Sektör dijitali yeni nesille yakalayacak
Günümüzde sürekli yeni teknolojiler ve çözümler geliştiriliyor. Eskisine oranla çok daha fazla veri var ve bu verileri kullanabilecek eski ve yeni birçok sistem bulunuyor. Sigorta sektöründe olduğu kadar diğer sektörlerde de işbirlikleri artıyor, yeni ortaklıklar kuruluyor. Güven unsuruna giderek daha çok önem veren tüketiciler kişiselleştirilmiş ürünler talep ediyor. Uluslararası danışmanlık şirketi Accenture’a göre, tüm bu trendler sigortacılıkta giderek hızlanan dijital dönüşümle bir araya geldiğinde sektördeki şirketlere geleneksel sigortacılığın sınırlarını aşarak işlerini büyütme fırsatı sunuyor.
Sigortacılar gelişen teknolojiyle birlikte geleneksel yöntemlerden uzaklaşacak. Riski eş zamanlı ve müşteriye özel bir şekilde otomatik olarak fiyatlandırabilecek, aynı zamanda en başından müşterinin hasar görmesini önleyici yöntemler geliştirebilecek. Bu trendlerden yararlanabilmek için, birçok şirketin işgücünü ve çalışma kültürünü sil baştan oluşturması gerekecek.
İSTİHDAM AZALABİLİR
Dijital teknolojilerin gelişmesiyle beraber, geleneksel rolleri otomatik sistemler doldurduğu zaman gerekliliğini kaybedecek işgüçlerini nasıl değerlendirecekleri konusu da sigortacılar için önemli bir sorun olacak. Yeniden eğitmek ya da yeni elemanlar almak anlamına gelse bile, sigortacılar çalışanlarını dijital dünyaya hazırlamak zorunda. İşgücü küçülecek de olsa, çalışanlar daha teknolojiyle iç içe, yaratıcı ve sorun çözücü, hatta daha girişimci olmalı.
Dijitalleşmeyle beraber, sigortacılar ile otomobil üreticileri ya da teknoloji firmaları gibi üçüncü partilerle kurulacak ortaklıkları yönetecek bir çalışan pozisyonu gibi yeni roller de oluşacak. Mevcut roller de değişime uğrayacak. Hasar servis yetkilisi süreçle ilgileneceği bir pozisyondan çıkarak müşteri hizmetleri danışmanına, ürün geliştirici de müşteri deneyimi planlayıcısına dönüşebilir.
SİGORTACILAR İŞGÜCÜNDE YENİ NESİLDEN FAYDALANMALI
Bu yeni dünyada dijitalle iç içe büyümüş jenerasyonun teknolojik becerileri sigortacılar için esas olacak. Birçok sigortacı ve broker giderek yaşlanan bir personelle çalışıyor ve bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik konusunda yetenekli taze kanı cezbetmekte zorlanıyor. Bu dönemle birlikte sigortacıların da sabit ve değişmeyen işgüçleri konusunda taviz vererek yeni jenerasyonu istihdam etmesi gerekiyor.
Dijital dünyada doğmuş ve bu dünyaya aşina gençler, iş hayatının nasıl olması gerektiği konusunda yaşlı meslektaşlarına göre daha farklı düşüncelere sahip. İşyerinde kendini hissettiren bir uyum ortamı ve teknolojik bir ortam bekliyorlar, aynı zamanda kendi portföylerini oluşturarak serbest çalışacakları bir kariyer de onlar için uygun. Tüm bu değişiklikler sektörün tüm organlarına, özellikle de istihdam edilen personele farklı bir açıdan bakmayı gerektiriyor.
Bazı sigortacılar, dijitalde yetenekli gelecek nesilleri çalışanları olarak eğitmek için inovasyon laboratuvarları oluşturuyor ya da takımlar kuruyor. Diğerleriyse inovatif olmak için teknoloji şirketleriyle ortaklıklar kuruyor. Bu yeni iş modeli, günlük kullanıma uygun nesnelerin internete bağlanarak veri gönderip alabilme kabiliyetini tanımlayan bir kavram olan Nesnelerin İnterneti’nin geleceğinin tam ortasına sigortacıyı da koymuş oluyor.
YENİ TREND YAPAY ZEKA
450 sigortacıyla anket yapan Accenture’ın bulgularına göre, 2016 yılında bazı trendler dikkat çekiyor. Bunların ilki, sigortacıların %82’sinin yapay zeka çözümleriyle kurgulanan otomatik sistemlere yatırım yapması. Yapay zekayla çalışan dijital çözümler birbirinden bağımsız birçok sistemden veri toplayarak şirketlerin organizasyonunu kökten değiştirme potansiyeline sahip. Özellikle sigortacılıkta, karar verme yetisi olan yapay zekalı sistemler büyük önem taşıyor.
Sektörde öne çıkan bir diğer trendse daha esnek bir işgücüne sahip olma arzusu. Sigortacılar dijital çağın gelişim hızına uyum sağlayabilmek için çeşitli araçlara ve teknolojilere yatırım yapıyor, ancak çalışanları aynı hızı yakalayamayabiliyor. Sigortacıların adaptasyon kabiliyeti yüksek, değişime hazır ve hevesli bir işgücü yaratarak doğru görevleri doğru şekilde yapabilecek personeli bulmak için de teknolojisi kullanması gerekiyor.
Son trendse, dijitalde güveni sağlamak. Güven sağlanamadıkça, sigortacılar operasyonlarına zemin sağlayan verileri ne paylaşabiliyor ne de kullanabiliyor. Bu sebeple gelişmiş ve veri kullanımında etik değerlere uygunluğunu kanıtlamış güvenlik sistemlerine ihtiyaç duyuyorlar.
DİJİTALDE PAROLA PERSONEL
Başarılı bir dijital sigortacı olabilmek, artık sadece teknolojiyi iş süreçlerine dahil etmekle olmuyor. Günümüzde önemli olan inovasyon yaratmak ve değişim sağlamak, sigortacılığı bir sonraki seviyeye taşımak. Bu da sigortacılığın organizasyon yapısını ve kültürünü yeniden kurgulamayı gerektiriyor. Bir kurumun kültürünü dijitalleştirmesi için de önce çalışanlarından başlaması, böylelikle yeni yeni gelişen dijital dünyada kendine sağlam bir zemin sağlaması önem kazanıyor.
DİJİTAL DÜNYAYA AYAK UYDURMAK MÜMKÜN
Bireylere öncelik veren enerjik ve başarılı bir dijital kültürün dört önemli yapı taşı var. Buna göre, sigortacıların değişimi sürekli kılmak için çabalaması, verilere göre hareket etmesi, kalıpların yıkılması ve dijital risk farkındalığı edinmesi gerekiyor.
1 DEĞİŞİM SÜREKLİ KILINMALI
Dijitale entegre olmak için gereken hızı yakalayan bir sigortacı olabilmek; yeni yetenekler, yeni süreçler, yeni ürünler ve yepyeni iş yapış biçimleri geliştirmeyi gerektiriyor. Bu, yeni iş modelleri ya da yeni iş kolları geliştirmek anlamına da gelebilir.
Dijital sigortacı için, yazılımın geliştirilmesinden sorumlu takım (Dev) ile yazılımın işletmesinden sorumlu takım (Ops) arasındaki işbirliğini artırmak amaçlı ortaya çıkan bir akım olan DevOps, hizmet merkezli bir yapı ile ölçülebilirlik için bulut teknolojisi, verimlilik için kullanılan yazılımlar ve işbirlikleri için kurulmuş platformları kapsayan yeni bilgi teknolojileri (BT) uygulamaları esas olmalı.
Fakat tüm bunlar, işgücünde bir değişikliğe gidilmedikçe anlamsız olur. Rolleri ne olursa olsun, çalışanlar değişimi beklemeli, etkilerini anlamalı ve yeteneklerini geliştirerek değişimin hızına ayak uydurmalı. Her sigortacının çalışanlarını yeni bir organizasyon kültürüne, farklı bir çalışma yapısına ve dijital çağdaki müşterilerin davranışına hazırlayacak bir işgücü stratejisi belirlemesi önem taşıyor.
2 VERİLERE GÖRE HAREKET EDİLMELİ
Verilere göre hareket etmek, sadece veri ve analitik için iyi yetenekler ile araçlara sahip olmaktan ibaret değil. Aynı zamanda, her seviyedeki karar verme mekanizmalarını temelden değiştirmeyi de gerektiriyor.
İçgüdülere ya da geleneksel deneyimlere güvenmek veya kurumdaki en kıdemli kişiye danışmak yerine, verilerin bütünüyle nüfuz ettiği ve bunun getirdiği bir içgörünün tetiklediği bir karar verme mekanizması oluşturulması önemli. Bu sadece insanların verileri kullanmasıyla alakalı değil, makineler de bilgiye erişebilecek ve bu bilgiyi kullanabilecek donanıma sahip olmalı.
3 KALIPLARI YIKMAK GEREK
Dijital dönüşümde öncü olmak için sigortacılar sektördeki kalıpları yıkmayı kurumsal bir gelenek haline getirmeli. Böylece, şirketler teknolojiyle her şeyin nasıl farklılaşabileceği ve iyileştirilebileceği konusundaki vizyonlarıyla çalışanlarına da ilham vermiş olurlar.
Kalıpları yıkmanın yolu, sigortacıların çalışanlarını, müşterilerini ve ortaklarını dikkatle dinlemesinden, gelişen ihtiyaçları, istekleri ve davranışları anlamak için teknolojiyi bir araç olarak kullanmasından geçiyor. Sigortacılar böylece dinamik bir dünyada başarının önünü açacak stratejilerin temelini atabilirler. Bu sayede, sektörün sınırlarını şekillendirmede meşaleyi taşıyabilir ve sektörlerinin geleceğini yaratma konusunda lider rolünü üstlenebilirler.
4 DİJİTAL RİSK FARKINDALIĞI ŞART
Accenture’ın anketine katılan sigortacıların %78’i, dijital olarak başa çıkabileceklerinden çok daha fazla riske maruz kaldığını ifade ediyor.
Dijital sigortacılar, geleneksel sigortacıların hiç karşılaşmadığı risklerle karşılaşacak ve yeni riskler yaratacak. Bunlar arasında yeni güvenlik tehditleri, hassas bilgiler içeren verilerin şeffaflığının talep edilmesi ve bazı yeni teknolojileri kullanmanın etik değerlere uygunluğu gibi unsurlar bulunuyor. Dolayısıyla, sigortacılar yaptıkları her şeyde dijital olarak da güven sağlamak durumundalar. Güvenlik, mahremiyet ve dijital etik değerler bir teknolojiye sonradan kazandırılamaz, bunun yerine teknolojiyi şekillendirirken bu olgular da göze alınmalı ve teknolojiyi yaratma sürecine en başından dahil edilmeli.
ERGO Türkiye İcra Kurulu Üyesi Yıldırım Türe: Dijital dönüşümün içinde yer alan acentelerin iş hacmi artacaktır
“Dijital dönüşüme yatırım yapan şirketlerin önümüzdeki dönemde önemli kazanımları olacak. Acenteler de dijital dönüşümün içerisinde yer alarak, hem operasyon maliyetlerini düşürme hem de iş hacmini büyütme konusunda önemli fırsatlar yakalayacak.”
ERGO Türkiye İcra Kurulu Üyesi Yıldırım Türe, dijital dönüşüme yatırım yapan şirketlerin, önümüzdeki dönemde hem verimlilik hem de müşteri ve iş ortağı bağlılığı anlamında önemli kazanımları olacağını söyledi. Acentelerin de dijital dönüşümün içerisinde yer alması gerektiğinin altını çizen Türe, böylece hem operasyonel maliyetlerini düşürme hem de iş hacmini büyütme konusunda önemli fırsatlar yakalayacaklarını ifade etti.
Türkiye’de sigorta sektörünün prim üretiminin gayrisafi yurtiçi hasılanın %1.3’ü seviyelerinde olduğunu hatırlatan Türe, “Gelişmiş ülkeler ile kıyasladığımızda, bu prim üretimi elbette beklenen, istenen seviyelerde değil ancak bu aynı zamanda ülkemizde sigorta sektörünün büyük bir potansiyele sahip olduğunun da en büyük göstergelerinden biri. Biz ERGO Türkiye olarak ülkemizde gelişmiş ülkelere kıyasla düşük olan sigorta bilincinin artırılması için iş ortaklarımız ve müşterilerimizle daima iletişimde olmayı çok önemsiyoruz. Bunu yaparken de iş ortaklarımızla birlikte dijital kanallarımızı kullanarak, teknolojiyi seven ve sürekli takip eden müşterilerimize ürünlerimizi anlatma yollarını geliştiriyoruz” dedi.
ERGO Türkiye olarak, iş ortaklarına dijital kanallarda da dokunabilmek ve onların, değişen müşteri beklentilerini daha kolay ve hızlı karşılayabilmeleri için altyapılarını hazırladıklarını aktaran Türe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni teknolojilerle geliştirilen ve temel sigortacılık çözümümüz ERGO InSyst’i pilot bölgelerde hizmete açtık ve çok yakın zamanda da tüm iş ortaklarımızın kullanımına sunacağız. ERGO InSyst ile hem modüler hem de kolayca mobile entegrasyonu yapılabilecek bir çözüme sahip olacağız. Acentelerimiz için uygulamaya aldığımız bir diğer dijital platformumuz ERGO iMonitor’le de iş ortaklarımızın üretim ve performans bilgilerine online ulaşmasını sağlıyoruz.”
‘YENİ UYGULAMALAR İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Bu çalışmalar kapsamında elde ettikleri tecrübelerle önümüzdeki dönemde iş ortaklarına tam bir “dijital deneyim” yaşatacak yeni uygulamalar üzerinde çalıştıklarının bilgisini veren Türe, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Söz konusu çalışmalar tamamlandığında hem iş ortaklarımıza ve müşterilerine yeni ürün ve hizmetleri önerebilecekleri hem de potansiyel müşterilere ulaşabilecekleri fonksiyon ve özellikleri sunacağız. Diğer yandan, dijital mecralarda etkileşimimizi artırmaya yönelik kurumsal sitemizi yenileme çalışmalarına başladık. Sosyal medyayı da önemli bir platform olarak görüyor ve doğru stratejilerle etkileşim yaratmayı hedefliyoruz.”
Generali Türkiye Stratejik Planlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Petar Dobric: Altyapılarını modernleştirmek için acentelere yatırım yapılmalı
“Satış kanalında önemli bir rol oynayan acentelere, dijitalleşme sürecine hazırlanmaları ve altyapılarını modernize edebilmeleri için yatırım yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Dünya değişirken acentelerin de değişmeye ihtiyacı var.”
Generali Türkiye Stratejik Planlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Petar Dobric, satış kanalı tarafında acentelerin çok önemli bir rol oynadıklarını vurguladı. Sigortacılıkta dijitalleşme anlamında acentelerin bu sürece hazırlanması ve altyapılarının modernize edilmesi için önemli yatırımlar yapılması gerektiğini düşünen Dobric, dünya değişirken acentelerin de bir kabuk değişimine ihtiyacı olduğunu ifade etti.
‘MÜŞTERİNİN TERCİHİ HÂLÂ YÜZ YÜZE İLETİŞİMDEN YANA’
“Dünyadaki dijital sigortacılığın sektördeki payına bakacak olursak İngiltere’de %50, İspanya ve Hollanda’da %20, İtalya ve Almanya’da ise %10’a yaklaşmış durumda. Biz Türkiye’de de yakın gelecekte buna yakın oran ve büyüme bekliyoruz. İnanıyoruz ki müşterilerin %100’ü sigortacılık ihtiyaçlarını günümüzde ve yakın gelecekte dijital kanallar üzerinden karşılayacaklar, hatta sigortacılık hakkında bilgilere de online olarak dijital kanallar üzerinden elde edecekler. Satın alma sürecinde ise hâlâ müşterilerin yüz yüze iletişimi seçtikleri bir gerçek” diyen Dobric, bu noktada sigorta şirketlerine sigortacılık hizmetleri ve öneminin anlatılması konusunda önemli görevler düştüğüne dikkat çekti.
Bulut bilişim, dijitalleşme ve mobil teknolojilerin bütünleşmesiyle farklı yeni teknolojiler geliştiğinden bahseden Dobric, “Özellikle son dönemde Tokyo, New York, Seul ve Şanghay’da ortaya çıkan yeni teknoloji merkezleri ve laboratuvarlarıyla çeşitli teknolojik atılımlar gerçekleşti. Hayatımıza Nesnelerin İnterneti (IoT), M2M (Makineler Arası İletişim), Big Data, veri analitiği, yapay zeka, biyoteknoloji, giyilebilir teknoloji gibi yeni kavramlar girdi” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu’nda da açıklandığı üzere mobil internet ve akıllı telefonların zemin hazırladığı Nesnelerin İnterneti teknolojisi (IoT) ile 2020 yılında dünyada birbiriyle iletişim kurabilen cihaz sayısı ortalama 50 milyara ulaşacak. Nesnelerin geleceğini etkileyen trendler arasında makinelerin birbirleriyle konuşması ve drone olarak adlandırılan uçan insansız hava araçlarının örnek olarak gösterilebileceği kendini yöneten nesnelerin gelişimi de yer alıyor. Yükselen teknolojiler arasında bulunan bu başlıkların pek çoğu, diğer sektörlere göre daha az değişken olarak bilinen sigorta sektöründe bile etkisini göstermeye başladı.
‘RİSKLER DE AZALIYOR’
Generali’nin başta Avrupa’da olmak üzere bahsi geçen tüm teknolojileri kullandığını aktaran Dobric, “Generali giyilebilir teknoloji, araba telematiği ve ev telematiğini uygulamaya koyuyor. Bu teknolojiler müşteriye özel sigorta çözümlerinin sunulmasını sağlarken risklere karşı daha uygun fiyat politikası geliştirilmesini mümkün kılıyor. İşin bir başka boyutu ise yaşam bileziği, ev ve arabalardaki telematik sistemleri ile kişilerin hayatının korunması ve risklerin azaltılması” diye konuştu.
2014 yılında Multi Access olarak adlandırdıkları Dijital Satış Kanallarının lansmanını yaparak sektörde yeni bir anlayış olan “Kolay Sigortacılık” kavramını başlattıklarına değinen Dobric, sözlerine şu şekilde devam etti: “Generali Sigorta olarak, bu sayede zaman ve mekandan bağımsız, sigortacılık çözümlerimizle şu ana kadar ülkemizde ‘Multi Access’ olarak adlandırdığımız ‘Çoklu Dağıtım Kanalı’ stratejisiyle çalışan ilk ve tek şirketiz. Uzmanlık alanı olarak gördüğümüz çoklu kanal yapısı kapsamında ana dağıtım kanalımız Generali acentelerine yönelik yaptığımız büyük teknoloji altyapı yatırımlarıyla onları dijital dünyaya hazırlarken, direkt satış kanallarımız üzerinden 7/24 hizmet sunuyoruz.”
Generali Grup’un, ABD’nin bilim, mühendislik ve ekonomi konularındaki başarılarıyla tanınan ve dünyanın en iyi teknik üniversitesi olarak bilinen MIT’nin (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) dünyanın en akıllı 50 şirketi araştırmasında, müşterilerine sunduğu veri analitiğine dayanan yenilikçi sigorta çözümleriyle sigortacılık sektöründen listeye giren tek şirket olduğu bilgisini veren Petar Dobric, Generali Türkiye’ye de grubun sigortadaki yenilikçi çözümlerini çeşitli projelerle yansıttıklarını belirterek sözlerini tamamladı.
MetLife Genel Müdürü Deniz Yurtseven: Verimliliğin anahtarı dijitalleşme
“Teknolojinin kazandığı ivme bizi de hızlandırıyor ve hem bize hem müşterilerimize hem de paydaşlarımıza çok önemli avantajlar sunuyor. Günümüzde en önemli maliyet kaynağı zaman. Dijital dönüşüm zaman maliyetini en aza indiriyor, dolayısıyla verimliliğin de anahtarını oluşturuyor.”
MetLife Genel Müdürü Deniz Yurtseven, dijitalleşmenin sadece maliyetleri azaltmakla kalmadığını söyledi. Dijitalleşmenin şirketlere sunduğu başlıca kazanımlardan birinin akıllı ve hızlı yönetim olduğunu düşünen Yurtseven, bunun bilginin çoğalması, yayılması ve süreçlerde hata payının azalması açısından çok kıymetli olduğunu ifade etti.
“Dijitalleşme iş süreçlerimizi fazlasıyla hızlandıran bir özelliğe de sahip, bunun da doğrudan müşteri memnuniyetine yansıyan sonuçları oluyor. Teknolojinin kazandığı ivme bizi de hızlandırıyor ve hem bize hem müşterilerimize hem de paydaşlarımıza çok önemli avantajlar sunuyor. Günümüzde en önemli maliyet kaynağı zaman. Dijital dönüşüm zaman maliyetini en aza indiriyor, dolayısıyla verimliliğin de anahtarını oluşturuyor. Bireyler artık, işyerlerinden, evlerinden ya da internet bağlantısına sahip oldukları herhangi bir yerden finansal ya da kişisel işlemlerini yürütebiliyor aradıkları ürün ve hizmetlere kolayca erişiyorlar” diyen Yurtseven, bu durumun inanılmaz bir kolaylık ve zaman tasarrufu sağladığını dile getirdi.
‘5 YIL İÇİNDE DÖNÜŞÜM TAMAMLANIR’
Nesnelerin İnterneti’nin günlük yaşamda somut uygulamalarının bulunduğu, dünyada Dördüncü Endüstri Devrimi’nin konuşulduğu bu dönemde şirketlerin maliyet yönetimi açısından da dijital yeniliklerden yararlanarak atılabilecek adımların mutlaka olacağını kaydeden Yurtseven, “Endüstri 4.0’a geçişin sıkça telaffuz edildiği, geçiş süreci planlamalarının oluşturulmaya başlandığı bir dönemdeyiz. Esasen, bu değişim süreci tüm dünyada başlamış durumda. Sektör olarak bu değişime ayak uydurarak ve arkasında kalmayarak dijital yatırımlarla entegre olmayı hedefliyor, planlamalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz. 5 yıl sonra dijital dönüşüme tamamen entegre olmuş, hizmet alanlarını dijital üzerinden yürütüp yönetebilen, teknolojik altyapısı dünya standartlarına ulaşmış ve inovatif kimliği gelişmiş bir sektör öngörüyorum” dedi.
DİJİTAL GELİŞİME DEVAM
MetLife olarak müşterilerinin hayatını kolaylaştırmak ve hizmet kalitesini artırmak için dijital alandaki gelişimlerine ve hizmet ataklarına devam ettiklerini aktaran Yurtseven, “Bu alandaki yatırımlarımızı ilk olarak mobil cihazlardan erişim sağlanan web sitemiz ‘metlife.com.tr’ üzerinde gerçekleştirdik. Herhangi bir sigorta ürününe sahip olmak isteyen kullanıcılar için her ürüne ait sayfada online başvuru formumuz bulunuyor. Bunun yanı sıra her sayfada müşterilerin MetLife’a kolay bir şekilde ulaşmasını sağlayacak iletişim bilgilerinin bulunması da sitenin kullanıcı dostu özelliklerini artırıyor” diye konuştu.
Diğer yandan, hizmet kalitelerini sosyal medya üzerinden sürdürmek ve müşteri memnuniyetini üst seviyeye çıkarmak amacıyla Facebook sayfalarını da faaliyete geçirdiklerinden bahseden Yurtseven, bu sayfada MetLife ve kampanyaları hakkında güncel haberler ile zengin içeriklerin paylaşıldığını belirtti.
Yurtseven sözlerini şöyle tamamladı: “Ayrıca ocak ayında lansmanını gerçekleştirdiğimiz online satış platformumuz aracılığı ile bu platforma özel olarak hazırladığımız ferdi kaza sigortası ürünümüzü, yaşamın risklerine karşı kendilerini ve ailelerini finansal koruma altına almak isteyen müşterilerimize sadece birkaç tıkla ulaştırıyoruz. Online ferdi kaza sigortası ürünümüze başta Facebook olmak üzere birçok dijital platformdan erişim mümkün. Bireysel ve aile paketleri olmak üzere müşterilerimize iki farklı alternatif sunuyoruz. Ürünümüz, kaza durumlarında vefat veya sakatlık risklerinin yanı sıra acil durumlardaki hastane masraflarını da güvence altına alıyor; ayrıca Dört Dörtlük Asistans hizmetiyle de günlük yaşamda ihtiyaç duyulabilecek pek çok durum için destek sağlıyor.”
Liberty Sİgorta Bİlgİ Teknolojİlerİ Dİrektörü Denİz Koral: İşlenebilir verilerin artması iş süreçlerini de hızlandırıyor
“Sigortacılıkta başlayan dijital dönüşümün maliyetleri azaltacağını ve azalan maliyetlerin yeni inovasyonları besleyeceğini düşünüyorum. Sayısal ortamda işlenebilir verilerin artması ve karar verme yazılımlarının gelişmesi, süreçleri hızlandırarak verimliliği artırıyor.”
Liberty Sigorta Bilgi Teknolojileri Direktörü Deniz Koral, sigortacılıkta başlayan dijital dönüşümün maliyetleri azaltacağını ve azalan maliyetlerin yeni inovasyonları besleyeceğini ifade etti. Sayısal ortamda işlenebilir verilerin artmasının ve karar verme yazılımlarının gelişmesinin süreçleri hızlandırarak verimliliği artırdığını belirten Koral, ayrıca manuel süreçlerden kaynaklanan kaçakların önüne geçmeye de yardımcı olduğunu söyledi.
İnsan faktörünün olduğu noktalardan birinin de hasar tespiti olduğunu kaydeden Koral, “Dijital dönüşümle birlikte binalardaki hasarların tespitinde insansız hava araçlarının kullanılması, insanların ulaşamayacağı ya da ulaştıklarında risk içeren bölgelere erişimi kolaylaştırması ve amaca uygun kameraların yerleştirilmesiyle birçok farklı bilginin sağlanması gibi pek çok açıdan faydalı olacak” dedi.
Koral, dijital dönüşümün sağlayacağı diğer faydalarını ise şu şekilde anlattı: “Telematik cihaz ve uygulamaların sürücü alışkanlıklarını değiştirmesi ve araçların çarpışma önleyici sistemlerle donatılması araçlarda maddi ve bedeni hasarları azaltacak. Evlere kurulacak akıllı ve internet bağlantılı cihazlar ile bir çok ev hasarı önlenecek ya da az kayıp ile sonlanacak. Giyilebilir teknolojilerle sağlık verileri takip edilerek, sağlık sorunları ya da kazalar daha kısa sürede tespit edilip önlem alınabilecek ya da daha hızlı müdahale edilebilecek.”
Henüz yasal durum netleşmediğinden sigortacıların bulut teknolojisinden faydalanamadığını aktaran Koral, yasal durum ve buna bağlı uygulamalar netleştiğinde bulut teknolojisinden faydalanarak bilgi teknolojilerinde altyapı giderlerinin azaltılabileceğini söyledi. Acentelerin dijital dönüşümden ne şekilde yararlanabileceğini de sorduğumuz Koral, acentelerin, farklı sosyal medya ya da mobil uygulamalar gibi farklı mecralardan müşterilerine ulaşarak ve satış yaparak kazançlarını artırabileceğini dile getirdi.
‘OTO SİGORTALARINDA ÜRETİM AZALACAK’
Türkiye’de beş yılda büyük değişimler beklemeyen Koral, “Fakat teknoloji kullanımında ve tüm süreçlerin verimliliğinde artış olacaktır. Mevcut durumda müşteri verilerine erişim sağlıklı değil, bu verinin değerlendirilmesinde kısıtlar oluşturuyor. Veriye erişim daha sağlıklı hale gelirse, gün geçtikçe artan veri, sigortacılık alanında farklı yaklaşımlar getirebilir. Ayrıca, otomobil sahipliğinin azalacağını ve araçların daha az çarpışacağını, bununla birlikte oto sigortalarında üretimin azalacağını düşünüyorum. Fakat bu, sorumluluk sigortalarında bir artmaya sebep olacaktır” diye konuştu.
Liberty Sigorta olarak öncelikle süreç verimliliğine yatırım yaptıklarını aktaran Koral, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bunun yanı sıra, Liberty Mutual tarafında yapılan ciddi yatırımlar mevcut, bu yatırımları ve sonuçlarını takip edip Türkiye için uygun fırsatları inceliyoruz.”
NN Hayat ve Emeklilik Kurumsal İletişim ve Müşteri Deneyimi Müdürü Beste Yıldız: Satış sonrasında dijital kanallar giderek yaygınlaşacak
NN Hayat ve Emeklilik Kurumsal İletişim ve Müşteri Deneyimi Müdürü Beste Yıldız, sigorta ve bireysel emeklilik şirketlerinin müşterilerinin özellikle satış sonrası hizmetlerde dijital kanalları her geçen gün daha fazla kullandığını belirtti. Yeni neslin dijitale olan yatkınlığına dikkat çeken Yıldız, 5 yıl sonra müşterilerin çok büyük bir kısmının şirketlerin çağrı merkezleri ya da satış temsilcilerine ulaşmak yerine diledikleri her yerden 7/24 hizmet alabilecekleri dijital kanalları kullanacaklarını ifade etti.
Yıldız, “Dijital kanalların kullanımının artması, gerek satış aşamasında gerekse satış sonrası hizmetlerde şirketlerin maliyetini ciddi derecede aşağıya çekiyor. Satış aşamasında basılı form yerine tablet kullanımı, satış temsilcilerinin yaptıkları satışları girip takip edebildikleri platformlar (portallar), satış sonrasında müşterilerin işlemlerini kendilerinin gerçekleştirebilecekleri internet şubesi veya mobil şube gibi uygulamalar sayesinde sigorta ve bireysel emeklilik şirketleri operasyonel maliyetlerinden tasarruf etme şansı elde ediyor” dedi.
‘ACENTELER İÇİN DE FAYDALI’
Acentelerin de dijital dönüşümden faydalanabileceğinden bahseden Yıldız, “Müşterilerini satış sonrası hizmetler için bağlı bulundukları şirketlerin internet veya mobil şubelerine yönlendirmeleri, acenteleri satış sonrasında katlandıkları operasyonel maliyetlerin bir kısmından kurtaracaktır” dedi.
Yıldız, “Müşterilerimizin diledikleri her yerden 7/24 hizmet alabildikleri internet şubemiz, mobil şubemiz ve çağrı merkezimizde sesli yanıt sistemimiz var. Satış temsilcilerimiz için geliştirdiğimiz Satış Portalımız ve NN Akademi adındaki e-öğrenme platformumuz bulunuyor” şeklinde konuştu.
AIG Sigorta Dijital Pazarlama Müdürü Kerem Ölmez: Acente dijitalle rekabette öne geçecek
AIG Sigorta Dijital Pazarlama Müdürü Kerem Ölmez, Türkiye gibi mevcut yapıda ana dağıtım kanalının acenteler olduğu bir pazarda, acentelerin de dijital dönüşüme uyum sağlamasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Ölmez, “Değişen ve gelişen talepleri karşılamak adına şirketlerin geliştirdiği dijital çözümlerden acenteler de paylarına düşeni alacaklardır. Müşterilerin tüm sigorta ihtiyaçlarını, taleplerini karşılayan sigorta acentelerinin sağladığı dijital olanaklar gerek satış sırasında, gerek satış sonrasında rekabette önemli fayda yaratıcı noktalar olacaktır” dedi.
‘DİJİTALİ GÖZ ARDI EDEN AYAKTA KALAMAZ’
Ölmez, sözlerine şu şekilde devam etti: “Geldiğimiz noktada bütün sigorta şirketleri değişen müşteri ihtiyaçlarıyla beraber dijital dönüşümün bir zorunluluk olduğunu anlamış durumda. Bugünkü Y kuşağı, hatta Z kuşağı müşterilerin tamamen dijitalleşmiş süreçlere olan alışkanlıklarını göze alırsak, dijital dönüşümü göz ardı eden şirketlerin ayakta kalabileceğini düşünmüyorum.”
Dijital dönüşümde AIG Sigorta’nın geldiği noktadan da bahseden Ölmez, “Lokal ve küresel bilgi birikimimizi kullanarak müşterilere, partnerlere ve çalışanlara her türlü uygulanabilir dijital çözümü sunmak üzere farklı çalışmalar yapıyoruz. Bu çerçevede en önemli başlıkları iki yıl önce hizmete açtığımız online sigorta satışı uygulamamızı, geçen yıl tamamen yeni nesil kullanıcı dostu bir ön yüz ile tasarlanan mobil uyumlu aig.com.tr web sitemizi, işbirliği içinde bulunduğumuz bankalar, havayolu şirketleri, perakende firmaları gibi iş ortaklarımızın kendi platformları üzerlerinde ortak şekilde tasarladığımız yenilikçi sigorta satış ekranlarını ve mobil uygulamaları olarak sayabiliriz” diyerek sözlerini noktaladı.
Renk Özcan
renk@sigortacigazetesi.com.tr