Trafik hasarlarında araç değer kaybı sorunu

TRAFİKTE olan bir araç için araç işleteninin 2918 Sayılı KTK’nin 91’inci maddesi gereğince mali sorumluluk sigortası yaptırma sorumluluğu bulunmaktadır. Yine aynı kanunun 85’inci maddesi ile trafik poliçesi genel şartlarının kapsam maddesi gereğince sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.

Maddi hasarların ödenmesi konusunda sigorta şirketleri üzerlerine düşen tazmin sorumluluğunu yerine getirmekte ise de özellikle aracın kazanç ve değer kaybına ilişkin talepler zarar görenler açısından sorunlu ve sıkıntılı bir hal almış durumdadır.

Bu noktada hemen belirtmeliyim ki, zarar gören aracın çalışmadığı günlere ilişkin kazanç kaybı dolaylı bir hasar/zarar olduğundan trafik sigorta poliçesinin kapsamı dışındadır. Diğer bir söylem ile sigorta şirketinin “doğrudan gerçekleşmiş bir zarar” olmaması nedeni ile kazanç kaybı için tazmin sorumluluğu bulunmamaktadır.

Ancak aynı şeyi zarar gören aracın değer kaybı için söylenmesi mümkün değildir. Çünkü trafik kazası sonucunda araçta oluşan zarar doğrudan bir zarar olup bu zarar kavramı içerisinde “Araç Değer Kaybı” da bulunmaktadır.

Nitekim birçok sigorta şirketinin değer kaybına ilişkin zarar taleplerini ödememesi üzerine konu Yargıtay’a intikal etmiş yapılan inceleme ve hukuki değerlendirmeler sonucunda değer kaybı zararları için sigorta şirketlerinin trafik sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağı kararı verilmiştir. Bu kesitte hukuki neden ve gerekçeler üzerinde durmayıp yalnızca Yargıtay karar numaraları vermekle yetineceğim. (Yargıtay 4. HD 2003/16114 E. Sayılı Kararı- Yargıtay 19.HD 2001/115 E. Sayılı Kararı- Yargıtay 17. HD 05.04.2010 Tarihli Kararı)

ARAÇ DEĞER KAYBI HESAPLAMA PARAMETRELERİ

Zarar gören aracın kaporta ve mekanik hasarları, marka, model, kullanım durumu ve ikinci el piyasa koşulları esas alınarak ne kadar değer kaybı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bu konuda gerek Avrupa’da gerekse Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılan matematiksel formüller bulunmaktadır. Bu tür yöntemlerden yola çıkılarak Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından örnek bir çalışma yapılmıştır. TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi’ne gönderilen 24.01.2013 tarihli yazıda değer kaybının hesaplanma yöntemi için bir minüskül düzenlenmiş ise de söz konusu yöntem hâlâ kesinleşmemiş ve taslak olarak kalmıştır.

Her ne kadar matematiksel formüllerin kullanıldığı bir yöntem yasal olarak esas alınmıyor olsa da ülkemiz koşullarına ve ikinci el piyasalarında alıcıları etkileyen faktörler de göz önüne alınarak aşağıdaki parametrelere uygun bir değer kaybı hesaplanması yapılmalıdır.

Aracın piyasada tercih edilirliği,

Aracın km’si

Yedek parça temin kolaylığı,

İşlem gören kaporta parça sayısı,

Kaporta/boya onarım kalitesi,

Değişen parçanın araç üzerindeki konumu,

Kullanılan yedek parçanın türü,

Parça değişiminde uygulanan yöntemler,

Geçmişte hasar olup olmadığı, var ise sayısı

Onarımın yetkili serviste yapılıp yapılmadığı,

İkinci el piyasasında alıcıların baskı unsurları

Eğer, zarar gören aracında oluşan değer kaybının saptanması için 5684 Sayılı Sigortacılık Yasası’nın 19’uncu maddesi gereğince kendi eksperini tayin etmiş ise zarar gören tarafından ödenen eksper ücreti için de TTK Md 1426 gereğince sigortacının tazmin sorumluluğu bulunmaktadır.

Yorum yazın