
Sigorta sektörü koruma açıklarını fırsata çevirerek büyümeli
Ersnt&Young’ın ‘Sigorta Şirketleri Değer Yaratma Sürecini Nasıl Hızlandırabilir: Boşluklardan Kazanımlara’ başlıklı raporu sigorta şirketlerinin değer yaratma sürecini hızlandırmak için stratejik yaklaşımlarını ele alıyor. Rapora göre, koruma açığının olduğu her yerde, sigorta şirketleri için yenilikçi çözümler geliştirme ve büyüme fırsatları var.
150’den fazla ülkede danışmanlık, kurumsal finansman, strateji gibi alanlarda faaliyet gösteren Ersnt&Young’ın (EY) ‘Sigorta Şirketleri Değer Yaratma Sürecini Nasıl Hızlandırabilir: Boşluklardan Kazanımlara’ başlıklı raporu, sigorta şirketlerinin değer yaratma sürecini hızlandırmak için stratejik yaklaşımlarını ele alıyor. Raporda, sektörün karşılaştığı boşluklar ve bu boşlukların fırsata dönüştürülmesi için önerilen adımlara yer veriliyor. Dijital dönüşüm, müşteri deneyiminin iyileştirilmesi, operasyonel verimlilik ve sürdürülebilir büyüme gibi konular ön plana çıkıyor.
Rapor, küresel sigorta sektörü değişen dinamikler nedeniyle zorluklarla karşı karşıya olsa da, yenilik odaklı büyüme için hiç bu kadar fazla fırsat sunulmadığını ortaya koyuyor. Rapor, özellikle siber saldırılardan kaynaklanan zararların %99’unun ve doğal afetlerden doğan kayıpların %60’ının sigortasız olduğu göz önüne alındığında, sigorta şirketlerinin bu alanlarda değer yaratması için önemli bir potansiyel bulunduğunu belirtiyor. Ayrıca, emeklilik birikimlerindeki büyük açığın da sektör için kritik bir fırsat sunduğunu ve şirketlerin, kapsamlı veri analizleri ve tam anlamıyla modernize edilmiş teknolojiler etrafında stratejik olarak konumlanmasının, bu fırsatları değerlendirmede önemli bir adım olacağını ifade ediyor.
SEKTÖRÜN BÜYÜMESİNİ HIZLANDIRACAK ADIMLAR
Peki, sigorta şirketleri yeni ürün geliştirme, birleşme ve satın alma (M&A) veya coğrafi genişleme gibi büyüme stratejilerini nasıl hayata geçirebilir? Rapor, yenilikçi çözümlerle büyümeyi hızlandıracak bazı kritik adımları şöyle sıralıyor:
1. Amaç odaklı ürünler tasarlayın
En büyük koruma açıkları emeklilik tasarrufları ve iklim sigortasında görülüyor ve bu açıkların önümüzdeki yıllarda daha da büyümesi bekleniyor. Küresel emeklilik tasarruf açığının 2022’de 106 trilyon dolardan 2025’te 483 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Yaşam sürelerinin uzaması ve dünya genelinde yaşlanan nüfus, sigortacıları yaşlı bireylere gelir sağlayan yeni ürünler geliştirmeye teşvik ediyor.
ABD’de 65 yaş ve üzeri nüfusun 2023’te 58 milyondan 2050’de 82 milyona çıkması bekleniyor. Bu durum, finansal miras planlamasına yönelik hizmetlere, sağlık ve hayat sigortasına olan talebi artıracak. Sigorta şirketleri, bu demografik değişime uyum sağlamak için güçlü değer önerileri sunarak kendilerini bu dönüşüme hazırlamalı.
Benzer şekilde, sigortacılar iklim değişikliğiyle mücadelede daha kapsamlı teminatlar ve önleyici hizmetler sunarak yeni fırsatlar yaratabilir. Cenevre Derneği’nin verilerine göre dünya nüfusunun %40’ından fazlası yüksek riskli bölgelerde yaşıyor. Bu durum, sigortacıların geleneksel risk yönetimi, fiyatlandırma ve hasar modelleme yaklaşımlarını yeniden değerlendirmelerini zorunlu kılıyor. Ayrıca, hükümetlerle iş birliği yapmak ve olası yeni düzenlemelere uyum sağlamak da sektördeki oyuncular için büyük önem taşıyor.
2. Kişiselleştirilmiş ürünlerle müşteri bağlılığını artırın
Kullanıma dayalı sigorta ürünleri, modüler ek hizmetler ve kişiselleştirilmiş fiyatlandırma stratejileri, müşterilere onların özel ihtiyaçlarını önemsediğinizi gösterir. Bu tür yaklaşımlar, müşteri sadakati ve bağlılığını artırmak için etkili yöntemler arasında yer alıyor.
Yapay zekâ (AI) tabanlı araçlar; özelleştirilmiş mesajlar, daha hassas fiyatlandırmalar ve hızlı poliçe oluşturma süreçleri sunarak sigortacıların bu alandaki rekabet gücünü artırabilir. Ayrıca, anlık risk önleme çözümleri ve talep üzerine sigorta (on-demand insurance) hizmetleri, kişiselleştirilmiş stratejilerle değer yaratmanın diğer yolları arasında bulunuyor.
Gelişmiş veri analitiği ve yapay zekâ, en yüksek potansiyele sahip müşterileri belirleyerek, çapraz satış (cross-selling) ve ek hizmet paketleri sunma fırsatlarını artırabilir. Bu da sigorta şirketlerinin müşteri başına gelirlerini artırmalarına yardımcı olabilir.
3. Yenilikçi çözümleri ölçekleyin
Daha yalın ve otomatik bir operasyon modeliyle çalışan sigortacılar, düşük kâr marjına sahip ürünlerini yeni müşteri segmentlerine daha verimli şekilde sunabilir. Özellikle, gömülü sigorta (embedded insurance) çözümlerinin hızla yaygınlaşması, sigorta sektörünün ne kadar esnek olabileceğini gözler önüne seriyor.
Buna ek olarak, belirli olaylar gerçekleştiğinde otomatik olarak tazminat ödeyen parametrik sigorta çözümleri de giderek daha fazla ilgi görüyor. Bu pazarın 2031 yılına kadar 29,3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Başlangıçta tarım ve doğal afetlere karşı geliştirilen parametrik sigorta modelleri, günümüzde iş kesintileri, tedarik zinciri aksamaları ve siber saldırılar gibi alanlarda da uygulanabilir hale geldi.
Özetle, sigorta şirketleri koruma açıklarını fırsata çevirerek büyümeyi hızlandırabilir. Amaç odaklı ürünler tasarlamak, kişiselleştirilmiş sigorta çözümleri sunmak ve ölçeklenebilir inovasyonları hayata geçirmek, sigortacıların bu dinamik ortamda sürdürülebilir bir şekilde değer yaratmalarına yardımcı olacak.
4. Düzenlemeleri yenilik için bir itici güç olarak kullanın
Avrupa’da giderek daha katı hale gelen düzenlemeler ve ABD’de yumuşayan denetim ortamı, sigortacılar için dengesiz bir rekabet alanı oluşturabilir. Sektördeki şirketlerin %61’i, değişen düzenleyici gereksinimleri önümüzdeki yılın en büyük operasyonel zorluklarından biri olarak görüyor. Ancak, yalnızca asgari uyumluluk hedefleyen bir yaklaşım yerine, regülasyonları iş süreçlerine entegre eden sigorta şirketleri rekabet avantajı elde edebilir.
Örneğin, Avrupa Birliği’nin 2025’te yürürlüğe girmesi planlanan Finansal Veri Erişim yasası, emeklilik, tasarruf ve hayat dışı sigorta ürünleri arasında müşteri onayına dayalı veri paylaşımına zemin hazırlıyor. Bu, ürün portföyünü genişletmek isteyen şirketler için büyük bir fırsat sunuyor. Aynı şekilde, kamu emeklilik programlarına katılım fırsatı, sigortacıların verileri güvenli ve sorunsuz bir şekilde paylaşma yeteneklerini geliştirmelerini gerektiriyor.
Öte yandan, Danimarka Uzlaşısı Avrupa’daki banka sigortacılığı (bancassurance) kanallarını yeniden şekillendirerek yeni iş birliklerine kapı aralıyor. Artan şeffaflık gereksinimleriyle birlikte, sigorta şirketleri daha fazla otomasyon ve veri entegrasyonuna yönelerek uyumluluk süreçlerini hızlandırabilir.
5. Kurum genelinde birleşik veri stratejisi benimseyin
Dijital çağda başarılı olmanın temel koşullarından biri, şirket genelinde tutarlı bir veri stratejisine sahip olmak. İş dünyasında inovasyonun temel taşı olan veri, artık sadece IT ekiplerinin değil, CEO ve üst yönetim kadrosunun yönlendirmesi gereken kritik bir unsur haline geldi.
Şirketlerin stratejik planlama ve kaynak tahsis süreçleri, mevcut büyük veri setlerinden yararlanacak şekilde yeniden tasarlanmalı. Yapay zekâ (AI) ve diğer ileri teknolojilerden maksimum düzeyde faydalanmayı sağlayan esnek bir veri altyapısı oluşturulmalı. Ayrıca, tam otomatik süreçler için güçlü bir yönetişim modeli ve kontrol mekanizması belirlenerek veri kalitesi ve güvenilirliği sağlanmalı.
6. Sigortasız kitlelere ulaşmayı öncelik haline getirin
Sigorta sektörü için en büyük büyüme fırsatlarından biri, sigorta hizmetlerine erişimi olmayan milyonlarca yeni müşteriye ulaşmak. Araştırmalara göre, dünya genelinde yaklaşık 4 milyar kişi sigorta hizmetlerinden yararlanmıyor. Sigorta şirketleri, bu kitlenin yalnızca %1’ine erişebilse bile 40 milyon yeni müşteri kazanma potansiyeline sahip.
Bu noktada, mikro sigorta paketleri ve başlangıç poliçeleri gibi daha erişilebilir ve uygun maliyetli ürünler geliştirmek kritik önem taşıyor. Parametrik sigortalar, küçük ölçekli çiftçiler için mikro sigorta çözümleri ve serbest çalışma ekonomisindeki çalışanlar için esnek poliçeler, bu alanlarda yaratıcı çözümler sunabilir.
Sigorta şirketlerinin, düşük gelirli ve sigorta hizmetlerine erişimi kısıtlı bireyler için uygun fiyatlı, kolay satın alınabilir ve ihtiyaca göre düzenlenebilir ürünler geliştirmesi gerekiyor. Küresel sigorta açığının büyük bölümünü oluşturan bu kesim, sektörde sürdürülebilir büyümenin anahtarını elinde tutuyor.