BES’te ‘otomatİk katılım’ tamam

45 yaş altı ücret karşılığı çalışanların, işverenleri aracılığıyla otomatik olarak bir emeklilik planına dahil olmasını içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Buna göre, Türk vatandaşı olup 45 yaşını doldurmamış olanlardan ücret karşılığı çalışanlar, işverenin, kanun hükümlerine göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dahil edilecek.
İşveren, çalışanını otomatik katılım için emeklilik planı düzenleme konusunda Hazine Müsteşarlığı’nca uygun görülen bir şirketin sunacağı emeklilik planına dahil edebilecek. Bakanlar Kurulu, bu madde uyarınca emeklilik planına dahil edilecek işyerleri ile çalışanları ve bu kapsamdaki uygulama esaslarını belirlemeye yetkili olacak.
Çalışanın katkı payı, prime esas kazancının yüzde 3’üne karşılık gelen tutar olacak. Bu oranı iki katına kadar artırmaya, yüzde 1’e kadar azaltmaya veya katkı payına maktu limit getirmeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak. Bu tutar en geç, çalışanın ücretinin ödeme gününü takip eden iş günü, işveren tarafından şirkete aktarılacak. İşveren, katkı payını zamanında şirkete aktarmaz veya geç aktarırsa, çalışanın birikiminde oluşan parasal kayıptan sorumlu olacak. Çalışan, otomatik katılıma ilişkin emeklilik sözleşmesinde belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden talep edebilecek.

ÇALIŞAN 2 AY İÇİNDE SÖZLEŞMEDEN CAYABİLECEK
Çalışan, emeklilik planına dahil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi müteakip 2 ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Cayma halinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte 10 iş günü içinde çalışana iade edilecek. Şirket, cayma süresince ödenen katkı paylarının değer kaybetmemesini sağlayacak şekilde fon yönetiminden sorumlu olacak. Cayma hakkını kullanmayan çalışan, belirlenecek hallerde katkı payı ödemesine ara verilmesini talep edebilecek. Bu madde kapsamında bir emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanın işyerinin değişmesi halinde, yeni işyerinde bu madde kapsamında bir emeklilik planı varsa, çalışanın birikimi ve sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi yeni işyerindeki emeklilik sözleşmesine aktarılacak.
Yeni işyerinde emeklilik planının bulunmaması halinde çalışan, talep ederse önceki işyerinde düzenlenmiş sözleşme kapsamında katkı payı ödemeye devam edebilecek; talep etmezse emeklilik sözleşmesi sonlandırılacak.

EKSTRA 1000 LİRA DEVLET KATKISI SAĞLANACAK
Çalışan adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı payları üzerinden %25 devlet katkısı sağlanacak. Ayrıca, çalışanın cayma hakkını kullanmaması halinde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, bin lira ilave devlet katkısı verilecek. Bakanlar Kurulu, bu tutarı yarısına kadar artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya yetkili olacak.
Emeklilik hakkının kullanılması halinde, hesabında bulunan birikimi en az 10 yıllık, yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında almayı tercih eden çalışana, birikiminin yüzde 5’i karşılığı ek devlet katkısı ödemesi yapılacak. Çalışan katkı payının takip ve tahsil sorumluluğu şirkete ait olacak. Şirketlerce, fon işletim gideri kesintisi dışında başka bir kesinti yapılamayacak. İşverenin yükümlülüklerine ve yürürlüğe konulan düzenlemelere uymaması halinde, her bir ihlal için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 100 lira idari para cezası uygulanacak.
Düzenleme, 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girecek.
Sigortacı Gazetesi olarak söz konusu düzenlemenin yeni dönemde neler getireceğini sektör temsilcilerine sorduk.

6 milyon 423 bin 286 katılımcı sayısı

49.7  milyar lira fon tutarı

38 bin 576 emekli olan katılımcı sayısı

6 milyar 661 milyon lira devlet katkısı fon tutarı


Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü M. Uğur Erkan: Sistem katlanarak büyür

Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Uğur Erkan, katkı payı ödemesi için asgari süre şartı getirilmesiyle, sistemin daha geniş katılımcı tabanına ulaşacağını söyledi. Uğur Erkan, otomatik katılım sistemine 45 yaş altındaki 13 milyon çalışanın kademeli olarak katılmasını ve her yıl iş hayatına başlayan yaklaşık 800 bin kişinin de dahil olmasını beklediklerinin altını çizdi.
Kademeli geçiş sürecinde sisteme ilk olarak hangi büyüklükteki kurumların dahil olacağı henüz netleşmediğini dile getiren Erkan, 250’nin üzerinde çalışanı olan kurumlarla başlanacağını tahmin ettiklerini belirtti.

‘ÇALIŞANLAR SİSTEMDE KALMAK İSTİYOR’
Uğur Erkan, “Geride bıraktığımız yılda otomatik katılım uygulamasının çalışanlar üzerindeki etkisini ölçmek amacıyla pilot çalışma gerçekleştirildi ve çalışanların %99’u sistemde kalmayı tercih etti. Üstelik, katkı payı ödemesi için asgari süre şartı getirilmesinin de, katılımcıların sisteme devamlılığını olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyoruz. Böylelikle sistemden çıkışların azalacağını, sistemin çok daha geniş bir katılımcı tabanına yayılacağını ve katlanarak büyüyeceğini öngörüyoruz. Dünyada başarılı örnekleri incelediğimizde de, örneğin katılımcıların belirli bir süre kalmaya zorunlu tutulduğu İngiltere’de katılımcıların sadece %9-10’unun çıkış hakkını kullandığını görüyoruz, bu da devamlılığın yüksek olacağı yönündeki beklentilerimizi destekliyor.” şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE’NİN BU SİSTEME İHTİYACI VAR’
Otomatik katılımın, katılımcı tabanını bir anda hızlıca yaygınlaştıran ve büyüten bir yapı olduğunu belirten Erkan, bu sistemin dünyada başarıyla uygulandığı pek çok ülkeler olduğunu söyledi. Türkiye’nin de böyle bir sisteme ihtiyacı olduğunu belirten Erkan konuyla ilgili şunları söyledi: “Hali hazırda nüfusumuz hızla yaşlanıyor, ortalama yaşam süresi uzuyor ve gelir ihtiyacı olan yaşlı nüfusumuz giderek artıyor. İşyeri bazlı otomatik katılım esaslı emeklilik sisteminin hayata geçirilmesi ile katılımcı tabanının ciddi anlamda genişleyeceğini, henüz %15’ler seviyesinde olan uzun vadeli yurt içi tasarruf oranının yükseleceğini, sistemde önemli bir fon birikimi sağlanacağını ve sistemin sermaye piyasalarının derinleşmesini pozitif etkileyeceğini düşünüyoruz.”

‘SİSTEMDE KALMA TEŞVİK EDİLİYOR’
Erkan, “Cayma hakkını kullanmayan çalışanlara sağlanacak, dünyadaki başarılı uygulamaların fevkinde bir devlet teşviki olan ilave devlet katkısı uygulamasının, katılımcıların sistemde uzun vadede kalmalarını teşvik etmek amacıyla sunulmuş güçlü bir avantaj olduğunu düşünüyoruz. Sistemde kalma oranının dünya örneklerine göre ülkemizde daha yüksek olmasını bekliyoruz. Sisteme çalışanların prime esas kazançlarının %3’ü oranında katkı payı ödenecek ve sistemdeki devamlılık fazla olacak” diye konuştu.


Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Özgür Obalı: Toplumun tasarruf alışkanlığı artacak

Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Özgür Obalı, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne otomatik katılımın toplumun tasarruf alışkanlığı kazanması için itici bir güç olacağını söyledi. Otomatik katılımın hem çalışanlara hem şirketlere kazandıracağını kaydeden Obalı, uygulamanın sektöre ivme katacağını vurguladı.
Özgür Obalı, otomatik katılımın sadece sektör için değil ekonomi için de önemli kazanımlar yaratacağını söyledi.
Türkiye’de BES’e dahil olma algısının güçleneceğini ve sektörün daha da büyüyeceğini ifade eden Obalı, otomatik BES’in hem müşterilere hem de emeklilik şirketlerine kazandıracağını kaydetti. Obalı, “Sektörün sisteme dahil olacak yüksek sayıda katılımcı ve yüksek hacimli fon birikimiyle büyük bir ivme yakalaması bekleniyor. Aynı zamanda sistemde; portföy açısından da hızlı bir büyüme söz konusu olacaktır” dedi.

‘ÇALIŞANLAR İÇİN DE AVANTAJLI’
BES’in Türkiye’deki tasarrufları artırıcı önemli argümanlardan biri haline geldiğine işaret eden Özgür Obalı, %25’lik devlet katkısıyla birlikte hızla büyüyen sektörün otomatik katılım uygulamasıyla ikinci bir ivme kazanacağının altını çizdi. Obalı, “Tasarruf açığının kapatılması, ekonomiye uzun vadeli kaynak sağlanması ve yaratılan kaynakların ekonomideki dalgalanmaları önleyici bir stabilizatör görevi yapabilmesinin yanı sıra otomatik katılım uygulaması çalışanlara da önemli avantajlar sunmaktadır” diye konuştu.
Obalı, Vakıf Emeklilik olarak otomatik BES’in ilk başarılı pilot çalışmalarından bir örneğini de 2014 yılında gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Kendimizi otomatik katılım uygulamasına hazır bir şirket olarak görüyoruz” dedi.


MetLife Genel Müdürü Deniz Yurtseven: Yeni sistem sektörü geliştirecek

MetLife Genel Müdürü Deniz Yurtseven, otomatik katılımın, mevcut sistemi destekleyeceğini ve sektörü geliştireceğini söyledi. Halihazırda BES’te katılımcı sayısının 6.4 milyona ulaştığını hatırlatan Yurtseven, otomatik katılımla birlikte Bireysel Emeklilik Sistemi’ne dahil olabilecek yaklaşık 13 milyon katılımcı havuzu olduğunu ifade etti.

‘SİSTEMDEN CAYMA ORANI ZAMANLA DÜŞER’
Otomatik katılım sisteminde isteyen çalışanın iki ay içerisinde cayma hakkını kullanabileceğini dile getiren Yurtseven, sistemin bilinirliğinin artması ve faydalarının net olarak anlaşılmasıyla zaman içinde cayma oranının giderek düşeceğini öngördüklerini söyledi.
Otomatik katılımla girişte sağlanacak olan ek 1000 liralık devlet katkısının da özendirici olacağını belirten Yurtseven konuyla ilgili şunları ekledi: “Bu da sistemde kalan katılımcı sayısını olumlu yönde etkileyecektir. Henüz netlik kazanmasa da otomatik katılıma dahil olacak şirketlere minimum çalışan sayısı gibi bir kriter de getirilebilir.”

‘DÜNYADA BAŞARIYLA UYGULANIYOR’
Otomatik katılımın özü itibarıyla doğru bir uygulama olduğunu söyleyen Deniz Yurtseven, bu sistemi dünyada başarıyla uygulayan ülkelerden bahsetti.
Yurtseven, “ABD, Şili ve İngiltere gibi birçok ülkede kullanılan bir sistem. Dolayısıyla ülkemiz ve sektörümüz hiç uygulanmamış bir modelle karşı karşıya değil” şeklinde konuştu.

‘OTOMATİK KATILIM SEKTÖRE ENERJİ KATACAK’
Yurtseven, otomatik katılımın sektörü olumlu yönde etkileyeceğini ifade etti.
Deniz Yurtseven, “Devlet katkısının hayatımıza girdiği dönemdeki gibi, girişin zorunlu ama sistemde kalmanın gönüllü olduğu otomatik katılım da sektöre enerji katacaktır.
Otomatik katılımın emeklilik şirketlerine, farklı ürün ve hizmetlerini yeni katılımcılara sunabilmeleri için önemli bir fırsat sağlayacağını düşünüyorum. Ayrıca, uygulama sadece sektör için değil ekonomi için de önemli kazanımlar yaratacaktır. Otomatik katılımın doğru uygulanmasıyla, sektörümüz güçlenerek yoluna devam edecektir” şeklinde konuştu.
Otomatik katılım sisteminin ve mevcut sistemin birbirini destekleyeceğini belirten Yurtseven, her iki uygulamanın da ortak bir amaca, bireyleri tasarrufa yöneltmeye, tasarrufu artırmaya hizmet ettiğini dile getirdi.

‘1000 LİRA İLAVE KATKI KATILIMCIYI ÖZENDİRİR’
“Otomatik katılımla birlikte katılımcılara sistemde kalmaları halinde 1000 lira ek devlet katkısı ve emeklilik döneminde birikimlerini 10 yıllık gelir sigortasına yatırmaları durumundaysa %5’lik ek devlet katkısı avantajları söz konusu” diyen Yurtseven şunları dile getirdi: “Otomatik katılımla sağlanacak olan 1000 lira, brüt asgari ücretin 1647 lira olduğu ülkemizde önemli bir tutar olarak görünüyor. Devlet katkısının sistemde bulunan kişileri özendireceğini, sisteme girecek çalışanlar üzerinde de olumlu etki yaratacağını düşünüyoruz.”


AXA Sigorta Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Olgun Küntay: 13 milyon yeni katılımcı bekliyoruz

AXA Sigorta Başkan (Hayat ve Emeklilik) ve İcra Kurulu Üyesi Olgun Küntay, katılımcı beklentisi için en önemli verinin 45 yaş altında olan, hizmet akdiyle bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlarla devlet memurlarının toplam sayısının Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine göre yaklaşık 13 milyon olduğunu söyledi. Küntay, bir diğer unsurun ise otomatik katılıma geçişte katılımcıların cayma hakkını kullanıp kullanmayacağı olduğunu belirterek, diğer yandan iş gücüne yeni katılan ve iş değişikliği nedeniyle otomatik katılım uygulamasına yeni giriş yapacak yıllık 750-800 bin kişinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekti.
Küntay sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bilgilerin ışığında, sisteme giren her üç katılımcıdan birinin cayma hakkını kullanacağı, otomatik katılımın ilk üç yılında 50’nin veya 100’ün altında sigortalısı bulunan küçük işletmelerin kapsam dışında tutulacağı varsayımlarıyla, sistemin ilk yılında yaklaşık 5 milyon katılımcıya ulaşılabileceği tahmin edilmektedir. Katılımcı sayısının beşinci yılın sonunda 11 milyonu aşacağı; onuncu yılın sonunda ise 14 milyona yaklaşacağı düşünülmektedir.”

‘ALTYAPI UYUMUNDA PROBLEM ÇIKMAZ’
Emeklilik şirketleri açısından mevcut sistemin benzeri bir yapı kurgulanacağı için altyapı uyumunun problem oluşturmayacağını söyleyen Küntay, sisteme çalışanlarını katacak olan yüz binlerce işveren için süreçlerin sağlıklı şekilde yürütülmesinin de zaman alacağını belirtti. Küntay, “Yürütülecek operasyon iş adımlarının otomasyonu ve belirli kurumlarla entegrasyonu yapının sorunsuz işlemesi için kritik alanlar olacaktır” sözlerine yer verdi.

‘BES VE OTOMATİK KATILIM KARŞILAŞTIRILMAMALI’
Olgun Küntay mevcut BES yapısıyla yeni otomatik yapının karşılaştırılmasını doğru bulmadığını belirtti ve konuyla ilgili şunları söyledi: “Yeni sistemle birlikte sosyal güvenlik sisteminden alacağımız emeklilik maaşına ek bir güvence oluşturulmaktadır. İki sistemin karşılaştırılarak bir tanesinin tercih edilmesi hatalı bir davranış olacaktır.”

‘FON SAYISI DAHA SINIRLI TUTULACAK’
Olgun Küntay, “Kanunun ikincil düzenlemeleri henüz netleşmedi fakat yeni yapıda fon sayısının daha sınırlı tutulacağı ve değerleme esaslarının mevcut emeklilik sisteminden farklılaşabileceğini öngörmekteyiz. Sisteme katılım ve çıkışların doğası gereği fon değerlemelerinin günlük değil, aylık yapılabileceği ve işlemlerin aylık bazda açıklanan bu değerler üzerinden yürütülebileceği düşünülmektedir. Katılımcının mutlaka bir seçim hakkı olacaktır” sözlerine yer verdi.


NN Hayat ve Emeklilik Finans ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Emine SebilCioğlu: Katılımcı sayısı artacak

Düzenlemenin 01.01.2017 itibarıyla yürürlüğe gireceğini hatırlatan NN Hayat ve Emeklilik Finans ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Emine Sebilcioğlu, emeklilik şirketlerinin süresinin kısıtlı olduğunu belirtti. Teknolojik altyapı çalışmaları için şirketlerin ciddi anlamda çalışması gerektiğini söyleyen Sebilcioğlu, Hazine tarafından netleştirilmesini bekledikleri birçok konu olduğunun da altını çizdi.
Sebilcioğlu, tüm bu belirsizliklere rağmen düzenlemelerin yürürlüğe girdiği gün itibarıyla hazır olmak adına emeklilik şirketlerinin çalışmalarına hızla başladığını söyledi.

‘CAYMA SÜRELERİ KISA TUTULUYOR’
Emine Sebilcioğlu, “ABD, İngiltere, Yeni Zelanda gibi dünyada birçok ülke tasarrufu teşvik amacıyla otomatik katılım uygulamasını hayata geçirmiştir. Özellikle Yeni Zelanda’da bu sistem başarıyla uygulanmış ve %8’lerde olan tasarruf oranları %20’lerin üzerine çıkmıştır. Hem devletin hem de işverenin katkıda bulunduğu ülkede cayma sürelerinin kısa tutulduğunu görüyoruz” sözlerine yer verdi.
Otomatik katılımın sektörü canlandıracağını vurgulayan Sebilcioğlu, “Buradaki kritik nokta, sistemin doğru kurgulanması, Hazine’nin, emeklilik şirketlerinin ve bu konuda kanaat önderlerinin beraberce fikir birliğiyle sistemi hayata geçirmesi olacaktır” şeklinde konuştu.

‘BU KONUYLA İLGİLİ ARAŞTIRMA YAPTIK’
NN Hayat ve Emeklilik olarak, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne otomatik katılıma yönelik hem çalışanların hem de işverenlerin nabzını tutmak amacıyla Temmuz 2016’da Nielsen ile bir araştırma yaptıklarını söyleyen Emine Sebilcioğlu şunları söyledi: “Otomatik katılımı, Türkiye’nin her bölgesinden 8 ildeki, 15 ve üzeri çalışanı olan şirketlerdeki, toplam 750 çalışan ve 419 işveren/yöneticiye sorduk. Çalışanların birikim yapabilme seviyelerini, BES’e otomatik katılımın bilinirliğini, çalışanların bu sisteme dahil olmaya ne kadar hazır olduklarını ve işverenlerin sisteme ilişkin görüşlerini araştırdık.”
‘OTOMATİK KATILIMA SICAK BAKILIYOR’
Emine Sebilcioğlu, “Araştırma sonuçlarına göre sistemin bilinirliği oldukça yüksek, her 10 kişiden 7’si sistemi bildiğini söylüyor ve çalışanlar da sisteme sıcak bakıyor. 10 kişiden 4’ü sisteme dahil olmaktan memnun olacağını söylerken, 4’ü ise kararsız. Bu rakamlar oldukça umut verici çünkü çalışanların doğru bilgilendirilmesi ile sisteme dahil olma isteğinin artabileceğine işaret ediyor.
Yaptırmış olduğumuz araştırmaya göre ‘cayma süresi içinde hemen çıkarım’ diyenlerin oranı sadece %18 ki kişilerin de sistem hakkında daha fazla bilgiye sahip oldukça kararlarını olumlu yönde değiştireceklerini düşünüyoruz. Araştırmaya katılan 10 kişiden 4’ü uzun süreli kalırım ve birikim yaparım derken, 3’ü ancak acil bir maddi ihtiyaç olması durumunda sistemden çıkabileceğini belirtti. Çalışanların ikinci bir emeklilik maaşına sahip olma anlamında otomatik katılıma sıcak baktığını görmek çok sevindirici” şeklinde konuştu.

Yorum yazın