Sektör için enflasyon muhasebesindeki belirsizlik devam ediyor

Sektör için enflasyon muhasebesindeki belirsizlik devam ediyor

Enflasyon muhasebesi standartlarının ve düzenlemelerinin belirsizliğinin devam ettiğini belirten EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Vergi Bölümü Şirket Ortağı Levent Atakan, “Enflasyon muhasebesinin ertelenmesi var olan ekonomik koşullar ile uyuşmuyor. Birçok konuda otoriteler tarafından çalışmalar yapılıyor ancak sektör oyuncuları açısından mevcut belirsizliklerin ortadan kaldırılması ve yaratılmaması en önemli konular arasında yer alıyor” dedi.

Sigorta şirketleri için enflasyon muhasebesi hakkında konuşan EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Vergi Bölümü Şirket Ortağı Levent Atakan, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Enflasyon muhasebesi, enflasyonun finansal tablolar üzerindeki etkilerini en aza indirmek ve finansal bilgileri daha doğru bir şekilde okuyuculara sunmak amacıyla yapılıyor. Ancak, uygulamanın mevcut zorluklarının yanı sıra ek zorluklar yaratılmaya devam ediliyor. Bu konudaki ciddi sorunlardan biri; uygulama, vergi operasyonları açısından 31.12.2023 tarihli mali tablolar itibarıyla hayata geçerken, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na (SEDDK) tabi şirketlerde ise Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) kapsamında 01.01.2025’te uygulamaya geçecek olmasıdır. Ayrıca TMS noktasında, geçişin olup olmayacağı konusunda da hala akıllarda soru işaretleri olduğunu söyleyebiliriz.

Bununla birlikte, SEDDK’ya tabi kurumların, 2025 yılında IFRS 17 kapsamında çok kapsamlı bir muhasebe politikası değişikliğine gitmesi, 2025 yılını oldukça zor bir yıl haline getiriyor. Öte yandan, bu yıl için enflasyon muhasebesi etkisinin bilanço üzerindeki etkisi öngörülemiyor. 2022 ve 2023 yıllarında resmi TÜFE artış oranları sırasıyla %64,27 ve %64,77 iken enflasyon muhasebesi uygulaması ertelenmişti. Ancak Eylül itibarıyla %49,83 olan TÜFE artış oranı doğrultusunda enflasyon muhasebesi uygulamaya girdi. Bu durum da aslında uygulamaya geç kalındığını gözler önüne seriyor.

Aynı zamanda, vergi hesaplamalarında, Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) enflasyon muhasebesi düzenlemesinden kaynaklanan zararın, vergi matrahının tespiti sırasında dikkate alınmaması da ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu konu enflasyon muhasebesinin neden uygulandığı sorusunu gündeme getiriyor.

VUK’un enflasyon muhasebesi kayıtlarının nazım hesaplarda izlenme zorunluluğu ve 176 sayılı sirkülerle VUK enflasyon muhasebesi sonuçlarının kurumlar vergisi beyannamesi ekindeki TMS/TFRS gelir tablosunda gösterilmesi gerekliliği ciddi bir ek iş yükü olarak görülüyor. 2003 yılında olduğu gibi TMS/TFRS enflasyon muhasebesi sonuçlarının VUK tarafından kabul edilmesi uygulamada gerçekleşmedi.

‘UYGULAMA EK MALİYETLER OLUŞTURABİLİYOR’

Enflasyon muhasebesi, geleneksel muhasebe yöntemlerine göre daha karmaşık ve detaylı hesaplamalar gerektirdiği için bu durum, sigorta ve emeklilik şirketlerinin muhasebe departmanlarında ek iş yükü yaratıyor. Aynı zamanda uzmanlık gerektiren bir alan olduğu için de personel eğitimi ve yetkinlik düzeyinin artırılmasını zorunlu kılıyor. Uygulamanın maliyeti ise ayrı bir konu olarak ele alınabilir. Enflasyon muhasebesi, ek yazılım ve sistem gereksinimleri, personel eğitimi ve danışmanlık hizmetleri gibi ek maliyetler oluşturabiliyor. Bu maliyetler, özellikle küçük ve orta ölçekli sigorta ve emeklilik şirketleri için de ek bir yük yaratabiliyor.

‘PAYDAŞLARIN YORUMLARI DİKKATE ALINMALI’

Son olarak, belki en önemli konulardan biri de, enflasyon muhasebesi standartlarının ve düzenlemelerinin belirsizliğidir. VUK ve TMS/TFRS tarafında enflasyon muhasebesiyle ilgili yasal düzenlemelerin ve standartların uygulamaya girmeden çok önce belirlenmesi ve sürprizler yaratmaması gerekiyor. Dolayısıyla düzenlemelerin, en başta paydaşlarla paylaşılıp onların yorumları dikkate alınarak uygulamanın belirlenmesi en uygun yöntemdir. Sonuç olarak, enflasyon muhasebesinin ertelenmesi var olan ekonomik koşullar ile uyuşmuyor. Birçok konuda otoriteler tarafından çalışmalar yapılıyor ancak sektör oyuncuları açısından mevcut belirsizliklerin ortadan kaldırılması ve yaratılmaması en önemli konular arasında yer alıyor.”

Yorum yazın