
Trump etkisi vergi alanında hızlı başladı
“Dijitalleşen Ekonominin Vergi Sorunlarına Yönelik İki Sütunlu Çözüm” sürecinin ABD Başkanı Donald Trump’ın yayımladığı “OECD’nin Küresel Asgari Vergi Anlaşması ile ilgili Başkanlık Kararnamesi” ile neredeyse yok sayıldığını ifade eden EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Vergi Bölümü Şirket Ortağı Levent Atakan, “Trump’ın bu yaklaşımının, uluslararası vergi düzenlemelerini kendi politikalarını gerçekleştirmede bir araç olarak görmesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz” dedi.
EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Vergi Bölümü Şirket Ortağı Levent Atakan, ABD başkanlık seçimleri sonrasında uygulanan vergi düzenlemelerindeki değişiklik hakkında konuştu. Atakan, şu açıklamalarda bulundu: “Geçtiğimiz günlerde sabah trafiğinde bir radyo programını dinlerken, programa konuk olarak katılan saygın bir ekonomist, ABD başkanlık seçimleri sonrasında aslında bundan sonra ekonomide “Trump riskini” dikkate alarak kararlar verilmesi gerektiğini ifade etti. Ağırlıklı olarak vergi alanında çalışan bir yönetici olarak, vergi dünyası için bunun büyük bir anlam ifade etmeyeceğini düşünmüştüm. Ancak gelişmeler yanıldığımı gösteriyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD), yaklaşık 30-35 yıldır bir bacağı “vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınma” konularıyla mücadele ediyor. OECD’nin önderliğinde yaklaşık 140 ülkenin de bu çalışmalara katıldığını da göz ardı etmemek gerek. Buradaki amaç; artan bütçe açıkları, ülkelerin kurumlar vergisi oran yarışına dönen vergi rekabeti ve vergi cennetlerinin sıfır vergi oranı uygulamaları, dijitalleşen ekonomide fiziki iş yerlerine yönelik uluslararası vergi kurallarının yetersizliğine karşı, bütçe vergi gelirlerinde dolaylı vergilerin payının artması ve gelir dağılımı eşitsizliğini bozması ile kamuoyunun çok uluslu şirketlerin adil vergi ödemediği algısı nedeniyle oluşan baskılara çözüm bulmak.
‘140 ÜLKENİN UZLAŞISIYLA GELİŞTİRİLDİ’
Belki de bugüne kadar OECD’nin en kapsamlı düzenlemesi “iki sütunlu çözüm” olarak adlandırdığı uzlaşı oldu. Ancak 140 ülkenin uzlaşısıyla “uluslararası vergileme kurallarının dönüşümü” için geliştirilen “Dijitalleşen Ekonominin Vergi Sorunlarına Yönelik İki Sütunlu Çözüm” süreci Başkan Trump’ın 20 Ocak 2025’te göreve başlamasıyla yayımladığı “OECD’nin Küresel Asgari Vergi Anlaşması ile ilgili Başkanlık Kararnamesi” ile neredeyse yok sayıldı. Bununla birlikte, 140 ülkenin %50’den fazlası sözünde durarak düzenlemeleri kendi ülkelerinde hayata geçirmeye başlamıştı. Kararname, ABD Hazine Bakanı ve OECD’deki ABD Büyükelçisine küresel asgari vergi anlaşmasıyla ilgili olarak önceki ABD yönetiminin verdiği taahhütlerin, ABD Kongresi’nin ilgili hükümleri kabul eden bir yasa çıkarmaması halinde ABD’de hiçbir geçerliliği ve etkisi olmayacağını OECD’ye bildiriyor. Söz konusu kararname, “Küresel Asgari Vergi Anlaşması”nın ABD’de hiçbir hükmü ve etkisi olmadığını belirtiyor. Bunun nedeni ise Trump’ın bu sürecin ABD’nin vergileme hakkını engelleme riski. Esasen OECD’nin “Küresel Asgari Vergi Anlaşması” hiçbir ülkede hükmü ve etkisi olan bir düzenleme değil. Hükmü olması için anlaşmaya destek veren ülkelerin OECD’nin belirlediği model kuralları yasama sürecinden geçirerek iç mevzuatlarına dahil etmeleri gerekiyor.
‘ABD’NİN İZLEDİĞİ YOL KRİTİK OLACAK’
Aslında bu tip bir kararname çıkarılmasına gerek olmadığını düşünüyoruz. Zaten ülke vergi düzenlemelerinde değişiklik yani OECD’nin “Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımı” ile ilgili “Çok Taraflı Sözleşmesi” (MLI) bile çifte vergilemeyi önleme anlaşmaları ABD yasama organlarının onayı olmadan yürürlüğe giremiyordu. Daha önceki başkanlık döneminde olduğu gibi, ABD’nin OECD’nin liderliğindeki teknoloji şirketlerine yönelik vergilendirmesiyle ilgili küresel görüşmelerden çekilmişti. Trump’ın bu yaklaşımının, uluslararası vergi düzenlemelerini kendi politikalarını gerçekleştirmede bir araç olarak görmesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Bu nedenle vergi (uluslararası vergileme konusunu bir pazarlık unsuru olarak görmesi) konusuna başka kimsenin taraf olmasına izin vermek istememesi konusu gündeme geldi. ABD’nin bundan sonra izleyeceği yol diğer ülkeler için de kritik olacak. Trump’ın yaklaşımı diğer ülkeler ile vergi konularında iş birliğinden vazgeçmek ve belki rolü gereği kendi ülke çıkarını maksimize etmek olabilir. Bu durumda her ülkenin kendi çözümünü bulması gerekecek.”