Yaz bitti, yazarlarımızın tatili bitmedi

Geçen ay yazarlar yemeği için Kanyon’daki Escale Restoran’da buluştuk. Güz gelmesine rağmen yazın etkileri sürdüğünden ekip yine oldukça eksikti. Arkadaşların kimi tatildeydi, kimi de işi gereği yemeğe gelememişti.
Escale dünya mutfağı, ağırlıklı olarak da Avrupa mutfağını sunan bir mekan. Yemek listesinde hem et çeşitleri, hem de rizotto, pizza, kendi yaptıkları makarna çeşitleri, salatalar ve zeytinyağlılar var. Kısaca seçenek bol, böyle olunca arkadaşlar yemeklerini gönüllerince seçtiler ve afiyetle yediler…
Yemekte David Ağabey’in eksikliği hissedildi. Faruk Kaptan da biraz durgundu. Ama buna rağmen oldukça keyifli bir yemek yedik. Mehmet Aydoğdu onların eksikliğini hissettirmedi. Diğer arkadaşlar da ona destek verdi. Yazıyı arkadaşlardan birinin anlattığı fıkrayla noktalayalım.
Evde telefon çalmış, kadın açmış.
-Alo buyrun!
-Emel Hanım?
-Evet efendim, buyrun?
-Emel Karakaş değil mi?
-Evet efendim…
-Hanfendi burası …. Laboratuvarı. Eşinizin tahlil sonucu geldi.
-Oh, çok şükür! Dinliyorum…
-Ancak aynı isimde birinin daha tahlil sonucu var elimizde. Yanlışlık yapmaktan korkuyoruz. Açık konuşmak gerekirse, hangisi daha kötü bilemiyorum!
-Ne demek istiyorsunuz?
-Valla, biri Alzheimer, diğeri AIDS…
-Bir daha yaptırsak testi…
-Hanfendi, biliyorsunuz bunlar pahalı testler. Sigorta şirketi ödemez ikinci testi…
-Ne yapmalı o zaman?
-Bakın biz burada düşündük, şöyle bir fikir geldi aklımıza:
Kocanızı bindirin arabaya, şehrin ortasında bir yerde bırakın…
Evi bulursa, sakın bir daha onunla yatmayın!
(M. Emin Özcan)

Yorum yazın