“Sektörde ‘marka’ olmanın anahtarı fark yaratmak”

“Sektörde ‘marka’ olmanın anahtarı fark yaratmak”

Şüphesiz, ‘büyüme’ sigortacılar için anahtar kelimelerden biri. Son dönemde iyi bir ivme yakalayan Ray Sigorta, Türk sigorta sektörünün hızla büyüyen şirketleri arasında yer alıyor. Kuruluşunun 60’ıncı yılını kutlayan ve 60’ıncı yılında bir araştırma şirketi tarafından yürütülen ‘Türkiye’nin En Değerli 100 Markası’ arasında yer alan Ray Sigorta, son 2 yıldır sektör ortalamasının oldukça üzerinde büyüyor. ‘CEO’lar Konuşuyor’ bölümümüzün bu ayki konuğu ise, büyümenin arkasındaki önemli isimlerden olan Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan. Günümüzdeki hızlı değişim ortamında müşteri ve paydaşların zihninde doğru pazarlama iletişimi ile ayırt edici bir algı oluşturmak gerektiğini vurgulayan Koray Erdoğan, sektörde başarılı olmanın yolunun yenilikçi ürün ve hizmetlerle müşterinin yanında olmaktan geçtiğini söyledi.  

Ray Sigorta’nın yeni ürünlerle bir atılım yaptığını ve sektörün üzerinde bir büyüme gösterdiğini görüyoruz. 2018 sonu hedefleriniz nedir, hedeflerinize ne kadar yakınsınız?

Ray Sigorta olarak sektörde tam 60 yıllık bilgi birikimimiz ile müşterilerimizin her türlü ihtiyacına özel sigorta çözümleri sunarak onların yanlarında oluyoruz. 2024 vizyonumuz kapsamında ciddi bir dönüşüm projesi başlattık ve hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Öncelikli ve daimi hedefimiz sürdürülebilir kârlılık ve sağlıklı bir büyüme yakalamak. Son iki yıldan beri sektör ortalamasının üzerinde büyüme sergiliyoruz. 2017 yılında sektör %12 büyürken Ray Sigorta olarak iki katı, %24 büyüdük. 2018 yılı Ağustos ayı verilerine bakarsak yeni ürünlerimiz, mevcut ürünlerimizde yaptığımız gerekli düzenlemeler ve satış kanallarımıza sunduğumuz destekler sayesinde yine sektörden daha fazla büyümüş durumdayız. Nitekim bu dönemde 575 milyon liralık üretimle pazar payımızı yüzde 1.79’dan yüzde 1.87’ye yükselttik. 

Önümüzdeki dönemde hangi branşların öne çıkmasını bekliyorsunuz? Ray Sigorta bu konuda nasıl çalışmalar yapıyor? Ufukta yeni ürünler var mı? 

2018 yılı 8 aylık prim üretimimize baktığımızda bir önceki yıla göre neredeyse %30 oranında büyüdük. Bu büyümede dengeli portföy yapımız ve doğru fiyatlama çalışmalarımızın katkısını görüyoruz. Belirli bazı branşlarda genel büyüme oranımızın da üstünde performans sergiledik. Örneğin; sağlık branşında %103, kaskoda %42, genel sorumlulukta %44, nakliyatta %40 ve tarımda ise %26 büyüdük. Trafik, kasko ve sağlık branşlarındaki pazar payımızı kontrollü ve kârlı bir şekilde artırıp, diğer branşlardaki pazar payımızı da yukarılara taşımaya odaklanacağız. Ayrıca müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştirmeye de devam edeceğiz. Bu konuda müşterilerimizi ve acentelerimizi yakından dinleyip değişen talepleri anlamaya ve buna uygun ürünler çıkartmaya özel önem veriyoruz. 

Gündemdeki konulardan biri de kurdaki dalgalanmalar. Döviz kurlarının artması ve yüksek faiz ortamı sizi nasıl etkiledi? Sektör üzerinde etkileri ne olur? 

Mevcut duruma baktığımızda, her ne kadar ağustos ayında piyasalarda yaşanan dalgalanma yerini biraz daha sakinleşmeye bırakmış olsa da tam anlamıyla bir istikrar durumu henüz yakalanamadı. Kurlarda yaşanan dalgalanmalar ve enflasyonist etki öncelikle yedek parça ve işçilik maliyetlerini olumsuz etkiliyor. Bu etkiyi de en fazla oto branşında görüyoruz. Diğer taraftan, enflasyonist etki ve satın alma gücünde görülen azalmalar tüketici tercihlerini de değiştirebiliyor. Hâlbuki öngörülebilirlik hem sektörümüz hem tüketici hem de ortaklarımız için çok önemli. Tabii, artan faiz oranları nedeniyle mali kârda bir artış söz konusu. Ancak bu uzun vadede sürdürülebilir değil. Tüm sektör için önemli olan teknik kârlılığın yönetilebilir olması. Kısa vadedeki dinamiklerin, orta ve uzun vadede sürdürülebilirlik hedeflerimizi bozmaması için bu tür dönemlerde daha etkin ve hızlı kararlar alarak ilerlemeye özen gösteriyoruz.

‘BİRLEŞME VE SATIN ALMALAR ŞAŞIRTICI OLMAYACAK’

Arkanızda VIG gibi bir sigorta devi var. VIG’nin Türkiye pazarına bakışı ve iştahı ne durumda? Sektörde satın almalar olabilir mi? 

Ray Sigorta olarak 60 yıldır sektörde var olan köklü, güvenilir, çözüm odaklı, dijital dönüşümüne önem veren, acente dostu bir şirketiz. Kârlı bir şekilde büyüyoruz. Bu nedenle VIG’nin Türkiye pazarına bakışı son derece olumlu. Biz de, 25 ülkede faaliyet gösteren 190 yıllık sigortacılık deneyimine sahip grubumuzun bilgi birikiminden sonuna kadar yararlanmaya çalışıyoruz. Sektörün durumuna baktığımızda ise rekabetin getirdiği yoğun baskı nedeniyle orta ve uzun vadede birtakım birleşme ve satın alma haberleri duyulması şaşırtıcı olmayacaktır.

DOĞAL AFETLER KONUSUNDA YOL GÖSTERİLMELİ

Geçtiğimiz günlerde ülkemizin Batı kıyılarında bir kasırga korkusu yaşandı. Ülkemizde hava olayları gittikçe daha fazla gündeme gelmeye başlıyor. Doğal afetlerin artmaya başladığı bu ortamda sigorta sektörü nasıl bir rol oynayacak? Ne gibi önlemler alınabilir? 

İklim değişiklikleri dünyadaki birçok şeyi değiştirdiği gibi, sigorta sektöründe de köklü bir değişime yol açacak. Doğal afetler nedeniyle sigortalı kayıplar her geçen yıl daha da artıyor ve sigorta sektörü dolaylı olarak bu durumdan etkileniyor. Gerçekleştirilen araştırmalar da gösteriyor ki; dünya genelinde son 30 yılda görülen tüm doğal felaketlerin önemli bir kısmı kasırga, dolu fırtınası, sert fırtınalar ve seller nedeniyle meydana geliyor. Ülkemiz genelinde baktığımızda ise sel ve benzeri doğa olaylarının artık bölge gözetmeksizin her an her yerde yaşanabildiğini görüyoruz. Sigorta sektörü olarak artan doğal afetleri dikkate alacak şekilde ürünlerimizi ve süreçlerimizi değiştirmek zorundayız. Bu çerçevede geçmişteki doğal afetleri inceleyerek elde ettiğimiz bilgilere göre risk haritalarını oluşturuyor ve ürünlerimizin içeriğini toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda güncelliyoruz. Yaşanan kötü tecrübelerden ders alarak aynı durumlarla bir daha karşılaşılmamasını sektör olarak sağlamamız gerekiyor. Bunu da tüketicilere yol göstererek yapmalıyız. İklim değişikliği riskleri dâhil olmak üzere, doğal afet risklerine karşı poliçelerini doğru ve eksiksiz almalarını sağlayarak olası felaketlere karşı güvence içinde hissetmelerini sağlamalıyız.

Brand Finance tarafından düzenlenen Türkiye’nin En Değerli 100 Markası listesinde Ray Sigorta’nın da ismi yer alıyor. Bu başarının arkasında nasıl bir çalışma var?

Ray Sigorta olarak A+ marka derecesi ile bu listeye tarihimizde ilk kez girmiş olmaktan son derece mutluyuz. Açıkçası son iki yıldır kapsamlı bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz ve bir taraftan sektör ortalamasının üzerinde büyürken bir taraftan da kâr ediyoruz. Günümüzdeki hızlı değişim ortamında bir şirketi sadece bilanço üzerinden değerlendirmek yeterli değil. Müşteri ve paydaşlarınızın zihninde ayırt edici bir algı oluşturmak, “marka olabilmeniz” son derece önemli. Rekabet gücünüzü belirleyen temel değişkenlerden bazıları artık bu tür “marka” odaklı değerler. Bu noktada başarılı olmanın yolu, yenilikçi ürün ve hizmetlerinizle müşterinizin yanında oluğunuzu hissettirmekten geçiyor. Biz de bu kapsamda Ray Sigorta olarak nokta atışı yaptık; ürün geliştirme konusunda uzmanlaşan bir ekip kurarak farklı ve sektörde örneği olmayan ürünlerle müşterilerimizin hayatlarına daha fazla değer katacak çeşitlilikler sunuyoruz. Tüm bu projeler ve acentelerimizden aldığımız güçle sektörde fark yaratan işlere imza atıyoruz. Diğer taraftan, sosyal medya da dâhil olmak üzere hemen her mecradan Ray Sigorta markasını müşterilerimize duyurmak için yoğun şekilde pazarlama iletişimi faaliyetleri yürütüyoruz. Yine bu alanda da uzman bir kadromuz var ve son derece stratejik ve planlı olarak bu süreci yönetiyorlar. Nitekim Ray Sigorta olarak tarihimizde ilk kez “Türkiye’nin En Değerli 100 Markası” arasına seçilmemiz de bu çabalarımızın karşılığının artık somut şekilde görülmeye başlandığını gösteriyor. Aslında bir nevi markamızın değeri, müşterimize verdiğimiz değerin birebir yansıması oldu. Önümüzdeki dönemde de paydaşlarımız, müşterilerimiz ve ülkemiz için değer oluşturmaya devam edeceğiz.

Ray Sigorta’nın 60’ıncı yılı ile ilgili hissiyatınızı anlatır mısınız?

Malumunuz, maalesef ülkemizde şirketlerin önemli bir kısmı pek uzun ömürlü olamayabiliyor. Ray Sigorta olarak köklerimizin 60 yıl öncesine gittiğini bilmek, bu yolculuğa 1958’de çıkıldığını düşünmek beni şahsen çok mutlu ediyor. Bunca yıldan süzülüp gelen emek, birikim ve özverili çalışmayı gelecek günlere daha da başarılı olarak taşıma hedefi de ayrı bir heyecan ve doğal olarak sorumluluk demek. Hem ben, hem de çalışma arkadaşlarım açıkçası tüm bu duyguları hissederek, ayrı bir şevkle çalışıyoruz. Bence, bu nedenlerden dolayı Ray Sigortalı olmak tarifi zor, özel bir hissiyat.

Ray Sigorta’nın yurt dışı seyahat ödüllü satış kampanyaları acenteler tarafından ilgiyle karşılanıyor. Yeni bir kampanyanız olacak mı? 

Acentelerimize gerçekten teşekkür ediyorum. Bu seyahatleri anlamlı kılan onların katılımıyla birlikte gerçekleştiriyor olmamızdır. Yeni satış kampanyamızı geçtiğimiz günlerde duyurduk. Artık gelenekselleşmiş, son çeyreği kapsayan bir kampanyamız var. Bu kampanyanın 2018’deki hedef destinasyonu Uzak Doğu. Hedeflerini tutturan tüm acentelerimizi, Ray Sigorta farkı ile Vietnam ve Phuket’e rüya gibi bir tatile götüreceğiz. 

‘MÜŞTERİ VE ACENTEYİ ÖNEMSEYEREK VAR OLMANIN KIYMETİNİ BİLEN BİR ŞİRKETİZ’

60. yılımızı büyük bir heyecanla kutladığımız bu sene, yaptığımız müşteri odaklı çalışmalar sayesinde Türkiye’nin en başarılı markaları arasında yerimizi almayı başardık. Bu heyecanımızı tüm paydaşlarımızla paylaşmak istedik ve bu filmi çektik. Çok da güzel dönüşler aldık. Açıkçası benim de içinde yer almaktan çok keyif aldığım bir çalışma oldu. Ray Sigorta olarak, 60 yıl önce çıktığımız yolumuza müşterilerimiz ve acentelerimizle durmadan devam edeceğiz. Biz müşterilerini ve acentelerini önemseyerek var olmanın kıymetini bilen bir şirketiz.

Ray Sigorta’nın medya tarafında da görünürlüğünün arttığını görüyoruz. Ray Sigorta’nın 60’ıncı yılı için sizin de rol aldığınız bir reklam filmi çektiniz. Müşterinin karşısına çıkmaktan çekinmiyorsunuz. Bu alandaki stratejiniz nedir?

Ray Sigorta // 60. Yıl from Serdesin on Vimeo.

‘ACENTELERİMİZ BEN DAHİL TÜM ÇALIŞANLARIMIZA ULAŞABİLİR’

Biraz önce “acente dostu” bir şirket olarak tanımladınız Ray Sigorta’yı. Bunu biraz daha açar mısınız?

Memnuniyetle. Ray Sigorta, kuruluşundan bugüne acente üretimiyle var olmuş bir şirket. Tüm şirket bunun bilincinde diyebilirim. Biz acentelerimizle birlikte nefes alan, böylelikle de onların hem iyi hem kötü günlerinde yanında olmaya gayret eden bir felsefeye sahibiz. Bu, gerçekten de Ray’ın DNA’sına işlemiş bir durum. Son iki yıldır hedeflediğimiz konuların başında DNA’mızda yer alan bu durumu ürün, süreç ve iş yapış şekillerimize daha çok yansıtabilmek var. Yönetsel kararlarımızı alırken de, uygularken de acentelerimiz üzerindeki etkilerini son derece hassas bir şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Türkiye genelinde 1200’ün üstünde acentemizle birlikte çalışıyoruz. Biliyoruz ki onlar bizim stratejik iş ortağımız. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, Ray’ın kapıları acentelerine her zaman açıktır. Acentelerimiz Ray çalışanlarına, ben dâhil olmak üzere rahatlıkla ulaşabilir. Aramızda çok kuvvetli ve özel bir iletişim var. Özellikle uzun süredir iş yaptığımız acentelerimizle gerçekten de bir aile yakınlığı ve samimiyetiyle çalışıyoruz. Yurt dışı seyahat kampanyalarımız bunun çok güzel bir örneğidir. Bir aile seyahati sıcaklığında geçer. Tabii bir yandan da bu seyahatleri son derece profesyonel olarak ve acentelerimize her türlü konforu sağlayacak şekilde düzenliyoruz. Seyahatlerimiz, bu konuya çok hâkim arkadaşlarımızca, özel olarak hazırlanıyor. O profesyonelliğin içinde aile sıcaklığını, samimiyetini barındırabilmek ise bence Ray Sigorta ayrıcalığı.

Yorum yazın