Yapay zekâ sigorta sektörünü dönüştürmeye devam ediyor

Yapay zekâ sigorta sektörünü dönüştürmeye devam ediyor

Her sektörü dönüştürdüğü gibi sigorta sektöründe de dönüşüm yaratan yapay zekânın müşteri hizmetleri başta olmak üzere underwriting, hasar yönetimi, satış ve dağıtım alanlarındaki kullanımı artıyor. Görüşlerini aldığımız sektör temsilcilerinin de belirttiği gibi giderek artan yapay zekâ kullanımı henüz tam olarak potansiyelini ortaya çıkaramamış olsa da üretken yapay zekâ, nesnelerin interneti ve açık veri gibi teknolojiler sektörün ilerlemesine katkı sağlayacak.

Küresel ekonomide yer alan birçok sektörü dönüştürdüğü gibi sigorta sektörünü de dönüştüren yapay zekâ, başlangıçta müşteri hizmetleri alanına odaklanmış olsa da daha sonrasında underwriting, hasar yönetimi, satış ve dağıtım tarafında da kullanımı yaygınlaştı. Küresel Sigorta Birlikleri Federasyonu (GFIA) tarafından yayınlanan “Sigorta Sektöründe Yapay Zekâ” raporunda buna işaret ediliyor ve sektörde kullanımı giderek artan yapay zekânın kullanımı ele alınıyor. Rapor ayrıca, üretken yapay zekâ, nesnelerin interneti ve açık veri gibi teknolojilerin ilerlemesinin sektördeki bu gelişmeleri daha da ileriye taşıyacağını belirtiyor.

SİGORTACILARIN YAPAY ZEKÂ KULLANIMI

Sigortacılar, süreçlerini optimize etmek ve verimliliği artırmak için yapay zekâyı daha fazla kullanıyor. Bu teknolojinin kapsamını ve yeteneklerini anlamak ise kritik önem taşıyor. Rapor, sigortacıların yapay zekâyı kullandıkları temel alanları şöyle sıralıyor:

  • Müşteri Hizmetleri: Yapay zekâ, sigortacıların daha hızlı ve kesintisiz hizmet talep eden müşterilerin beklentilerini karşılamasına yardımcı oluyor.
  • Risk Modellemesi ve Doğal Afetler: Daha doğru risk modellemesi için kullanılan yapay zekâ, kullanıma dayalı ya da kişiselleştirilmiş daha yenilikçi ürünlerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Bu ürünler de var olan koruma boşluklarının azaltılmasına ve sigortalanamayan risklerin sigortalanmasına yardımcı oluyor.
  • Hasar Yönetimi: Yapay zekâ hasar süreçlerini hızlandırarak değerlendirme ve ödemelerin de hızlandırılmasını sağlıyor. Yapay zekâ aynı zamanda sigortacıların verimliliği artırmak ve ürünleri daha rekabetçi fiyatlarla sunmak için sigorta değer zincirindeki çeşitli temel prosedürleri de kolaylaştırmasını sağlıyor.
  • Dolandırıcılık Tespiti: Yapay zekâ tabanlı dolandırıcılık tespitleri, büyük miktardaki veriyi analiz ederek sahte hasar taleplerini tespit ediyor. Yapay zekâ sayesinde maliyetler düşerken tüketicilere daha düşük prim sunulması da mümkün hale geliyor.

YAPAY ZEKÂNIN SORUMLU KULLANIMI

Veri ve teknoloji sigortanın vazgeçilmez bir parçası olduğundan sektörün bu teknolojilerin kullanımına ilişkin risklerin farkında olduğuna dikkat çeken rapor, bu riskleri uygun şekilde ele almak için gerekli önlem ve prosedürlerin de oluşturulduğunu belirtiyor. Peki, bu riskler nedir?

  • Model risk yönetimi: Sektörde mevcutta bulunan model risk yönetimi uygulamalarına, ayrıntılı yönetişim prosedürlerine ve raporlama standartlarına yapay zekâ da sahip. Sigortacıların iç yönetişim sistemlerine ek olarak gizlilik, siber güvenlik, ayrımcılıkla mücadele ve tüketiciyi koruma gibi kilit konuları ele alan kapsamlı bir düzenleyici ve denetleyici çerçevesi bulunuyor. Sektörde hâlihazırda yaygın olan bu iç ve dış yönetişim gerekliliklerinin birleşimi, ortaya çıkmaları halinde yapay zekâ ile ilgili potansiyel risklerle başa çıkma konusunda sigorta sektörünü diğer birçok sektörden daha donanımlı ve hazırlıklı hale getiriyor.
  • Şeffaflık ve açıklanabilirlik: Yapay zekâ kullanımı ve uygulanmasına ilişkin kamunun anlayışını ve güvenini geliştirmek için kilit öneme sahip olan şeffaflık ve açıklanabilirlik sayesinde hem yapay zekânın ne zaman ve hangi amaçla kullanıldığına dair netlik sağlanıyor hem de sektör genelinde benimsenmesi de kolaylaşıyor. Ek olarak anlaşılması kolay bilgilerin sağlanması, tüketicilerin daha bilinçli seçimler yapmasına da olumlu katkıda bulunan bir diğer faktör.
  • Yasadışı ayrımcılıkla mücadele: Rapor, sigorta sektöründe yasadışı ayrımcılık ve finansal dışlama ile mücadele konusunda kararlı olunduğunun altını çiziyor. Ancak sigortacıların poliçe sahipleri arasında belirli özelliklere göre ayrım yapmasına ihtiyaç duyulmaya devam edecek. Bu da sigortacılığın temel ilkelerden biri olan risk tabanlı sigortacılığın önemli bir parçası olmasından kaynaklanıyor.

DÜZENLEME DENETLEME

Raporun son kısmı olan düzenleme ve denetlemeyle ilgili öne çıkan kısımları sıralayacak olursak;

  • Şeffaflık, insan gözetimi, model risk yönetimi ve siber güvenlik gibi ilkeler, konuyla ilgili rehberlik yayınlayan denetçilerin ve düzenleyicilerin ana odak noktası.
  • GFIA üyeleri, finans sektöründe yapay zekânın denetiminin genellikle birden fazla denetleyici arasında bölündüğünü gözlemliyor. Bu durum bazen karmaşık denetim yapılarına ve yapay zekâ denetiminin hangi kısmından hangi denetçinin sorumlu olduğu konusunda belirsizliğe yol açabiliyor. Rapor, GFIA’in çelişkili görüşler veya örtüşen taleplerden kaçınmak için yakın koordinasyon içinde olma çağrısında bulunduğunu belirtiyor.
  • GFIA üyeleri, belirli kullanım durumları, bu kullanım durumlarıyla ilişkili riskler, bu riskleri ele almak için hâlihazırda hangi araçların mevcut olduğu ve potansiyel endişelere yönelik pratiklerin neler olduğu konusunda net ve ortak bir anlayış geliştirmek için denetçiler, düzenleyiciler ve sektör diyaloğunu teşvik ediyor.
  • Rapor, GFIA’in küresel denetçileri ve politika yapıcıların yaklaşımlarını G7 ve G20 ilkeleri gibi küresel ilkeler ve standartlarla uyumlu hale getirmeye çalışmaya teşvik edeceğini aktarıyor.
  • Yapay zekâ, sigortacıların müşteriler için en iyi sonuçları sağlama ve kendi risklerini yönetme becerilerini geliştirme konusunda büyük bir potansiyele sahip. Rapor, sigorta sektörü ve politika yapıcıların bu potansiyeli en üst düzeye çıkarmak için birlikte çalışırken GFIA’in de bu süreçte üzerine düşen rolü oynamaya hazır olduğunu ifade ediyor.

Sigortacılar artan yapay zekâ kullanımıyla düzenleyici karmaşıklığını dengeleyecek

Küresel hukuk firması Norton Rose Fullbright’ın yayınladığı “Sigorta Öngörü Raporu” isimli raporda 2025 yılında yapay zekânın aktüeryal analiz, underwriting ve sahtekarlıkları tespit etme alanında yoğun kullanımı ve üretken yapay zekâ kullanımının artması ile sigorta sektöründe kilit bir rol oynayacağı belirtiliyor. Raporda ayrıca, sigorta sektöründe bu tür yapay zekâ uygulamalarının faydalarının bu teknolojinin kullanımıyla ilgili artan düzenleyici karmaşıklığına karşı dengeleneceği de vurgulanıyor. Rapor, kapsamlı bir yapay zekâ yönetişim programının sürdürülmesi, sigorta sektöründeki oyuncuların riskleri uygun şekilde yönetmelerini ve küresel olarak yeni ve mevcut mevzuatı takip etmelerini sağlamak için çok önemli olacağının altını çiziyor. Rapor, yapay zekâ yönetişim programının uygulanması, entegre edilmesi ve sürdürülmesine yönelik 3 temel adımı şöyle özetliyor:

  • Yapay zekâ yönetimi: Mevcut yönetişim ve risk yönetimi prosedürleri gözden geçirilmeli.
  • Yapay zekâ politikası oluşturma: Yapay zekâ kullanımını düzenleyen, kapsayıcı bir politika geliştirilmeye başlanmalı.
  • Önceliklendirme ve değerlendirme: Tanı, ön değerlendirme ve kapsayıcı ilkeler doğrultusunda yasal ve düzenleyici riskleri ele alan değerlendirme adımlarını içermeli.

DOĞA SİGORTA BİLGİ TEKNOLOJİLERİ, STRATEJİK PLANLAMA, BÜTÇE VE RAPORLAMA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI KUNTAY BAYDAR:

Yapay zekânın potansiyeli sektörde tam olarak kullanılmıyor

“Yapay zekânın sigorta sektöründe henüz tam potansiyelli kullanılmadığını düşünüyorum. Bazı girişimler olsa da sektör genelindeki kullanımını sınırlı ve verimsiz olarak değerlendiriyorum.”

Yapay zekânın sahip olduğu potansiyelin sigorta sektöründe henüz tam olarak kullanılmadığını ifade eden Doğa Sigorta Bilgi Teknolojileri, Stratejik Planlama, Bütçe ve Raporlama Genel Müdür Yardımcısı Kuntay Baydar, “Bazı girişimler olsa da sektör genelindeki kullanımını sınırlı ve verimsiz olarak değerlendiriyorum. Özellikle veri entegrasyonu, eski sistemlerle uyum ve organizasyonel değişim yönetimi konularındaki zorluklar, yapay zekânın tam adaptasyonunu yavaşlatıyor. Bu nedenle de şu ana kadar yapılan yatırımların henüz karşılığını vermediği kanaatindeyim. Ancak bu yatırımlar, ilerleyen dönemdeki gelişmelere hazırlık için önem taşıyor. Yakın gelecekte bu aşamaları tamamlamamış şirketler yapay zekâ trenini kaçırabilir. Çünkü yapay zekânın gelişim süreci tahminimizden çok daha hızlı” şeklinde konuştu.

‘VERİ GÜVENLİĞİ BÜYÜK BİR ENDİŞE KAYNAĞI’

Yapay zekânın sektöre önemli fırsatlar sunduğuna dikkat çeken Baydar, “En önemlisi, büyük veri setlerini analiz ederek risk değerlendirmesini çok daha doğru yapabilme imkânı sağlıyor. Bu da şirketlerin daha rekabetçi ve adil fiyatlandırma yapmasına olanak tanıyor. Şu ana kadar risk modellemesi ve fiyatlama alanında yapılan önemli çalışmalar var. Henüz istenilen seviyede olmasa da ilerleyen dönemlerde çok daha iyi çıktılar elde edilecektir. Ayrıca müşteri hizmetlerinde chatbotlar ve sanal asistanlar sayesinde 7/24 kesintisiz hizmet verilebiliyor, bu da müşteri memnuniyetini artırıyor. Dolandırıcılık tespitinde de yapay zekâ çok etkili. Şüpheli işlemleri ve sahte hasar taleplerini geleneksel yöntemlerden çok daha hızlı ve doğru tespit edebiliyor. Ancak bazı önemli tehditler de mevcut. Öncelikle veri güvenliği büyük bir endişe kaynağı. Müşterilerin hassas bilgilerinin korunması hem teknik hem yasal açıdan zorlayıcı olabiliyor. Algoritmaların adil olmayan önyargılara sahip olma riski de var. Örneğin belirli grupları haksız yere dezavantajlı duruma düşürebilirler. Bu nedenle, yapay zekâ ile kurgulanmış herhangi bir sürecin sürekli olarak takip edilmesi gerekliliği oluşuyor. İş gücü konusu da dikkat edilmesi gereken bir nokta. Yapay zekâ bazı geleneksel rolleri otomatize ederken, çalışanların da yeni becerilere adapte olması gerekiyor” açıklamasında bulundu.

“Yapay zekânın en etkili kullanılabileceği alanların başında hasar yönetimi geliyor” diyen Baydar, yapay zekânın kullanıldığı alanlarla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Özellikle araç hasarlarında, yapay zekâ görüntü işleme teknolojisiyle hasarı otomatik olarak tespit edip değerlendirebiliyor. Bu hem süreci hızlandırıyor hem de değerlendirmelerin daha tutarlı olmasını sağlıyor. Sahte hasar taleplerini tespit etmede de çok başarılı sonuçlar alınıyor. Karmaşık ve statik kural setleri yerine makine öğrenmesi ile kendini geliştiren dinamik algoritmalar çok daha verimli oluyor. Risk modelleme ve underwriting süreçlerinde de yapay zekâ çok değerli. Geçmiş verileri ve güncel risk faktörlerini analiz ederek çok daha isabetli risk değerlendirmeleri yapılabiliyor. Müşteri hizmetleri tarafında da büyük potansiyel var. Akıllı chatbotlar rutin sorguları yanıtlayıp basit işlemleri gerçekleştirebiliyor, böylece çalışanlar daha karmaşık konulara odaklanabiliyor. Ayrıca yapay zekâ, müşteri davranışlarını analiz ederek kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunabiliyor ve müşteri kaybı riskini önceden tespit edebiliyor.”


AXA TÜRKİYE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İNOVASYON BAŞKANI VE İCRA KURULU ÜYESİ EGE ÖRER:

Yapay zekâ destekli uygulamalar sektörde daha yaygın kullanılacak

“Geleceğe yönelik olarak, yapay zekâ destekli uygulamaların sektörde daha yaygın kullanılacağını ve acentelerin bu dönüşüme hızlı bir şekilde uyum sağlayacağını öngörüyoruz.”

Yapay zekânın sigorta sektöründe giderek daha etkin bir şekilde kullanıldığını ancak henüz tam anlamıyla potansiyeline ulaşmış durumda olmadığını belirten AXA Türkiye Bilgi Teknolojileri ve İnovasyon Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Ege Örer, “Özellikle büyük ölçekli ve inovasyon odaklı şirketler, yapay zekâdan aktif olarak faydalanıyor. Ancak, sektör genelinde küçük ölçekli şirketlerin teknolojiye erişim ve entegrasyon konusunda zorluklar yaşadığını da görüyoruz” dedi. “Yapay zekânın sigorta sektöründe sunduğu fırsatlar oldukça geniş” diyen Örer, “Öncelikle, risk modelleme ve fiyatlama süreçlerinde makine öğrenimi algoritmaları, poliçelerin fiyatlandırılmasında oldukça kolaylık sağlıyor. Ayrıca, yapay zekâ sahte hasar tespitinde de büyük bir avantaj sunuyor. Veri analitiği ve anormal veri davranışlarının tespiti sayesinde şirketler dolandırıcılık girişimlerini hızlı bir şekilde belirleyebiliyor. Hasar yönetimi süreçlerinde ise yapay zekâ, değerlendirme ve ödeme süreçlerini hızlandırıyor. Bunun yanında, müşteri hizmetlerinde kullanılan chatbot’lar ve kişiselleştirilmiş öneriler, müşteri memnuniyetini artıran önemli bir fırsat olarak öne çıkıyor. Her ne kadar verimlilik ve hız anlamında kolaylık sağlıyor olsa da sigorta sektörü büyük miktarda hassas müşteri verisiyle çalışmakta ve ayrıca regülasyonlar söz konusu. Bu sebeple yapay zekâ entegrasyonu konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktalar var” dedi.

‘VERİMLİ BİR ARAÇ OLARAK KULLANILABİLİR’

Örer, yapay zekânın gerekli önlemler alınarak sigortanın birçok alanında verimli bir araç olarak kullanılabileceğini vurgulayarak, “Hasar yönetiminde otomatik değerlendirme ve ödeme süreçlerinin hızlandırılması, risk analizi ve modellemede poliçe fiyatlaması, underwriting süreçlerinde kişiselleştirilmiş risk analizleri ve müşteri segmentasyonu, müşteri hizmetlerinde chatbot’lar aracılığıyla hızlı ve sürekli destek sağlanması ve pazarlama süreçlerinde kişiye özel teklifler ile çapraz satış fırsatlarının belirlenmesi yapay zekânın sigorta alanındaki en önemli kullanım alanları arasında yer alıyor. Gelecekte, yapay zekâ destekli uygulamaların sektörde daha yaygın kullanılacağını ve acentelerin bu dönüşüme hızlı bir şekilde uyum sağlayacağını öngörüyoruz” şeklinde konuştu.


SOMPO SİGORTA BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE OPERASYONLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI KEMAL BECEREN:

Yapay zekânın sunduğu fırsatları daha kapsamlı değerlendirmek gerekiyor

“Sigorta sektörü yapay zekâ yolculuğunda, henüz başlangıç aşamalarında bulunuyor. Yapay zekânın sunduğu fırsatları daha kapsamlı bir bakış açısıyla değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü yapay zekânın sigorta sektörüne sunduğu çok büyük fırsatlar mevcut.”

Sigorta sektörünün yapay zekâ yolculuğunda henüz başlangıç aşamalarında bulunduğunu belirten Sompo Sigorta Bilişim Teknolojileri ve Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Kemal Beceren, şu değerlendirmelerde bulundu: “Global finans dünyasıyla karşılaştırdığımızda ise sektörün bu teknolojiye karşı daha temkinli bir yaklaşım benimsediği gözlemleniyor. Bu durum, Türkiye pazarında biraz daha belirgin şekilde kendini gösteriyor. Yapay zekâ yatırımlarımız şu ana kadar ağırlıklı olarak hasar süreçleri gibi operasyonel alanlara odaklandı.

‘PEK ÇOK ALANDA KULLANILIYOR’

Ancak yapay zekânın sunduğu fırsatları daha kapsamlı bir bakış açısıyla değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü yapay zekânın, sigorta sektörüne sunduğu çok büyük fırsatlar mevcut. Örneğin; risk değerlendirmesinde çok daha hassas ve doğru sonuçlar elde edilebiliyor. Yapay zekânın kullanım alanlarına baktığımızda ise 3 temel alan öne çıkıyor: Hasar yönetimi, risk modellemesi ve underwriting.Görüntü işleme teknolojileriyle hasar tespitinden, doğal afet risk haritalamasına, otomatik risk değerlendirmesinden fiyatlandırma optimizasyonuna kadar pek çok alanda yapay zekâdan faydalanıyoruz. Bunların yanı sıra müşteri hizmetleri, dolandırıcılık (fraud) tespiti, satış/pazarlama ve poliçe yönetimi süreçlerimizde de yapay zekâ uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Sektörün geleceğini şekillendiren bu teknolojik dönüşümde, geleneksel sigortacılık anlayışından sıyrılıp, daha yenilikçi ve proaktif bir yaklaşım benimsemek gerekiyor. Yapay zekâ yatırımlarımızı artırarak, daha kaliteli hizmet sunmayı hedefliyoruz.”


KATILIM EMEKLİLİK BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI İLKER ARABACI:

Yapay zekâ hayat, emeklilik ve sağlıkta önemli katkılar sağlıyor

“Yapay zekâ sayesinde özellikle hayat, emeklilik ve sağlık sigortası alanlarında; sağlık verileri, yaşam tarzı ve geçmiş tıbbi bilgiler üzerinden yapılan analizlerle, risk değerlendirmesi ve müşteri portföy yönetiminin daha hassas bir şekilde gerçekleştirilmesinin mümkün hale geleceğini öngörüyorum.”

Yapay zekâ uygulamalarının sigorta sektöründe kullanımının hızla arttığını belirten Katılım Emeklilik Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı İlker Arabacı, “Özellikle hasar yönetimi, risk analizi, underwriting ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda başarılı örnekler görmek mümkün. Ancak genel anlamda, sektörün tamamında yapay zekânın potansiyeli tam olarak hayata geçirilebilmiş değil. Ayrıca kurumsal yapay zekâ salt ChatGPT ve türevlerindeki uygulamalarla değil, KVKK vb. regülasyonlarla da uyumlu bir süreç ile iş uygulamalarının bir parçası olmalı. Tüm dünyada olduğu gibi sektörümüzün ülkemiz özelinde de burada daha gidecek yolu var. Chatbotlar ve sanal asistanlar gibi yapay zekâ destekli çözümler, sigorta şirketlerinin müşteri hizmetlerini daha verimli hale getirmelerine yardımcı oluyor. Bu alanda ciddi bir ilerleme kaydedilmiş olsa da kişisel ve duygusal müşteri ilişkileri kurma noktasında yapay zekânın sınırlamaları olabiliyor” şeklinde konuştu.

‘YAPAY ZEKÂ KULLANIMI YAYGINLAŞIYOR’

“Dünya genelinde sigortacılıkta yapay zekâ kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Yapılan bir araştırmaya göre 2023 yılında 615 milyon dolara ulaşan sigorta sektörü yapay zekâ pazarı 2024 yılında 818,7 milyon dolara ulaştı. Bu pazarın yıllık %33,1 büyümeyle 2034 yılında 14,2 milyar dolara ulaşması bekleniyor” diyen Arabacı, “Konuyu Türk sigorta sektörü özelinde değerlendirecek olursak yapay zekâ kullanımının giderek yaygınlaştığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte yapay zekânın sigortacılık alanına sağladığı çok sayıda fırsat bulunuyor. Geniş veri setleri üzerinden müşteri profilleri ve risk analizi yaparak, daha doğru underwriting kararları alabilme imkânı sunuyor. Ayrıca hasar tespiti, değerlendirme, dolandırıcılık analizi ve müşteri taleplerinin yönetimi gibi operasyonel süreçlerde otomasyon sağlayarak verimliliği artırmaya katkı sağlıyor. Bunlara ek olarak müşteri davranışları ve geçmiş veriler analiz edilerek, bireysel ihtiyaçlara yönelik sigorta ürünlerinin geliştirilmesine ve sunulmasına olanak tanıyor. Aynı zamanda veri analitiği ile yeni ürünlerin geliştirilmesi, müşteriye özel çözümler ve çapraz satış stratejilerinin oluşturulmasına da katkı sağlayarak ürün inovasyonunda da önemli bir rol üstleniyor” dedi.

‘ETKİN KULLANIM SAĞLANMALI’

Yapay zekânın sigorta sektöründe pek çok farklı alanda önemli katkılar sağlayabileceğine işaret eden Arabacı, şöyle devam etti: “Özellikle bazı alanlarda etkin kullanım sağlanmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Hasar yönetimi alanında otomatik hasar tespiti ve değerlendirme, dolandırıcılık (fraud) analizi ve süreç otomasyonu ile hasar süreçlerinin hızlandırılmasına katkı sağlar. Ayrıca risk modelleme ve underwriting alanında ise büyük veri analitiği ile müşteri risk profillerinin oluşturulması ve gerçek zamanlı veri analizi ile underwriting süreçlerinin desteklenmesine olanak tanır. Bununla birlikte özellikle müşteri hizmetleri alanında chatbotlar, dijital asistanlar vb. teknolojiler sayesinde 7/24 hizmet sunumu ve müşterinin ve ekosistem paydaşlarının sorularına anında yanıt vererek müşteri memnuniyetinin artırılmasına katkı sunar. Pazarlama ve satış alanlarında doğru hedef kitleye ulaşma noktasında önemli katkılar sunar. Özellikle hayat, emeklilik ve sağlık sigortası alanlarında; sağlık verileri, yaşam tarzı ve geçmiş tıbbi bilgiler üzerinden yapılan analizlerle, risk değerlendirmesi ve müşteri portföy yönetiminin daha hassas bir şekilde gerçekleştirilmesinin mümkün hale geleceğini öngörüyorum.”


NEOVA SİGORTA CIO’SU ASLIHAN ÇANDIR:

Yapay zekânın veri zenginliği sektörümüze önemli fırsatlar sunuyor

“Yapay zekâ teknolojilerinin katkıları, veri kullanımı açısından sigorta sektörünü diğer sektörlerden ayrıştırıyor. Yapay zekânın hammaddesinin veri olduğu düşünüldüğünde, bu veri zenginliği sektörümüze önemli fırsatlar sunuyor.”

Yapay zekâ teknolojilerinin doğru şekillerde ve doğru yerlerde kullanıldığında oldukça büyük bir katma değer sağladığını söyleyen Neova Sigorta CIO’su Aslıhan Çandır, “Yapay zekâ teknolojileri, son dönemde kurumların verimli, katma değerli ve sürdürülebilir şekilde hizmet sunabilmeleri için etkin bir görev üstleniyor. Bu teknolojiler operasyonel verimliliğe katkı sağlayarak müşterilerimize kişiselleştirilmiş deneyimler sunmamıza yardımcı oluyor. Son dönemde sigorta sektöründe de öne çıkan yapay zekâ teknolojileri sektörün risk odaklı yapısı, paydaşlarının fazla olması nedeniyle ürün çeşitliliğinin her geçen gün artmasına katkı sağlıyor. Tüm bu unsurlar veri kullanımı açısından sigorta sektörünü diğer sektörlerden ayrıştırarak bu alanda önemli bir avantaj sağlıyor. Yapay zekânın hammaddesinin veri olduğu düşünüldüğünde, bu veri zenginliği sektörümüze önemli fırsatlar sunuyor. Yapay zekâ tabanlı uygulamaların sigorta sektöründeki kullanımının arttığı dikkat çekse de henüz tam anlamıyla potansiyeline ulaşmadığını söyleyebiliriz. Bu potansiyel teknoloji odaklı bir şirket olarak bizi heyecanlandırıyor” dedi.

‘FIRSATLARININ YANINDA RİSKLERİ DE VAR’

“Yapay zekâ teknolojileri sektörümüzdeki zengin veri ağını kullanarak değer üretmemizdeki en büyük destekçilerimizden” diyen Çandır, “Yapay zekânın hammaddesi olan kaliteli veri, birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Bu veriler, müşterilerle ilgili kısa sürede daha derin analizler yaparak kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunmamıza, bunları en doğru şekilde yorumlamamıza ve karar süreçlerini hızlandırmamıza yardımcı oluyor. Ancak sunduğu tüm fırsatlara karşın yapay zekâ teknolojileri bazı risk ve tehditleri de beraberinde getirebiliyor. Siber güvenliğin önemi her geçen gün artarken, yapay zekânın ürettiği yanlış veya yanıltıcı bilgiler ciddi riskler doğurabiliyor. Teknolojik gelişmeleri takip ettiğimiz gibi, tehdit oluşturabilecek unsurları da aynı derecede yakından izleyerek bu riskleri göz ardı etmemeye çalışıyoruz. Bu fırsat ve tehditler beraber düşünüldüğünde, sigorta şirketlerinin yapay zekâyı bilinçli bir şekilde kullanması ve bu dengeyi iyi yönetmesi günümüzde önemli bir konu haline geliyor” şeklinde konuştu.

‘ÖNEMLİ BİR ARAÇ’

Çandır, “Yapay zekânın sektörümüzün birçok alanında kullanım potansiyeli oldukça yüksek. Üretimden hasar yönetimine, fiyatlamadan performans ölçümlerine, insan kaynaklarından görüntü işlemeye kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Özellikle önleyici sigortacılık yaklaşımı açısından, teknolojilerin ve cihazların entegrasyonundan doğan fırsatlar konusunda önemli bir değerlendirme noktası oluşturuyor. Bu sayede olası riskler önceden tespit edilerek daha proaktif çözümler geliştirilebiliyor. Bunun yanı sıra fraud (dolandırıcılık) tespiti gibi alanlarda yapay zekâ, güvenliği artırarak kayıpların önüne geçilmesine yardımcı olabiliyor. Neova Sigorta olarak, Teknopark’a kabul edilen ilk sigorta şirketiyiz. Sektörümüzde birçok projeye öncülük edecek Ar-Ge projeleri yürütüyoruz. Bu projelerde yapay zeka teknolojilerinden mutlaka yararlanıyoruz. Özellikle hasar süreçlerimizin etkinliğini artırmaktan fiyatlama ve fraud tespitine, iş akışlarımızın optimizasyonundan önleyici sigortacılık çözümlerine kadar geniş bir yelpazede yapay zeka teknolojilerini kullanıyoruz. Bunun yanı sıra çalışma arkadaşlarımızın sorularını yanıtlayan ‘Başka’ adını verdiğimiz chatbot’umuzdan da kurum içi süreçlerimizde yararlanıyoruz. ‘Başka’ adı, inovasyon kelimesinin bir diğer anlamından ilham alınarak belirlendi. Tüm değişimlerin ve gelişimlerin merkezinde insanın olduğunun bilinciyle, yapay zeka başta olmak üzere güncel teknolojilere dair bilgi paylaşımında bulunduğumuz ‘Dijital Düşün’üyorum’ adlı kurum içi programımızı oluşturduk. Bu program sayesinde tüm çalışma arkadaşlarımıza, yapay zeka teknolojilerini öğrenme ve kullanma fırsatı sunuyoruz. Oluşturduğumuz “Dijital Gelişim Stratejisi” kapsamında farklı boyutlarda birçok çalışma yürütmeye devam ediyoruz. Yönetimimizin yüksek farkındalığı ve güçlü desteği sayesinde, stratejik yaklaşımımız bir adım ileriye taşınarak ‘Yapay Zeka Stratejisi’ni oluşturmaya başladık. Tüm paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz çalıştaylar ve yurt içi-yurt dışındaki önemli kuruluşlarla yürüttüğümüz iş birlikleri sayesinde etkin bir strateji oluşturma sürecini destekliyoruz. Kısaca yapay zekâ; tüm dış paydaşlarımızın hayatını kolaylaştıran çözümler üretmeye olanak sağlarken, aynı zamanda kurum içindeki çalışma arkadaşlarımız için de süreçleri verimli hale getiren ve işlerini destekleyen önemli bir araç olarak öne çıkıyor” diyerek sözlerini noktaladı.


HEPİYİ SİGORTA BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI KAMİL DİLEK:

Yapay zekânın sunduğu fırsatlar her zaman riskleri minimize etmeli

“Yapay zekânın sigorta sektörüne yönelik fırsatları büyük olsa da, bu fırsatların her zaman riskleri minimize edecek şekilde oluşturulmasına dikkat edilmelidir. AI teknolojisinin potansiyelinden en verimli şekilde faydalanmak için fırsatlar ve riskler arasında dikkatli bir denge kurulmalıdır.”

Yapay zekânın sürekli gelişen ve evrilen bir teknoloji olduğunu dile getiren Hepiyi Sigorta Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Kamil Dilek, “Yapay zekânın (AI) sigorta sektöründe yeterince ve etkili kullanıldığını şu anda kesin bir şekilde söylemek mümkün değil. Sigorta sektöründe AI’nin etkin bir şekilde kullanılması, doğru veri kalitesine, özelleştirilmiş çözümler geliştirmeye ve sürekli öğrenmeye dayalıdır. AI, her sigorta sürecinin özel ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretebilme yeteneğiyle sektördeki karmaşıklıkları aşma potansiyeline sahiptir. Yalnızca genellenmiş çözümler sunmakla kalmaz, her sigorta süreci için özgün stratejiler geliştirmeye olanak tanır. AI’nin bu gücünden etkin bir şekilde faydalanabilmek için teknolojiye sadece bir araç olarak değil, aynı zamanda bir iş ortağı olarak yaklaşmak gerekiyor. AI’nin sigorta sektörüne entegrasyonu parabolik bir gelişim gösteriyor. Teknolojinin öğrenme kapasitesine ve yeniliklere adaptasyonuna büyük önem verilmeli. Bu nedenle, AI’yi sektörde etkin bir şekilde kullanabilmek için teknolojinin sürekli evrilen yapısına uyum sağlamak şart” açıklamasında bulundu.

‘ETKİLERİ ASİMETRİK OLABİLİYOR’

“Yapay zekânın sigorta sektörüne yönelik fırsatları büyük olsa da, bu fırsatların her zaman riskleri minimize edecek şekilde oluşturulmasına dikkat edilmelidir” diyen Dilek, yapay zekâ teknolojisinin potansiyelinden en verimli şekilde faydalanmak için fırsatlar ve riskler arasında dikkatli bir denge kurulması gerektiğini vurguladı. Dilek, “Fırsatlar her zaman risklerden daha fazla olmalı ve riskler doğru bir şekilde yönetilmelidir. AI’nin getirdiği fırsatlar, sektöre büyük verimlilik ve yenilikler getirirken, bu süreçlerin sürdürülebilir olabilmesi için doğru stratejiler geliştirilmelidir. Sigorta sektöründe AI kullanımı arttıkça, iş gücü profilinin değişmesi bekleniyor. Teknolojiyi entegre etmeye uygun yeni profesyoneller sektöre dahil olacak ve sigorta sektörü daha fazla teknoloji odaklı ve veri analizi konusunda yetkin çalışanları ön plana çıkaracaktır. İş süreçlerinin otomasyonu sayesinde, geleneksel iş gücü alanlarında dönüşüm yaşanacak ve işler daha verimli bir şekilde yürütülecektir. Ancak, yapay zekânın hızla evrilmesi, bazı tehditleri de beraberinde getiriyor. AI’nin gelişimi çok hızlı bir şekilde ilerliyor, fakat bu hız, denetim ve kontrollerin eksik kalmasına neden olabilir. Ayrıca, AI’nin etkileri asimetrik olabiliyor. Kısa vadede sağladığı faydalar, uzun vadede beklenmedik sonuçlar doğurabiliyor. AI’yi sigorta sektöründe kullanırken, teknolojiyi denetlemek ve toplumsal etkilerini doğru şekilde analiz etmek çok önemlidir” diye konuştu.

‘GENİŞ BİR UYGULAMA ALANI VAR’

Yapay zekânın kullanım alanlarına da değinen Dilek, şöyle konuştu: “Sigorta sektörünün alanlarını birbirinden ayrı düşünmek mümkün değildir. Yapay zekâ kullanımı sektörün her birimi için etkili olur. Yapay zekânın sigorta sektöründe geniş bir uygulama alanı bulunuyor ve bu teknoloji, sigorta süreçlerinin her aşamasında değer yaratma potansiyeline sahip. Öncelikle, AI’nin sigorta sektörüne en faydalı olduğu alanlardan biri hasar yönetimi. Bir diğer önemli alan ise modelleme ve risk analizi. AI, büyük veri kümelerini hızlı bir şekilde işleyebilme kapasitesine sahip olduğundan, risk modellemeleri çok daha doğru ve hızlı yapılabilir. Underwriting sürecinde de AI büyük bir rol oynar. Bu süreç, sigorta şirketlerinin poliçe fiyatlarını belirlemek için büyük miktarda veriyi analiz etmeyi gerektirir. AI, daha doğru ve kişiselleştirilmiş fiyatlandırmalar yapabilir. AI’nin kullanılması gereken bir diğer alan ise müşteri hizmetleri. Her bir alan, AI’nin sağladığı hız, doğruluk ve verimlilik gibi avantajlardan faydalanarak, sigorta süreçlerini çok daha verimli ve müşteri dostu hale getirebilir.”


TÜRKİYE SİGORTA BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ÇİĞDEM KILIÇ:

Yapay zekâ sigortacılığın geleceğini dönüştürebilecek güçlü bir araç

“Yapay zekâ sigortacılığın geleceğini dönüştürebilecek güçlü bir araçtır, ancak başarılı bir şekilde kullanılması için veri kalitesi, etik kurallar ve iş süreçlerine entegrasyon stratejisinin titizlikle yönetilmesi gerekir.”

Sigorta sektörünün yapay zekâ kullanımı açısından büyük bir potansiyel barındırdığını söyleyen Türkiye Sigorta Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Çiğdem Kılıç, “Ancak, yapay zekânın sektördeki kullanımına baktığımızda, henüz tam anlamıyla olgunlaşmış ve yeterince yaygınlaşmış olduğunu söylemek zor. Özellikle müşteri deneyimi, hasar yönetimi, fraud tespiti ve dinamik fiyatlama gibi alanlarda yapay zekâ kullanımında önemli ilerlemeler kaydedildi. Ancak, yapay zekânın sunduğu potansiyelin tamamı değerlendirildiğinde, sektör genelinde hâlâ alınması gereken önemli bir yol var. Önümüzdeki dönemde yapay zekânın kullanım alanlarını genişletmek, süreçleri daha akıllı ve otonom hale getirmek sektör için kritik olacak. Özellikle öngörüye dayalı risk yönetimi, kişiselleştirilmiş ürün teklifleri ve daha bütünleşik müşteri deneyimi sağlayan modellerin yaygınlaşmasıyla yapay zekânın etkisi daha fazla hissedilecek. Gerçek anlamda rekabet avantajı sağlayabilmek için sigorta şirketlerinin yapay zekâyı sadece destekleyici bir araç olarak değil, iş modellerinin merkezine koymaları gerekiyor” dedi.

‘KALDIRAÇ ETKİSİ YARATIYOR’

Yapay zekânın poliçe fiyatlandırmasından hasar yönetimine, risk analizinden sahtecilik tespitine kadar her süreçte doğru tahmin, hızlı işlem ve güvenilir hizmet sunulması noktasında bu gereksinimlere yanıt veren en güçlü teknolojik dönüşüm araçlarından biri olduğunu belirten Kılıç, şöyle devam etti: “Ancak bu dönüşüm, büyük fırsatların yanı sıra kritik tehditleri de beraberinde getiriyor.Yapay zekâ, sigorta şirketlerinin risk değerlendirme modellerini daha hassas hale getirmesine olanak tanıyor. Öngörücü analitik ve büyük veri işleme sayesinde kişiye özel poliçe fiyatlandırması yapılabiliyor. Dinamik sigortalama modelleri, poliçe yapılarını daha adil ve sürdürülebilir hale getiriyor. Bunun yanı sıra, hasar süreçlerinde taleplerin değerlendirilmesi hızlanıyor ve müşteri memnuniyeti artırılıyor. Öngörünün yanı sıra verimlilik ve maliyet optimizasyonu, yapay zekânın sigorta sektörüne sağladığı en büyük avantajlardan biri. RPA (Robotik Süreç Otomasyonu) ve doküman anlama teknolojileri, tekrarlayan işlemleri otonom hale getirerek operasyonel yükü hafifletiyor. Fraud analitiği ile anomali tespiti, dolandırıcılık risklerini en aza indirerek sigorta şirketlerinin yıllık milyarlarca dolarlık kayıplarını önlüyor. Sağlık provizyon süreçlerinde yapay zekâ tabanlı veri analitiği ile taleplerin doğruluğu anında kontrol edilerek hem sigortalılar için daha hızlı yanıt sağlanıyor hem de maliyetler düşürülüyor. Ancak, bu büyük dönüşüm beraberinde veri güvenliği, etik riskler ve regülasyon uyumluluğu gibi önemli tehditleri de getiriyor. Müşteri verilerinin korunması, sigorta sektöründe kritik bir konu ve yapay zekânın getirdiği veri işleme kapasitesi, siber güvenlik ve kişisel veri gizliliği açısından yeni riskler doğuruyor. Özetle, yapay zekâ sigorta sektöründe yalnızca bir teknoloji trendi değil, temel bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Risk yönetimini güçlendiren, operasyonel süreçleri optimize eden ve müşteri deneyimini kişiselleştiren yapay zekâ çözümleri, sigortacılığı daha erişilebilir, daha verimli ve daha güvenilir hale getiriyor. Ancak bu dönüşümü sağlarken etik yapay zekâ prensiplerine uygun, güvenli ve şeffaf sistemler kurmak en büyük sorumluluklardan biri. Geleceğin sigortacılığı, yalnızca riskleri güvence altına almak değil, onları proaktif olarak yönetmek ve teknoloji destekli bir ekosistem yaratmak anlamına geliyor.”

‘PEK ÇOK FIRSAT SUNUYOR’

“Yapay zekâ, sigorta sektöründe operasyonlardan müşteri deneyimine, risk yönetiminden fraud tespitine kadar pek çok fırsat sunuyor” diyen Kılıç, “Ancak yapay zekânın hangi alanlarda nasıl kullanılması gerektiği, her şirketin kendi iştahına ve ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Yapay zekânın sigortacılıktaki potansiyeli büyük olsa da veri güvenliği, regülasyonlar ve sistemlerin açıklanabilirliği gibi unsurlar göz önünde bulundurularak kademeli ve kontrollü şekilde hayata geçirilmelidir. Her sigorta şirketi, kendi altyapısına, iş modeline ve risk yönetimi stratejisine uygun olarak, bu teknolojileri hangi alanlarda nasıl konumlandıracağını dikkatle değerlendirmelidir. Yapay zekâ sigortacılığın geleceğini dönüştürebilecek güçlü bir araçtır, ancak başarılı bir şekilde kullanılması için veri kalitesi, etik kurallar ve iş süreçlerine entegrasyon stratejisinin titizlikle yönetilmesi gerekir” şeklinde konuştu.


ALLIANZ TÜRKİYE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VE İCRA KURULU ÜYESİ EVREN AYORAK:

Yapay zekâ uygulamalarını kullanmak artık bir zorunluluk haline geldi

“Sektörümüzde sürekli değişen koşullar altında müşterilerimizi daha iyi analiz edebilmek, ihtiyaçlarına cevap verebilecek kişiselleştirilmiş çözümler üretebilmek için yapay zekâ uygulamalarını kullanmak artık bir tercihten öte zorunluluk haline geldi.”

Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi teknolojilerin birçok sektörde inovasyonun en büyük itici güçlerinden biri haline geldiğini söyleyen Allianz Türkiye Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Evren Ayorak, “Dolayısıyla etkileri her sektör grubunda derin oluyor. Sigorta sektörü, veriyi aktif kullanarak faaliyetlerini sürdüren bir sektördür. Bütün faaliyetlerimizde veriyi hızlı ve hatasız bir şekilde analiz etmek, işlemek ve potansiyelini maksimum seviyede kullanabilmek için yapay zekâ ve makine öğrenimi başta olmak üzere teknolojiden aktif faydalanıyoruz. Son dönemde hepimizin çok yakın takip ettiği üretken yapay zekâ gelişmeleri, işletmeler için oyunu değiştiriyor, operasyonel işleri kolaylaştırıyor ve hataları azaltıyor. Bu faydaları yanında şirketler yapay zekânın gelişmiş yeteneklerini benimsemekte tereddüt edebiliyorlar. Çünkü bu teknolojileri kullanmak ve iş süreçlerinize entegre etmek bir süreç gerektiriyor. Dijitalleşme yolculuğuna hâlihazırda başlamış, teknoloji ve altyapı yatırımına erken başlamış şirketler bu sayede bir adım önde yer alıyor” dedi.

‘BİRÇOK ALANDA AVANTAJ SUNUYOR’

Yapay zekâ teknolojilerinin birçok alanda özel avantajlar sunduğunu belirten Ayorak, şöyle devam etti: “Bu avantajların başında, insan eliyle çok uzun sürelerde tamamlanabilecek karmaşık görevlerin çok kısa sürede ve hatasız bir şekilde yerine getirebilmesi yer alıyor. Bu da verimliliği artırıyor, zamandan ve harcanacak emekten tasarruf sağlıyor. Sigorta sektörü, bir yandan büyük veri ve yapay zekâ gibi teknolojilerin sunduğu fırsatları avantaja dönüştürürken bir yandan da küresel iklim değişikliği ve buna bağlı, öngörülemeyen iklim olayları ile yüzleşmek durumunda kalıyor. Bu noktada yapay zekâ uygulamaları, birçok zorluğu ve tehdidi azaltma potansiyeline sahip. İş yapma modellerimizi değişen iş ortamına cevap verecek şekilde dönüştürmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Bu anlamda yapay zekâ uygulamaları ile hasar süreçleri, dağıtım kanalları, poliçe üretim süreçleri ve primin fiyatlandırılması gibi temel iş modellerini yeniden şekillendirmek için çalışmalarımıza hız veriyoruz. Sektörümüzde sürekli değişen koşullar altında müşterilerimizi daha iyi analiz edebilmek, ihtiyaçlarına cevap verebilecek kişiselleştirilmiş çözümler üretebilmek için yapay zekâ uygulamalarını kullanmak artık bir tercihten öte zorunluluk haline geldi.” “Veriyi organizasyonumuzun her kademesinde fayda yaratmak için kullanıyoruz” diyen Ayorak, “Müşteri davranışları analizinden pazarlama stratejilerine kadar, finansal analiz ve risk yönetiminden ürün ve hizmet geliştirme süreçlerine kadar her alanda en etkin girdilerin başında veri geliyor. Müşteri memnuniyetinin takibi, bu memnuniyetin artırılması için doğru aksiyonların belirlenmesi adımları veri analitiği çalışmalarından besleniyor. Doğru fiyatlama stratejisi oluştururken en önemli parametreler bir araya getirilerek geliştirilen modeller kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

Yorum yazın