Asgari kurumlar vergisi uygulaması sigorta şirketlerini nasıl etkileyecek?

Asgari kurumlar vergisi uygulaması sigorta şirketlerini nasıl etkileyecek?

Sigorta şirketlerinde Yerel Asgari Kurumlar Vergisi’nin nasıl uygulanacağı ile ilgili açıklamalarda bulunan EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektörü, Vergi Bölümü Şirket Ortağı Melike Kılınç, “Asgari Kurumlar Vergisi matrahından düşülemeyen indirimler arasında sponsorluk harcamaları ile bağış yardımlar da sayılıyor” dedi.

Sigorta şirketlerinde Yerel Asgari Kurumlar Vergisi’nin nasıl uygulanacağı ile ilgili açıklamalarda bulunan EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektörü, Vergi Bölümü Şirket Ortağı Melike Kılınç, enflasyon muhasebesi uygulamasına yönelik düzenlemeler bir yana koyulduğunda, bu yaz döneminin önemli vergi düzenlemelerinden birinin de 7524 sayılı Kanun’un 36. maddesiyle ihdas edilen Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi uygulamasının olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi: “GİB tarafından uygulama esaslarına yönelik hazırlanan tebliğ taslak halde olsa da bu sefer sigorta ve emeklilik şirketleri ile finans kurumları özelinde farklı bir uygulama öngörülmüyor. Söz konusu uygulamanın 2025 yılında ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara uygulanacağı anlaşılıyor. Bu doğrultuda, Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi uygulaması kapsamında, 2025 yılından itibaren sigorta ve emeklilik şirketlerine %30 kurumlar vergisi oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan az olamayacak. Kurumlar vergisinden muaf olan kurumlar vergisi mükelleflerine ve ilk defa faaliyete başlayan kurumlara, faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi boyunca asgari vergi hükümleri uygulanmayacak.

KAZANÇTAN DÜŞÜLECEK İSTİSNA VE İNDİRİMLER

Ayrıca, ilgili maddede Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi hesaplanırken kurum kazancından düşülecek istisna ve indirimler aşağıdaki şekilde sıralanıyor:

  • Tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası,
  • Emisyon primi kazanç istisnası,
  • Sahip olunan taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında (d) bendinde sayılan yatırım fon ve ortaklıklarının istisna kazançları,
  • Risturn istisnası,
  • Finansal kiralama şirketleri ve varlık kiralama şirketleri ile yapılan satgeri kirala işlemlerinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna,
  • Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesi ve devrinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna,
  • 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu
    kapsamındaki kazanç istisnası,
  • Girişim sermayesi fonu indirimi,
  • Korumalı iş yeri indirimi,
  • Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki kazanç istisnası ile kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılabilen Ar-Ge ve tasarım indirimleri.

Konuyla ilgili GİB tarafından hazırlanan tebliğ taslağında Kurumlar Vergisi Beyannamesi “Diğer indirimler” veya “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında gösterilmekle birlikte, mahiyet itibarıyla indirim veya istisna kapsamında olmayıp, daha çok vergi matrahının doğru hesaplanması amacıyla beyannamenin bu satırlarına yazılan tutarlar üzerinden Asgari Kurumlar Vergisi hesaplanmayacağı açıklanıyor (Bu tutarlar; Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile Vergi Usul Kanunu hükümleri arasındaki değerleme farkları, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda borç alan kurum nezdinde Türk Lirası’nın değer kazanması sonucu oluşan kur farkı gelirleri, kıdem tazminatı karşılığı iptali, vergi borçlarına mahsup edilen ve gelir olarak dikkate alınan 193 sayılı Kanunun mükerrer 121’inci maddesi kapsamındaki indirim hakkı gibi konulardan oluşuyor). Buna göre, sigorta şirketlerinin yasal kayıtlarını TMS’ye göre tutmasından kaynaklı olarak vergi hesabında indirim olarak dikkate alınan menkul kıymet değerleme farkları, borç-alacak reeskontu, VUK-TMS farkları, gider karşılığı ve teknik karşılık iptalleri, sabit kıymet amortisman farkları, TFRS 16 standardı kapsamında indirim olarak dikkate alınan kira ödemeleri gibi kalemler Asgari Kurumlar Vergisi matrahından düşülebilecek. Ayrıca, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında istisna kazanç olarak dikkate alınan tutarlar da (örn. KKTC şube kazancı gibi) Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi matrahından düşülebilecek. Bu açıdan bakıldığında, ilk etapta Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi uygulamasının sigorta şirketlerinin kurumlar vergisini artırmayacağı öne sürülebilir. Ancak, yüksek geçmiş yıl zararları, bağış ve yardımları bulunan ya da özel kanunlarda yer alan istisna ve indirimleri uygulayan kurumlar için bu öngörü doğru olmayabilir.

GEÇMİŞ YIL ZARARLARI

Kanunda Asgari Kurumlar Vergisi matrahından indirilebilecek istisna ve indirimler arasında geçmiş yıl zararları sayılmıyor. Geçmiş yıl zararının indirimi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesi kapsamında değil, 9. maddesi kapsamında yapıldığından esasen niteliği itibarıyla indirim olmadığı; dolayısıyla “Her hâlükârda Asgari Kurumlar Vergisi matrahından düşülmelidir” yönünde bir yaklaşım benimsenebilir. Bu konuyla ilgili beklenti, tebliğ taslağında geçmiş yıl zararlarının kurumlar vergisi matrahından indirilebileceği yönünde açıklama yapılması yönündeydi. Tebliğ taslak halinde ve değişime tabi olmakla birlikte, mevcut halinde beyannamelerde indirim konusu yapılan geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar matrahından düşülmeyeceği ve Asgari Kurumlar Vergisinin hesaplanmasında dikkate alınacağı açıkça ifade edilmiştir. Tebliğ bu haliyle yayımlanırsa, geçmiş yıllardan devreden mali zararı bulunan kurumların da 2025 yılından itibaren kurumlar vergisi ödemesi gerekecek. Geçmiş yıl zararlarının Asgari Kurumlar Vergisi matrahından indirimine izin verilmeyecekse bile kazanılmış hakların korunulması açısından en azından kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla geçmiş yıllardan devreden mali zararların ilgili olduğu yıldan başlayarak 5 yıl boyunca Asgari Kurumlar Vergisi matrahından indirimini sağlayacak bir düzenleme yapılmasının uygun olacağını değerlendiriyoruz.

SPONSORLUK HARCAMALARI VE BAĞIŞ YARDIMLAR

Tebliğ taslağında Asgari Kurumlar Vergisi matrahından düşülemeyen indirimler arasında sponsorluk harcamaları ile bağış yardımlar da sayılıyor. Buna göre, kurumlar vergisi mükelleflerinin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-b kapsamında yaptıkları sponsorluk harcamaları ve Cumhurbaşkanı tarafından başlatılan yardım kampanyalarına yapılan bağışlar da dahil olmak üzere, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde sayılan bağış yardımlar Asgari Kurumlar Vergisi matrahından indirilemeyecek.

İFM’DE FAALİYET GÖSTEREN ŞİRKETLERİN DURUMU

Asgari Kurumlar Vergisi matrahından indirilemeyecek diğer bir indirim de İstanbul Finans Merkezi Bölgesinde faaliyette bulunan kurumların elde ettiği kazançlara uygulanan indirim kalemidir. Mevcut kurumlar vergisi uygulamasında katılımcı belgesi almış finansal kuruluşlar tarafından İFM’de gerçekleştirilen finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyetler kapsamında elde edilen kazançların %75’i kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indiriliyor, hatta 7412 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesine göre kurumların 2022 ila 2031 yılları vergilendirme dönemlerine ait kurum kazançları için bu oran %100 olarak uygulanacak. Ancak, tebliğ bu haliyle yayımlanırsa ve kanunda bir değişiklik yapılmazsa, Asgari Kurumlar Vergisi uygulamasında İFM’de gerçekleştirilen finansal hizmet ihracatı niteliğindeki faaliyetler kapsamında elde edilen kazançların tamamı %10 oranında Asgari Kurumlar Vergisi’ne tabi olacak. Bu da bölgenin kurumlar vergisi avantajını ciddi anlamda olumsuz yönde etkileyecek.”

Yorum yazın