COVID-19 sürecinde finansal raporlamanın rolü kritik

Global koşullar, kaynakları ve süreçleri zorlarken, sigortacıların gelecekteki risklerden kaçınmak için geleneksel tedbirlerin ötesinde düşünmesini gerektiriyor. Etkili finansal raporlama süreçlerinin ve operasyonlarının, sigortacıların krizden çıkmasına yardım etmeleri açısından kritik olduğu görülüyor. 

Sigorta sektörü, COVID-19’a karşı ilk reaksiyonlarında müşteri ve paydaş ihtiyaçlarına odaklandı. Sermaye yeterliliğini korumak, operasyonel dayanıklılığı sağlamak ve düzenleyici kuruluşlar ile hükümetleri küresel ekonominin sağlıklı bir şekilde yeniden başlatılması için sürece dahil etmek diğer öncelikler olarak karşımıza çıkıyor. COVID-19 pandemi sürecinin sigorta şirketleri üzerindeki etkilerin nasıl sonuçlanacağına dair belirsizliğin global ölçekte devam ettiğini ifade eden EY Türkiye Aktüeryal Hizmetler Lideri Utku Meşhur, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bununla birlikte; finans, risk yönetimi ve aktüerya dahil olmak üzere temel ofis operasyonları üzerindeki etkinin de önemli olacağı aşikar. Güçlü risk disiplini ve sağlam bir kontrol ortamıyla birlikte etkili finansal raporlama süreçlerinin ve operasyonlarının, sigortacıların krizden çıkmasına yardımcı olmak açısından kritik olduğu da aynı derecede açık. Nitekim, finans, risk ve aktüerya liderlerinin yenilikleri ‘yeni normal’ ile mevcut iş akışlarını şekillendirmede kullanmak için aksiyon almaları kaçınılmaz. 

UZAKTAN ÇALIŞMA BAZI SÜREÇLERİ UZATABİLİR

Pandemi sürecinde ofislere dönüşün gerçekleşmesindeki aksaklıklar ve fiziksel olarak ekiplerin tam kapasitede bir arada çalışamamasından kaynaklı uzaktan çalışma becerileri sigorta şirketlerindeki kaynaklar için önemli hale geldi. Uzaktan çalışma konseptine alışkın olmamanın getirdiği zorluklar bu süreç içerisinde birçok sektörde tecrübe edilmiş ve edilmeye de devam ediyor. Bu kapsamda sigorta şirketlerinin finansal süreçlerini sekteye uğratmamaları için nitelikli kaynaklara olan talep artışına karşı pozisyon almaları önemli bir unsur. Pandemi süreci öncesinde devam eden ve bu süreçte hayata geçirilmesi planlanan büyük finansal raporlama değişikliği çalışmaları (TFRS 17) bu süreçte sigorta şirketlerinin hem mevcut iş akışını sürdürmesi hem de önemli ölçekte projelerini yürütmesi açısından zorlu oldu. Yüksek önem arz eden finansal dönüşüm projelerinin devamlılığının sağlanması ve mevcut operasyonların devamı için sigorta şirketleri kaynak yönetiminde her zamankinden daha çok planlamaya ihtiyaç duyuyor.

Sigorta şirketleri üzerinde COVID-19 ile ilgili durum değerlendirmesi, beklentilerin güncellenmesi ve kısa vadeli müdahale planları oluşturmak için tüm kaynakları pandemi ile ilgili girişimlere odaklamak gibi bir baskı oluştuğu gözlemleniyor. Pandemi sürecine uyum sağlamak için gerçekleştirilen operasyonel dönüşümler, sigorta şirketlerinin aksiyon alması gereken iyileştirme alanlarına dikkat çekiyor. Bu süreçte tespit edilen noktalar ve kritik dönüşüm kararları ilerleyen dönemlerde şirketlerin gündeme alacağı konular arasında. Sigorta şirketlerinin bu süreçteki girişimlerinin başarısı, pandemi süreci sonrası sektörel konumunu ve şirketlerin gelecek performanslarını güvence altına alacaktır.

Uzaktan çalışma uygulamasına geçiş süreci, operasyonel devamlılık ve kritik süreçlerin işleyişini şirket ölçeğinde test etmektedir. Finansal kapama süreçleri bu test kapsamından bağımsız değildir.

İnsan kaynağı; teknoloji gereklilikleri ve tedarikçilerin belirlenmesi, yapılması gereken değişiklerin planlamasında önemli adımlardır. Bu süreçte önemli kapasite sorunları, bilgi dengesizlikleri, kritik sistemlere ve verilere erişimin kesintiye uğraması öngörülebilir sorunlar olarak sigorta şirketlerinin karşısına çıkacak gözüküyor. Dağıtım ortaklarından ve dış kaynak sağlayıcılardan alınan üçüncü taraf verilerinin kullanılabilirliği büyük ölçüde azalabilir veya gecikebilir. Bu faktörler, üretim döngülerini uzatacak ve yönetimin kararları gözden geçirme imkanlarını kısaltacaktır. Bu nedenle faaliyet planlamasının gözden geçirilmesi ve yeniden önem sıralamasının yapılması gerekebilir.

Mevcut süreçlerden sapma, güncellenmiş bir risk ve kontrol çerçevesi gerektirecektir. Güçlendirilmiş iç kontroller ve günlük kritik muhasebe kayıtlarının özellikle takip edilmesi en üst düzeyde önem arz edecektir. Benzer şekilde, artan dolandırıcılık riski ve oturmamış bir kontrol ortamı nedeniyle nakit süreçlerine daha fazla dikkat edilmelidir.

AKTÜERYANIN YÜKÜ ARTIYOR

Piyasalardaki volatilite ve yaygın belirsizlik, yetenekli ve deneyimli finans ve aktüerya ekiplerinin sigorta şirketlerinin işleyişlerine büyük katkıda bulunmaları için bir fırsat sunmaktadır. Bununla birlikte; analiz, modelleme ve raporlara yönelik artan talebi karşılamak, ‘yeni normal’ ile gelen çalışma koşulları altında daha zor olmaktadır.

Sermaye yeterliliği, prim yeterlilik testleri, sigorta sözleşmesi yükümlülükleri ve varlık yönetimi ve vergi konuları her zamankinden fazla açıklama ve analiz gerektirecektir. Birimlerin karşılaşacağı temel risk; piyasa dalgalanmaları, büyük hasar ihbarları ve operasyonel faaliyetlerden elde edilecek eksik bilgiler nedeniyle mevcut iş süreçlerinin sekteye uğramasıdır. Sonuç olarak, finans ve aktüerya ekipleri, varlık ve yükümlülük değerlemeleri konusunda kapsamlı profesyonel muhakeme yapmak zorunda kalacaklardır. Bu sürecin yaratacağı net etki, temel ekipler üzerinde daha fazla baskı, kontrol ve değerlendirme süreçleri üzerindeki artan baskı olacaktır.

Rezerv değerlendirmeleri, teminat yapısı ve nakit akışları için belirlenen varsayımların sıkça güncellendiği bir ortamda daha kompleks bir hal almaktadır. Kurulların, düzenleyicilerin, yatırımcıların ve diğer paydaşların ihtiyacına göre olağan planlanan raporlama sıklığına ek olarak daha sık raporlama yapılması kaçınılmaz olacaktır.

COVID-19’un ekonomik etkisi finansal raporlara yansıdıkça, finans ve aktüerya ekiplerinin her zamankinden fazla raporlama ve analiz sunmaları beklenecektir. Belirsizlik ve sıklıkla değişen koşullar göz önüne alındığında, ek aktüeryal görüş ve varsayım analizleri sağlamaları da istenecektir. Finans ve aktüeryal uzmanlık, sigorta şirketleri için yoğun baskının hissedildiği dönemde her zamankinden daha değerli olacaktır.

TFRS9 VE TFRS17 BASKISI

UFRS 17’nin uygulanması için son tarihteki ertelemeye rağmen, sigorta şirketlerinin gerekli çalışmaları tamamlamaları için gereken zamanın kısıtlı olma durumu hala geçerlidir. Mevcut piyasa koşullarının proje ilkelerinde değişiklik yaratması beklenmemektedir fakat mevcut süreçlerin devamlılığının sağlanması gerektiğinden dolayı kaynak yönetimi gibi birçok açıdan önemli etkiler yaratacaktır. Finans liderleri ilerlemeyi hızlandırmak için bu süreçte oluşacak fırsatları takip etmelidir. Örneğin; kaynak kıtlığı bazı süreçlerin otomatikleştirilmesine, yeniden yapılandırılmasına veya ortadan kaldırılmasına neden olabilecektir. Bu süreçte finansal dönüşüm girişimlerini hızlandırmak için önemli fırsatlar yaratılabilir. Bunlar içerisinde, kültürel değişimi şirket içerisinde hareketlendirmek, çalışma modellerini güncellemek gibi adımlar kısa sürede gerçek değer yaratabilirken, modernleştirilmiş süreçler ve azaltılmış sabit iş tanımları uzun vadeli operasyonel yapı kapsamında test edilebilir.

COVID-19 kaynaklı kesintinin ortasında, sigortacıların etkili finansal raporlama süreçlerine ve operasyonlarına odaklanmaları ve güçlü risk disiplini aşılaması gerekiyor.”