Ülkemizde penetrasyon dünya seviyesinin dörtte biri
Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigorta Denetleme Kurulu’nun (SDK) 2017 yılı Sigortacılık ve Bireysel Emeklilik Faaliyetleri Hakkındaki Raporu yayımlandı. Türk sigorta sektörünün ayrıntılı olarak incelendiği raporda; geçen sene 46.6 milyar liralık prim üretiminin gerçekleştiği, bu primin karşılığında da sigortalılara 107.2 trilyon liralık teminat verildiği ortaya kondu. Bu dönemde gayrisafi milli hasılanın (GSYH) 3.1 trilyon lira olduğu dikkate alındığında sektörün, GSYH’nin %1.42 oranında direkt prim üretimi gerçekleştirdiği ve 35 katı kadar teminat verdiği hesaplandı.
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) biriken fon tutarı ise 2017’nin sonu itibarıyla GSYH’nin %2.5’ine denk geldi.
Swiss Re’nin 2017 yılı Sigma raporunda küresel sigorta penetrasyonu, yani üretilen toplam primin GSYH’ye oranı %6.13 olarak hesaplandı. Bu rakamları dikkate aldığımızda Türkiye’de sigortacılığın büyüme potansiyeli yüksek, yani fırsatlara açık yorumunu yapmak mümkün.
Son 10 yılın penetrasyon rakamlarına bakıldığında 2016 senesi en yüksek penetrasyonun hesaplandığı yıl olarak kayda geçti. Bununla birlikte geçen sene penetrasyon bir derece düşse de yine Türkiye normlarına göre yüksek bir noktada seyretti. 2008’den bu yana %1.2 ile 1.3 arasında seyreden penetrasyon, 2016’da %1.52’ye sıçramasının ardından bu yıl %1.42’ye geriledi.
Buna karşın küresel sigorta penetrasyonu %6 seviyesinde dolaşıyor. Türkiye’nin bu seviyelere çıkabilmesi için hayat sigortaları önemli bir yer tutuyor. Çünkü dünyada üretilen toplam primin yarısından fazlası hayat sigortalarından gelirken Türkiye’de üretilen primin sadece %15’i hayat sigortalarından geliyor. Ayrıca dünyada kişi başına düşen prim üretimi 2017’de 650 dolar iken Türkiye’de kişi başı prim üretimi sadece 149 dolar.
Raporda kişi başı prim üretimi ‘gelişmiş piyasalar’ ve ‘gelişmekte olan piyasalar’ olarak ikiye ayrıldı. Buna göre, kişi başı prim üretimi gelişmiş piyasalarda 3 bin 517 dolar, gelişmekte olan piyasalarda 166 dolar, Türkiye’de ise 149 dolar olarak kayda geçti.
SEKTÖRÜN ÜSTLENDİĞİ TEMİNATTA %19’LUK ARTIŞ
Sigorta sektörü geçen sene toplam 46.6 milyar lira prim üretti. 2016 yılına göre kıyaslandığında brüt %15’lik bir artış ortaya çıkıyor. Enflasyon düşüldüğünde ise reel artış %3.4. Buna karşın sektörün verdiği teminatlar 2016’ya göre %19.2 artarak 107.2 trilyon liraya ulaştı. GSYH’nin 35 katına gelen bu rakam sigortacılığın ekonomi ve istikrarlı bir büyüme için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Önceki yıllarda, hayat dışı branşlarda prim üretim artışları GSYH’ye paralel bir seyir izlerken 2017 yılında hayat dışı prim üretim artışı GSYH’deki artışın gerisinde kaldı. Hayat branşında ise prim artışları GSYH’deki artışın üzerinde gerçekleşti.
Gelişmekte olan ülkelerde toplam prim artışı %10.3 iken Türkiye bu oran %3.4 olarak hesaplandı. Bununla birlikte Türk sigorta sektörü, hayat alanında gelişmekte olan ülkelerin yaklaşık iki katı büyüme gerçekleştirdi. Gelişmekte olan ülkeler, bir önceki yıla göre %13.8 daha fazla prim üretirken Türkiye için bu oran %26.5 oldu.
BES FON TUTARININ GSYH ORANI 5 YILIN ZİRVESİNDE
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde de katılımcılara ait fon tutarı devlet katkısı ile birlikte 60.8 milyar liradan 77.7 milyar liraya yükseldi.
Ayrıca emeklilik yatırım fonlarındaki %27.7’lik artışın da etkisiyle sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerinin aktifleri %24.6 oranında yükseldi ve 152 milyar liraya ulaştı. BES fon tutarının GSYH’ye oranı ise %2.5 olarak hesaplandı. Bu oran, 2013 yılında %1.45 seviyesindeydi. O tarihten bugüne kadar düzenli olarak artan BES fon tutarının GSYH’ye oranı 5 yılın zirvesine ulaştı.
ŞİRKETLER FİNANSAL OLARAK SAĞLAM
Rapor, sigorta ve özel emeklilik şirketlerinin büyümeye devam ederken finansal sağlamlılığını da korumaya devam ettiğini ortaya koydu. 2017 yılı sonu itibarıyla şirketlerin sermaye yeterlilik rasyoları, hayat dışı şirketlerde %149, hayat ve emeklilik şirketlerinde ise %362 olarak gerçekleşti. Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerinin toplam finansal piyasalar içindeki payı, 2016 yılı sonunda %4.18 iken 2017 yılı sonunda %4.16 oldu. Alacak sigortası sisteminin bu oranı artırması bekleniyor.
Raporda şirketlerin uluslararası sermaye payı da ortaya kondu. Türkiye’de 38’i hayat dışı, 4’ü hayat, 18’i emeklilik ve 2’si reasürans olmak üzere toplam 62 şirket var. Bu şirketlerin 40’ında uluslararası sermaye payı %50’nin üzerinde. Toplamına baktığımızda Türk sigortacılık sektöründe uluslararası sermayenin payı, son 5 yıldır %70’in üzerine seyrediyor.
‘ÖNCELİKLİ HEDEF SİGORTAYI TABANA YAYMAK’
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Bülent Aksu, raporun önsözünde kurum olarak öncelikli hedeflerini de açıkladı. Bakan Yardımcısı Aksu, sigortacılık ve bireysel emekliliğin tabana yayılmasını hızlandırmayı, sigorta bilincini ve farkındalığı artırmayı ve kimi teşviklerle sisteme girişi güvenli ve kolay hale getirmeyi hedeflediklerini belirtti.
Bakan Yardımcısı Aksu, bu kapsamda katılım sigortacılığı ve kefalet sigortası gibi kimi düzenlemelerin yapıldığını hatırlattı.
*2017 yılında yıllık ortalama dolar kuru 3.65 lira olarak alındı. Haberdeki hesaplamalar bu dolar kuruna göre yapıldı.
‘SİGORTACILIK GSYH İLE BERABER GELİŞİR’
2017 yılında GSYH, bir önceki yıla göre %19.8 arttı. Enflasyon düşüldüğünde bu artış %7.8 olarak hesaplandı. SDK’nın önceki raporlarında konuyla ilgili olarak şu ifadeler yer almıştı: “Sigortacılık sektörü gelişmekte olan piyasalarda genellikle GSYH’ye paralel bir gelişme sergilemektedir. Ülkelerde kişi başına gelir arttıkça gelirden sigortaya ayrılan pay yükselmekte ve toplam prim üretimi ekonomideki büyümeden daha yüksek oranda artmakta, buna karşılık gelir azaldıkça da sektör ekonomiden daha hızlı küçülmektedir. Sigortacılık ülkemizde de benzer bir gelişme sergilemektedir.”
Oğul Doğa Gökşin
ogul@sigortacigazetesi.com.tr