
Dünya çoklu krizlerle karşı karşıya
Swiss Re’nin her yıl ortaya çıkan risklerle ilgili değerlendirmelerini paylaştığı Sonar raporunun 2024 edisyonunda, dünyanın birbirine bağlı ve karmaşık yeni ve yükselen risklerden oluşan çoklu krizle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Aynı şekilde AXA’nın her yıl yayınladığı Gelecek Riskleri Raporu‘nun 11’inci edisyonunda da birbiriyle bağlantılı risklerin öne çıktığı bir dünyada riskleri yönetmenini karar vermenin ve zorlukların üstesinden gelmenin artan karmaşıklığına dikkat çekiliyor.
Swiss Re’nin her yıl ortaya çıkan risklerle ilgili değerlendirmelerini paylaştığı Sonar raporunun 2024 edisyonunda, dünyanın iklim değişikliği, jeopolitik istikrarsızlık, sosyal eşitsizlik, dijital dönüşüm ve sağlık sorunlarından kaynaklanan, birbirine bağlı ve karmaşık yeni ve yükselen risklerden oluşan çoklu krizle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Çoklu krizlerin yaşandığı bir çağda yaşadığımızı belirten Swiss Re CRO’su Patrick Raaflaub da, “Rekor kıran sıcaklıklar, aşırı hava olayları, savaş, terörizm ve hayat pahalılığı nedeniyle yaşanan sosyal huzursuzluklarla karakterize edilen bir ortamda, bir kriz diğerlerini beslemekte, hem insan hayatı hem de ekonomik/finansal değer açısından belirsizlik, risk ve kayıp potansiyeli zincirleme bir reaksiyon oluşturmaktadır” diyor.

YÜKSELEN RİSKLER
Yükselen riskleri düşük, orta ve yüksek olmak üzere üçe ayıran raporda, kısa vadede (0-3 yıl) potansiyel etki olarak en yüksek 2 riskin doğal afetler ve yapay zekâ olduğu belirtiliyor. Orta etkili risklerde kısa vadeli yükselen riskler; halk sağlığına yönelik yetersiz finansman, küresel tedarik zincirlerinin iş kesintilerine karşı dayanıklılığının azalması, 5 büyük teknoloji şirketinin hâkimiyetinin yarattığı bağımlılık riski, sosyal medya ve siber destekli dolandırıcılıklar iken uzun vadede (3 yıl üzeri) iklim değişikliği yer alıyor. Son olarak düşük etkili yükselen risklerde kısa vadede akıllı ilaçlar, sosyal izolasyon ve yalnızlık, kıyı ve kıyıya yakın altyapı tesisleri için alan rekabeti ve derin deniz madenciliği öne çıkıyor. Uzun vadede ise geri dönüşüm var.

BRANŞ BAZLI ÖNE ÇIKAN RİSKLER
2024 yılı için toplamda 13 öne çıkan risk bulunuyor. Branş bazında en önemli riskler raporda şu şekilde sıralanıyor:
- Mülk ve Uzmanlık (Property&Speciality): Doğal afetler
- Kaza (Casualty): Yapay zekâ
- Hayat&Sağlık (Life & Health): Halk sağlığının yetersiz finansmanı
- Finansal piyasalar (Financial markets): Sosyal medya
- Operasyonlar (Operations): Siber destekli dolandırıcılık

MAKRO TRENDLER
Swiss Re, raporda demografik ve sosyal çevre, politik ve ekonomik ortam, teknolojik ve ekolojik çevre ile rekabet ve iş ortamı olmak üzere toplamda 4 makro trend belirleyerek gelecek riskleri görünümünün nasıl olacağına dair bir tablo ortaya koyuyor. Makro trendlere bakacak olursak rapor, politik ve ekonomik ortam trendinin “yüksek alarm durumunda” olduğunu belirtiyor. Jeopolitik istikrarsızlık, hükümetlerin harcama önceliklerinde değişimlere yol açan devam etmekte olan savaşlar yoluyla kendini gösteriyor. Dünya genelinde askeri harcamalar artıyor. Ek olarak 2024’te gerçekleşen pek çok ulusal seçimin de uluslararası sonuçlarının olacağına dikkat çeken rapor, seçim sonuçlarının jeopolitik koalisyonları ve süregelen çatışmalardaki güç dengelerini şekillendireceğini, ayrıca iklim değişikliği ve düşük karbon ekonomisine geçiş gibi acil konularda iş birliği yapma isteğini etkileyeceğini de aktarıyor.
ENFLASYON BASKISI SÜRÜYOR
Süregelen enflasyon dünya genelinde hane halkları, iş dünyası ve hükümet bütçeleri üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Rapor, artan fiyatlar ve sağlık sistemlerindeki finansman açıklarının birçok ülkede COVID-19 pandemisinin yol açtığı bakım hizmeti arzı üzerindeki baskıları uzattığını belirtiyor. Şu anda sağlık çalışanlarının daha cazip maaşlar ve çalışma koşulları sunan sektörlere, işlere ve hatta ülkelere göçü söz konusu. Bu duruma en iyi örnek ise ülkemizden verilebilir.

DÜNYA NÜFUSU YAŞLANIYOR
Nüfus yaşlanıyor ve sağlık hizmetlerine olan yoğun talep artmaya devam ediyor. Sağlık hizmetlerinin karşılanabilirliği ise giderek artan bir zorluk. Bu durum, farklı yaş grupları, cinsiyet ve gelir grupları arasında artan sosyal eşitsizliklere neden oluyor. Ayrıca yaşlanan nüfus, üretken nüfus ile bağımlı demografi arasında dengesizliğe de neden oluyor. İzolasyon ve yalnızlık, toplumsal refah açısından büyüyen bir sorun. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın daha kötü olmasına neden olan izolasyon ve yalnızlık, sağlık hizmetlerine erişimi de engelliyor. Her 4 yetişkinden 1’i ve ergenlerin en az %5 ila %15’i yetersiz sosyal temas ve yalnızlık hissi yaşıyor. Rapora göre bu “yalnızlık salgını” azalan sağlık beklentileriyle bağlantılı.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VAROLUŞSAL BİR TEHDİT
İklim riskleri toplumlar için varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. İklim değişikliği, bazı doğal afetlerin sıklığında ve şiddetinde değişikliklere yol açarak dünyanın bazı bölgelerinde belirli afetlerde daha yüksek ekonomik kayıplara neden oluyor. Rapor, uzun vadede, iklim değişikliğinin etkilerinin gıda ve su kıtlığına ve kitlesel göç baskılarına yol açarak toplumların ve uluslararası ilişkilerin istikrarını bozabileceğine işaret ediyor. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş, küresel siyasi ve ekonomik gündemin üst sıralarında yer almaya devam ediyor. Yenilenebilir enerjiye geçişi sağlayacak teknolojiler de daha geniş bir alana yayılmakta. Ancak enerji dönüşümü yeni riskleri de beraberinde getiriyor. Örneğin deniz dibinden mineral toplama işi olarak tanımlanan derin deniz madenciliği, deniz ekosistemlerini tehdit ederek çevresel hasarlara yol açma riski taşıyor.

DİJİTALLEŞME SİGORTACILIĞI ŞEKİLLENDİRİYOR
Dijitalleşme, sigorta sektörünü ve ilgili faaliyetlerini şekillendirmeye devam ediyor. Yapay zekânın ortaya çıkışı, birçok fırsatı ve zorluğu da beraberinde getiriyor. Üretken yapay zekâ alanında, yeni yetenekler sunan yeni araçlar ve güncellemeler birbiri ardına duyuruluyor. Rapor, yapay zekânın siber ve dolandırıcılık gibi birçok risk kategorisi ile uyumluluk ve regülasyonda karar verme sürecini etkilediğini belirtiyor. Peki, sigorta sektöründeki dijtalleşme ne durumda? Rapor, sigorta sektörü için dijitalleşmeden kaynaklanan fırsatların ve zorlukların hem sigortacıları hem sigortalıları kapsadığını belirterek bu iki yönlü ilişkinin karmaşık ve değişen paydaş taleplerini de beraberinde getirdiğini vurguluyor. Ek olarak, sigorta sektörünün karşı karşıya olduğu diğer beklentilerin de ESG standartlarına daha fazla bağlılık ve sigorta sektörünün tüketiciye karşı şeffaflığı ve adilliği konusundaki tartışmalar olduğu da raporda yer alan önemli bir detay.
