Ticari sigorta piyasası alıcılar için giderek daha elverişli hale geliyor
WTW bünyesindeki Willis’in yayımladığı son raporda yer alan verilere göre, yıllar süren dalgalanmaların ardından ticari sigorta piyasası, bol sermaye, gelişen teknoloji ve veri odaklı risk stratejilerinin etkisiyle alıcılar açısından daha istikrarlı ve avantajlı bir döneme giriyor.
Pandemi, enflasyon baskıları ve jeopolitik belirsizlikler nedeniyle yaşanan türbülansın ardından, sigorta şirketlerinin artık birden fazla ürün hattında büyüme arayışında oldukları belirtildi. Sektörün elindeki 1 trilyon doları aşan fazla sermaye ve 725 milyar doların üzerindeki reasürans kapasitesi, piyasada alıcılar lehine bir ortam oluşturuyor.
Rapora göre, emlak sigortası segmenti 2025’in ikinci çeyreğinde %8 oranında düşen yenileme fiyatlarıyla “yumuşak piyasa” evresine girdi. Bu oran, yılın ilk çeyreğinde kaydedilen %5,5’lik düşüşün ardından geldi. İşçi tazminat sigortası (Workers’ Compensation) da 16 milyar dolarlık yedek sermaye fazlası sayesinde olumlu seyrini sürdürüyor.
Fazla kapasite (aşırı sorumluluk branşı hariç) ve teknolojik ilerlemeler sayesinde, şirketler son yıllara kıyasla daha geniş kapsamlı teminatlar elde edebiliyor ve sigorta programlarını daha etkin biçimde yapılandırabiliyor.
Willis Küresel Taşıyıcı Yönetimi Başkanı Jon Drummond, “Alıcılar birkaç yıl öncesine kıyasla çok farklı bir piyasada hareket ediyor. Şirketlerin sigorta harcamalarından daha iyi getiriler elde etmeleri ve programlarını güçlendirmeleri için önemli fırsatlar görüyoruz,” dedi.
Raporda, yapay zekânın (AI) bu dönüşüm döneminin belirleyici gücü haline geldiği vurgulandı. Yapay zekâ destekli araçlar, risk analizlerini derinleştiriyor, karar alma süreçlerini hızlandırıyor ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara yönelik özel ürünlerin geliştirilmesini sağlıyor.
Bununla birlikte, rapor sistemik siber olaylar, finansal piyasa şokları veya artan iklim kaynaklı felaketlerin mevcut kazanımları hızla tersine çevirebileceği ve piyasada yeniden dalgalanma yaratabileceği uyarısında bulundu.
Willis, mevcut koşulların stratejik hareket için uygun bir zemin sunduğunu belirterek, “Veri odaklı karar alma süreçlerini benimseyen, yeni teknolojileri kullanan ve güvenilir danışmanlarla iş birliği yapan alıcılar, bu elverişli dönemi en iyi şekilde değerlendirebilir ve gelecekteki risklere daha güçlü hazırlanabilir” ifadelerine yer verdi.
