Rumelikavağı Büyük Liman’da deniz keyfi…
Geçen ayki yazarlar yemeği geleneksel buluşmalarımızdan oldukça farklıydı. Buluşmaya yazarlar yemeği değil, Sigortacı çalışanları tekne turu demek daha doğru olurdu. Çünkü teknedekilerin büyük çoğunluğunu Sigortacı çalışanları oluşturuyordu. Dört yazar arkadaşımız da hasbelkader araya karışmıştı. Yazarlarımızın ve yemeklere katılan ekibin büyük çoğunluğu tatildeydi, birkaç arkadaş da mazeret bildirince, tekne turuna katılabilenler David ve Eşber ağabey, Faruk Kaptan’la benden ibaret kaldı…
Öğleye doğru İstinye iskelesinde buluşup “Vira Bismillah” diyerek “Lüfer 4” teknesiyle açıldık Boğaz’a. Sarıyer’de ikmal molası verip eksikleri giderdik ve öğle saatlerinde Rumelikavağı’nda, Büyük Liman mevkiinde demirledik. Güneşli güzel bir gündü ve Büyük Liman’da deniz sakin ve oldukça berraktı… Feyza Kırmızı, teknenin reisiyle yemek programını yaptı, tura katılanlar mayolarını giydi ve ondan sonra Metin Öztürk’ün çivileme atlayışını takip eden arkadaşlar, kısa sürede Büyük Liman’ı bir eğlence merkezi haline getirdi.
Denizdeki eğlenceli ilk seansın ardından, önce zeytinyağlılar ve salatalar, ardından ızgaralar olmak üzere yemek faslına geçildi. Yemekler gerçekten çok güzeldi.
Yemek faslının ardından denizde ikinci seans başladı. Curcuna ve şamata gırla gitti, arkadaşlar gerçekten çok eğlendi. David ve Eşber ağabeyle Faruk Kaptan da denizdeki eğlenceden payını aldı. Ben de mayomu yanıma almadığım için teknede kalan birkaç arkadaştan biri olarak onları kıskanmakla yetindim…
İkinci seans deniz keyfinin ardından tatlı ve meyve servisiyle birlikte rotamızı dönüş yoluna çevirdik. Tur boyunca teknede farklı etkinlikler de vardı. Arkadaşların bazıları okey oynadı, bazıları tavla oynamayı denedi. ‘Denedi’ diyorum, çünkü Metin Öztürk deyim yerindeyse, “Önüne geleni sıraya dizdi…” Öztürk’ün konuyla ilgili yorumu da oldukça mütevazıydı: Bugün şanslı günümdeydim…
(M. Emin Özcan)