2015 Sigma Raporu: Sağlık üretiminde her yıl yüzde 10 artış bekleniyor
Zenginliğin artmasıyla birlikte sağlık hizmetlerinde kalite artırma ve yaygınlaşma beklentileri de artıyor. Son Sigma raporunda sağlık koruma servisleri ve gelişmekte olan pazarlardaki sigorta gelişimi değerlendirildi. Diğer mevzularla birlikte raporda, kamu sağlık hizmetleri sisteminin poliçe kapsamına girmeyen alanlarda müşterilere yardım eden özel sigortanın faydaları da araştırıldı.
Rapora göre, gelişmekte olan pazarlardaki sağlık hizmetleri için ödenen para genellikle, devletin vergilerden elde ettiği gelirden ve kişisel birikimlerden elde ediliyor. Bu iki kanal üzerinden finans elde etmeye duyulan güvenin giderek azalması, kamu maliyesi üzerindeki baskılar ve tıptaki gelişmeler artarak sağlık hizmetlerinin fiyatlarını tavana fırlatıyor. Bu durum, sağlık hizmetleri servisleri için var olan kanalların varlığının sürdürülebilirliğini sorgulatıyor.
Gelişmekte olan pazarlarda, bireysel sağlık sigortası için talep hızla artıyor. 2003 ile 2013 yılları arasında bireysel sağlık sigortası ürünlerinden elde edilen prim üretimi, tahmin edilenden yüzden 11 oranında fazlaydı. Gelişmekte olan pazarlardaki mal varlığı artışı ve ekonomik büyümeden dolayı, prim üretiminin 2020 yılına kadar her yıl yüzde 10 oranında artış göstereceği tahmin ediliyor.
SAĞLIK KORUMA SİSTEMİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖNEMLİ
Bireysel sağlık sigortası, tüketicilere gelecekteki bakımla ilgili harcamalara engel olabilmek için uygun düzenli prim ödemelerine yardımcı olacak finansal koruma imkânları sunar. Ayrıca müşteriyi uygun yer, tür ve seviyede tedaviye yönlendirerek, müşteri için uygun ürünü belirlemede yardımcı olarak mümkün olan en yüksek seviyede yarar sağlar. Diğer taraftan bireysel sağlık sigortası sağlık hizmetleri zincirine ürün geliştirme, dağıtma, sigortalama, tazmin etme ve müşteri hizmetleri gibi konularda mümkün olan en düşük ücreti ödeyerek en iyi hizmeti edinme gibi konularda yenilikler getirir.
Sigma raporunda belirtildiği üzere, gelişmekte olan pazarların gittikçe artan talepleri sayesinde sigorta sektörünün, sağlık hizmetlerinden sağlayacağı yarar daha da çoğalıyor. Böylece hem sağlık hem de para korunmuş oluyor. Ayrıca raporda insanların gelirleri arttığı ölçüde paralarını sağlıklarını korumaya harcadıkları öne sürüldü. Devletler ve sigortacılar, ulusal sağlık koruma hizmetleri sistemlerini sağlamlaştırmak için bireysel sağlık sigortasını temel alabiliyor.
GELİŞMEKTE OLAN PAZARLARIN ARASINDA TÜRKİYE DE VAR
Raporda gelişen pazarlar olarak bahsedilen ülkeler; Çin, Hindistan, Filipinler, Endonezya, Malezya, Tayland, Vietnam, Brezilya, Meksika, Arjantin, Şili, Kolombiya, Venezuela, Rusya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Güney Afrika, Nijerya, Kenya, Suudi Arabistan, Türkiye. Bu inceleme içerisinde, Türkiye’nin sağlık koruma hizmetlerinin hepsini kapsayacak nitelikte bir Uluslararası Sağlık Sigorta Sistemi’ni 2008 yılında kurduğu belirtiliyor. Ayrıca gayri safi milli hasılasının yüzde 6’sını sağlık hizmetlerine ayıran Türkiye’nin küçük bir bireysel sağlık sigortası sektörüne sahip olduğu ve Türkiye nüfusunun yüzde 3.8’inde özel sağlık sigortası bulunduğu konu ediliyor.
Sağlık koruma sistemleri ve sosyal gelir kanalları gelişmekte olan pazarlarda çeşitlilik gösteriyor. Sağlık sigortasında dünya genelinde yaygın olarak kullanılan 4 tane finans kanalı bulunuyor. Raporda bu 4 kanal, devlet destekli sağlık koruma, sosyal sağlık sigortası, doğrudan kuruluş tarafından karşılanan harcamalar ve bireysel sağlık sigortası olarak belirtiliyor. Bu 4 farklı kaynak bütçe edinme ve ödeme yöntemleri birbirinden farklılık gösteriyor. Bunun dışında az sayıda özel sağlık ödemeleri buluyor.
HEM SAĞLIK HEM PARA KORUNUYOR
Sigma raporunda belirtildiği üzere, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan pazarlar, özel sağlık sigortasına talebin artmasıyla, sağlık hizmetlerinden sağlanan yarar artarken, sigorta prim miktarları da artıyor. Böylece hem sağlık hem de para korunmuş oluyor.