‘Acenteler kefalet sigortası gibi niş branşlara yönelmeli’
TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut, ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik darboğazda, kamuoyunun sektörlerden indirim ve enflasyon ile mücadeleye katkı sunma anlamında beklentileri olduğunu ifade etti. Sigorta sektörünün de içerisinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürde gerek kur artışı gerekse hasar maliyetleri olarak sonuçtan ciddi bir şekilde etkilenmeye başladığını dile getiren Korkut, “Sektörün önümüzdeki süreçte daha da fazla etkilenmesi kaçınılmazdır. Hasar maliyetleri asgari %30-40’tan aşağı olmamak şartıyla artacaktır. Bununla beraber genel giderler de ayrıca yükselecek olup, primler mevcut hasarları karşılamakta yetersiz kalacaktır” dedi.
Buradaki açığın, yeni tanzim edilecek poliçelerden gelecek primler ile telafi edileceğini kaydeden Korkut, “Bu durum ise bilançolara olumsuz yansıyacaktır. Ayrıca yedek parça fiyatlarının yükselmesi de servislerin parça stoklamasında kaynak ayıramaması nedeniyle tamir sürelerinin uzamasına yol açacak, uzayan bu süreler ise özellikle ikame araçların temini konusunda biz acentelerle sigortalıları karşı karşıya getirecek ve memnuniyetsizlik yaratacaktır. Bu nedenle özellikle trafik sigortasının prim artışlarında bu husus göz önünde bulundurulmalıdır” diye konuştu.
Acentelerin, Nisan 2017 tarihinde düşürülen komisyonlarının da önümüzdeki süreçte personel maliyeti ve genel gider maliyetlerinin daha da yükselmesi, bu itibarla gelir gider tablosunun bozulması nedeniyle tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Korkut, “Zira trafik sigortası primlerinin %93’ü biz acenteler tarafından üretilmektedir. Bu nedenle hem %40 civarında düşen primler hem de oran olarak düşen komisyonlar biz acenteleri oldukça zorlamaktadır, mutlak surette bunun telafisi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
‘OTO DIŞINDA ÜRETİMİ ARTIRMALIYIZ’
Bunun yanında sektörün zorunlu sigortaların ve bunun dışındaki ürünlerin çeşitliliğini artırmak zorunda olduğunu dile getiren Korkut, acentelerin de oto sigortaları dışındaki alanlarda üretim yapmak ve portföylerin büyütmek zorunda olduğunu vurguladı. “Bu konuda özellikle ciddi bir niş pazar olan kefalet sigortası, bina tamamlama sigortası ve tamamlayıcı sağlık sigortası sektöre ve bizlere yeni bir alan açacaktır” diyen Korkut, pazar büyüklüğü açısından özellikle kefalet sigortasının önemine değindi. 5 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ve 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nda yapılan değişiklikle firmaların ihalelere katılırken banka teminat mektubu yerine kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetlerini sunmalarına imkan tanındığını hatırlatan Korkut, artık ihalelerde teminat mektubu olarak kefalet senetleri de verilebileceğini belirtti.
Kefalet sigortası ve ona bağlı kefalet senetlerinin, özel sektörün teminat ihtiyacının karşılanmasında yeni ve ek bir kapasite oluşturacağından bahseden Korkut, “Bu şekilde, bankalarca halihazırda teminat ihtiyacı için kullandırılan kredi limitlerinin reel sektör tarafından başka alanlarda kullanımının önü açılmış ve teminat ihtiyaçlarının karşılanması için alternatif ürün sağlanmıştır. Bu konuda biz acentelerin gereken ilgi ve çabayı göstermesi hem acentelere gelir artırıcı bir imkan sağlayacak hem de sigorta pastasının büyümesine katkı sağlayacaktır” dedi.
‘BİNA TAMAMLAMA SİGORTASI ÖNEMLİ’
Bir diğer önemli branş olan bina tamamlama sigortasına sigorta sektörünün soğuk baktığını, ancak buna rağmen piyasaların açılması ve önümüzdeki süreçte tüketici bilincinin ve farkındalığının artmasıyla bu branşın acentelere yeni imkanlar sunacağını söyleyen Korkut, “Tamamlayıcı sağlık sigortaları ise, önümüzdeki süreçte sektöre üretim anlamında ciddi katkı sağlayacaktır. Bu doğrultuda, biz de iş yapış modellerimizi mutlaka gözden geçirmeliyiz. Sadece oto sigortalarına bağlı satış eğilimlerimiz, önümüzdeki süreçte sorun yaşamamıza neden olacaktır. Ölçek ekonomisi gereği portföylerimizi büyütmenin yol ve yöntemlerini araştırmak zorundayız” dedi.
“Operasyonel maliyetlerimizi düşürmeli, buna karşın satış faaliyetlerini artırmalıyız” diyen Korkut, DASK poliçelerindeki penetrasyon oranının da artırılması gerektiğini ifade etti: “Çok önemli hususlardan biri de, DASK poliçelerindeki penetrasyon oranı. Devlet bu konuda çöp vergisi veya emlak vergisi gibi kalemlerde cezai uygulamalar yapmalıdır. Aksi takdirde yenilemede beklenen olamayacaktır.”
Korkut ayrıca, acentelerin bugünkü ekonomik darboğaz ve piyasa koşullarında yaşamını zorlaştıran maddeleri de şu şekilde sıraladı:
“* Trafik sigortası havuz komisyon oranı ile taban komisyonları,
* İptal edilen trafik sigortası komisyonları,
* Haksız rekabet ve promosyon indirimleri konusu,
* İnternet üzerinden satışlardaki denetimsizlik,
* Vakıflar, Turkcell, fatura ödeme noktalarındaki satışlardan duyulan rahatsızlık ve önümüzdeki süreçte oluşabilecek olası tehlikeler,
* Şirketlerin farklı satış kanallarına farklı fiyat uygulamaları.”
TOBB SAİK’TEN ÖNERİLER
Korkut, acentelerin işini kolaylaştıracak birkaç öneri de paylaştı:
“* Yangın sigortalarında riskli işler havuzu kurulması,
* Bilgilendirme Yönetmeliği’ndeki sorumlulukların belli bir süre ile sınırlandırılması,
* Asgari son beş yıldır levhaya kayıtlı münhasıran acente olan lise mezunlarına bir defaya mahsus müdür olma yetkisi verilmesi,
* Tüzel kişi acentelerde teknik personel çalıştırma zorunluluğunun kaldırılması,
* İşyeri açma ve çalışma ruhsatı zorunluluğunun kaldırılması,
* Acenteler arası iş paylaşımı ve komisyon gider belgesi düzenlenebilmesi,
* SAİK’in sadece acenteleri değil, tüm sigorta satış kanallarını kapsayacak şekilde gerekli düzenlemenin yapılmasıdır.”
Korkut, sözlerini şöyle tamamladı: “Sonuç olarak gidilecek çok yolumuz, çözülmesi gereken çok sorunumuz var. Sektördeki tüm oyuncular kenetlenerek daha verimli bir dönem geçireceğimize olan inancım tamdır.”