Trafik sorununu nasıl çözeceğiz?
KONU başlığımız kimseyi yanıltmasın, toplumun genelinde görülen eğitim eksikliğinin en çarpıcı örneklerini trafikte görüyoruz. O yüzden trafikte olan düzelmenin eğitimde yapılan hamlelerin ürünü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. ABD merkezli ‘The Center on International Education Benchmarking (CIEB)’ dünyanın en başarılı eğitim sistemleri üzerine çalışmalar yürütüyor. PISA gibi uluslararası öğrenci değerlendirme programlarında yüksek performans gösteren ülkelerin neyi iyi yaptığını analiz ediyor ve güncel eğitim stratejilerine yönelik raporlar yayınlıyor. CIEB, aşağıda, ülkelerin odaklanması gereken, Türkiye’nin de çok şey öğrenebileceği 9 önemli ipucunu paylaşıyor.
***
Okula başlamadan önce çocuklara ve ailelere destek sağlayın
Okula sağlıklı bir şekilde başlayan çocukların öğrenmeye karşı daha meraklı ve hazır oldukları görülüyor. Çocuklarına erken yaştan itibaren destek veren ülkeler eğitimde daha başarılı.Yüksek nitelikli anaokullarının sayısının artırılması aynı zamanda çalışan annelerin mağdur olmamasını da sağlıyor. Bunu yapmayan ülkeler gittikçe güçlenen ve büyüyen bir gelir eşitsizliğine sahip oldukları için birçok çocuk okula dezavantajlı olarak başlıyor.
***
Dünya standartlarında ve uyumlu bir öğretim sistemi geliştirin
Eğitimde adından söz ettiren ülkeler, tüm öğrenciler için son derece gelişmiş, uyumlu ve talepkar bir öğretim sistemine sahip. Bu sistemler; performans standartlarını, müfredatlarını ve değerlendirme mekanizmalarını verimli şekilde bünyesinde topluyor. Eğitimde lider olanlar, sistemlerini bu yönde kurduktan sonra bir kenara çekilmiyor, diğer lider ülkelerle kendi standartlarını sürekli kıyaslıyor. Müfredat ölçme değerlendirme yaklaşımlarını ele alıyor. Müfredatlar genellikle, ana dil, yabancı dil, matematik, fen bilimleri, teknoloji, kendi tarihleri, dünya tarihi, coğrafya, müzik, güzel sanatlar ve fiziksel eğitim derslerini içeriyor. Bu ülkeler söz konusu derslerde öğrencilerine şu kazanımları vermeye çalışıyor: bilgi genişliği, alanlarda derin kavramsal bir anlayış, iyi yazabilme becerisi, birçok farklı disiplinden materyalleri gerçek dünya problemlerini irdelemek için sentez haline getirebilme becerisi, güçlü, analitik, yaratıcı ve yenilikçi bir kapasite oluşturmak.
***
Risk altındaki çocuklara daha çok kaynak ayırın
Eğitimde en iyi performansı gösteren ülkeler, kendi sistemlerini yaratmak için önemli bir karar vermeyi ve uygulamayı başarmışlar. Eskiden sadece elit öğrencilerin sahip olduğu eğitim standartlarını herkese sundular. Burada devlet politikasına yön verenler artık bir noktayı iyi anladılar. Dezavantajlı çocukların yüksek seviyede başarı yakalayabilmesi için, avantajlılara göre daha fazla kaynağa ulaşmaları gerekiyor. Bu ülkeler, dezavantajlı öğrenciler için daha çok öğretmen kullanıyorlar. Bazı ülkeler en iyi öğretmenlerine teşvik sağlayarak düşük gelirli ve göçmen ailelerin çocuklarına daha kaliteli eğitim vermenin yollarını arıyor.
***
Yüksek kalitede öğretmenlerin seçiLmesini garanti altına alın
Eğitim sistemleri ve başarıları belirlenmiş olan ülkeler, daha önceleri sadece seçkin öğrencilerin sahip olduğu standartların genele yayılmasının yüksek kalitede öğretmenler olmadan başarılamayacağını öğrenmişler. Özellikle Güney Kore ve Finlandiya’da öğretmen yetiştirme programları son derece seçicidir. Öğretmen yetiştirme programına alınacak adayları titiz ve kapsamlı bir seçim süreci bekler. Seçimi yapacak olan uzmanlar yetiştirme programına kabul edilecek adaylarda akademik geçmişe, öğrenciler için ne oranda güvenilir olabileceğine ve öğretme konusundaki tutkusuna bakıyor.Öğretmenler mesleğe atıldıkları ilk birkaç yılda uzman/tecrübeli bir öğretmenin yanında staj yapıyor. Mesleğe hazırlanması için yeni öğretmenlere bu süreler tanınıyor.