
“Sigorta şirketlerinin dünyanın her yerinde bir danışmana sahip olmasını sağlıyoruz”
Sigorta sektöründe uzaktan görüntülü hasar ekspertiz ve risk analizi süreçlerinde altyapılarının kullanıldığını belirten Assistbox kurucu ortağı ve CEO Bora Gül, pandemi ile birlikte ortaya çıkıp kalıcı hale gelen Online Risk Danışmanlığı hizmeti ile sigorta şirketlerinin bir nevi dünyanın her yerinde bir danışmana sahip olduğunu ifade etti.
Sigorta sektörünün sunduğu temel değer önerisinin en önemli parçaları, hasar hizmeti ve risk analizi. Bu alanda sigorta sektöründeki pek çok şirkete hizmet sağlayan Assistbox kurucu ortağı ve CEO Bora Gül ile keyifli bir sohbet yaptık. Farklı sektörlerdeki firmalara uzaktan görüntülü iletişime dayalı dijital çözümler sunan şirketin odak alanları, sigorta sektörüne yönelik çalışmaları, deprem dönemindeki faaliyetleri ve gelecek planları üzerine konuştuk.
Bora selam. Sohbete seni kısaca tanıyarak başlayalım istersen.
36 yaşındayım. 2009 yılında Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Kariyerime Güneş Sigorta’da yazılım mühendisi olarak başladım. İlk 5 yıl elementer ağırlıklı olmak üzere tüm branşlarda proje geliştirme fırsatım oldu. 2014 yılından sonra bankacılık sektörüne geçiş yaptım. Yazılım geliştirmeye devam etmekle birlikte, ekip yönetimine dair sorumluluklar almaya başladım ve 60 kişinin üzerinde bir ekibi yönetme fırsatım oldu. 2018 yılı Ağustos ayından itibaren Assistbox maceram başladı. Şu anda şirketimizde iş geliştirme ve satış operasyonlarından sorumlu kurucu ortak olarak yer alıyorum. CEO unvanını kullanmayı sevmiyorum.
Peki, Assistbox’un yolculuğu nasıl başladı? Kuruluş hikâyenizi kısaca paylaşır mısın?
Ağustos 2018’de bir arkadaşım vasıtasıyla Anadolu Sigorta’da görüntülü hasar ekspertize yönelik bir proje ihtiyacı olduğunu öğrendim. Bir gün bir girişim kuracaksam onunla birlikte olmalı dediğim, yazılım alanında oldukça başarılı bir arkadaşım ile Anadolu Sigorta CIO’su Mehmet (Abacı) Bey ile görüşmeye gittik. Kendisine projeyi üstlenme motivasyonumuzu, deneyimlerimizi, yetkinliklerimizi aktardık. Girişimlere değer veren kişiliğiyle bize güvendi ve projeyi üstlendik. Bu güvenin bize kattığı büyük güç ile Assistbox’ın temelini atmış olduk.
Assistbox olarak odaklandığınız noktalar neler? Hangi problemleri çözüyorsunuz?
Altyapımızı geliştirirken sigorta sektöründeki bu ihtiyacın aslında sektör bağımsız bir ihtiyaç olduğunu fark ettik. Tüm sektörlerde hizmet alan ile hizmet veren kişiler farklı sebeplerle fiziksel olarak bir araya gelmek durumunda kalıyordu. Teknisyen arızalı ürünü görmek için eve geliyor, hasta tahlil sonuçlarıyla ilgili görüş alabilmek için hastaneye gidiyordu. Bu gibi birçok potansiyel kullanım alanı mevcuttu. Bu zorunluluğu ortadan kaldırmak için uzaktan görüntülü bir şekilde hizmet alımına olanak sağlayan ve kurumsal şirketlerin ihtiyaçlarını da karşılayan bir altyapı geliştirmeyi hedef olarak belirledik. Özetle kurumların görüntülü görüşme ihtiyacı barındıran tüm projelerinde çözüm ortağı olarak konumlanıyoruz. Kullanıldığımız alanlarda genel olarak maliyet tasarrufu sağlıyor, müşteri memnuniyeti artırıyor ve karbon ayak izini azaltıyoruz.
Şu anda ne aşamadasınız? Assistbox hangi noktaya ulaştı?
Geldiğimiz noktada sigorta, finans, telekom ve perakende başta olmak üzere 10 farklı sektörde 70’den fazla büyük ölçekli kuruma hizmet veriyoruz. Birkaç örnek verecek olursam; perakende sektöründe e-ticaret sitelerini ziyaret eden kişileri tek tıklama ile fiziksel mağazadaki temsilciye bağlıyoruz. Finans sektöründe uzaktan müşteri edinim sürecinde görüntülü görüşmelere aracılık ediyoruz. Birçok kurumda işitme engelli bireyler için işaret dili ile çağrı merkezi hizmetine olanak sağlıyoruz.
Sigorta sektöründe de oldukça aktifsiniz bildiğim kadarıyla. Sigorta sektörüne yönelik faaliyetlerinizden kısaca bahseder misin?
Sigorta sektöründeki ilk ve en yaygın kullanım alanımız uzaktan görüntülü hasar ekspertiz süreci. Bu alanda 10 sigorta şirketine hizmet veriyoruz. Bireysel olarak kullanan eksperler de mevcut. Bir diğer kullanım alanımız risk analizi süreci. Teklif aşamasında riziko adresine gitme zorunluluğunu büyük oranda azaltıyoruz. Üçüncü kullanım alanımız ise pandemi ile birlikte ortaya çıktı ve kalıcı hale geldi. Sigorta şirketleri bu altyapımızı Online Risk Danışmanlığı hizmetinde kullanıyorlar. Müşteriler kuruma ait web sitesi ve/veya mobil uygulamadan tek tıklama ile kurum temsilcisine bağlanıyorlar. Sorunlarına ve ihtiyaçlarına anında yanıt buluyorlar. Böylece sigorta şirketleri bir nevi dünyanın her yerinde bir danışmana sahip olmuş oluyor.
6 Şubat’dan itibaren ana gündem maddemiz deprem. Yaşanan depremler sonrası Assistbox olarak neler yaptınız? Sunduğunuz çözümler, deprem bölgesindeki hasar ekspertiz süreçlerine yönelik ne tür kolaylıklar sağlıyor?
Yaşanan afet maalesef birçok kayba sebep oldu. Birçok insanın hayatını altüst etti. Ülkenin geri kalanını ise mental olarak enkazın altında bıraktı. Şok etkisini atlattıktan sonra tüm odağımızı Assistbox kullanımının fayda sağlayabileceği alanları bulmaya çevirdik. Evet, maddi ve fiziksel destek, kan bağışı gibi katkılar da çok kıymetli. Ancak katma değeri yüksek çözümlere de ihtiyaç olduğunu düşündük. İlk olarak temel sorunları göz önünde bulundurduk. Bölgelere ulaşım zorluğu, yoğun talebe karşın kısıtlı kaynağın olması vb. durumlar öne çıkıyordu. Daha önceki depremlerde olduğu gibi deprem bölgelerindeki hasar eksperlerine platformumuzu ücretsiz kullanıma açtık. Memorial Hastanesi altyapımızla gönüllü olarak depremzedelere psikolojik destek hizmetini vermeye başladı. Kayıplar ve fiziksel hasarlar sebebiyle deprem bölgelerinde teknik destek hizmetini fiziksel olarak vermekte zorlanan Daikin, özellikle kombi arızalarında görüntülü teknik destek hizmeti vermeye başladı. Misafirol.org, depremzedelere ve evini onlara açmak isteyen kişilere hızlı destek vermek amacıyla web sitesinden görüntülü çağrı merkezi hizmeti vermeye başladı. Bunlar gibi, depremzedelere yönelik gönüllü projelerde platformumuzu ücretsiz kullandıracağımıza dair duyuru yaptık. Şimdiki gündemimiz ise bundan sonraki afetler için ülkemizin daha hazırlıklı olmasına katkı sunmak. Bir sonraki afette yine aynı sorunları yaşamamak için herkesin uzmanlık alanında elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyoruz.
Geleceğe yönelik planlarınız, hedeflerinizden de kısaca konuşalım. Yol haritanızda neler var?
İlk günden bu yana en büyük hedefimiz Assistbox’ı global bir marka haline getirmek. Türkiye’de yakaladığımız başarıyı yurt dışına da taşımak istiyoruz. Bu yolda ilk adımlarımızı attık. Amerika, Romanya ve Pakistan’da müşteriler edindik. Amerika, Hollanda ve Katar’da önemli iş ortaklıkları geliştirdik. Bu örnekleri hızlı bir şekilde artırmak istiyoruz.
İlave etmek istediğin bir mesaj var mı?
Benim için çok keyifli bir sohbet oldu. Sigortacı Gazetesi’nde bize yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Ülkemizin katma değeri yüksek işlerin geliştirilmesine çok ihtiyacı bulunuyor. En kısa sürede beyin göçünün değil, teknoloji transferinin öne çıktığı bir ülke konumuna gelmemizi diliyorum. Bu doğrultuda özellikle girişimlere elimizden gelen maksimum desteği vermekten memnuniyet duyacağımızı belirtmek isterim.