‘Poliçe genel şartları serbest bırakılmalı’
Sigorta hukukunun en önemli isimlerinden Prof. Dr. Samim Ünan, poliçe genel şartlarını değerlendirdi ve genel şartların geliştirilmesi için yapılabilecekleri aktardı. Sigorta ilişkisinin kurulabilmesi için bir sigorta sözleşmesinin yapılması zorunlu olduğunu söyleyen Ünan, sigortanın sözleşmeden doğduğunu, sigorta sözleşmesinin içeriğinin ve hükümlerinin önceden belirlendiğini ifade etti. “Bu belirlemenin büyük ölçüde sigorta ürünü satın alanların veya bu üründen yararlananların en iyi biçimde korunmasını sağlamak amacıyla Hazine Müsteşarlığı, “Sigorta Genel Şartları” başlığı altında yapmaktadır” diyen Ünan, “Bununla birlikte, Hazine Müsteşarlığı’nın bütün sigorta ilişkileri için yeterli olacak şekilde her türlü sözleşme maddesini hazırlaması ve yayınlaması mümkün olmadığından, sigortacılar da birçok halde ‘özel şart’ olarak adlandırılan hükümler geliştirmekte ve kullanmaktadırlar” diye konuştu.
‘DÜZENLEME DEĞİL ONAY SİSTEMİ’
Sigorta genel ve özel şartları ile ilgili yasal düzenlemenin Sigortacılık Kanunu m.11(1)’de yer aldığını söyleyen Ünan, düzenlemeden alıntı yaptı: “Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir. Ancak, sigorta sözleşmelerinde işin özelliğine uygun olarak özel şartlar tesis edilebilir. Bu hususlar, sigorta sözleşmesi üzerinde ve özel şartlar başlığı altında herhangi bir yanılgıya neden olmayacak şekilde açık olarak belirtilir.”
Sigorta sözleşmelerinin ana içeriğinin Hazine Müsteşarlığı tarafından onaylanan genel şartlara uygun olması gerektiği kuralının, ülkemizdeki yasal sistemin düzenleme değil onay sistemi olduğunu ortaya koyduğunu belirten Ünan, “Onay sisteminin düzenleme sisteminden farkı, Hazine Müsteşarlığı dışında hazırlanan genel şart metninin bu makamın vereceği onay ile kullanıma hazır hale gelmesi; buna karşılık düzenleme sisteminde genel şartların doğrudan kamu otoritesi tarafından kaleme alınmasıdır” dedi.
Ünan sözlerine şöyle devam etti: “Yasa ‘onay’ sistemi yönünde tercih kullanmış olmakla birlikte, Hazine Müsteşarlığı genel şartları kendisi düzenlemektedir. Acaba bu durum yasa ile çelişmekte midir? Sırf ‘onay’ sözcüğü dikkate alınırsa çelişkinin var olduğunu kabul etmek gerekir. Fakat, yasa genel şartların ‘sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacağını’ da hükme bağlamaktadır. Sigorta şirketlerinin genel şartları aynı şekilde uygulaması ancak herkes için geçerli tek bir genel şart metninin mevcut olmasıyla mümkündür. Bu da bizi Hazine Müsteşarlığı’nın genel şartları düzenlemesinin yeknesak bir uygulamayı sağlamak bakımından lüzumlu olduğu noktasına götürür. Çünkü aksi halde, yeknesak uygulama mümkün olmayacaktır.”
‘POLİÇE GENEL ŞARTLARI ESKİ VE YETERSİZ’
Prof. Dr. Samim Ünan, Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen sigorta genel şartlarının bazıları eski olduğunu ifade etti. Bu şartların ihtiyacı karşılamasının mümkün olmadığını dile getiren Ünan, “Kaldı ki bu eski ve yetersiz genel şartlar yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri ile uyum içinde de değildirler. Emredici düzenlemelere aykırı yönleri vardır” diye belirtti. Ünan sözlerine şöyle devam etti: “Bazı sigortalar için resmi genel şart yoktur. Hazine Müsteşarlığı farklı bütün sigortalar için ayrı genel şart düzenlememiştir. Genel şart düzenleme işinin zahmetli ve uzun süren bir uğraş olduğunu da belirtmeliyiz. Dolayısıyla bazı sigortalara ilişkin genel şart olmaması veya bazı sigortalar için mevcut olan genel şartların güncellenmemiş bulunması doğaldır.
‘HER SİGORTA ŞİRKETİ KENDİ GENEL ŞARTLARINI OLUŞTURMALI’
Sektördeki ihtiyacın giderilmesi bakımından en doğru çözümün genel şartların tümüyle “serbest” bırakılması olduğunu savunan Ünan, her sigorta şirketinin değişik sigortalar hakkında kendi genel şartlarını oluşturmaları gerektiğini ifade etti. Hazine’nin genel şart düzenleyerek sözleşme özgürlüğüne müdahale etmemesi gerektiğini söyleyen Ünan, “Türk Ticaret Kanunu kırmızı çizgilerin nereden geçeceğini belirlemiştir. Sigorta sözleşmesine uygulanacak hükümleri belirleyen TTK Kitap 6 içindeki maddelerin dörtte üçü ‘emredici’ nitelik taşımaktadır. Bunlara aykırı sözleşme koşulları hukuken bağlayıcı olmayacaktır. Şu halde Hazine Müsteşarlığı’nın sözleşme özgürlüğüne genel şart düzenleyerek müdahale etmesi
için sebep yoktur” dedi.
‘GENEL ŞARTLAR EMREDİCİ HÜKÜM DEĞİL’
Ülkemizde genel şartlar hakkında yanlış bir görüş olduğunu söyleyen Ünan, “Kaldı ki, sigorta genel şartları özel hukuk açısından sözleşme hükmü oldukları için, tarafların bunları devre dışı bırakmaları daima mümkün ve geçerli sayılmalıdır. Ülkemizde bize göre dayanağı olmayan bir kanı yerleşmiştir. ‘Genel şart hükümleri sigorta ettirenlerin aleyhine olacak şekilde değiştirilemez’ biçiminde özetleyebileceğimiz bu inanış ve buna göre yürütülmekte olan uygulamanın hukuken yerinde olmadığı düşüncesindeyiz. Bizce taraflar sözleşme içeriğini TTK’nın emredici hükümlerine uymak koşuluyla diledikleri gibi belirleyebilirler” dedi. Ünan, şöyle devam etti: “Sigortacılık Kanunu’nda yer alan ‘ana içeriğin Müsteşarlık tarafından onaylanan genel şartlara uygun olması’ kuralı ise yalnızca denetim hukuku bakımından sonuç doğurur. Yoksa sigortacı ile sigorta ettirenin yaptıkları sözleşme genel şartlara aykırı düzenlemeler içerse ve bu sebeple ana içerik artık resmi genel şartlara uygun olmaktan çıkmış bulunsa dahi, o sözleşme özel hukuk bakımından geçerlidir. Hazine tarafından uyulması zorunlu sözleşme hükmü öngörülmesi imkanı, idareye emredici yasa hükmüyle aynı kuvvette düzenleme yapma yetkisinin verilmiş olması anlamına gelir. Oysa bu kuvvette düzenleme yapma yetkisi yalnızca yasama organına aittir. Sonuç olarak fikrimizce, eğer bir genel şart metninde ‘bu genel şartlarda ancak sigorta ettirenin ve sigortalının aleyhine olmamak koşuluyla değişiklik yapılabilir’ maddesi varsa ve buna rağmen genel şartları sigorta ettirenin zararına olarak değiştirmişlerse, söz konusu maddeyi sözleşme içeriğinden çıkarmış oldukları ve bunun da geçerli sayılması gerektiği kabul edilmelidir.”
‘MEVZUATIMIZ YABANCI ÜLKELERLE UYUMLU DEĞİL’
Diğer ülkelerdeki uygulamaları da değerlendiren Ünan, birçok başka ülkede resmi veya bütün sigorta şirketlerince aynı biçimde uygulanan ve bağlayıcı genel şartların bulunmadığını söyledi. Ünan, “Bizim uygulamamızın ve mevzuatımızın şu an anlaşıldığı şekliyle diğer ülkelerin uygulama ve mevzuatına uyumlu olduğu söylenemez” diyerek sözlerini noktaladı.