“Geleneksel ve dijital yapılar arasındaki iş birlikleri artacak”

“Geleneksel ve dijital yapılar arasındaki iş birlikleri artacak”

Bu yıl katıldığı ITC Vegas etkinliğindeki izlenimlerden, yakın vadede geleneksel ve dijital yapılar arasındaki iş birliklerinin artmasının öngörüldüğünü belirten Aveon Global Sigorta IT ve Dijital Süreç Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Melek Yılmaz, “Sigorta şirketlerinin dijital teknolojileri benimsemesiyle, yeni pazar fırsatları yaratma eğiliminde artış olacaktır. Bu iş birlikleri de insurtech ekosisteminin gelişip büyümesini doğrudan destekleyecektir” dedi.

Sigortacılık alanında dijitalleşme ve inovasyon trendlerini takip eden sektör yöneticileri, teknoloji şirketleri, insurtech girişimler, bu alandaki fikir önderleri ve diğer tüm paydaşlar her yıl sonbaharda Las Vegas da bir araya geliyor. Global ölçekteki en büyük insurtech etkinliği olan ITC Vegas, bu yıl 31 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti. 10 bin civarı katılımcıya ev sahipliği yapan etkinlik yine çok ses getirdi. Bu yılki etkinliği yerinde izleme fırsatı bulan Aveon Global Sigorta IT ve Dijital Süreç Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Melek Yılmaz ile konferanstan izlenimler, öne çıkan mesajlar, dikkat çeken girişimler üzerine ile keyifli bir söyleşi yaptık.

Melek merhaba. Öncelikle, okuyucularımız için kendini kısaca tanıtırsan sevinirim.

Haliç Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra kariyerime sigorta sektöründe başladım. Uzun süre sigorta şirketlerinin yazılım geliştirme, proje yönetimi ve değişim yönetimi alanlarında birçok dijital dönüşüm projesinin yürütülmesinde görev aldım. Mart 2023 itibarıyla da IT ve Dijital Süreç Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak Aveon Global Sigorta ekibine dâhil oldum. Ek olarak yaklaşık 3 buçuk senedir İTÜ Çekirdek insurtech dikeyinde girişimcilere mentorluk desteği sağlamaya çalışıyorum.

31Ekim – 2 Kasım tarihlerinde Las Vegas’da düzenlenen global ölçekteki en büyük insurtech etkinliği olan ITC Vegas’a katıldın. Etkinlikle ilgili kısa bilgiler ve genel izlenimleri konuşarak sohbete başlayalım istersen.

ITC Vegas’ı sigortanın geleceğini şekillendirmek için dört gün boyunca 9 binden fazla profesyonelin ve uygulayıcının buluştuğu yer olarak tanımlayabilirim sanırım. Yüksek katılımlı, iyi organize edilmiş, dolu dolu bir etkinlik oldu katılımcılar açısından.

Etkinlikte öne çıkan temalar ve konu başlıkları nelerdi?

Bu yılki konferansın belki de en dikkat çekici olan kısımlarından bir tanesi, sigorta teknolojileri geliştiren şirketlerin vizyonunda yaşanan evrimdi diyebiliriz. ‘Dijital Devrim’ sürecinin bir sonraki aşamasını gerçekleştirmek için sektörün uzun soluklu ve deneyimli şirketleriyle birlikte çalışmaya çok daha istekli görünüyorlardı. Hepimizin çok iyi bildiği gibi piyasalar çalkantılı, siber güvenlik büyük bir tehdit, enflasyon ise globalde de şiddetini hissettirmeye devam ediyor. İklim değişikliği ise mevsimsel hava koşullarını kötüleştiriyor ve tüm bunlar tedarik zincirlerine ve ekonomilere etki ediyor. Tüm bunların yansımasını ITC Vegas’taki odaklanılan konu başlıkları ve çözümlerde de gördük açıkçası. Siber güvenlik ve katastrofik modelleme çözümleri en çok öne çıkan iki konu başlığıydı diyebilirim.

Insurtech ve teknoloji şirketi anlamında çok geniş bir katılım vardı etkinlikte. Bu girişimlerin odaklandığı temel alanlar nelerdi? Hangi insurtech girişimleri ilgini çekti?

Ağırlıklı olarak girişimcilerin ya da teknoloji şirketlerinin ana odaklandığı alanlar risk yönetimi ve hasar yönetimi olmakla beraber bu alanları destekleyici yan ürünler ve teknolojiler de sayıca oldukça fazlaydı. Birçok girişim ile tanışıp, sohbet etme, çözümlerini dinleme fırsatımız oldu. Ancak özellikle birkaç tanesi hem Türkiye’deki dinamiklerimize uyması açısından hem de çözümlerin kullanılabilirliği açısından ilgimi çekti. Bunlardan birisi McKenzie Intelligence Services. Merkezi Londra’da olan bir Scaleup aslında. Alan ve zemin teknolojileri ile uydu verileri ve yapay zekâyı kullanarak, felaket tahminleme ve modelleme yapabilen bir çözümleri var. 6 Şubat’ta yaşamış olduğumuz depremin veri ve modellemelerini demo’da izlemek değişik bir duygu ve tecrübe yaşattı bize açıkçası. Gömülü sigortacılık alanında Mulberri ve Boost Insurance; siber güvenlik alanında ise CybCube dikkatimizi çeken diğer girişimler oldu.

Sigorta alanına yönelik yol haritası, trendler ve gelecek öngörüleri anlamında neler konuşuldu etkinlikte?

Konuşmacıların bir kısmı bilerek ya da bilmeyerek ortak bir mesaj verdi aslında. Teknoloji ve sigorta sektörü arasındaki ilişki için ortaya atılmış olan inanışların aslında doğru olmadıklarını somut örnekler ile desteklediler. Bu önyargılara takılmadan, daha çevik, daha teknolojik hatta bazı alanlarda değişim ve dönüşümü destekleyici daha cesur adımların atılması çağrısında bulundular. Katılımcı sayısı ve profilleri göz önünde bulundurulduğunda yerinde ve etkili bir çağrı oldu diyebilirim. Gelecek öngörüleri açısından iklim değişikliği ve siber güvenlik, yakın gelecekte daha merkezde olacak diyebiliriz. Hem globalde hem Türkiye’de doğru risk yönetimi ve risklere karşı hazırlıklı olmak doğru fiyat yönetiminden daha kritik bir noktaya gelmiş durumda. Özellikle globaldeki girişimlerin açık kaynak kod, bulut servisleri ve uydu verileri gibi erişebildikleri veri açısından bu noktada avantajlı olduğunu düşünüyorum.

Etkinliğe katılım sonrasında, bizim piyasamız ve insurtech ekosistemimiz adına ne tür mesajlar, içgörüler oluştu aklında?

Yakın vadede geleneksel ve dijital kanallar arasındaki iş birliklerinin artmasını öngörüyoruz. Bu yılki etkinlikteki etkileşim de bunu destekler nitelikte oldu. Özellikle sigorta şirketlerinin dijital teknolojileri benimsemesiyle, yeni pazar fırsatları yaratma eğiliminde artış olacaktır. Bu iş birlikleri de Türkiye’deki insurtech ekosisteminin gelişip büyümesini doğrudan destekleyecektir. Etkinlikteki firmaların birçoğu sadece Amerika ve Kanada bölgesinde hizmet gösteren firmalardı. Büyük çoğunluğunun orta vadede Avrupa’ya açılma gibi bir hedefleri olsa bile nereden nasıl başlayacaklarına dair çok fikirleri yok izlenimini edindik. Avrupa ülkelerinden dinamikler ve regülasyonlar onları en çok zorlayan alanlar. Diğer bir taraftan bizim girişimlerimiz için bunların bir avantaj olduğunu düşünüyorum.

Son mesajların neler olur?

Türkiye’de çok başarılı, çok istekli girişimlerimiz var. Bu girişimlerimizi destekleyen kuluçka merkezlerimiz ve onlara tecrübeleri ile yol göstermeye çalışan farklı sektörlerden birçok değerli mentorümüz var. Doğru iş birlikleri ve destekler ile çok daha ivmelenerek ekosistem içerisinden çıkan, globalde adını duyacağımız bir çok girişimimizin olacağına eminim. Umarım ITC Vegas gibi büyük tüm etkinliklerde ülkemizden de girişimlerin standlarını ziyaret etme fırsatı yakalarız.