Ve Bugünkü Ben
İKİ gün sonra benim doğum günüm; 20 yaş, 35 yaş, 40 yaş derken, geriye şöyle bir bakıyorum ki hayattan bir yaş daha alıvermişim.
Şöyle bir hayat muhasebesi yapayım dedim, aklıma Can Yücel’in muhteşem şiiri geldi. “20 yaş, 35 yaş, 40 yaş ve Bugünkü Ben” şiiri.
Büyük usta şiiri kaçıncı yaşında yazdı bilmiyorum ama 40’lı yaşlardan sonra olduğu kesin.
Demek ki insan 40’lı yaşlardan sonra kendisini yavaş yavaş tanımaya başlıyor. Hayat kırkından sonra başlar diye bir laf vardır, meğer doğruymuş.
Benim de 40’lı yaşlarımın üzerinden bir 34 yıl daha geçti, o halde ustaya kulak vermek farz oldu.
Bakalım nasıl değerlendirmiş Can Yücel 20’nci yaşını, 35’inci yaşını, 40’ıncı yaşını davet ettiği bu güzel şiirinde.
“Şunları bir araya toplayayım,
Bir güzel muhabbet edelim diye düşündüm.
Mutfak işinden de anlarım.
Donattım sofrayı,
Bayağı uğraştım.
Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.
Bayağı da para gitti.
Birinin yediğini öbürü yemez,
Ötekinin içtiğini beriki içmez,
Dört kişilik sofra kurdum.
Mumları da yaktım.
Bak hepsi, Erick Satie severdi.
Hatırladım.
Müziği de ayarladım.
Geldiler.
20 yaşında ben,
35 yaşımda ben,
40 yaşımda ben ve
bugünkü ben dördümüz.
Birden 20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum,
40 yaşımın karşısına da, ben geçtim.
Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
Yatıştırayım dedim,
-Sen karışma moruk- dediler.
Büyük hır çıktı,
Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
Evin de içine ettiler.
Bende kabahat,
Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine…”
Şiiri tekrar tekrar okuduktan sonra kafam iyice karıştı. Kırkını çok gerilerde bırakmış bugünkü ben olarak ben de çağırsam mı acaba güzel bir masa kurup; 50 yaşımı, 60 yaşımı, 70 yaşımı doğum günümü kutlamaya?
Kendim için aynı daveti yapmaya cesaretim var mı bilemedim, çünkü ben İkizler burcuyum; yani içimde iki tane Faruk var. Her bir yaşımı ikiyle çarpmak gerek.
Bir taraftan çok kalabalık oluruz, büyük çıngar kopar diye korkuyorum. Bir taraftan da bugünkü ben olarak, geç bile olsa böyle bir yüzleşmeden kaçınmanın doğru olmayacağını düşünüyorum.