Tarım sigortaları 10 kat büyüdü
Sel, don, dolu, fırtına ve hortum gibi doğal afetlere karşı üreticinin zararını karşılayan tarım sigortalarına karşı başvuru sayısı her geçen gün artıyor. 2014’ün özellikle tarım açısından çok fazla afet ve donun meydana geldiği bir yıl olduğu biliniyor. Prim desteğinin yüzde 50’si bakanlık tarafından karşılanan Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi (TARSİM) kapsamında sigorta yaptıran ve hasar tespit edilen üreticiye, gördüğü zarara karşılık geçtiğimiz yıl 530 milyon lira tazminat ödendi. Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Bekir Engürülü’nün yaptığı açıklamaya göre, üreticilere geçen yıl yapılan 530 milyon liralık zarar ödemesi bugüne kadarki en yüksek rakam. Geçen yıl 1 milyon 100 bin çiftçinin yaklaşık 32 milyon dekar alanda zarar gördüğünü belirten Engürülü, 2015’in ilk günlerinde etkili olan kar yağışının ise özellikle hububat ekimi açısından çok faydalı olduğunu ifade etti. Engürülü, geçen yıl yaşanan kuraklık ve don olaylarının ardından 2015’te etkili olan kar yağışının tarıma faydasının olacağını söyledi. İl bazında yapılan sıralamaya göre geçen yıl en fazla ödeme Malatya, Giresun ve Ordu’ya yapıldı.
SİGORTALANMA ORANI ARTACAK
Sigorta yaptırmadan alınan tedbirlerin yeterli olmadığını düşünen sektör temsilcileri, poliçe satışlarında artış görülmesini bekliyor. Türk çiftçisi son 8 yılda 1.2 milyar lira sigorta primi öderken, devlet ise üreticiye 1.4 milyar lira prim desteğinde bulundu ve toplamda 2.6 milyar lira prim toplandı. Sigortalanan ürün bedeli ise 52.4 milyar lira olarak gerçekleşti. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini amaçlayan TARSİM’de poliçe artışı ve hasar tazminatı ödemeleri sisteme olan güvenin arttığını ortaya koyuyor.
Afetler sigortalılık oranını artırıyor
Geçtiğimiz yılın Türkiye açısından zor geçtiğini belirten Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, çeşitli zamanlarda yaşanan doğal afetlerden ötürü tarımsal alanlarda yoğun hasarların meydana geldiğini ve afetlerin sigortalılık oranını artırdığını söyledi.
Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, geçtiğimiz yıl Türkiye’de çeşitli zamanlarda yaşanan doğal afetlerden ötürü tarımsal alanlarda yoğun hasarların meydana geldiğini açıkladı. 29 Mart gecesi başlayıp üç gün etkili olan don olayının üreticiyi vurduğunu belirten Satoğlu, başta kayısı, fındık, üzüm ve daha pek çok ürünün dondan olumsuz yönde etkilendiğini kaydetti. Özellikle bitkisel ürün sigortalarında, hasarların yılın tüm aylarına stabil bir şekilde dağılmadığını söyleyen Satoğlu, “Yoğun hasarların olduğu dönemlerde bu operasyonu yönetmek zor ve ciddi bir iş. Bitkisel Ürün Sigortaları ve Hayvan Hayat Sigortaları branşlarında 20 bin civarında eksperimiz mevcut. Hiçbir üreticimizi mağdur etmeden, gerektiğinde diğer bölgelerdeki eksperlerimizi de yönlendirmek suretiyle hasar tespit çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Tüm tarım sigortası branşlarında 277 bin adedin üzerinde hasar ihbarı aldık ve başarılı bir hasar operasyonu dönemi geçirdik. 2013 yılında tüm tarım sigortası branşlarında ve Türkiye genelinde düzenlenen poliçe sayısı 892 bin adet civarındayken, bu rakam 2014 yılında 1 milyon adedi geçti. İki yılı karşılaştırdığımızda artış oranı yüzde 22’dir. Sigortalanan varlık değeri 14 milyar liraya ulaşmış olup, sigortalanan alan 16 milyon dekar, küçükbaş ve büyükbaş adedi ise 1 milyon adedin üzerine çıkmıştır. Üreticilere 500 milyon liranın üzerinde hasar ödemesi gerçekleştirilmiştir. Geçtiğimiz yıldan itibaren teminat kapsamına alınan Arıcılık (Arılı Kovan) Sigortası da üreticinin yoğun ilgisi ile karşılaşmış olup, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS’ye) kayıtlı 6.6 milyon adet kovandan, 1.4 milyon adedi sigortalanmıştır” diye konuştu.
TARIM SİGORTALARINA İLGİ ARTACAK
“Üreticilerimizin tarım sigortası yaptırmasında, tarımsal faaliyette bulunduğu bölgenin hasar görme sıklığı, yetiştirilen ürünün taşıdığı ekonomik değer ve ürünün risklerden etkilenme düzeyi büyük önem taşımaktadır” diyen Yusuf Satoğlu, üreticilerin örnek gördüklerinde sigorta yaptırdıklarını ifade etti. Satoğlu, hasarların yoğun olduğu dönemleri takiben sigortalılık oranlarının da doğal olarak arttığını açıklayarak sözlerine şu şekilde devam etti: “Geçen yıl yaşanan yoğun hasarlar neticesinde hükümetimizin de sistemin arkasında yer alarak, üreticilerimizi tarım sigortası yaptırması konusunda teşvik etmesinin tarım sigortalarına olan ilgiyi bu yıl daha da artıracağı inancındayız. Satışların artırılmasından ziyade, temel amacımız; sistemin ülke genelinde üreticiler nezdinde yaygınlaştırılmasını sağlamak, sistemin sunduğu imkânlardan üreticinin haberdar olmasını sağlamak, başına bir hasar gelmeden sigorta yaptırma bilincini geliştirmek ve penetrasyonu artırarak sistemi sürdürülebilir hale getirmek.”
İK EĞİTİMİ ÖN PLANDA TUTUYOR
Satoğlu, yeni dönemde gündemin ilk sıralarında eğitim başlığı yer aldığını belirtti. Gerek çalışanlara gerekse tarım sigortaları alanında faaliyet gösteren eksperlere yönelik, yeni içerik hazırladıklarını ifade eden Satoğlu, bu çerçevede eğitim programları gerçekleştirme hazırlığı içinde olduklarını açıkladı. Başarılı ve güçlü kurumların en çok önem verdikleri ve yatırım yaptıkları başlıklardan birinin eğitim olduğunu söyleyen Satoğlu, insan kaynaklarının eğitimlerini planlı ve sürekli hale getirdiklerine tanık olduklarını da sözlerine ekledi. Satoğlu sözlerine şu şeklide devam etti: “Her yıl Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’nde yer alacak Tarım Sigortaları Havuzu Eksperleri’ni yetiştirmek amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın koordinasyonunda Hazine Müsteşarlığı, işletici şirket ve konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarının işbirliğinde Tarım Sigortaları Havuzu Eksperliği Bitkisel Üretim Temel Eğitim Programı gerçekleştiriliyor.”
ETKİLİ İLETİŞİM
Bu yıl bir ilki gerçekleştirdiklerini belirten Yusuf Satoğlu, programların kapsamına “Etkili İletişim” başlığı altında yeni eğitimler eklemeyi planladıklarını kaydetti. Satoğlu, bu eğitimlerin konusunun beden dili, yazılı, sözlü iletişim ve davranış bilimlerinin olduğunu açıkladı.
İletişim konusunu ayrı bir başlık altında işlediklerini kaydeden Satoğlu, iletişimi kuvvetlendirmeyi ve sürekli hale getirmeyi hedeflediklerini belirtti. Ocak ayından itibaren bölge müdürlükleri aracılığıyla ülkenin dört bir tarafına yoğun bilgilendirme ve değerlendirmede bulunduklarını ifade eden Satoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sistemin gelişiminde elbette üreticilerle ilk teması sağlayan, üreticinin sigorta ile ilk buluşma adresi olan sigorta şirketlerinin dağıtım kanallarına büyük sorumluluklar düşüyor. Dağıtım kanallarının bu alanda daha aktif olarak yer alması, poliçenin düzenleme aşamasında üreticinin doğru, eksiksiz ve detaylı bir şekilde aydınlatılması ve en önemlisi üreticiye karşı şeffaf ve dürüst bir yaklaşım sergilenerek, önemsendiklerinin hissettirilmesi sistemin yaygınlaştırılması açısından büyük önem arz etmektedir.”
GÜNDEMİN BAŞLIĞI: EĞİTİM
TARSİM’in kurulduğu günden bu yana gelişimini ve yaygınlığını istikrarlı bir şekilde artırdığını belirten Satoğlu, tarım sigortalarında elde edilen üretim verilerinin de bunun en önemli göstergesi olduğunu bildirdi. Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda aşılacak uzun bir yol olduğunu söyleyen Genel Müdür Yusuf Satoğlu, “Devlet destekli tarım sigortalarındaki sürdürebilirliğinin ve yaygınlaştırılmanın en önemli kriterlerinden birisi en geniş teminat kapsamının çiftçilerimizin hizmetine sunulmasıdır. Tarımda sigortalılık oranın artırılması için teminat kapsamı, yapılan teknik çalışmalar sonuçlarına göre her yıl kademeli olarak branş, risk ve ürün bazında genişletilmektedir. Sigorta prensipleri çerçevesinde önümüzdeki yıllarda yeni teminatların verilmesine yönelik çalışmalarımız sürekli olarak devam edecektir” dedi.
Üretim kayıpları sigortalanmalı
Doğal risklere bağlı olarak gerçekleşen üretim kaybının öngörülebilir şekilde sigortalanması gerektiğini vurgulayan Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, yoğun olarak yaşanan tarımsal hasarları takip eden senelerde sigortaya olan ilginin arttığını söyledi.
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, tarımsal üretimin açık alanda gerçekleştirilen ve yıl boyunca doğal risklere maruz kaldığı bir üretim şekli olduğunu söyledi. Bu nedenle doğal risklere bağlı olarak gerçekleşen üretim kaybının öngörülebilir şekilde sigortalanması gerektiğini vurgulayan Sönmez, bunun üretim sürekliliği açısından hayati öneme sahip olduğunu ifade etti. “Sigorta sisteminin sürekliliği açısından teminat altına alınan risklerin belirlenmesi ve bu riskler için oluşturulan primin üretici tarafından ödenebilir düzeyde tutulması bir arada değerlendirilmelidir” diyen Sönmez, yoğun olarak yaşanan tarımsal hasarları takip eden senelerde sigortaya olan ilginin arttığını söyledi. Sönmez, buna bağlı olarak da sigortalanma oranının yükseldiğini geçmiş yıl verilerinde açıkça görüldüğünü sözlerine ekledi.
SİSTEM İSTİKRARLI BÜYÜYOR
TARSİM Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’nin yürürlüğe alındığı 2006 yılından bu yana istikrarlı şekilde büyüdüğünü belirten Levent Sönmez, sistemin tarımsal üretimin planlı şekilde gerçekleştirilmesine katkı sağladığını söyledi. Bu sistemin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Hazine Müsteşarlığı’nın ve diğer ilgili kurumların iş birlikleri ile sürdürülebilir düzeyde tutulduğunu ifade eden Sönmez, “Sistem uygulamaya alındığı yıldan itibaren sürekli olarak gözlenmekte ve sistemin sürekliliği için gerekli önlemler devlet tarafından alınmaktadır. Sistemin içinde yer alan unsurlar olan Tarım Sigortaları Havuzu, sigorta şirketleri, bankalar, üretici birlik ve kooperatiflerinin; eğitim, tanıtım, satış ve pazarlama alanlarında gerçekleştirdikleri faaliyetler ile tarım sigortaları sisteminin sürdürülebilir olarak büyümesi yönünde çalışmalar yapılmaktadır” dedi.