Bu durumda yol haritası ne olacak!..

PAUL Elkin, “Mastering Business Planning and Strategy” kitabında, strateji’nin tanımını “Şirketlerin, rekabet avantajında başarılı olmak ve bunu sürdürebilir kılmak için, bulundukları rekabet ortamı içinde organizasyon pozisyonlarını en iyi şekilde nasıl konumlandıracaklarının kararlarını alma süreci” olarak yapmaktadır.
Bu tanımdan hareketle, günümüzde sigorta sektöründeki şirketlerin stratejik yaklaşımları ve rekabet koşullarına göre kendilerini nasıl pozisyonlamaya çalıştıklarıyla ilgili kararlarının önemi daha dikkat çekici hale gelmektedir.
Şirketlerin geleceğe dönük konumlarını belirlemeleri, faaliyet alanlarına yönelik yapılandırdıkları organizasyonlarının bölümleriyle ilişkilidir. Bu bölümler içindeki operasyonel işlerin yanı sıra, teknoloji ve dağıtım kanallarının yapılarındaki güncellemeler, rekabet avantajı için öne çıkan kaynaklar olarak adlandırılmaktadır. Şirketler kaynak kullanımı konusunda aldıkları karar performanslarını kendileri için belirledikleri ana hedef doğrultusunda ölçümlemektedirler. Sektörün gerçeği olan rekabete dayalı ortamda uyguladıkları stratejilerin, genellikle “pazara nüfuz etme stratejileri” olduğunu söyleyebiliriz. Igor Ansoff’un pazara nüfuz etme stratejilerine göre öne çıkan ana fikir; işletmelerin mevcut ürün ve hizmetleriyle belirli mevcut pazar ihtiyaçlarını karşılamaktadır. İşletmeler öncelikle aynı ürün ve hizmetlerle bulunduğu pazardaki payını artırmayı hedeflemektedir. Bunun için şirketler satışlarını reklamlar ya da satış artırıcı tutundurma çalışmalarıyla artırabilir. Ancak sigorta sektörünün bulunduğu konum ve sorumluluklarındaki yasal çerçeve nedeniyle bu noktada çok etkin bir çalışma içinde olduklarını söylemek mümkün görülmemektedir. Pazarın olanakları belli olduğuna göre sektördeki işletmelerin, rakiplerin payını alarak ve onlarla yoğun bir rekabete girerek, bunu başarmak istemeleri çok doğaldır. Ancak işletmeler, bu yoğun rekabette kendileri de negatif etkileneceklerinden, rakip işletmelerden birini satın almak, maliyetlerde ve teknolojilerde hamle yapmak, verimliliği artırmak ve rakipleri şaşırtacak rekabet avantajlarından yararlanacak yolları araştırmak durumundadırlar. Ayrıca, işletmeler maliyetleri azaltma, verimliliği artırma, teknolojiyi geliştirme ve promosyon çabaları ile mevcut pazar payını artırmaya çalışmaktadırlar. Şirketler stratejik kararlar alırken insan, finans, bilgi ve maddi kaynaklar olmak üzere daha fazla ölçülebilir kaynaklara yoğunlaşır ve bu kaynakları en doğru şekilde tahsis etmek durumdadırlar.
Sigorta şirketlerinin kârlılığının öneminin çok daha fazla öne çıktığı bu yılda, sektörün pazardaki lokomotif ürün konumundaki oto kaza sigortalarındaki zararın fazlalığı boyutları itibarıyla tartışılır hale gelmektedir. Peki bu kadar önemli bir sorun karşısında, şirketlerin stratejik hamleleri ne olacaktır? Artık rekabetin öne çıkan avantajları hem işletmeler, hem de pazardaki tüm paydaşları yakından etkileyecek şekilde negatife dönmeye başladığı görülmektedir. O halde, pazarın bütün bileşenlerine yönelik ortak strateji nasıl belirlenecektir? Sektörün kısa vadeli hamleleri, beklentilerin sürdürülebilirliği açısından yeterli olacak mıdır? Yılların sorunu haline gelen zararın, yarattığı finansal kaynak kullanımı için nasıl bir stratejik kararla çözümleneceği de ayrı bir konu olarak güncelliğini korumaktadır.
Yanıtlanması gereken bu kadar çok sorunun bir arada cevaplanması ve buna uygun yol haritasının çıkarılması için alınacak stratejik kararların uygulanabilirliği, kamu otoritesinin sektöre vereceği destekle de ilişkilidir.
Sektörümüzün umut ve güzelliklerle dolu bir yıl geçirmesi dileğiyle, içinde bulunduğumuz 2016 yılının tüm insanlığa sağlık ve barış dolu günler yaşatmasını temenni ediyorum.
*Igor Ansoff: Stratejik planlama ve stratejik yönetim kavramlarının  yönetim bilimi içerisinde gelişmesinde öncülük yapan kişilerin başında gelmektedir. 1918  yılında doğdu. ABD’de Stevens Institute of Technology’de mühendislik eğitimi gördü. Aynı enstitüde matematik ve fizik alanında master yaptı. Brown Üniversitesi’nden uygulamalı matematik alanında doktora derecesini aldı. Dünyaca ünlü think-tank kuruluşlarından biri olan Rand Corporation’da araştırmacı olarak çalıştı. Daha sonra Lockheed uçak şirketinde strateji üzerinde çalışmalarını sürdürdü. Bir süre de Carnegie Mellon Üniversitesi’nde  dersler verdi.

Yorum yazın