Sayılar
DIŞARISI kaç derece? Elmanın kilosu kaç lira? Bugün yapacağın yol kaç kilometre? Kaç gün izin hakkın kaldı?…
Her durumun, her kararın, her eylemin başlangıcında bir sayı var. Doğanın kendisi başlı başına bir sayılar algoritması ve düzeni.
Sayı kendi başına çok önemli görünmeyebilir. Ama sayıdan süre hesaplarsan, sayıdan bütçe yaparsan, sayıdan kökten kararlar üretirsen, sayıdan gelecek kurarsan belki de ses ve ışık kadar önemli insan yaşamında.
Çocukluğumdan beri çok severim sayıları. Sayılarla işlem yaparım, sayılarla trend sorgularım, sayılarla yol belirlerim. Öyle ki bugün artık eski hızımda yapamadığım akıldan işlem oyunları da oynarım sayılarla.
Öte yandan her sayı herkese aynı şeyi ifade etmeyebilir. Yani sayıların insanlara düşündürdüğü şeyler de farklı olabilir. Benim önemli gördüğüm bir sayı bir başkası için hiç de önemli olmayabilir, benim için hiçbir etkisi olmayan başka bir sayı bir diğerinin yaşamını değiştirebilir.
Sayıları ciddiye almak gerek her şeyden önce. Önemli / önemsiz her sayının bir değeri ve bir etki alanı vardır. Bazen de tek bir sayı hiçbir şey ifade etmezken bir araya getirilen birkaç sayı çok önemli şeyler gösterebilir insana.
Sadece değerleri değil mesajları da vardır sayıların. Sayılar insanları atacağı adımlara, alacağı kararlara hazırlayıp önemli mesajlar verirler. Aslında neredeyse tüm eylemler ve tüm kararlar sayılar ile bağlantılıdır, çoğu zaman bunun farkında olmasak da.
Tabii alınan mesajlar, verilen kararlar, atılan adımlar her zaman doğru olmayabilir, çünkü sayıların anlamını kavrayamayanlar, sayıların analizini yapamayanlar son derece yanlış, hatalı işler de yapabilirler.
Dolayısı ile sayı kadar onu değerlendiren akıl da önemlidir. Çünkü düşünme süzgecinden geçmeyen bir sayı karanlıkta yürürken elindeki pili zayıflamış fener gibidir.
İlk ve orta öğretimde en sevdiğim ders matematikti, üniversitede matematiğin yerini istatistik dersi aldı. Mezuniyet sonrası yaptığım tüm işlerde matematik ve istatistiği yoğun şekilde kullandım, çünkü sayılar bir işin doğru yapılması için elimizdeki en büyük kaynak.
Hata yapmadım mı? Tabii yaptım, hatta bence çok hata yaptım, ama sayılara güvenmeye ve onları hep yanımda tutmaya devam ettim bugüne kadar. Çünkü bazen sen bulamasan da sayılarda doğruyu bulduracak malzeme hep var.
Bir de şu yanlış algıyı düzeltmek gerek artık. Sayılar sadece mühendislerin, bilim insanlarının, işletmecilerin, muhasebecilerin vs. işi olmamalı.
Sayılar her bireyin, her kurumun, her toplumun en önemli yol göstericilerinden. Bu anlamda sayıları matematik/aritmetik veya başka kavramlarla sınırlamak da doğru değil bence. Çünkü matematik sayılar ve sayılarla yapılan işlemlerin ötesi ile ilgilenmez, işlemi doğru yapman yeterlidir matematikte ama o işlemin senin için doğru olup olmadığı, o işlemin yansımaları ve doğuracağı sonuçlar, etkileri vs. matematiğin umurunda bile değildir.
Peki sayılar mı, yoksa kelimeler mi? Sayısal mı sözel mi gibi oldu ama değil. Her ikisini de oluşturan nesnel elementler var, sayıları rakamlar, kelimeleri harfler. Bu elementlerin tartışılacak yanı yok. Ama sayı ve kelime aşamasında zorluk başlıyor. Süreç denklem ve cümle seviyesine çıkınca da iş çetrefilleşiyor. Çünkü bu aşamada öncelikler, kültür, bilgi vs gibi öznel katkılar yapılıyor.
Soruma yanıtım doğru oluşturuldukları ve kullanıldıkları sürece her ikisi de. Çünkü iletişimin ve etkileşimin en önemli unsurları her ikisi de, ama yerinde ve dozunda kullanılarak, verilmek ve aktarılmak istenileni en yalın şekilde sunarak.
Ama lütfen sayıları kelimelerin arkasına gizlemeyin, çünkü sayılar sessizlikte de iş gören yardımcılarıdır insanların…
Görüşmek üzere,