
“Dijital sağlık dikeyi, sigortacılık için önemli fırsatlar barındırıyor”
Sigorta şirketlerinin dijital sağlık alanına liderlik etmesi ve bekle-gör politikası yerine daha cesur davranması gerektiğini dile getiren Albert Health kurucu ortağı ve CEO’su Serdar Gemici, “Sigorta şirketlerinin ve girişimlerin birlikte daha yakın çalıştığı, ortak Ar-Ge projeleri geliştirdiği ve ürün ortaklıkları ile beraber ihracat yaptıkları bir ekosistem yaratmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Sağlık sigortası branşı sektör için büyük önem taşıyor. Özellikle global ölçekte, bu alana yönelik yeni nesil, dijital ürün ve hizmetler büyük ilgi görüyor. Sigorta sektörü için önemi dikkate alındığında, sağlık alanına yönelik teknolojik ürün ve hizmetleri kapsayan healthtech dikeyindeki gelişmeler yakından izleniyor. Ülkemizde bu dikeydeki öncü girişimlerden birisi olan Albert Health şirketinin kurucu ortağı ve CEO’su Serdar Gemici ile keyifli bir söyleşi yaptık.
Serdar merhaba. Sohbete seni kısaca tanıyarak başlayalım istersen.
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra kariyerime ilaç sektöründe başladım. Sonrasında da 4 yıl boyunca Siemens’in Strateji ve İş Geliştirme departmanında çalıştım. 2018 yılında Siemens’ten ayrılarak Serhat Uzun ve Ensar Güneşdoğdu ile birlikte İngiltere’de Albert Health’i kurduk.
Albert Health olarak yolculuğunuz nasıl başladı? Fikrin oluşumunu ve hikâyenizi kısaca paylaşır mısın?
Serhat ve Ensar ile birlikte Siemens’te şirket içi inovasyon odaklı bir grubun üyesiydik. Buradaki ortak proje geliştirme kasımızı ve sinerjimizi üçümüzün de ilgi alanı olan sağlık sektörüne yönelik kullanma konusunda harekete geçtik. Siemens’teki son projelerimizden kaynaklı ses işleme ve dil işleme teknolojilerine olan heyecanımız da burada önemli bir rol oynadı. 2018 yılında Siemens’in açtığı global bir yarışmayı kazanarak, Siemens’in de desteği ile Albert Health’i kurduk. İlk olarak dünyanın en büyük hızlandırıcı programlarından biri olan Techstars’ın Paris programına katılarak yolculuğumuza başladık. O gün 3 kişiyle başlayan bu yolculuk bugün 23 kişi olarak devam ediyor.
Odaklandığınız problemler, sunduğunuz çözümler ve değer önerileri neler?
Albert, klinik sonuçlara dayalı, yapay zekâ tabanlı bir sağlık yönetimi platformudur. Sigorta şirketleri, ilaç şirketleri ve hastaneler ile yaptığımız sağlık yönetimi programlarıyla hastaların tedavi uyumunu ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Telesağlık, yapay zekâ tabanlı kişiselleştirilmiş koçluk, hastalık yönetimi gibi özelliklerin yanı sıra sesli asistanımız ile her yaştan ve sosyoekonomik seviyeden hastaya dokunuyoruz. Muayene sürelerinin kısalması ile birlikte hastaların doğru bilgiye ulaşmasında ve tedavinin gerekliliklerini uygulamasında büyük ölçüde problem yaşanıyor. Global araştırmalar incelendiğinde yanlış ve hatalı ilaç kullanımı sadece Avrupa’da yılda 200 bin kişinin ölümüne yol açtığı görülüyor. Her 45 saniyede bir kişi bu sebeple hastaneye başvuruyor. Tüm bu sorunların Avrupa Sağlık Sistemi’ne maliyeti 125 milyar euro. Albert ile bir kullanıcı ilaç hatırlatması kurabiliyor, ölçümlerini (kan şekeri, tansiyon gibi) yönetebiliyor, semptomlarını takip edebiliyor, dokümanlarını yükleyebiliyor ve bu bilgilerini bir yakınıyla veya doktoruyla paylaşabiliyor. Yine mobil uygulamamız aracılığıyla hastalığıyla/sağlığıyla ilgili yazılı, görsel, video içeriklere ulaşabiliyor ve ihtiyaç duyduğunda doktoru ile görüntülü görüşebiliyor. Kafasına takılan soruları o alanda eğitilmiş yapay zekâ tabanlı sesli asistan olan Albert’e sorup doktorlar tarafından valide edilmiş doğru bilgiye ulaşabiliyor.
‘1,5 MİLYON DOLAR YATIRIM ALDIK’
Bu yolculukta geldiğiniz noktayı kısaca paylaşır mısın?
Pfizer, Roche, Sanofi, Bayer, NN Hayat ve Emeklilik, OYAK gibi kurumlar ile hayata geçirdiğimiz programlarla şu ana kadar 150 binden fazla hastaya ulaştık. 2023 yılında İngiltere’de NHS ile gastroenteroloji alanında bir pilota başladık. Şu ana kadar Techstars, Wayra, Sabancı Ventures, TTGV gibi uluslararası yatırımcılardan toplamda 1,5 milyon dolar yatırım aldık.
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ SAĞLIK YÖNETİMİ PROGRAMLARI
Sigorta sektörüne yönelik faaliyetlerinize de değinir misin?
Sigorta şirketleri için kişiselleştirilmiş sağlık yönetimi programları oluşturuyoruz. Bu kişiselleştirilmiş programlar diyabet, obezite, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların veya anne-çocuk, yaşlılar, hamileler gibi belirli profillerin ihtiyaçlarına odaklanacak şekilde tasarlanıyor. Sigorta şirketleri, Albert Health’in şu ana kadar 150 binden fazla kullanıcıdan elde ettiği tecrübe ile hazırladığı bu çözümleri çok kısa bir süre içinde müşterileri ile buluşturabiliyor. Şu ana kadar Türkiye’de ve Suudi Arabistan’da hem yukarıda bahsettiğim gibi sağlık yönetimi programları alanında, hem de tele sağlık alanında başarılı örneklere imza attık. Kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik geliştirilen, kişiselleştirilmiş ve klinik sonuçlara dayalı uygulamaların uzun dönemde sigorta şirketlerinin maliyetlerini düşürdüğü gerçeği her geçen gün daha da görünür hale geliyor. Biz de bu modelin en iyi örneklerini tüm paydaşlar için sunma konusunda heyecanla çalışmaya devam ediyoruz.
Sağlık sigortacılığı ve healthtech dikeyindeki gelişmelere ilişkin gözlemleriniz neler? Bu alanda öne çıkacak ana trendler neler olacak sence?
COVID-19 ile birlikte dijital sağlık, tüm şirketlerin yatırım ajandalarında ön sıraya geldi. 2022’nin Mart ayında çıkan Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik ise sektör için önemli bir katalizör görevi gördü. Momentum kazanan sektörün, geri ödeme yönetmeliklerinin çıkması ve kullanıcı davranışlarının oturması ile birlikte daha da büyüyeceğini düşünüyorum. Sigorta şirketlerinin dijital sağlık alanına liderlik etmesi ve bekle-gör politikası yerine erken benimseyen (early adopter) bir rol alıp cesur davranması bu alanda çalışan tüm girişimlerin ortak arzusu diyebilirim. Dijital sağlık sigortacılığı gibi yeni ürünlerin yakın zamanda piyasaya çıkacağı ve bu ürünlerin startup-sigorta şirketi iş birliği modellerinde yeni bir dikey açacağı konusunda da oldukça heyecanlıyız.
‘2023 GLOBALLEŞME VE MEDİKAL VALİDASYON YILIMIZ’
Geleceğe yönelik planlarınız, hedeflerinizden de kısaca konuşalım. Yol haritanızda neler var?
Albert Health olarak 2023 yılını globalleşme ve medikal validasyon yılı olarak planladık. İlk olarak, CE sertifikası alarak hastaların tedavilerine yönelik olan Türkiye’nin ilk medikal cihaz olarak yazılım (Software as a Medical Device) firması olacağız. Buna paralel olarak İngiltere’de NHS ve Suudi Arabistan’da bir sigorta şirketi ile başladığımız globalleşme yolculuğuna MENA bölgesinden yeni örnekler ekleyerek bölgenin önemli oyuncularından biri haline gelmeyi amaçlıyoruz.
‘DİJİTAL SAĞLIĞIN GELECEĞİNİ BİRLİKTE ŞEKİLLENDİRELİM’
İlave etmek istediğin bir mesaj var mı?
Sigorta şirketlerinin ve girişimlerin birlikte daha fazla çalıştığı, sadece müşteri-tedarikçi olarak değil, ortak Ar-Ge projeleri geliştirdiği, ürün ortaklıkları ile beraber ihracat yaptıkları bir ekosistem yaratmamız gerektiğini düşünüyorum. Biz Albert Health olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bu röportaj vesilesiyle bizimle aynı heyecanı paylaşan sigorta şirketlerine de çağrı yapmak isterim. Dijital sağlığın geleceğini birlikte şekillendirmek için bizimle iletişime geçin!