Zorunlu trafikte yeni dönem başladı

Sektörün amiral gemisi niteliğinde olan ve toplam prim üretiminin yaklaşık 3’te 1’inin yapıldığı zorunlu trafik sigortasında 1 Haziran 2015 itibarıyla yeni dönem başladı. Hazine Müsteşarlığı, zorunlu trafik sigortasına ilişkin genel şartları yeniden düzenledi, sigorta teminat türlerine standart getirdi. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 14 Mayıs 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikler arasında en çok tartışılan “Eşdeğer parça” kullanımıyla yapılan onarımlar ve kazalardaki aracın değer kaybından doğan zararlar da artık sigorta kapsamına alınırken, artık kazalarda mağdur tarafın onarım giderleri dışında araçta oluşan değer kayıplarını da sigorta şirketi ödeyecek. Trafik Sigortası Genel Şartları kapsamında ödenecek tazminatlar arasına eklenen ve kusursuz araç sahibinin aracında meydana gelen kaza sonucunda oluşacak değer kaybının hesabına ilişkin yeni bir formül de uygulanmaya başlandı. Buna göre aracın yaşı, kilometresi, piyasa değeri ve onarılan parça sayısının etkili olduğu bir formül kullanılarak eksper tarafından hesaplanan değer kaybı bedeli de mağdur tarafa ödenecek.

ORİJİNAL PARÇA TANIMLANACAK
Yeni uygulamayla birlikte onarımlarda kullanılacak parça konusunda da netlik getiriliyor. Poliçede eşdeğer, orijinal ve ömrünü tamamlamış araçlardan elde edilen hasarsız parçaların tanımına yer verilip, hangi durumlarda kullanılacağı açıkça belirtilecek.

İkinci bir önemli değişiklikse poliçelerde sağlık giderleri ile sürekli sakatlık teminatı tanımı netleştirilecek olması. Genel şartların teminat dışında kalan haller bölümünde yapılan düzenlemeyle kusurlu sürücülerin yakınları tarafından ileri sürülecek haksız tazminat başvurularının önüne geçilmesi bekleniyor.

ARACILAR DEVREDEN ÇIKIYOR
Yeni düzenlemeyle birlikte hesap yönteminin standartlaştırılması sayesinde mağdur yakınlarının aracıya gerek duymadan sigorta şirketlerine başvurması, yoksun kalma tazminatları için aracıya komisyon ödenmesinin de yolu kapanıyor.

Sigortacı Gazetesi olarak sektörde yeni bir dönemi başlatan söz konusu düzenlemeyi daha detaylı bir şekilde inceledik ve sektöre neler getireceğini uzmanlarına sorduk.

Düzenlemeye göre, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılayacak. Sigortanın kapsamı, üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde sorumluluk riski kapsamında, isteyebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlı olacak.

TEMİNAT TÜRLERİNE STANDART GELDİ
Genel şartlar kapsamında sigorta teminat türleri, “maddi zararlar teminatı”, “sağlık giderleri teminatı”, “sürekli sakatlık teminatı” ve “destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı” olarak belirlendi.  “Maddi zararlar teminatı”, hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalma olarak tanımlandı.

“Sağlık giderleri teminatı”, üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminat olarak nitelendi. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olacak. Sağlık giderleri teminatı, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olacak ve ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve güvence hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi hükmü gereğince sona erecek.

“Sürekli sakatlık teminatı”, üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, genel şartlardaki esaslara göre belirlenecek teminat olarak tanımlandı. Kaza nedeniyle mağdurun sürekli sakatlık oranının raporla belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilecek.

“Destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı”, üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere genel şartın ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminat olarak tanımlanırken, söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınacak.

TEMİNAT DIŞINDA KALAN HALLER

 
Sigorta teminatı dışında kalan haller yeniden düzenlendi. Teminat dışında kalan hallere eklenen düzenlemelerden bazıları şöyle:

“- Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,

– 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler, aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri,

– Motorlu araç kazalarından dolayı toprak, yeraltı suları, iç sular, deniz ve havanın kirlenmesi ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle temizleme, toplanan atıkların taşınması ve bertaraf masrafları ile biyolojik çeşitlilik, canlı kaynaklar ve doğal yaşama verilen zararlar nedeniyle bozulan çevrenin yeniden oluşturulması ile ilgili çevresel zararlardan ileri gelen talepler,

– Gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri,

– 2918 sayılı Kanunun 104’üncü ve 105’inci maddelerinde düzenlenen sorumluluklar (Bu  maddeler kapsamına dahil durumlar bu amaçla yaptırılan zorunlu mali sorumluluk sigortasına tabidir)

– Cezai kovuşturmadan doğan tüm giderler ile idari ve adli para cezaları.”

Sigortalının, olayı ihbar süresi 5 günden 10 güne çıkarıldı. Sigortalı, rizikonun gerçekleşmesi halinde sorumluluğunu gerektirecek bir olayı, haberdar olduğu andan itibaren 10 gün içinde sigortacıya ihbar edecek ve kendisine yöneltilen istemi derhal sigortacıya bildirecek.

“YENİSİ” YERİNE “ORİJİNAL PARÇA” İFADESİ
Genel şartlarda, “eşdeğer parça”, “orijinal parça” tanımları da yapıldı. Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişimine imkân yoksa orijinali ile değiştirilecek. Kaza tarihine göre model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçlarda hasar gören parça, onarımı mümkün değilse öncelikle orijinaliyle, orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değiştirilecek. Ancak model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçta hasar gören parçanın orijinal olmadığı durumda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim yapılacak. Bu uygulama sonucu araçta bir kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilemeyecek.

Eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim mümkün olduğu halde, sigortacının bilgisi ve onayı dahilinde olmadan orijinal parça ile onarım sağlanırsa sigortacının sorumluluğu, sigortacının kaza tarihi itibarıyla benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça bedeli ile sınırlı olacak.

Hak sahibi, aracının, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ölçütleri karşılayan dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebilecek.

ONARIM MASRAFLARI
Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılacak. Bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmeyecek.

TAZMİNATIN SİGORTALIYA RÜCU EDİLMESİ
Tazminata konu olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici veya sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda olmuş ise sigortacı, tazminatı sigortalıya rücu edebilecek.

Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin,  tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu gibi kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması da tazminatın sigortalıya rücu edilmesi gerekçeleri arasında yer alacak.

Sigortalı/sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasından sonra, sigortacının izni olmadan rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici davranış ve işlemlerde bulunamayacak.

Sigortalı/sigorta ettiren veya onun izniyle başkası, rizikonun gerçekleşme ihtimalini artırıcı veya mevcut durumu ağırlaştırıcı işlemlerde bulunursa yahut sözleşme yapılırken açıkça riziko ağırlaşması olarak kabul edilmiş bulunan hususlardan biri gerçekleşirse derhal, bu işlemler bilgisi dışında yapılmışsa, bu hususu öğrendiği tarihten itibaren en geç 10 gün içinde durumu sigortacıya bildirecek. Sigortacı durumu öğrendiği andan itibaren 8 gün içinde prim farkının ödenmesi hususunu sigortalıya/sigorta ettirene ihtar edecek. Sigortalı/sigorta ettiren, ihtarın tebliğ tarihini takip eden 8 gün içinde talep olunan prim farkını sigortacıya ödeyecek.

TSB: HEM SEKTÖRÜN HEM DE TOPLUMUN BEKLENTİLERİ KARŞILANDI
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, Trafik Sigorta Genel Şartları’nda yapılan değişikliklerin yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu ve gerek toplumun gerekse sigorta sektörünün pek çok beklentisinin gerçekleşmesine katkı sağlaması beklendiğini bildirdi.

Oksal şu hususlara dikkat çekti:
“Genel şartlarda yapılan değişiklikler hakkında sırasıyla bilgi vermek gerekirse; Eşdeğer, orijinal ve ömrünü tamamlamış araçlardan elde edilen hasarsız parçaların tanımına genel şartlarda yer verilmiş olup genel şarlar ile aynı tarihte yürürlüğe girecek olan eşdeğer parça belgeleme esaslarına ilişkin genelgeyi tamamlayıcı nitelikte olup orijinal parçanın hangi hallerde kullanılacağı tanımlanmıştır. Hasarlı araçların sigorta kapsamında onarımında kullanılacak yedek parçalara ilişkin düzenleme ile hizmet kalitesinin ve sigorta sektörüne duyulan güvenin artması beklenmektedir.

Trafik Sigortası Genel şartları kapsamında yer alan sağlık giderleri kapsamındaki tazminatlar sigorta primlerinden yapılan devire istinaden sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmaktadır. Genel şartlarda gerçekleştirilen düzenleme ile sağlık giderleri ile sürekli sakatlık teminatlarının tanımı netleştirilmiştir.

Genel şartların teminat dışında kalan haller bölümünde yapılan düzenleme ile kusurlu sürücülerin yakınları tarafından ileri sürülebilecek tazminat talepleri kapsam dışında bırakılmıştır. Böylece sigorta tekniğine aykırı, kusurlu sürücülerin yakınları tarafından yapılan haksız tazminat başvurularının önüne geçilmesi beklenmektedir.

Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına ilişkin standart bir yöntemin olmaması sigorta sektörünün karşılaştığı en önemli sorunlar arasında yer almaktaydı. 1 Haziran 2015 tarihinden yürürlüğe girecek olan yeni Trafik Sigortası Genel Şartları’nda bu konuda da düzenleme yapılarak sektörün konuya ilişkin beklentisi karşılanmıştır. Bu düzenleme ile birlikte hesap yönteminin standartlaştırılması sayesinde mağdur yakınlarının aracıya gerek duymadan sigorta şirketlerine başvurması, ödenecek tazminatın tamamının aracılara komisyon ödenmeden hak sahiplerine ulaşması beklenmektedir.

Genel şartlarda yapılan bir diğer düzenleme ile değer kaybı teminatı Trafik Sigortası Genel Şartları kapsamında ödenecek tazminatlar arasına eklenmiş ve kusursuz araç sahibinin aracında meydana gelen kaza sonucunda oluşacak değer kaybının hesabına ilişkin bir formül yayınlanmıştır. Teminat kapsamındaki bu değişikliğin önümüzdeki dönemde Trafik Sigortası primlerini de etkilemesi beklenmektedir.”

ŞİRKETLERİN YÜKÜ ARTACAK AMA KALİTE ARTACAK
Yeni düzenlemelerin şirketlerin üzerindeki yükü artırması, dolayısıyla fiyatları yükseltmesi beklenebilir. Destekten yoksun kalmayla ilgili yeni yaşam tablosunda ortalama ömür ve emeklilik yaşı yükseldiği için ödenecek tazminatlar da daha yüksek olacak. Yedek parçada sertifikasyon şartı, maliyeti artıracak bir başka unsur olacak. Sigortalı içinse bu tabi ki olumlu bir düzenleme. Değer kaybı teminatı da sigorta şirketlerine bir başka ek yük getirecek. Kusurlu sürücünüm ailesi için destekten yoksun kalma teminatının genel şartlardan kaldırılması ise olumlu gibi görünse de, hukuk pratiğinde karşılığı olmayabilir ve mahkemeler önceki içtihatları takip edip tüketici lehinde karar verebilir. Sonuç olarak dosya maliyetleri hem maddi hem de bedeni hasarlarda artabilir ve fiyat artışı da kaçınılmaz olur. Ancak sigortalı açısından düzenlemeler olumlu ve kaliteyi artırıcı özellikle taşıyor. Yani düzenlemeler uzun vadede müşteri memnuniyetini artırması bekleniyor.         

TRAFİKTE ZARAR ÜÇ KATINA ÇIKTI
Türkiye Sigorta Birliği, 2015 yılının ilk çeyreğine ait teknik sonuçları açıkladı. Buna göre, ilk çeyrekte hayat dışında 205 milyon lira teknik zarar kaydedildi. Geçen yılın aynı döneminde hayat dışında elde edilen 341 milyon liralık teknik kâr göz önüne alındığında teknik sonuçlarda yüzde 160.1 oranında bir düşüş yaşanmış oldu.

Hayat dışında zarara geçilmesindeki temel etken trafik sigortalarındaki zararın ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre üç katına çıkarak 761 milyon liraya yükselmesiydi. Geçen yılın aynı döneminde zarar 183 milyon liraydı.

Kasko sigortalarındaysa yılın ilk çeyreğinde 144 milyon lira teknik kâr edildi. Buradaki kâr da, geçen yılın aynı döneminde elde edilen 267 milyon liralık kâra göre neredeyse yarı yarıya azalmış oldu. 2015 yılının ilk çeyreğinde yangın ve doğal afetler branşındaki kâr da 29 milyon liraya geriledi. Geçen yılın ilk çeyreği bu branş için iyi geçmiş ve kâr 128 milyon lira olarak kayıtlara geçmişti.

BES’TE ZARAR AZALIYOR
Emeklilik şirketlerinin ilk çeyrekteki teknik zararı geçen yılın aynı dönemindeki 32 milyon liralık zarara göre yüzde 93.7 oranında azaldı ve 2 milyon lira olarak gerçekleşti.

Yılın ilk çeyreğinde hayat branşının kârı 142 milyon lira oldu. Bu branştaki kâr da, geçen yılın aynı dönemindeki 124 milyon liralık kâra göre yüzde 14.5 oranında arttı.

Net dönem zararıysa hayat dışında 162 milyon lira olarak gerçekleşti. Geçen dönem hayat dışındaki net dönem kârı 238 milyon lira olarak kayıtlara geçmişti. Hayat ve emeklilik şirketlerinin ilk çeyrekteki net dönem kârı 224 milyon lira oldu. Geçen yılın aynı döneminde bu miktar 156 milyon liraydı.

SEKTÖRÜN ZARAR DEPOSU
19 milyonu aşkın aracın trafikte olduğu ve bunların 16 milyona yakınının zorunlu trafik sigortasının olduğu ülkemizde söz konusu branşta 2014 yılında 5 milyar lira prim üretilmiş ve 7 milyar liraya yakında hasar ödemesi gerçekleşmişti. Sektör 2 milyar liraya yakın bir zarar altına girmişti.

Yorum yazın