Otomatik katılımda pilot uygulama başarılı oldu

Bireysel emeklilik sektöründe yeni bir dönemece giriliyor. Tasarruf oranlarını ve Bireysel Emeklilik Sistemi’nde katılımcı sayısını artırmayı hedefleyen ve otomatik katılım adı verilen yeni sistemle, bir işyerinde çalışmaya başlayan kişilerin otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi öngörülüyor.
Sistem, ilk etapta 50 ve üzeri çalışanı bulunan işletmelerde, yeni işe alınan veya iş değiştiren çalışanların otomatik olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katılımı şeklinde planlanıyor. Yeni işe başlayanlar ve iş değiştirenler zorunlu olarak bu sisteme dahil olmakla birlikte,  sistemde kalmak gönüllülük esasına bağlı olacak. EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Risk Hizmetlerinden Sorumlu Müdür İlke Akdağ, BES’te otomatik katılım pilot uygulaması ve otomatik katılımın yurtdışındaki uygulamalarıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

604 ÇALIŞANIN SADECE 4’Ü SİSTEMDEN AYRILDI
“Uygulamaya ilişkin devlet desteğinin ne oranda olacağı ve diğer detaylar henüz netlik kazanmamış olsa da, şu aşamada işveren katkısının uygulamaya dahil edilmeyeceği öngörülüyor. Söz konusu sisteme ilişkin pilot uygulama, İstanbul, Tekirdağ ve Bursa’da faaliyet gösteren 7 şirkette, 604 çalışanın sisteme otomatik olarak dahil edilmesiyle başladı ve kendilerine 60 günlük cayma süresi verildi. Sadece 4 kişinin sistemden ayrılma kararı aldığı pilot uygulamanın çalışanlar tarafından olumlu bir şekilde karşılanmasının ardından, pilot uygulamanın yaygınlaştırılarak otomatik katılım sistemi şeklinde devreye alınması yönünde karara varıldı.

YENİ SİSTEME ENTEGRE OLABİLEN KAZANACAK
Türkiye açısından değerlendirecek olursak, bireysel emeklilik sektörü, 2013 yılında %25’lik devlet katkısının uygulamaya alınmasıyla büyük bir ivme kazanmıştı. Ancak, bireysel emeklilik şirketlerinin uyguladıkları kesinti oranlarının son düzenlemelerle düşürülmesi ve hakediş dönemlerini dolduran katılımcıların sistemden ayrılması gibi etkenler nedeniyle sektördeki şirketlerin teknik kârlılığında bir azalma öngörülüyordu. Otomatik katılım sistemi ile ilgili detayların netlik kazanmasının ardından sektöre getireceği olası etkilerin daha iyi tahlil edileceğini düşünüyoruz. Ancak yeni sistemle katılımcı sayısının artması beklenmekle birlikte, sistemin arzu edilen hedeflere ulaşılabilmesi için, katılımcıların sistemde kalmasının sağlanması önemli bir kriter olarak karşımıza çıkıyor. Kesintiler nedeniyle teknik karlılıkları azalma eğilimi gösteren emeklilik şirketlerinden, sistemi katılımcılara iyi anlatan, bahsi geçen dönüşümü süreçlerine etkin bir şekilde entegre eden ve süreçlerini daha verimli bir şekilde yönetenler rüzgarı kendi taraflarına çevirebilecek. Bunun yanı sıra, katılımcı sayısında öngörülen artışla birlikte, veri yönetimi ve analizi, satış sonrası hizmetler yönetiminin etkinliği, müşteri segmentasyonu ve deneyimi uygulamalarına paralel emeklilik planı ve sadakat programları geliştirilmesi ve yönetilmesi sektörde ön plana çıkacak konular olarak görülüyor.
Maruz kalınabilecek önemli operasyonel, finansal, stratejik ve uyum risklerini analiz eden, risklerin minimize edilmesine yönelik aksiyon planları oluşturan ve takip eden şirketler değişim karşısındaki tehditleri avantaja dönüştürerek, sektörde avantajlı bir konuma gelebilecek.”

İNGİLTERE VE YENİ ZELANDA’DA BAŞARIYLA UYGULANIYOR
Otomatik katılımın dünyadaki örneklerini değerlendiren EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Risk Hizmetlerinden Sorumlu Müdür İlke Akdağ, şunları söyledi: “Otomatik katılıma dayalı Bireysel Emeklilik Sistemi’nin, İngiltere, Amerika ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde uygulanıyor. Otomatik katılım, örneğin, İngiltere’de Ekim 2012’de belli büyüklükteki iş kollarında öncelikli olarak başlamak üzere, diğer iş kollarına da 2018’e kadar kademeli bir şekilde geçilmesi planlanarak uygulamaya alındı. Hali hazırda bireysel emeklilik planı olanlar ile kendi hesabına çalışıp işçi çalıştırmayan kişiler uygulama dışına alındı. İngiltere’deki uygulama işveren katkılı bir sistem olarak karşımıza çıkıyor, devlet ise vergi indirimi sağlayarak sisteme dahil oluyor. İngiltere örneğinden hareketle, Türkiye’de uygulanması planlanan sistemin önümüzdeki yıllarda diğer iş kollarına da yayılması ve işveren katkısının da sisteme dahil edilmesi olası senaryolar arasında değerlendirilebilir.
İngiltere’de Department for Work & Pensions’ın Kasım 2015 tarihli değerlendirme raporuna göre, Eylül 2015 itibarıyla 5.47 milyon çalışan, 60.000’den fazla işveren tarafından otomatik olarak sisteme dahil edilmiş olup; Ağustos 2015 itibarıyla sistemden ayrılma oranı ise %10 olarak gerçekleşti. Bunun yanı sıra, özellikle 22-29 yaş arasında katılım oranının %19’dan %60 seviyelerine çıkması, tasarruf farkındalığın bu yaş grubu arasında yaygınlaştırılması açısından dikkate değer bir artış.”

Yorum yazın