
Yapay zekâ sigorta açığını kapatabilir
Allianz’ın yaptığı araştırmaya göre yapay zekâ, bireysel sigorta kapsamını herkes için mümkün hale getirerek, emeklilik, siber riskler, sağlık ve doğal afetler gibi alanlarda giderek büyüyen sigorta açığını kapatmada önemli bir rol oynayabilir. Ancak bunun gerçekleşmesi için yapay zekâya duyulan güvenin artırılması gerekiyor. Bu da ancak net bir yönetim çerçevesi, yüksek veri ve etik standartları ile şeffaf iletişim sayesinde sağlanabilir.
Merkezi Almanya’nın Münih kentinde bulunan dünyanın en büyük sigorta ve finansal yatırım şirketlerinden biri olan Allianz’ın yayınladığı araştırmaya göre, yapay zekâ, sigorta sektöründe şimdiden ölçülebilir bir katma değer yaratıyor. Hem köklü sigorta şirketleri hem de start-up’lar, müşteri etkileşimlerini geliştirmek, ürün ve hizmetleri iyileştirmek ve operasyonel süreçleri daha verimli hale getirmek için yapay zekâyı giderek daha fazla kullanıyor. Ancak yapay zekânın potansiyeli bununla sınırlı değil. Küresel sigorta açığını azaltarak büyük bir toplumsal sorunun çözülmesine katkı sağlayabilir.
SİGORTA AÇIĞININ BOYUTU BÜYÜK
Sigorta açığı, sigortasız maddi zararların toplam ekonomik kayıplara oranını ifade ediyor. Küresel Sigorta Federasyonu’na (GFIA) göre, sigorta açığı dört ana alanda—emeklilik, siber riskler, sağlık hizmetleri ve doğal afetler—toplamda yıllık 2,8 trilyon dolar (yaklaşık 2,7 trilyon euro) seviyesinde. Bu, dünya genelinde gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yaklaşık %3’üne denk geliyor.
En büyük sigorta açığı, yıllık 1 trilyon dolarla emeklilik alanında görülüyor. Siber risklerdeki açık 0,9 trilyon dolar, sağlık hizmetlerindeki açık 0,8 trilyon dolar, doğal afetler için ise 0,1 trilyon dolar seviyesinde.
SİGORTA AÇIKLARININ KAPATILMASI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Bu büyük rakamların arkasında, sigorta açıklarının insanlar üzerindeki ağır etkilerinin bulunduğu belirtilen araştırmaya göre, hastalık ya da kaza nedeniyle gelir kaybı, bir ailenin mali güvenliğini sarsabilir. Sigorta eksikliği nedeniyle gerekli tıbbi bakımı alamayan kişiler ciddi sağlık sorunları yaşayabilir. Doğal afetler ya da yangın gibi felaketlerde evlerini kaybedenler, birikimlerini bir anda yitirebilir. Bu tür riskler soyut tehditler değil; dünya genelinde milyonlarca insanın karşı karşıya olduğu acı bir gerçek.
YAPAY ZEKÂ SİGORTAYI DAHA ERİŞİLEBİLİR HALE GETİRİYOR
Yapay zekâ destekli çözümlerin, sigorta ürünlerini daha erişilebilir ve anlaşılır hale getirdiğine dikkat çeken araştırmaya göre; Örneğin, Konuşma Destekli Yapay Zekâ (Conversational AI), sigorta şirketlerinin müşterileriyle doğal dilde etkileşime girmesine olanak tanıyor. Bu sayede sigortacılar, 7/24 hizmet verebilir, farklı platformlarda ve dillerde müşteri sorularını yanıtlayabilir. İnsan faktörü belirli durumlarda hâlâ kritik olsa da yapay zekâ, sigorta hizmetlerini daha hızlı ve etkili hale getiriyor.
Gelecekte, yapay zekâ sayesinde müşterilerin bireysel riskleri çok daha doğru değerlendirilebilecek. Bir kişi, yaşam tarzını ve durumunu kendi kelimeleriyle tarif ettiğinde, yapay zekâ destekli analizler sayesinde ona özel sigorta ihtiyaçları belirlenebilecek ve kişiye uygun sigorta çözümleri sunulabilecek.
YAPAY ZEKÂ HASAR ÖNLEME VE MALİYETLERİ DÜŞÜRMEDE ETKİLİ
Sigorta ürünlerinin uygun fiyatlı olması, düşük gelirli bireyler için büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Yapay zekâ, burada da devreye girerek önleyici tedbirleri geliştiriyor ve hasar süreçlerini hızlandırıyor. Örneğin, aşırı hava olaylarını tahmin eden yapay zekâ destekli sistemler, kullanıcıları fırtına veya sel gibi afetlere karşı SMS ile uyarabiliyor. Böylece kişiler, araçlarını veya bahçe eşyalarını koruma altına alarak maddi kayıpların önüne geçebiliyor.
Bazı sigorta şirketleri, yapay zekâ destekli hasar tespit uygulamalarını kullanarak küçük çaplı araç hasarlarını sadece birkaç dakika içinde değerlendirebiliyor ve ödeme sürecini hızlandırabiliyor. Ayrıca, küresel sigorta şirketleri yapay zekâ çözümlerini geniş çapta kullanarak daha fazla insana ulaşmayı ve sigorta kapsamını artırmayı hedefliyor.
GÜVEN VE VERİ KALİTESİ ŞART
Yapay zekânın sigorta sektöründeki potansiyelini tam anlamıyla ortaya koyabilmesi için güven sorununun aşılması gerekiyor. Bunun temelinde ise güvenilir ve kaliteli veri yatıyor. Yapay zekânın etkili çalışabilmesi için doğru, güvenli ve etik veri yönetimi büyük önem taşıyor.
Müşterilerin yapay zekâ uygulamalarına güvenmesi de kritik bir unsur. Kullanıcılar, Yapay zekâ destekli sigorta çözümlerinin kendileri için en iyi hizmeti sunacağına, kişisel verilerini koruyacağına ve adil davranacağına inanmalı. Bu güvenin sağlanması için sigorta şirketlerinin şeffaf bir yönetim anlayışı benimsemesi, veri güvenliğini garanti altına alması ve net iç politikalar belirlemesi gerekiyor.
Yapay zekânın sigorta sektöründe yaygınlaşması, uzun vadede dünya genelinde sigorta açığının kapanmasına yardımcı olabilir. Ancak bunun için sağlam bir veri altyapısı, etik kurallar ve müşteri güveni şart.