlet katkısının yarattığı ivmeden mutlaka pay alması gerektiğini söyleyen Şen, acenteler olarak müşterilerine insan faktörünün önemini vurgulamaları gerektiğinden bahsetti.
‘GÜVEN FAKTÖRÜ BANKADAN ZİYADE ACENTEDEN YANA’
Tüketiciye, günlük hayatın koşturması içinde hayatını ve geleceğini göz ardı etmemesi gerektiğini anlatmalıyız. Tüketiciler, uzun soluklu işbirlikleri nedeniyle sigorta danışmanı olarak gördükleri acente dostlarına diğer dağıtım kanallarından daha fazla güveneceklerdir. Hayat sigortaları, bu şekilde kredi sözleşmelerinin bir parçası olmaktan çıkarak acenteler sayesinde tabana yayılabilir” diyen Şen; acenteleri, bankaların sigorta üretiminde hayat dışında artan paylarından şikayet etmek yerine, hep birlikte bankaların emeklilik ve hayat branşındaki paylarına ortak olmaya çağırdı.
Bireysel emeklilik ve hayat branşında faaliyet gösteren sigorta şirketlerine de acentelere verecekleri destek konusunda önemli görevler düştüğüne değinen Sigorta Acenteleri Derneği Başkanı Doğan Şen, “Hayat branşı kesinlikle ekip gerektiriyor ve bu ekiplerin, şirketlerin profesyonel eğitmenleri tarafından teknik ve pazarlama, satış eğitimlerinden geçirilerek acente yönetimine bırakılması gerek. Ayrıca ekiplerini profesyonelce yönetmeleriyle ilgili olarak da şirketler acentelerini eğitmeli. Böylece sigorta acenteleri de sahip oldukları portföyleri bu ekiplerle beraber BES ve hayat branşında kullanma olanağına sahip olacak” diye konuştu.
‘BES VE HAYAT BRANŞINDA FAAL OLMAK İÇİN GEÇ DEĞİL’
2014 Temmuz sonu itibarıyla BES’teki katılımcı sayısının 4 milyon 700 bine, fon büyüklüğününse 30 milyara ulaştığı bilgisini veren Şen, böyle bir dönemde acentelerin bu alanda faaliyete başlamak için daha fazla geç kalmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca sistemden emeklilik hakkını kazanan kişilere sunulacak emeklilik gelir planlarının sigorta şirketleri tarafından hazırlanmadığını aktaran Şen, bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini dile getirdi. Bugüne kadar BES’i birikimli hayat sigortalarının alternatifi olarak gösteren sektörün hayat sigortalarının gelişimini istemeden engellediğini ifade eden Doğan Şen, sözlerini şöyle tamamladı: “Genellikle bankalar tarafından kredi bağlantılı olarak tüketiciye sunulan hayat sigortalarının gereken özenle satılmaması nedeniyle, riskin gerçekleşmesi sonrasında tüketiciler mağdur oluyor. Hayat ve ferdi kaza ürünlerinin, tüketicinin ihtiyaçları çerçevesinde çeşitliliğinin artırılması gerek. Özellikle ferdi kaza poliçelerinde, acente satışını motive etmek amacıyla komisyon gelir oranlarının yüksek tutulması, bu branşın pazar payını artıracaktır.”
‘GELİŞMİŞ PAZARLARDA HAYAT BRANŞI ACENTELERLE BÜYÜYOR’
Kamu otoritesinin de çok önem verdiği hayat sigortalarının, sigorta sektörü gelişmiş ülkelerde kredilerle bağlantılı satılmasının zorunlu olmaktan çıkarıldığını belirten Doğan Şen, bu ülkelerde hayat ve emeklilik branşlarının acente teşkilatıyla beraber büyüdüğüne dikkat çekti. Ülkemizde de bunun mümkün olduğunu kaydeden Şen, şunları söyledi: “SAB Sigorta Acenteleri Derneği olarak, acentelerin BES ve hayat branşında etkin olarak faaliyet göstermeleri adına çalışmalarımız artarak devam edecek. Bunun sonucunda, acente meslektaşlarımızın finansal anlamda güçlenerek ülke ekonomisine ve istihdama sağlayacağı katkı büyük olacak.”