Ülkelerin ilginç gelenekleri

Beni bilenler bilir, gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi çok severim. Ancak ülkelerin ilginç gelenekleri, ülkeyi gidip karış karış gezip görmüş olsanız bile, bazen kendini belli etmeden yaşamaya devam ediyor, işte benim için onlardan bazıları;

Kanada’da margarinin sarı olması yasak. Tereyağı ile karışır diye var olan bu yasak şaka gibi ama gerçek.

Avusturalya’da elektrikçi lisansına sahip değilseniz ampulünüzü değiştiremezsiniz, yasak.

Tayland’da Tayland parası üzerine basmak yasak. Üzerinde kralın fotoğrafı olduğu için büyük cezalarla karşılaşabilirsiniz.

İsrail’de illegal radyo yayını yapmak yasak ancak illegal radyo yayınını 5 sene sürdürmeyi başarırsanız, artık resmi yayına dönüşüyorsunuz.

Belçika’da trafiğin yoğunlaştığını anlayıp U dönüşü yapmak isteyenlerin yol hakkı var. Yavaşlamadan hızlı manevralar yapıyorsanız herkes size yol vermek zorunda.

Ohio’da sarhoşken balık yemek yasaktır.

Filipinlerde yürürlükte olan kanuna göre plakalarının son hanesi 1 veya 2 olan araçlar pazartesi günü trafiğe çıkabilirler. 3 veya 4 olanlar salı, 5 veya 6 olanlar çarşamba, 7 veya 8 olanlar perşembe, 9 veya 0 olanlar ise cuma günü trafiğe çıkabilirler.

Çin’de bir çocuktan daha fazla çocuğa sahip olmak isteyen aileler ağır bir vergi ödemek zorunda bırakılmaktadırlar. 1987 yılında yürürlüğe giren bu kanun, aşırı nüfusu dengelemek ve hatta azaltmak amacıyla konulmuştur.

İran’da erkeklerin at kuyruğu şeklinde saç toplaması yasak.

“Anna and the King” Filimin Tayland Krallığını aşağılaması nedeniyle ülke çapında izlenmesi, yasak.

İtalya’nın Reggio Emilia şehrinde tarihi eserlerin basamaklarına oturamazsınız, yasak.

Arizona eyaletinde bir kaktüs kesmenin cezası 25 yıla kadar hapis.

Nevada’da size ait bir mekanda köpeğinize ateş açan birini anında asma hakkınız var.

Kentucky eyaletinde aynı erkekle 4 kez evlenip boşanmak yasak.

Hindistan’da iki elin de kendine özel işlevleri vardır ve sağ el yemek yerken kullanılır. Eğer sol elini kullanırsan üzerine ters bakışlar çekebilirsin, çünkü sol el kendini temizlemek için kullandığın ‘tuvalet’ elindir.

Koreli bir arkadaşına mektup yazmayı mı düşünüyorsun? Kullanacağın kalem rengini doğru seçtiğine emin olmalı ve kırmızı mürekkep kullanmaktan kesinlikle uzak durmalısın. Bu hareketin kırmızı mürekkeple adı yazılan kişilere ölüm ve acı getirdiği söylenildiğinden yanlış bir izlenim verebilirsin.

Bir Japon evine ya da tapınağına girerken ayakkabılarını çıkarıp terlik giymelisin.

Endonezya’nın Güney Sulawesi Bölgesi’nde yaşayan yerel halk “Ma’nene” olarak adlandırılan ritüelleriyle tüyleri diken diken ediyor. Bölgede yaşayan aile üyeleri her 3 yılda bir ölülerine olan saygılarını göstermek ve onları onurlandırmak için mezarlarını açıyorlar. Açılan mezarlardan çıkarılan ölülerin üzerlerindeki giysiler temizleniyor, gerekirse yenileri giydiriliyor. Yerel halk, üzerinden yüzyıllar geçse bile ölen aile üyelerinin hala kendileriyle birlikte olduğuna inanıyor.

İskoçya’da viskiler şişelere konulmadan önce en az 3 yıl meşe fıçılarda bekletilir. Ancak bu bekletme sırasında viskinin bir kısmı buharlaşarak kaybolur. İskoçlar buhar olan ve nereye gittiğini bilmedikleri bu kayıp viskiyi meleklerin içtiğini düşünerek; ona ‘‘Meleklerin Payı’’ der.

Bir Afrika ülkesi olan ve şişman kadınların güzel olarak kabul edildiği Moritanya’da bir kız evlenmek istiyorsa en az 60, en fazla 100 kiloya gelmelidir. Yemek yemeyi reddeder ve zayıf kalmak isterlerse cezalandırılırlar.

Kulağa en makul gelen gelenek ise Kuzey Kore’den. Kuzey Kore’de kadınların 25, erkeklerinse 27 yaşlarına gelene kadar evlenmeleri kanunen yasaktır.

Yine Hindistan’da, Solapur Bölgesinde ebeveynler her yıl bebeklerini bir kuleden atıyorlar, tabii ki yere değil, aşağıda akrabaları çarşaf germiş oluyor ve bu geleneğe göre çocuğun ömrü daha uzun oluyormuş.

Tibet’te eve gelen misafiriniz yemek sonrası kalkıp evine giderken uğurlama sırasında dilini çıkartmaktadır, aksi hali terbiyesizlik sayılıyor.

Sema Tüfekçiler
sematufekciler@gmail.com