Teklif ekranının fiyatlara etkisi sınırlı
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin (SBM) eylül sonu itibarıyla başlattığı ‘Trafik Sigortası Teklif Alma’ ekranı uygulamasına sigortalıların ilgisi yoğun oldu. Trafik sigortasında yaşanan fiyat tartışmalarına şeffaflık getirmesi amacıyla başlatılan uygulama 2 aya yakın bir sürede kendini kabul ettirmiş görünse de söz konusu uygulamanın trafik sigortası primleri üzerindeki düşüş yönlü beklentilerini henüz karşılamadığı düşünülüyor.
SBM’nin internet sitesi üzerinden girilen uygulama sayesinde araç sahiplerinin sadece T.C. kimlik numarası ve plaka bilgilerini girerek kendileri için en uygun trafik poliçesini kolayca görüntüleyebildiklerini ifade eden SBM Müdürü Aydın Satıcı, 30 Eylül 2016 tarihinde başlayan uygulamadan bugüne kadar 3 milyon adet teklif talebi girişi yapıldığını bildirdi. Satıcı tekliflerin %90’ının gerçek kişiler, %10’u tüzel kişilerden alındığını belirterek, teklif alan vatandaşların daha sonra trafik poliçesi satın alma oranın ise %32 olduğunu dile getirdi.
Görüşlerine başvurduğumuz, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, prim bedellerinin tek bir listeden yayınlanması ya da teklif ekranı gibi yöntemlerin kullanılmasının trafik primleri üzerine aşağı ya da yukarı yönde bir etkisi olmayacağını söyledi. Sigorta Acenteleri Derneği Başkanı Doğan Şen ile TOBB SAİK Başkanı Hüseyin Kasap, SBM teklif ekranı uygulaması sigorta şirketlerinin primleri aşağı çekmesi için geliştirilen bir yöntem olduğuna dikkat çektiler. PASAD Başkanı Necmi Üze ise serbest tarife uygulandığı sürece piyasanın yolunu bulacağına işaret ederken, Turkland Sigorta Teknik Koordinatörü Zeynep Azim de uygulama neticesinde prim düşüşlerinin yaşanacağı öngörüsünde bulundu.
Aydın Satıcı: 3 milyon adet teklif talebi geldi
Uygulamaya kısa sürede 3 milyon adet teklif geldiğini belirten Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürü Aydın Satıcı, en yoğun talebin İstanbul, Ankara ve İzmir’den geldiğini ifade etti.
Trafik Teklif Uygulaması ile vatandaşlar yalnızca T.C. kimlik numarası ve plaka bilgilerini girerek tüm sigorta şirketlerinin trafik primini tek bir ekranda görüntüleyebiliyor.
Bu uygulamayla vatandaşların kendileri için en uygun trafik poliçesini kolayca bulması olanağı sağlanmış oldu. Uygulamanın devreye alındığı 30 Eylül 2016 tarihi itibarıyla sisteme 3 milyon adet teklif talebi geldiğini belirten Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) Müdürü Aydın Satıcı. Alınan tekliflerin %60’ının otomobil kullanım tarzındaki araçlar için olduğu görülmektedir.
Daha çok Marmara ve İç Anadolu Bölgelerinden talep geldiğini belirten Satıcı, il dağılımına bakıldığındaysa en yüksek talebin İstanbul ve Ankara illerinden geldiğini açıkladı. Tekliflerin % 90’ının gerçek kişiler, % 10’u tüzel kişiler için alındığını söyleyen Satıcı, teklif alan vatandaşların, daha sonra trafik poliçesi satın alma oranınsa %32 olduğunu dile
getirdi.
‘Trafik Prim Karşılaştırma’ uygulamasının devam ettiğini de hatırlatan Aydın Satıcı, bugüne kadar 1 milyon 250 bin adet sorgu yapıldığını açıkladı. Satıcı, “Bu sorguların çoğunluğu Marmara Bölgesi’ne aittir. Sorgu yapılan ilk 3 şehir ise sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir” sözlerine yer verdi.
TOBB SAİK Başkanı Hüseyin Kasap yüksek hasarlı araçlar için kurulması beklenen sigorta havuzunu değerlendirdi: Havuz sayesinde kötü sürücüler ayıklanacak
KASAP, HAVUZ PLANI SAYESİNDE TRAFİK KURALLARINA UYMAYAN ARAÇ SAHİPLERİNİN AYIKLANMASIYLA TRAFİKTE CAN VE MAL EMNİYETİNE ZARAR VERME POTANSİYELİ TAŞIYAN BU ARAÇ SAHİPLERİNİN YÜKSEK PRİMLER ÖDEMEK ZORUNDA KALACAKLARıNı BELİRTTİ.
TOBB SAİK Başkanı Hüseyin Kasap, trafik sigortalarında SBM’de teklif ekranı uygulamasıyla nihai hedefin zorunlu olan trafik sigorta primlerinin düşmesini sağlamak olduğunu söyledi. Bu uygulamayla sektöre şeffaflık geldiğini belirten Kasap, böylelikle vatandaşların fiyatları bizzat görebilme imkanına sahip olduğunu ifade etti.
Uygulamanın fiyatların düşmesine kısmen fayda sağlayacağının altını çizen Kasap, beklenen ve istenen düzeyde bir indirimin sağlanamayacağını da dile getirdi.
Kasap sözlerine şöyle devam etti: “Eğer tüm acenteler bütün sigorta şirketlerinden trafik poliçesi kesebilirlerse bu sayede vatandaş bu sistemden fayda sağlayacaktır. Her şeye rağmen fiyatlarda istenen düşüş sağlanamazsa, siyasi otoritenin fiyatları düşürmek adına yapacağı adımlardan birisi, tarife ve fiyatlar konusunda bir sınırlama (üst tavan) getirebilir. Ayrıca DASK ve TARSİM gibi havuz şirket kurup buradan bütün şirketlerin poliçe üretmesini sağlayabilir.”
‘PRİMLER MAKUL SEVİYELERE GELECEK’
Hüseyin Kasap, “Bir poliçe döneminde (yılda) 3 ila 10 arasında kaza yapıp hasar alan 22 bin adet taşıt mevcuttur, bu araçlar için bir havuz kurulup bunların ayrı fiyatlandırılması durumunda diğer sigortalıların hakları korunmuş olacak ve büyük ihtimalle trafik sigorta primleri makul seviyelere gerileyecektir” şeklinde konuştu.
Trafik sigortalarında 3 ayda iki defa iptal etme ve yenileme uygulamasının şu an çok yeni olduğunu dile getiren Kasap, şu tespitlerde bulundu:
“Trafik sigortaları zorunlu olduğundan yapıldığı zaman iptali belli şartlara bağlıydı.
Aracın satılması veya trafikten çekilmesi gibi hallerde iptal edilebiliyordu.
Bu durumda vatandaş piyasadaki rekabetten istifade edemiyordu, bunu sağlamak adına olumlu olduğunu düşünüyoruz. Ancak bir aylık uygulama sonuçlarına göre trafik sigorta fiyatlarında önemli bir düşüş tespit edilmemiştir. Dolayısıyla vatandaş iptal hakkını kullanıp yeni sistemden fayda elde edememiştir.”
Kasap, riskli ve hasar geçmişi yüklü olan araçlara yönelik havuz kurulması planını da değerlendirdi. Kasap, bu planın yararlı olacağını ve problemin çözümünde adil ve kalıcı bir sonuç yaratacağını belirtti.
Kasap sözlerine şöyle devam etti: “22 bin adet sorunlu araç sistemden ayıklanır ve farklı fiyatlandırılırsa; trafikte can ve mal emniyetine zarar verme potansiyeli taşıyan bu araç sahipleri yüksek primler ödemek zorunda kalacak. Trafik kurallarına uyan araç sahipleri de sorumlu olmadıkları bedelleri ödemek zorunda kalmayacaklardır.”
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen: Primleri teklif ekranı değil, maliyetler belirler
PRİM BEDELLERİNİ TEK BİR LİSTEDEN YAYINLAMANıN TRAFİK PRİMLERİ ÜZERİNDE BİR ETKİSİ OLMAYACAĞINI SÖYLEYEN GÜLEN, BUNU BELİRLEMEDEKİ UNSURUN MALİYET OLDUĞUNU VURGULADI.
Tüm sigorta şirketlerinin trafik sigorta maliyetlerini hesaplamada mevcut belirsizlikler sebebiyle güçlük yaşadıklarını belirten Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, trafik primlerini belirlemede ana unsurun maliyet olduğunu söyledi.
Gülen konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle, prim bedellerinin tek bir listeden yayınlanması ya da teklif ekranı gibi yöntemlerin kullanılmasının trafik primleri üzerine aşağı ya da yukarı yönde bir etkisi olmayacaktır. Bu tür uygulamalardan fiyat düşüşü beklemek, ameliyatlı hastaya aspirin vermek gibidir. Bu ve benzeri uygulamaların önemi, müşteriye en uygun fiyatı veren sigorta şirketini bulma kolaylığı getirmesidir. Bir müşteri artık bütün sigorta şirketlerinin fiyatını tek bir ekrandan görebilecek.”
Gülen, trafik sigortasında istenen prim düşüşüyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tüm üretim sürecinin net bir maliyeti var. Şu anda piyasada oluşan uygun bir fiyattır. Fiyatın daha da düşmesi lazım derseniz, bu maliyetlerle böyle bir şey gerçekçi değil. Fiyatların düşmesi için maliyetlerin düşmesi gerekir. Maliyetlerin düşmesi için de teminat içinde olmayan hasarların ödenmemesi (kusurlu sürücü yakını), hasarların uzun ve maliyetli mahkeme süreçlerinden geçmeden hızla ödenmesi ve en önemlisi Türkiye’deki trafik kazası sayısının azaltılmasıyla mümkündür.”
‘MALİYETLER YÜKSELİNCE FİYATLAR DA YÜKSELİYOR’
“Trafik sigortası dünyanın hiçbir yerinde sigorta şirketlerinin kâr ettiği bir alan değildir” şeklinde konuşan Gülen, konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti:
“Burada hedef başa başı yakalamak olmalıdır. Başa baş noktası da maliyetle satış fiyatının buluştuğu noktadır.
Aslında trafik sigortalarındaki fiyat artışının kökleri 2014 yılının nisan ayına dayanıyor. Ancak sektör uzun yıllar bu ürünün maliyetini finansallarına yansıtmadığı gibi, pazar payı peşinde koşan bazı sigortacı ve sigorta şirketlerinin yanlış politikaları sektörü birikmiş büyük bir zararlarla karşı karşıya bırakmıştı.
Trafik sigortasında maliyetler, hızla tırmanan bedeni hasar tazminat ödemeleri, değer düşüklüğü tazminatlarının artması, kusurlu sürücü yakınlarının tazminat talepleri, asgari ücretin ani artışı nedeniyle bedeni hasar ödemelerinde baz alınan rakamın yükselmesi, orijinal yedek parça kullanma şartının getirilmesi, serbest tarife rejiminin terk edilerek tavan fiyat uygulamasının getirilmesi nedeniyle yükselmişti. Yani maliyetler yükselince, fiyatlar da yükseliyor.
Yeni düzenlemeyle sigortalılar poliçe başlangıcından itibaren ilk 3 ayda iki defa gün üzerinden ek %5 prim ödemeden; 3 aydan sonra poliçe bitimine kadarsa, gün üzerinden ödenecek prime %5 ek prim ödeyerek, iki defa olmak üzere mükerrer poliçe yaptırarak yaşayan poliçesini iptal ettirebilecektir” Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada düzenlemenin amacı düşen primlerden daha önce poliçe yaptıranların yararlanmasının sağlanmasıdır. Bu uygulama sadece prim seviyesi düşme eğilimindeyken tüketici lehine bir uygulama olup, prim seviyesi stabilize olduktan sonra bir fayda söz konusu olmayacaktır. Bu uygulamanın, sigorta şirketlerinin maliyetler sebebiyle prim artırma gereksinim ve eğilimlerinin önüne geçeceğini düşünmüyoruz. Ancak, agresif oyuncular strateji değişimlerinde radikal prim düşüşleri yaptıklarında, mevcut portföyleri iptallerle hızla eriyen sigorta şirketlerinin portföy yönetmeleri teknik olarak çok zor olacaktır. Aynı durumu dağıtım kanalları için de söylemek mümkündür.”
‘HAVUZDA OLMAMAK GİBİ BİR OPSİYON YOK’
Uğur Gülen, “Mevcut tavan prim uygulaması, riskli ve hasar geçmişi yüklü sigortalıların hasar yükünü daha az riskli segmentlere yüklemesi açısından haksız şekilde bu segmentlerin daha fazla prim ödemesine yol açan bir uygulamadır. Havuz uygulaması hayata geçtiğinde, tavan prim uygulamasının da kaldırılması gündeme gelecektir. Hasar frekansı görece düşük ve hasar geçmişi kabarık olmayan sigortalıların primlerinin daha doğru ve hakkaniyetli belirlenmesi açısından riskli sigortalıların ayrıca fiyatlandırıldığı ve sigortalandığı bir havuz yaratma fikrini çok olumlu görüyoruz. Ancak önemli olan nokta, kurulacak havuzda tespit edilecek primlerin doğru hesaplanıp havuzun zarar etmemesidir. Aksi halde, havuz zararının sektör içinde farklı bir oranda paylaştırılmasının dışında sektöre hiçbir katkısı olmayacaktır. Taslakta Zorunlu Trafik Sigortası’nda lisansı olan tüm sigorta şirketlerinin zorunlu iştiraki söz konusu olduğundan, sigorta şirketlerinin havuzda olmama opsiyonu yoktur” şeklinde konuştu.
Turkland Sigorta Teknik Koordinatörü Zeynep Azim: Fiyatlarda hızlı düşüş beklemiyoruz
SBM ekran uygulamasının modern bir uygulama olduğunu söyleyen Zeynep Azim, fiyatlarda hızlı bir düşüş beklemediklerini belirtti.
SBM ekran uygulamasının rekabeti getireceği ve fiyatlara indirim olarak yansıyacağını belirten Azim, ilk etapta fiyatlarda hızlı bir düşüş beklemediklerini ifade etti. Azim, “Sektöre yeni giren şirketlerin geçmişten gelen yükü olmadığı için, geçmişe göre daha rekabetçi fiyatlarla bu rekabet içinde olabilirler” sözlerine yer verdi. SBM uygulaması neticesinde prim düşüşlerinin muhakkak yaşanacağını belirten Azim, bu prim düşüşleri arzu edilen seviyelerde olup olmayacağı henüz belirsiz olduğunun da altını çizdi. Azim konuyla ilgili sözlerine öyle devam etti: “Çünkü istenen düzey henüz net değil. Bizim şirketimiz için bir poliçenin satılabilir rakamı 800 lira olurken, bir diğer şirketin satılabilir rakamı 500 lira olabilir. Her şirkette farklı hasar maliyetleri, farklı portföy yapısı bulunurken, makul seviyenin ne şekilde tespitinin yapılacağı tartışılıyor. Şirket için makul ücret farklı, araç sahipleri için makul ücret çok farklı. Şirketler kendi aktüeryal hesaplarını göz ardı ederek, geçmişte yaptığı gibi, fiyatları piyasanın istediği seviyeye indirerek, yine geçmiş yıllarda yaşanan sıkıntıları yaşamak istemeyeceklerdir. Yıllardır benzer sıkıntılar sebebiyle sürekli sermaye aktaran sermayedar, bu duruma izin vermeyecektir. Hazine de bu konuda sigorta şirketlerine daha yakın takip ve yaptırım uygulamaya başladı. Bu da herkesin çalışmalarının belirli bir düzey ve düzene ulaşmasını sağladı. Şu anda uçuk fiyatlar engellendi, ama hâlâ indirimler yeterli gelmiyorsa, şirketler bu aşamadan sonra serbest fiyatlama yapabilecekler, isteyen şirket rekabetçi fiyat verecek, isteyen kendi tarifesini uygulayacak ya da arzu edilen fiyat seviyesinin daha net tanımı yapılacak bir sistem oluşturulacak.”
SAB Sigorta Acenteleri Derneği Başkanı Doğan Şen: İptal uygulaması tartışılmaya açık
BİR HİZMET ALIP KULLANDIKTAN SONRA İADE ETMENİN TARTIŞMAYA AÇIK OLDUĞUNU BELİRTEN ŞEN, TRAFİK SİGORTALARINDA 3 AYDA İKİ DEFA İPTAL ETME VE YENİLEME UYGULAMASININ DA OLUMSUZ ETKİLERİNİN OLABİLECEĞİNİ VE UYGULAMADAN VAZGEÇİLMESİ GEREKTİĞİNİ İFADE ETTİ.
SBM teklif ekranı uygulamasının sigorta şirketlerinin primleri aşağı çekmesi için geliştirilen bir yöntem olduğunu söyleyen SAB Sigorta Acenteleri Derneği Başkanı Doğan Şen, tüketicilerin ve acentelerin bu ekrandan faydalanarak en ucuz primi bulacaklarını dile getirdi.
Şen konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu durumda sigorta şirketleri ortalama fiyatların üstünde bir teklifte bulunduklarında, zorunlu sigortalar yönetmeliği gereğince yüksek prim vermiş olduğundan ‘kaçınma’ fiilini oluşturacaklar ve ceza alacaklar. Bu nedenle primlerin düşeceği kanaati oluşmuştur nitekim eylül ayı ortalama primler 628 lira seviyelerinden ekim ayında 605 liraya geriledi. Bu inişin daha fazla gerçekleşeceğini düşünmüyoruz. Çünkü primlerin neden yüksek olduğu gerçeğini kavramak ve Hazine, sigorta şirketleri ve acentelerin beklentilerini karşılayan optimum fiyat ve komisyon bandı oluşturulması gerekir.
Şen, Hazine’nin, kamunun, sigorta şirketlerinin yapması gerekenleri şöyle sıraladı:
A) Mevcut tarife ile yapılabilecekler,
1-) Kaza frekansı yüksek işletenler diğerlerinden ayrılmalı ayrı bir havuzda değerlendirilmelidir. Tavan prim makul ölçüde artırılmalıdır. Hasar yapan sürücüye yüksek prim, yapmayana düşük prim tatbik edilebilmelidir.
2-) Trafik poliçesine esas olan araç segmenti rehabilite edilmelidir. Kamyonet, minibüs, motosiklet araç işletenleri hususi ve ticari olarak ayırt edilmelidir.
3-) İyi sürücü ve kötü sürücünün ayırt edilebilmesi için hasarsızlık ve hasar kademeleri artırılarak, kademe oranları yeniden düzenlenmelidir.
4-) Doğrudan tazmin yöntemine bir an önce geçilerek hizmet odaklı satışa önem verilmelidir.
5-) Vefat tazminatlarının kanuni varislere en kısa zamanda ödenebilmesi için acenteler belli bir ücret karşılığında kullanılmalıdır.
B-) Mevcut tarife yerine farklı bir tarife ile, (salınımlı tarife)
1-) Hasar frekansı yüksek araçlar ayrı bir havuza alındıktan sonra sadece tavan fiyat uygulaması yerine, her bir aracın, hususi ve ticari ayrımlarının yapılarak tavan ve taban fiyatları belirlenmeli.
Doğan Şen kamu tarafından yapılması gerekenleriyse şöyle sıraladı:
1-) Trafik cezaları caydırıcı olabilecek seviyede artırılmalıdır.
2-) Kırmızı ışıkta geçmek, aracıyla bir başka aracı kasti sıkıştırmak gibi fiillerde, alkollü araç kullananlarda olduğu gibi ehliyetlerine hemen el konulmalıdır.
3-) Bir yılda üst üste 3 kaza yapan sürücü eğitime tabi tutulmalı kaza yapmaya devam etmesi halinde ehliyetine el konulmalıdır.
4-) Kamyonet, minibüs, motosiklet gibi araçların ruhsat tescillerinde kullanım şeklinin ticari, hususi olarak ayırt edilmesi sağlanmalıdır.
5-) Ticari araçlara kamera, telematik cihazlarının montajı zorunlu hale getirilmelidir.
6-) Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu’na aktarılan % 5 pay kaldırılmalıdır.
Doğan Şen, trafik sigortalarında 3 ayda iki defa iptal etme ve yenileme uygulamasına neden ihtiyaç duyulduğunu şöyle açıkladı:
“Tüketiciler SBM ekranından daha uygun prim bulduğunda, mevcut poliçelerini iptal etsin daha uygun bir primli poliçelere geçebilsinler diye yapıldı. Ancak bir hizmet veya mal alındıktan sonra, belli bir müddet kullandıktan sonra iade etmesi yöntemiyle bir ticaretin sürdürülebilirliği tartışılmalıdır. Bu uygulamanın primlerin düşmesine olumlu yansıması olacağını düşünsek bile, olumsuz etkileri çok daha fazladır ve bu uygulamadan hemen vazgeçilmelidir.”
PASAD Başkanı Necmi Üze: Trafik kanununda değişiklik yapılmalı
Necmi Üze, trafik sigortasındaki sorunun çözülmesi için primler konusunda düzenleme yapılmadan önce trafik kanunu’nda değİşİklİk yapılması gerektiğini kaydetti.
Trafik sigortalarındaki prim artışı hakkında açıklamalarda bulunan Necmi Üze, serbest tarife uygulandığı sürece piyasanın yolunu bulacağını söyledi.
Ancak herhangi bir düzenleme yapmadan önce, hasarlı sürücülerin ayıklanabilmesi için trafik kanununda değişikliğe gidilmesi gerektiğini vurgulayan Üze sözlerine şöyle devam etti:
“2015 yılının ilk sekiz ayında trafik sigortası üretimi 3.7 milyar lirayken, 2016 yılının aynı döneminde %100’ün üzerinde artış göstererek 8.1 milyar lira olmuştur. Üretimde kısa sürede poliçe sayısı artmadan gerçekleşen bu ani artışın sebebi olan prim yükselişi toplumda ve kamuda tepkilere yol açmıştır. Kamu otoritesi fiyatların geri çekilmesi için sigorta şirketleriyle yaptığı görüşmelerden istediği sonuçları alamayınca yeni düzenlemeler yapma yoluna gitmiş ve SBM uygulaması ile iptal genelgesini yürürlüğe koymuştur. Yeni uygulamaların ardından sektörde görüş ayrılıkları ortaya çıkmış ve sistemin nereye gideceği konusunda bir tartışma başlamıştır. Fiyat artışları objektif olarak incelendiğinde, çok da haksız olmadığı kanaati oluşmaktadır.
Ortaya çıkan tepkiler ve hazinenin uyarıları ile fiyatlar düşme eğilimine girmişken, SBM uygulaması ile iptal genelgesinin yürürlüğe konması, fiyatların düşme trendini durdurmuştur. Zira sigorta şirketlerinin başlangıçtaki tutumu, fiyat düştüğü anda iptal edilerek, daha ucuza yenilenebilecek olan çok sayıda poliçenin kendi üstlerinde kalacağı endişesiyle fiyatları düşürmek yerine sabit tutarak piyasayı izleme yoluna gideceği hatta fiyatlarını yükselteceği izlenimi vermektedir.
Sigortacılık sisteminin yürümesi, sigorta şirketlerinin kârlı çalışabilmesine, toplumun da adil ve istikrarlı fiyatlarla poliçe satın almasına bağlıdır. Bunu sağlayacak tek sistem rekabet ortamında çalışan serbest piyasa sistemidir. Serbest piyasa koşulları sigorta şirketlerinin ayakta kalabilecekleri asgari kârlılığı içeren fiyatların oluşmasını sağlayacağı gibi, toplumda da, az hasar alanın az, çok hasar alanın çok prim ödeyeceği adil fiyatların oluşmasını sağlayacaktır. Bunun dışında oluşturulacak fiyatlama sistemleri günümüz şartlarında suni ve kalıcı olmayan çözümler getirecek, bir tarafı memnun ederken diğer tarafın haksızlığa uğramasına yol açacaktır. Bu yüzden sürekli değişiklik yapma ihtiyacı ortaya çıkacak ve istikrarı sağlamak mümkün olamayacaktır.
Sektörün istikrarlı bir yapıya kavuşturulması için, sektör oyuncuları ile kamu otoritesinin de içinde olacağı bir komisyon oluşturulmalı ve her kesimin görüşlerini içeren ayrıntılı bir çalışma yapılmalıdır. Buradan çıkan sonuçlar çerçevesinde ülkemizin dinamikleri ve sosyal dokusuna uygun istikrarlı bir sistem ve sık sık değişiklik ihtiyacı doğurmayacak bir mevzuat ile ihtiyaca yönelik ürünler yeniden kurgulanmalıdır. Bu çalışmalar yapılmadan sisteme müdahale edilmesinin yeni olumsuzluklara yol açması kaçınılmazdır.
Trafik sigortaları konusunda bugün gelinen noktada sigortacılık sisteminde yapılacak değişikliklerden önce trafik kanununda değişiklik yapılmasına ihtiyaç vardır.”
‘SIK KAZA YAPAN 20 BİN ARAÇ SİSTEME ZARAR VERİYOR’
Üze, “Sektörün ve devletin net olarak bildiği, sürekli kaza yapan 20 bin araç sürücüsü halen trafiktedir. Bu sürücüler önce toplumu riske atmakta sonra da sisteme büyük zarar vermektedir. Ayrıca sigorta şirketlerinin sigortalamak istemediği 270 bin civarında ticari araç bulunmaktadır. Bu araçların sürekli, yaralanmalı, ölümlü veya maddi hasarlı kaza yapması kader değildir. Milyonlarca aracın ve toplumun bu bir avuç sürücü yüzünden risk altında kalması ve haksızlığa uğraması kabul edilebilir bir şey değildir. Trafik Kanunu’nda yapılacak etkili bir düzenleme ile bu araç sürücülerinin trafikte risk taşımayan sürücüler haline getirilmesi, getirilemeyenlerin ise trafikten men edilmesi büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Ayrıca, trafik kurallarını hiçe sayarak sürekli kaza yapan sürücülerin hem cezai hem de sigorta yönünden ayrı bir kategoride değerlendirilmesi son derece adil olacaktır” şeklinde konuştu.
Merve Kuvvet
merve@sigortacigazetesi.com.tr