Uyuşmazlık ve sigorta
Mahkemelerin iş yükü herkesin malumu. Geçtiğimiz günlerde yapılan Sorumluluk Sigortaları ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri sempozyumunda konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yargı sisteminin yılda 6 milyon davayla karşı kaşıya kaldığını açıkladı. Bunların 3.5 milyonunu hukuk davaları, 2.5 milyonunu ise ceza davaları oluşturuyor. Bu kadar çok davaya bakan mahkemelerden sonuç alınması da zor oluyor. Davalar yıllarca sürüyor.
Ülkemizdeki 16 bin hâkimin 6 milyon da davaya baktığı düşünülürse, yılda hâkim başına yaklaşık 400 dava düşüyor demektir. Böyle olunca bir davanın sonuçlanması için yıllar geçmesi gerekiyor.
Yargıtay Başkanı Cirit, ABD’de hukuk ihtilaflarının yüzde 75’inin arabuluculuk ve tahkimle çözüldüğünü, kıta Avrupa’sında da sistemin iyi işlediğini, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de alternatif çözüm yöntemlerinin yürürlüğe girmesinin önemli olduğunu söylüyor.
Bu alternatif çözüm yöntemlerinin sigortacılıkta da devreye girmesi, bu sistemin daha iyi işlemesi için önem taşıyor. Böyle bir çözüm platformu da var aslında: Sigorta Tahkim Komisyonu… Komisyona gelen dosya sayısında yıllara göre önemli oranda artış gözleniyor. 2009’da sadece 137 olan dosya sayısı 2018’in ilk üç ayında 27 bine yükselmiş.
Aynı toplantıda konuşan Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Can Akın Çağlar da, trafik sigortalarındaki uyuşmazlıkların nedenlerine değinerek, bunların yargıya yarattığı yükün tahkim, arabuluculuk gibi alternatif çözüm yöntemleriyle azaltılabileceğine dikkat çekti. Uyuşmazlıkların özellikle trafik sigortasındaki ihtilaflardan kaynaklandığını belirten Çağlar, trafik sigortasının yargıya konu olmasının en önemli nedeni olarak maluliyet ve destekten yoksun kalma tazminat hesaplamalarında standart uygulamaların olmaması olduğunu belirtti. Çağlar, “Trafikte uyuşmazlıkların yüzde 80’i yargıya taşınıyor. Yani 90 bin dosya yargıya taşınmış durumda. 2015’te Genel Şartlarda düzenlemeler yapıldı. Ancak tazminat hesaplamasında standardın olması için Genel Şartlarda ilave düzenleme ihtiyacı var. Sektör olarak amacımız tazminatın en kısa zamanda, sebepsiz zenginleşmeye yol açmadan, hakkaniyete uygun bir şekilde ödenebilmesi için hesaplama yönteminin standart hale getirilmesi ve yargı üzerindeki iş yükünün azaltılmasıdır” dedi.
Daha önce TSB Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu da bu konunun farklı bir boyutundan bahsetmiş ve sigortalıların birçoğunun aracıların eline düştüğünü ve sigorta şirketinden daha fazla para koparmayı amaçlayan bu aracıların hem zaman hem de para kaybına neden olduğunu söylemişti. Bu yüzden sigorta şirketleri müşterilerinin öncelikle kendilerine gelmesini ve en uygun ve hızlı çözüme bu yolla ulaşacaklarını söylüyorlar. Yani tazminat için önce sigorta şirketine, sonra tahkime, o da olmazsa mahkemeye başvurmak gerekiyor.